“Hararet nardadır sacda değildir,
Keramet baştadır, tacda değildir,
Her ne arar isen kendinde ara
Kudüs’te Mekke’de Hac’da değildir.”
Hacı Bektaş Veli (Horasan Ereni, seyyid, mutasavvıf, alim ve filozof; 1209-1271)
Komandit şirketler, Alman Ticaret Kanunu’nun (ATK) 161’inci maddesi ila 229’uncu maddeleri[1] arasında düzenlenmiş olup, anılan hükümlere aşağıdaki yazıda yer verilecektir. Diğer taraftan, ATK’nın komandit şirketlere ilişkin 172a maddesi ile 178’inci ila 229’uncu maddeleri ilga edilmiştir.
ATK’nın komandit şirketlere ilişkin düzenlenişi şöyledir: “2. Kitap: Ticaret Ortaklıkları ve Sessiz Ortaklıklar; İkinci Bölüm: Komandit Şirketler”
Komandit Şirketler [Partly Limited Partnership; Kommanditgesellschaft (KG)]
Madde 161:
(1) Bu ortaklık[2], bir unvan altında ticari bir işi yürütmek amacıyla kurulan, bir veya daha fazla ortağın yükümlülüğü ortaklığın alacaklılarına karşı belirli bir miktar ile sınırlı olan [sınırlı sorumlu ortaklar (limited partners); “komanditer” ortaklar], diğer ortakların ise sınırsız sorumlu olduğu [genel sorumlu ortaklar (general partners); “komandite” ortaklar] ortaklıklardır.
(2) Bu Bölümde aksi öngörülmedikçe, komandit şirketlere kolektif şirketlere [general partnership; Offene Handelsgesellschaft (oHG)] uygulanan hükümler uygulanır.
Madde 162:
(1) Ortaklığın tescil başvurusu (application for registration of the partnership), 106’ncı maddenin ikinci fıkrasında belirtilen bilgilere ek olarak, sınırlı sorumlu ortakların adlarını ve her bir sınırlı sorumlu ortağın üçüncü kişilere karşı sorumlu olduğu ilgili katkı tutarını içerir. Eğer sınırlı sorumlu ortak bir adi şirket [civil-law partnership; Gesellschaft bürgerlichen Rechts (GbR)] ise, ortakları ile ortaklarının yapısındaki müteakip değişiklikler de 106’ncı maddenin ikinci fıkrası[3] uyarınca tescil için sunulur.
(2) Ortaklığın tescil ilanında açıklanacak bilgiler, sınırlı sorumlu ortaklara ilişkin bilgileri içermez; bu konuda 15’inci madde hükümleri de uygulanmaz.
(3) Sınırlı sorumlu bir ortağın mevcut bir ticaret şirketine katılması (event of a limited partner joining an existing commercial partnership) ve sınırlı sorumlu bir ortağın komandit şirketten ayrılması durumunda (event of withdrawal of a limited partner from a partly limited partnership), bu hükümler gerekli değişiklikler yapılarak uygulanır.
Madde 163:
Ortaklık sözleşmesi (partnership agreement) aksini öngörmedikçe, ortakların birbirleri ile olan ilişkilerine 164’üncü ila 169’uncu maddelerin özel hükümleri uygulanır.
Madde 164:
Sınırlı sorumlu ortaklar (limited partners), ortaklık işlerinin yönetiminden hariç tutulurlar; bu ortaklar adi/sınırsız sorumlu ortakların (general partners) yaptıkları işlemlere, ortaklığın ticari işlerinin olağan seyrinin kapsamını aşmadıkça itiraz edemezler. 116’ncı maddenin üçüncü fıkrasının hükümleri[4] bundan etkilenmez.
Madde 165:
Madde 112 ve 113, komandit şirketler için geçerli değildir.
Madde 166:
(1) Komandit ortak, yıllık mali tablonun bir örneğini (copy of the annual financial statement) talep etmeye ve defter ve belgeleri inceleyerek doğruluğunu incelemeye yetkilidir.
(2) Komanditer ortak ise, işlerin yönetiminden hariç tutulan ortaklara 118’inci maddede verilen ek haklara sahip değildir.
(3) Komandit ortağın başvurusu üzerine mahkeme (court), mücbir sebepler (compelling reasons) ile her zaman bilanço, gelir tablosu veya diğer bilgiler ile defter ve belgelerin verilmesine karar verebilir.
