Giriş
Bu akşam buraya gelip sizinle bazı düşüncelerimi paylaşma daveti için çok teşekkür ederim. ‘Financial Services Ireland’ın kuruluşunun üzerinden 40 yıl geçtiğini düşünüyorum, bu nedenle bu akşam bu açılış konuşmasını yapmaktan büyük mutluluk duyuyorum.
‘İrlanda Ekonomisinde Finansal Hizmetlerin Rolü’ (The Role of Financial Services in the Irish Economy) konusunda konuşmam istendi. Çok güzel bir konu. Çünkü çoğu zaman sektörün kendisine, vatandaşlarımız ve ekonomimiz için oynadığı önemli rolden çok daha fazla odaklanıyoruz.
Sektörün bu rolü yerine getirebilmesini sağlamak, misyonumuzun temel bir parçasıdır. Misyonumuz, “tüketicilerin ve daha geniş ekonominin en iyi çıkarları doğrultusunda finansal sistemin işlemesini sağlarken, parasal ve finansal istikrarı koruyarak kamu çıkarına hizmet etmek”tir.
- Finansal hizmetler neden önemlidir?
Finansal hizmetler günlük hayatımızın ve günlük ekonomik faaliyetimizin o kadar temel bir parçasıdır ki, nadiren durup bunun haneler, işletmeler ve ekonomimiz için niye önemli olduğunu düşünür ve kabul ederiz. Sektör ekonomik varlığımızda kilit rol oynuyor.
Haneler açısından bu, paralarını mevduat ve yatırımlar yoluyla güvence altına almayı içerir. Ve bu paranın ödemeler şeklinde sorunsuz olarak transfer edilmesine olanak sağlamak. Bunlar arasında ipotekler, emeklilik planları ve diğer ürünler yer alır ve yaşam boyu tüketim yumuşatmasının önemli biçimleri sunulur.
Sigorta ürünlerinin yanı sıra dünyanın farklı durumlarına karşı sigortalama yaparak, insanları korumak, riskleri birleştirmek ve gönül rahatlığı sağlamak. İşletmeler ve ekonomi için sektör, sermayenin etkin bir şekilde tahsis edilmesinde, risk alınmasında ve yeniliklerin ve fikirlerin gerçek işletmelere dönüştürülmesinde önemli bir rol oynar ve bu işletmeler de insanları istihdam eder ve büyüme yaratır. Bunların hepsi, üretkenlik ve ülkemizin uzun vadeli ekonomik refahı için temeldir.
Bu kapsamlı katkı sayesinde finansal hizmetlerin ekonomide oynadığı önemli rolün hepimiz tarafından kabul edilebileceğini düşünüyorum. Ve gerçekten de bizi destekleyen geniş bir ekonomik literatür mevcuttur. Ancak finansın önemi ve faydaları açıksa (işler doğru gittiğinde), yanlış gittiğinde riskleri ve zararları da açık olmalıdır.
Finansın büyümeye sağladığı faydalar konusunda çok sayıda deneye dayalı kanıt bulunmasına rağmen, finansal kırılganlığın sosyal ve ekonomik maliyetleri konusunda da eşit derecede geniş ve önemli bir literatür bulunmaktadır.[1]
Finansal hizmetlerin ekonomimiz için ne kadar önemli olduğunu, finansal hizmetlerin yokluğunda, kurumlar veya sistemler başarısız olduğunda, likiditenin kuruması ve kredinin daralması durumunda ortaya çıkan zararlardan anlayabiliriz.
Açıkçası, finansal hizmetlerin faydaları ancak sistem dayanıklı ve güvenilir ise ortaya çıkabilir. Zira unutmayalım ki, tüm bunların işe yaramasının sebebi güvendir. Odadaki hukukçuların protesto ettiğini görebiliyorum ve evet, elbette çeşitli finansal sözleşmelerin altında yatan geniş bir yasal çerçeve bulunmaktadır. Ancak güven, modern para kavramının temelini oluşturur ve dolayısıyla modern para sisteminin işleyişini de sağlar.