Madde 167:
(1) Kar ve zararın hesaplanmasına (calculation of profits and losses) ilişkin 120’nci madde hükümleri, komandit ortaklar hakkında da uygulanır.
(2) Ancak, komanditer ortağın alacağı kar, ancak bu pay öngörülen katkı payına ulaşmadığı sürece sermayesine eklenir.
(3) Komandit ortak, ancak sermaye payı (share of capital) ve ödenmemiş katkı tutarı (contribution still outstanding) kadar zarara iştirak edebilir.
Madde 168:
(1) Ortakların kar payları (partners’ profit shares), karları sermayenin yüzde dördünü geçmemek üzere 121’inci maddenin birinci ve ikinci fıkraları hükümlerine göre belirlenir.
(2) Bu tutarı aşan kazanç ve zararlar konusunda ise, aksi kararlaştırılmadıkça, koşullara göre makul olan dağıtım esas alınır.
Madde 169:
(1) Madde 122 hükmü, sınırlı sorumlu ortaklar için geçerli değildir. Sınırlı sorumlu bir ortak, yalnızca kendisine ödenmesi gereken karın ödenmesine hak kazanır; sermaye payı, zararlar nedeniyle öngörülen katkı payı olarak ödenen tutardan veya bu ödeme sonucunda bu tutardan daha azına inecekse, karın ödenmesini talep edemez.
(2) Sınırlı sorumlu ortak, müteakip zararlar nedeniyle (reason of subsequent losses), alınan karları geri ödemek (repay profits received) zorunda değildir.
Madde 170:
Komandit ortağın ortaklığı temsil yetkisi (authority to represent the partnership) yoktur.
Madde 171:
(1) Komandit ortak, üçüncü kişilere (third parties) karşı sorumlu olduğu katkı payı tutarı kadar, ortaklığın alacaklılarına karşı doğrudan sorumludur; bu sorumluluk, katkının yapıldığı (ödendiği) ölçüde hariç tutulur.
(2) Ortaklığın malvarlığı (assets of the partnership) ile ilgili olarak iflas/aciz davası (insolvency proceedings) açılmışsa, ortaklığın alacaklılarının (partnership’s creditors) birinci fıkra uyarınca hakları, davanın seyri sırasında iflas idarecisi (insolvency administrator) veya iflas/aciz denetçisi (insolvency monitor) tarafından kullanılır.
Madde 172:
(1) Ortaklığın alacaklıları ile ilgili olarak, sınırlı sorumlu ortağın üçüncü kişilere karşı sorumlu olduğu katkı payı tutarı, Ticaret Siciline (Commercial Register) tescil edildikten sonra tescilde belirtilen tutar ile belirlenir.
(2) Alacaklılar, ancak ticarette mutat bir şekilde ilan edilmiş veya ortaklık tarafından kendilerine başka bir şekilde tebliğ edilmişse, Ticaret Sicilinde gösterilen katkı payında kayıt dışı bir artış talep edebilirler.
(3) Ortaklar arasında, sınırlı sorumlu bir ortağın katkıyı yapmaktan muaf olduğu veya katkı yapma yükümlülüğünün ertelendiği herhangi bir anlaşma, alacaklılar karşısında geçersizdir (ineffective vis-Ã -vis the creditors).
(4) Sınırlı sorumlu ortağın üçüncü kişilere karşı sorumlu olduğu katkı payı kendisine geri ödendiği ölçüde, alacaklılar karşısında yapılmamış sayılır. Aynı durum, sınırlı sorumlu ortağın kar paylarını geri çekmesi ve sermaye payının kayıplar nedeniyle üçüncü kişilere karşı sorumlu olduğu katkı payı tutarı (amount of contribution) olarak ödediği tutarın altına düşmesi veya kendi bu çekilme sonucunda sermaye payı belirlenen tutarın altına indirilir. 268’inci maddenin sekizinci fıkrası[5] kapsamındaki tutarlar ikinci fıkraya göre sermaye payının hesaplanmasında dikkate alınmaz.
(5) Komandit ortak, iyi niyetle (good faith) hazırlanmış bir bilançoya göre iyi niyetle almış olduğu her şeyi kar (profit on the basis of a balance sheet drawn up in good faith) olarak geri ödemekle yükümlü değildir.
(6) Sınırsız sorumlu ortaklardan hiçbirinin gerçek kişi olmadığı bir şirketin alacaklıları karşısında, komanditer ortağın üçüncü kişilere karşı sorumlu olduğu katkı payı tutarı, o ölçüde yapılmamış sayılır. Sınırsız sorumlu (komandite) ortakların hisseleri ile yapılır. Bu hüküm, sınırsız sorumlu ortaklardan birinin bir kolektif şirket veya sınırsız sorumlu ortağın gerçek kişi olduğu komandit şirketlerde uygulanmaz.
Madde 172a: (Bu madde ilga edilmiştir)
Madde 173:
(1) Mevcut bir ticari ortaklığa sınırlı sorumlu ortak olarak katılan kişi (existing commercial partnership as a limited partner), 171 ve 172’nci maddeler uyarınca, şirketin katılmadan önce ortaya çıkan yükümlülüklerinden (obligations), ticaret unvanının (business name) değişip değişmediğine bakılmaksızın sorumludur.
(2) Aksine herhangi bir anlaşma, üçüncü taraflara karşı etkisiz olur.
Madde 174:
Sınırlı sorumlu ortağın üçüncü şahıslara karşı sorumlu olduğu katkı payı tutarındaki bir indirim, ortaklığın bulunduğu mahkemenin Ticaret Siciline tescil edilmediği sürece alacaklılar karşısında etkisizdir; tescil sırasında alacakları zaten mevcut olan alacaklıların, kendilerine karşı böyle bir indirimin uygulanmasına izin vermeleri gerekmez.
Madde 175:
Sınırlı sorumlu bir ortağın üçüncü kişilere karşı sorumlu olduğu katkı payı tutarındaki artış veya azalma (increase or reduction in an amount of contribution), tüm ortaklar tarafından Ticaret Siciline tescil için sunulur. Madde 162, fıkra iki hükmü, gerekli değişiklikler yapılarak uygulanır. 14’üncü madde hükümleri, ortaklığın merkezinin Ticaret Siciline tesciline uygulanmaz.
Madde 176:
(1) Eğer ortaklık, bulunduğu yer mahkemesinin Ticaret Siciline (Commercial Register of the court in whose district it has its seat) tescil edilmeden önce ticarete başlarsa, iş kurulmasına muvafakat eden her komanditer ortak, ortaklığın aynı yere tescilinden önceki borçlarından sorumlu olur. Sınırlı sorumlu ortak olarak katılımı alacaklı tarafından bilinmedikçe, sınırsız sorumlu ortak olarak kapsam dahilindedir. Bu hüküm, 2’nci madde veya 105’inci maddenin ikinci fıkrası aksini öngördüğü sürece uygulanmaz.
(2) Sınırlı sorumlu bir ortağın mevcut bir ticaret şirketine katılması halinde, ortaklığın katılması ile Ticaret Siciline tescili arasında geçen sürede doğan borçlarına birinci fıkranın birinci cümlesindeki hüküm gerekli değişiklikler yapılarak uygulanır.
Madde 177:
Komanditer ortağın ölümü (death of a limited partner) halinde, aksine bir sözleşme bulunmadığı takdirde, mirasçıları ile ortaklık devam eder.
Madde 177a:
125a[6] ve 130a[7] maddeleri, 130a maddesinin 172. maddesinin altıncı fıkrasının ikinci cümlesinin yerine uygulanması şartıyla, sınırlı sorumlu ortağın gerçek kişi olduğu komandit şirketler (partnership in which a limited partner is a natural person) için de geçerlidir. 125a maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde belirtilen ortaklara ilişkin bilgiler, yalnızca komandit şirketin komandite ortakları (general partners of the partnership) için aranır.
Madde 178 ila 229: (Bu maddeler ilga edilmiştir)
* Bu yazıda yer alan görüşler yazarına ait olup çalıştığı kurumu bağlamaz, yazarın çalıştığı kurum veya göreviyle ilişki kurulmak suretiyle kullanılamaz. Yazıdaki tüm hatalar, kusurlar, noksanlıklar ve eksiklikler yazarına aittir.