Bir bankaya yatırdığımız paranın güvende olduğuna ve gerektiğinde bize geri verileceğine güveniyoruz. Sigortacıların sigortalı kayıplar durumunda telafi edebileceğine ve edeceğine ve emekliliğinizin iyi yönetileceğine ve ihtiyacınız olduğunda orada olacağına güveniyoruz. Sektörün güvenilir olmasının yanı sıra dayanıklı da olması gerekir. Çünkü dayanıklılık olmadan -hem finansal hem de finansal olmayan- iyi ve kötü zamanlarda güveni sürdürmek imkânsızdır. Ve gerçekten de, birçok durumda gördüğümüz gibi, güven olmadan nihayetinde dayanıklılık yoktur, çünkü biri kaybedilirse diğeri de yakında onu takip edecektir.
- Güven ve dayanıklılık döngüsü
Bu nedenle, finansal sistemin iyi işlemesini ve tüketicilerin ve daha geniş ekonominin çıkarları doğrultusunda faaliyet göstermesini sağlamak için güven ve dayanıklılık sağlamanın benim için temel önemde olduğunu düşünüyorum. Bunu başarmada hepimizin bir rolü ve sorumluluğu vardır. Düzenleyici ve denetleyici otoritelerin yanı sıra finansal hizmetler şirketlerinin yönetim kurulları ve yöneticileri için de önemli roller bulunmaktadır. Zira karşı karşıya olduğunuz riskleri yönetme konusunda birincil sorumluluk size aittir. Biz de düzenleme, denetim ve kontrol yoluyla döngü boyunca güven ve dayanıklılık sağlıyoruz.
Düzenleme, bunun temel taşıdır; asgari standartların bir taban çizgisini sağlar ve uyumsuz teşvikleri uyumlu hale getirmeye çalışır. Bunlara sermaye ve likidite çerçeveleri, makroekonomik ihtiyati tedbirlerimiz, Tüketiciyi Koruma Yasası, Bireysel Sorumluluk Çerçevesi ve yeni gelen Dijital ve Operasyonel Dayanıklılık Yasası (Consumer Protection Code, Individual Accountability Framework and incoming Digital and Operational Resilience Act) dâhildir.
Tamamen gerekli olmakla birlikte, deneyimler, düzenlemenin yeterli olmadığını ve yalnızca yasal uyumu kontrol etmek için değil, aynı zamanda risk yönetimi kontrollerini, kültürü ve iş risklerini incelemek ve en önemlisi, belirlenen sorunları ele almak için harekete geçmek amacıyla risk temelli ve aktif denetim ile tamamlanması gerektiğini göstermiştir.
Bu ikisi, şirketlerin daha geniş kapsamlı yönetişiminin, risk yönetiminin ve kontrollerinin temel dayanakları ve destekleridir. Ancak dediğim gibi, bunlar birer ikame değildir ve şirketlerinizin ve müşterilerinizin karşı karşıya olduğu gelişen risk ortamını proaktif bir şekilde yönetmeniz yaşamsal önem taşır.
Son olarak, denetim çerçevemizin ayrılmaz bir parçası olan ve sektörün hem güveni hem de dayanıklılığı açısından kritik öneme sahip olan korumacılık rolümüz. Firmaların ve bireylerin vatandaşlarımıza finansal hizmet sunabilecek ve sistemimizde faaliyet gösterebilecek yeterli standartlara sahip olmalarını sağlamak önemli bir görevdir.
Aynı şekilde, bir firmanın iflas etmesi durumunda bunu düzenli bir şekilde yapması ve tüketicilerin fonlarının yeterince güvence altına alınması da önemlidir.
- Uygunluk ve dürüstlük: geleceğe hazır
Korumacılık konusuna gelince, ilginizi çekeceğini düşündüğüm uygunluk ve dürüstlük (Fitness & Probity) sürecimiz hakkında da kısaca bilgi vermek istiyorum.
Yılın başlarında bildiğiniz gibi, on yıllık bir çalışmanın ardından ve İrlanda Finansal Hizmetler Temyiz Mahkemesi’nin (Irish Financial Services Appeals Tribunal-IFSAT) bir kararından haberdar olarak, uygunluk ve dürüstlük onay sürecinin gelecekte de etkili kalmasını sağlamak amacıyla bağımsız bir inceleme yaptırmaya karar verdim.
Avrupa Merkez Bankası’nın Denetleme Kurulu eski başkanı Andrea Enria, daha sonra mükemmel bir inceleme gerçekleştirdi ki, ben de Andrea’ya bunu gerçekleştirdiği için bir kez daha teşekkür ediyorum.
O zaman bu değerlendirmeyi ve önerileri memnuniyetle karşılamıştım, bu akşam da aynı şeyi yineliyorum. Özellikle uygunluk ve dürüstlük sisteminin düzenlenen firmalarda standartları yükselttiği ve büyük finans krizinden sonra yönetim standartlarının iyileştirilmesine önemli bir katkı sağladığının herkes tarafından güçlü bir şekilde kabul edilmesi özellikle memnuniyet vericiydi.
Aynı şekilde, standartlarımızın ve zaman çizelgelerimizin meslektaşlarımızla genel olarak karşılaştırılabilir olduğu bulgusu da önemliydi. Ayrıca Andrea, çerçevenin etkinliğindeki kilit rolü göz önünde bulundurulduğunda, güçlü denetim yargısına vurgu yapmıştır. Ama onun işaret ettiği, iyileştirmemiz gereken alanları da memnuniyetle karşılıyoruz. Olgun bir organizasyon olarak gelişme fırsatlarını memnuniyetle karşılıyoruz ve hatta değerlendiriyoruz. Bu nedenle tavsiyelerinin hepsini kabul ettim ve şu anda hızla uygulamaya koyuyoruz.
Yılsonuna kadar merkezi bir uygunluk ve dürüstlük birimi kurulup faaliyete geçecektir. Aynı şekilde yeni süreçler ve karar alma süreçleri de net, zamanında, şeffaf, tutarlı ve sağlam olmalarını sağlayacak ve Gate’te gözetim kararını destekleyen güçlü ve adil süreçlerle birlikte olacaktır. Ve gelecek yıl uygunluk ve dürüstlük standartları hakkında konsolide ve geliştirilmiş rehberlik de yayınlayacağız.
Sektörümüzde sürekli güven ve dayanıklılığın sağlanması için sahip olduğumuz temel araçlardan biri olan uygunluk ve dürüstlük çerçevesinin incelenmesine katılımınız ve desteğiniz için hepinize teşekkür ederim.
- İlerlemeli, gerilememeli
O halde, özellikle yapısal ekonomik zorluklar ve değişimlerin yaşandığı bir dönemde, finansal hizmetler ve ekonomi konusuna geri dönelim. Finansal hizmetlerin ekonomi açısından öneminin açık olduğunu düşünüyorum.
Ancak eğer güven bu sistemin gerçek para birimi ise ve finansal hizmetlerin döngü boyunca sağlanması için dayanıklılık olmazsa, o zaman iyi yönetilen ve iyi düzenlenen bir sistemin hem ekonominin hem de sektörün çıkarına olduğunun aynı derecede açık olduğunu umuyorum.
Bunun kriz sonrası yılların fikir birliği olduğuna inanıyorum. Ve bana göre, başarının kanıtı finans sektörünün enflasyon şokunu, salgının kendisini ve Rusya’nın Ukrayna’daki savaşının etkisini nasıl yönettiğindedir. Ancak önümüzdeki zorluklara baktığımızda, bu konuda varılan mutabakatın kaybolma riski taşıdığını düşünüyorum. Ve istikrarlı büyümeyi sağlayarak ilerlemek yerine, geçmişin hatalarına geri dönme riskine giriyoruz.
Güvenilir ve dayanıklı bir finans sektörünün hepimizin çıkarına olduğunu söylerken, daha hafif düzenlemeler veya daha düşük standartlar talep etmenin ya da hiçbir düzenlemenin olmayacağına dair haykırmanın kimsenin çıkarına olmadığını benden duyduğunuzda şaşırmayacaksınız.
Rekabetin önemini kabul ediyorum. Aslında, Avrupa’da yurttaşlarımız için daha iyi yaşam standartları sunmak adına üretkenliği artırmaya odaklanmamızın zorunlu olduğuna inanıyorum. Üretkenlik sorunlarıyla mücadele etmek, Avrupa’da daha yenilikçi şirketler kurmak ve dijital ve yeşil geçişleri finanse etmek, ele almamız gereken önemli zorluklardır.