[1] Alman Ticaret Kanunu (Handelsgesetzbuch; Commercial Code) için lütfen bkz. < https://www.gesetze-im-internet.de/englisch_hgb/englisch_hgb.html#p0670 > erişim tarihi 09 Mayıs 2022
Komandit şirketler, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) İkinci Kitabının (“Ticaret Şirketleri”) Üçüncü Kısmında ve 304’üncü ila 328’inci maddeleri arasında düzenlenmiştir (< https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuatmetin/1.5.6102.pdf >).
TTK Genel Gerekçesinde komandit şirketlere matuf açıklamalar şöyledir:
“2. Kollektif ve Komandit Şirketler
116 Kollektif ve komandit şirketler alanında, Avrupa’da özellikle kaynak İsviçre Borçlar Kanununda herhangi bir önemli değişiklik yapılmamıştır. Zaten bu alanlarda değişiklik yapmayı gerektirebilecek herhangi bir teorik ve dogmatik gelişme olmamıştır; öğretide de dikkate değer bir açılım yoktur. Şahıs şirketleri bugüne kadar AET’nin ve AT’ın da ilgi alanı dışında kalmıştır. Her iki şirket türünün hitap ettiği kitlede de genişleme olmamış, aksine şahıs şirketi türüne ilgi azalmıştır. Bu anlayış KOBİ’ler yönünden de geçerlidir. Çünkü KOBİ’lerin de sorumluluğu sınırlı olmayan bir şirketi tercih etmeleri için ikna edici bir sebep mevcut değildir. Bu nedenlerle kollektif ve komandit şirketlerde birikim esas itibarıyla korunmuş ve değişiklikler, yanlışların düzeltilmesine, boşlukların doldurulmasına ve belirsiz noktaların açıklığa kavuşturulmasına özgülenmiştir. Her iki şirkette de, 6762 sayılı Kanun, oy hakkı ve şirket kararları konusunda suskundur. Tasarı bu boşluğu da doldurmuş, şirket hesaplarının denetimi ve karın belirlenmesi hususunda modern kurallar getirilmiş, denetim yeminli malî müşavir ile serbest muhasebeci malî müşavirlere bırakılmıştır. Ayrıca Tasarıya şirketten ayrılan ortağın eski borçlardan sorumluluğuna ilişkin özel zamanaşımı hükümleri konulmuştur.
Sınırlı sorumlu bir şahıs şirketi modeli olan, Almanya’da ünlü “Limited Şirket ve Ortağı Komandit Şirket” formülü ile ünlenen, İsviçre’de de güncel olan, Fransa’da hatta Amerika Birleşik Devletleri’nde de tanınan bu şirkete ilişkin herhangi bir hükme Tasarıda yer verilmemiştir. Türkiye’de hemen hemen hiç bilinmeyen, kanunu dolanan bu yozlaşmış modeli düzenleyen ülke zaten yoktur. Tasarı sermayesi paylara bölünmüş şirkette, 6762 sayılı Kanunun düzeni aynen korunmuştur.”
Komandit şirketler bakımından, TTK Genel Gerekçesinde ‘9’, ‘12’, ‘13’ ve ‘32’ no.lu maddelere de bakılmalıdır (< https://www.muglabarosu.org.tr/Upload/files/pdf/TTK%20Genel%20Gerek%C3%A7e.pdf >).
TTK künyesi şu şekildedir:
Türk Ticaret Kanunu, Kanun Numarası: 6102, Kanun Tarihi: 13.01.2011, RG 14.02.2011/27846
[2] ‘Ortaklık’ ibaresi, komandit şirket/şirketler için kullanılmaktadır.
[3] ATK, m.106 hükmü şöyledir:
“1) Ortaklığın Ticaret Siciline tescil ettirilmesi için, bulunduğu yer mahkemesine başvurulur.
(2) Başvuru şunları içerir:
- Her bir ortağın adı ve soyadı, doğum tarihi ve ikamet yeri;
- Ortaklığın ticaret unvanı, merkezinin bulunduğu yer ve yurtiçi ticaret adresi;
- (ilga)
- Ortakların temsil yetkisi.”
[4] ATK, m.116 hükmü şöyledir:
“(1) İşi yönetme yetkisi, ortaklığın ticari işinin olağan seyrinde yer alan tüm işlemleri kapsar.
(2) Bu kapsamı aşan işlemlerde tüm ortakların kararı gerekir.