Ancak alçakgönüllülükle finansal düzenlemenin çözüm olmadığını öne sürüyorum. Nyberg raporu, Honohan raporu, Bankacılık Soruşturması tarihi belgeler değil, çok yakın geçmişimizin hikâyesidir. Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Finansal Kriz Soruşturma Komisyonu ve tabii ki Avrupa’daki “Larosière” raporu gibi birçok diğer yargı alanındaki benzer hikâyeleri yansıtan bir hikâyedir.
Finansal düzenlemelerin ‘daha hafif dokunuşlar’ ile büyümeyi teşvik etme çabaları başarısız olmuştur. Daha iyi bir büyüme sağlamak yerine, geçen yüzyılın en fazla büyümeye zarar veren olaylarından birine yol açmıştır.
Krizin o dönemde ve sonrasındaki insani maliyetlerden bahsetmiyorum bile; krizin birçok ülkede uzun vadeli etkileri, kamu yatırımlarının azalması ve konut piyasaları ile orta vadeli konut arzı üzerindeki uzun vadeli etkileri de cabasıdır.
Birçok kişi, küresel bağlantılılığın ve demokrasinin son zamanlardaki gerilemesini, popülizmin yükselişini ve jeo-ekonomik parçalanmayı, kısmen Finans Krizinin sonuçları olarak görmektedir. Eğer doğruysa, yol açtığı uzun hasar kuyruğunun daha da gitmesi gerekebilir.
Şimdi, bunların hiçbiri tüm düzenlemelerin iyi olduğu ve tüm düzenleyici otoritelerin her zaman haklı olduğu anlamına gelmiyor!
Bunun yerine, düzenleyici çerçevelerimizin güncel, orantılı ve amaçlanan sonuçları karşılamasını düzenli olarak sağlamada alçakgönüllü ve düzenlemelerin nasıl çalıştığı ve nasıl iyileştirilebileceği konusunda tüm paydaşların görüşlerini duymaya açık olmalıyız.
Ancak, düzenleme ve büyümenin birbirini dışlayan şeyler olduğu fikrine tamamen katılmıyorum. İyi büyüme ve iyi düzenleme, çatışma içinde olmaktan ziyade aslında birbirini tamamlar. Zira istikrar olmadan sürdürülebilir büyüme olmaz ve iyi finansal düzenlemeler ile sağlam standartlar nihai olarak istikrarı sağlamayı ve dolayısıyla iyi büyümeyi mümkün kılmayı amaçlar.
İyi düzenleme (bazı) maliyetlerle birlikte gelse de, nihayetinde büyük faydalar sağlar. Ve az önce söylediğim gibi, finans sektöründeki düşük standartların getirebileceği derin maliyetleri hepimiz gördük.
Düzenlemenin maliyetleri konusunda açık ve faydaları konusunda net olmak, düzenleyici makamların ve iyi düzenlemelerin sorumluluğundadır ki; bu, ileriye dönük, bağlantılı, orantılı, öngörülebilir, şeffaf ve çevik olma gibi düzenleyici ilkelerimizle uyumludur.[2]
İrlanda Merkez Bankası olarak, yetkilerimizi nasıl tutarlı bir şekilde kullandığımızı daha iyi gösterebilmek için bunu daha açık bir şekilde sunmak için çalışıyoruz.
- Finansal piyasaların düzenli ve doğru bir şekilde işlemesi,
- Finansal hizmet sağlayıcılarının ihtiyati denetimi ve
- Kamu yararı ve tüketicilerin çıkarları
yapmamız gerektiği gibi. Ve finansal hizmetler sektörünün, hangi düzenleme alanlarının beklenmeyen sonuçlara yol açtığına veya aynı sonuçları elde etmek için gereksiz olduğuna inandıkları konusunda net olmasını isterim.
Ancak savunduğunuz değişiklikler konusunda da akıllı olmalısınız. Kısa vadede teşviklerimiz uyuşmasa da uzun vadede kesinlikle uyuşacaklarını, daha düşük standartların faydadan çok maliyete yol açacağını ve sağlamaya çalıştığımız güven ve dayanıklılığın sadece tüketicilerin ve daha geniş ekonominin değil, aynı zamanda sektörün ve sistemin de çıkarına olduğunu bilmelisiniz.
- Meydan okumanın üstesinden gelmek
Dolayısıyla dediğim gibi, önümüzdeki ekonomik zorlukların üstesinden gelmek için harekete geçilmesinin gerekliliği konusunda hemfikirim. Ve düzenlemelerin düzenli olarak gözden geçirilmesi ve amaçlanan sonuçlara ulaşmasını sağlayacak şekilde iyi tasarlanması gerekir.
Ancak finans sektöründeki düşük standartların karşı karşıya olduğumuz ekonomik zorlukların cevabı olmadığını da açıkça belirttiğimi umuyorum. Gerçekten de, istikrarlı bir finans sektörü olmadan bunları ele alamayız. Peki, Avrupa’nın zorluklarına yanıt düzenlemelerin kaldırılması değilse, nedir? Aklıma birkaç tane geliyor.
Sektörün, özellikle ödemelerde teknolojik yeniliğin faydalarını güvenli bir şekilde benimsemeye ve bütünleşmeye odaklanması, bunları tüketicilere ve ekonomiye daha iyi sunabilmesi gerekmektedir.
Bireysel yatırımcılara daha fazla ve daha iyi yatırım fırsatları sunmaya ve yenilikçi işletmelerimize daha fazla finansman sağlamaya odaklanmalıyız.
Ekonomimiz için daha fazla yeşil ve geçiş finansmanı yoluyla net sıfıra geçişte özel sektör finansmanının önemli bir rol oynamasını sağlamaya devam etmeliyiz.
Mevzuat açısından geriye gitmek yerine, Avrupa’nın yapmayı hedeflediği reformları daha da ileriye taşıyıp sonuçlandırmalıyız.
Bu, sermayenin Avrupa Birliği genelinde etkin bir şekilde dağıtılmasını sağlamak için tek bankacılık ve sermaye piyasası birliklerinin oluşturulmasını, küresel sermayeye açık kalırken tek pazarımızın gücünden yararlanılmasını ve küresel standartlara uyum sağlanmasını içerir.
Ayrıca, iyi bir düzenleme ile güven ve dayanıklılık sağlayarak maliyet ve fayda dengesini doğru bir şekilde kurarsak, uzun vadede bunun karşılığını alacağımızı bilerek fintech ve iklim finansmanı düzenlemelerinde öncü olmaya devam etmeliyiz.
Sonuç
Sonuç olarak, doğru gittiğinde, iyi işleyen bir finansal sistem tüketiciler, işletmeler ve daha geniş ekonomi için hayati faydalar sağlar. Ancak, hepimizin gördüğü gibi, yanlış gittiğinde önemli sosyal ve ekonomik zararlara yol açabilir.
Ortak görevimiz, finansal hizmetlerin iyi ve kötü zamanlarda topluma hizmet vermeye devam edebilmesi için sektörde ve sistemde güven ve dayanıklılığın sağlanmasıdır.
Geleceğe baktığımızda, finansal hizmetler sektörü Avrupa ve dünyanın karşı karşıya olduğu ekonomik zorluklarla başa çıkmamıza yardımcı olmakta önemli bir rol oynayabilir. Düzenlemenin kaldırılması cevap değildir; cevap, iyi düzenleme ve önümüzdeki ekonomik zorlukların finansmanında rolünüzü oynadığınızdan emin olmaktır.
[1] Bkz. örneğin, “Thorsten Beck, The Role of Finance in Economic Development, <https://core.ac.uk/reader/6783840>.”
[2] Bkz. “Makhlouf, The Central Bank’s Regulatory Philosophy: Regulating for stability and positive outcomes, November 2022, <https://www.centralbank.ie/news/article/remarks-by-governor-makhlouf-at-financial-system-conference-2-november-2022>.”
1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu [merhume Anası (1947-10 Temmuz 2023) Erzurum/Aşkale; merhum Babası ise Ardahan/Çıldır yöresindendir]. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte);
Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte) başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003), Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004) ile Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021), Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021), Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021), Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022), Ticari Mevzuat Notları (2022), Bilimsel Araştırmalar (2022), Hukuki İncelemeler (2023), Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024), Hukuka Giriş (2024) başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 2 bin 500’ü aşan Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.