(3) Genel ticari temsil yetkisine sahip bir kişinin atanması, gecikme riski olmadıkça tüm yönetici ortakların muvafakatini gerektirir. Genel ticari temsil yetkisi, onu devretmeye veya devretmeye katılmaya yetkili ortaklardan herhangi biri tarafından geri alınabilir.”
[5] ATK, m.268 hükmü şöyledir:
“Madde 268: Bilançoda yer alan bireysel kalemlere ilişkin hükümler (Bilanço dipnotları)
(1) Bilanço, yıllık faaliyet sonucunun tamamen veya kısmen kullanılması dikkate alınarak da düzenlenebilir. Bilançonun yıllık sonucun kısmi ödeneği dikkate alınarak düzenlenmesi durumunda, “net kar/zarar” ve “devredilen kar/zarar” kalemleri “net kar/zarar” kalemi ile değiştirilir; devreden herhangi bir kar veya zarar, “Bilanço karı/Bilanço zararı” kalemine dahil edilir ve bilançoda ayrıca gösterilir. Bilgiler ekte de verilebilir.
(2) (ilga)
(3) Özkaynakların zarar yoluyla tüketilmesi ve varlıklar üzerinde borç fazlası olması durumunda, bu tutar bilançonun sonunda aktifler tarafında “Açık Karşılama” başlığı altında ayrıca gösterilir.
(4) Kalan vadesi bir yıldan fazla olan alacakların tutarı, gösterilen her kalem için ayrı ayrı yazılır. Bilanço tarihinden sonra yasal hale gelen “diğer varlıklar” kalemi altında aktiflere ilişkin tutarlar raporlanıyorsa, daha büyük olan tutarlar ekte açıklanmalıdır.
(5) Kalan vadesi bir yıla kadar olan borçların tutarı ile kalan vadesi bir yıldan fazla olan borçların tutarı gösterilen her bir kalem için ayrı yazılır. Stoklara ilişkin avans ödemeleri “Stoklar” kaleminden açıkça düşülmediği sürece, siparişlerden alınan avans ödemeleri yükümlülükler altında ayrıca gösterilecektir. Bilanço tarihinden sonra yasal olarak ortaya çıkan “Yükümlülükler” kalemi altında yükümlülük tutarları gösteriliyorsa, daha geniş kapsamlı tutarlar dipnotlarda açıklanmalıdır.
(6) 250’nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca aktif tarafında yer alan tahakkuk ve ertelemelerdeki farklar bilançoda ayrıca gösterilir veya ekte gösterilir.
(7) 251’inci maddede belirtilen şarta bağlı yükümlülükler için;
- Dipnotlarda yükümlülükler tarafında gösterilmemesi gereken yükümlülükler ve şarta bağlı yükümlülükler hakkında bilgi verilir.
- Verilen rehinler ile diğer menkul kıymetler belirtilerek sorumluluk ilişkileri ayrı ayrı gösterilir.
- Emekli maaşlarına ilişkin yükümlülükler ile bağlı veya ilişkili şirketlere olan yükümlülükleri ayrı ayrı not edilir.
(8) Kendi yarattığı maddi olmayan duran varlıklar bilançoda raporlanırsa, karlar ancak dağıtımdan sonra kalan serbestçe kullanılabilen yedekler artı ileriye taşınan kar ve devreden zararın çıkarılmasıyla elde edilen tutarların en az muhasebeleştirilen toplam tutarlar eksiği kadar olması durumunda dağıtılabilir. Ertelenmiş vergi varlıklarının bilançoda gösterilmesi durumunda, ertelenmiş vergi varlıklarının ertelenmiş vergi yükümlülüklerini aştığı tutara birinci fıkra hükümleri uygulanır. 246’ncı maddenin ikinci fıkrasının ikinci cümlesi kapsamındaki varlıklarda, elde etme maliyetlerini aşan ertelenmiş vergi yükümlülükleri düşüldükten sonraki tutara birinci cümle hükmü uygulanır.”
[6] ATK, m.125a hükmü aşağıda verilmektedir:
“(1) Ortaklığın belirli bir alıcıya yönelik tüm ticari yazışmaları, şekline bakılmaksızın, ortaklığın yasal şeklini ve yerini, tescil mahkemesini ve ortaklığın Ticaret Sicilinde tescil edildiği numarayı belirtmelidir. Ortaklığın ortaklarından hiçbiri gerçek kişi değilse, ortaklığın ticari yazışmalarında, Şirketler Yasası veya Paylı Şirketler Yasası’nın 80’inci maddesinde ortakların ticari unvanları ile “Sınırlı Sorumluluğun” 35a maddesi uyarınca iş yazışmalarında gerekli olan ortaklara ilişkin ayrıntılar da belirtilir. Ortaklığın ortaklarından birinin, gerçek kişi olduğu bir kolektif ortaklık veya komandit ortaklık olması durumunda, ikinci fıkraya göre ayrıntılar aranmaz.
(2) 37a maddesinin (2) ve (3) numaralı fıkraları önceden basılmış formlara ve sipariş formlarına gerekli değişiklikler yapılarak uygulanır ve 37a maddesinin (4) numaralı fıkrası ortaklığı temsile yetkili ortaklara karşı zorlayıcı para cezalarına gerekli değişiklikler yapılarak uygulanır.”
[7] ATK, m.130a hükmü de aşağıda verilmektedir:
“(1) Ortaklardan hiçbirinin gerçek kişi olmadığı bir ortaklığın aciz veya aşırı borçlu hale gelmesi durumunda, ortakların ortaklığı temsile yetkili organ temsilcileri ve tasfiye memurları, ortaklık adına herhangi bir ödeme yapamazlar. Bu, bu noktadan sonra basiretli ve vicdani bir yöneticinin gereken özeni ile tutarlı olan ödemeler için geçerli değildir. Aynı durum, ikinci fıkrada belirtilen gerekli özenin gösterilmesi sırasında dahi fark edilemez olmadıkça, ortaklığın aciz hale gelmesine yol açması halinde, ortaklara yapılan ödemeler için de gerekli değişiklikler yapılarak uygulanır. Kolektif ortaklığın ortaklarından birinin başka bir kolektif ortaklık veya kolektif ortağın gerçek kişi olduğu komandit ortaklık olması halinde birinci ve üçüncü fıkralar uygulanmaz.
(2) İflas Tüzüğü’nün 15a maddesinin (1) numaralı fıkrasına aykırı olarak aciz davasının açılması için başvurulmaması veya süresi içinde başvurulmaması ya da (1) no.lu fıkraya aykırı ödeme yapılması halinde organ temsilcileri, Ortaklığı temsile yetkili ortaklar ile tasfiye memurları ortaklaşa ve müteselsil olarak zararı ortaklığa tazmin etmekle yükümlüdürler. Sağduyulu ve vicdanlı bir yöneticinin gerekli özeni gösterip göstermedikleri konusunda ihtilaf olduğunda, ispat yükü kendilerine aittir. Tazminat ödeme yükümlülüğü, ortaklarla yapılan anlaşma ile sınırlandırılamaz veya hariç tutulamaz. Ortaklığın alacaklılarını tatmin etmek için tazminat ödenmesi gerekli olduğu sürece, tazminat ödeme yükümlülüğü, ne ortaklığın bir feragat veya uzlaşma ile ne de davanın ortakların kararına dayanması ile ortadan kaldırılamaz. Tazminat ödemekle yükümlü olan taraf ödeme yapabilir değilse ve iflas davasını önlemek için alacaklıları ile bir anlaşmaya girerse veya tazminat yükümlülüğü bir aciz planında yer alırsa, dördüncü cümle uygulanmaz. Bu hükümlerden doğan alacaklar beş yıl içinde zamanaşımına uğrar.
(3) (1) ve (2) numaralı fıkralarda belirtilen organ temsilcilerinin ortaklardan veya hissedarlardan hiçbirinin gerçek kişi olmadığı şirketler olması veya şirketler zincirinin bu şekilde devam etmesi halinde, bu hükümler gerekli değişiklikler yapılarak uygulanır.”
1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu [merhume Anası (1947-10 Temmuz 2023) Erzurum/Aşkale; merhum Babası ise Ardahan/Çıldır yöresindendir]. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte);
Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte) başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003), Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004) ile Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021), Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021), Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021), Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022), Ticari Mevzuat Notları (2022), Bilimsel Araştırmalar (2022), Hukuki İncelemeler (2023), Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024), Hukuka Giriş (2024) başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 2 bin 500’ü aşan Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.