1. Serbest Meslek Makbuzu (SMM), elektronik serbest makbuzu (e-SMM) nedir?
SMM, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun “Serbest Meslek Makbuzları” başlıklı 3.bölümünde düzenlenmiştir. “Makbuz mecburiyeti” başlıklı bu maddeye göre; “Serbest meslek erbabı, mesleki faaliyetlerine ilişkin her türlü tahsilatı için iki nüsha serbest meslek makbuzu tanzim etmek ve bir nüshasını müşteriye vermek, müşteri de bu makbuzu istemek ve almak mecburiyetindedir.“
Elektronik serbest meslek makbuzu (e-Serbest Meslek Makbuzu) ise 509 sıra no’lu Vergi Usul Kanunu genel tebliğinde tanımlandığı şekli ile “elektronik belge biçiminde oluşturulan serbest meslek makbuzu” dur.[1]
e-SMM yeni bir belge türü olmayıp, kağıt ortamdaki Serbest Meslek Makbuzu ile aynı hukuki niteliklere sahiptir. Başka bir değişle elektronik ortamda düzenlenen serbest meslek makbuzudur.
2. e-SMM Zorunluluğuna İlişkin Mevzuat :
e-SMM uygulaması 17.12.2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 487 sıra no’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile 01.01.2018 tarihinde isteğe bağlı olarak başlayan bir uygulamadır.[2]
19.10.2019 tarihli ve 30923 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 509 sıra no’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile e-Serbest Meslek Makbuzunun (e-SMM) elektronik ortamda oluşturulması, muhatabının talebi doğrultusunda kağıt veya elektronik ortamda iletilmesi, elektronik ortamda muhafaza ve ibraz edilebilmesi ve Gelir İdaresi Başkanlığı’na elektronik ortamda iletilebilmesi veya raporlanabilmesine ilişkin usul ve esaslar yeniden düzenlenmiştir. 509 Sıra Nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile tüm e-Belge uygulamaları tek bir Tebliğ altında toplanmış ve uygulamalara ilişkin usul ve esaslar yeniden düzenlenmiştir.
01.06.2020 tarihinden itibaren bahsi geçen tebliğ ile uygulama “zorunlu” hale getirilmiştir. Bu zorunluluk sadece avukatları değil, vergiden muaf olmayan serbest tüm meslek erbaplarını (Serbest Muhasebeci, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir, Yeminli Mali Müşavir, Doktor, Mühendis, Sanatçı, vb) kapsamaktadır. Tebliğde bu zorunluluğun nedeni gelişen bilişim teknolojinin sağladığı verimlilik ve faydalar olarak gösterilmiştir.
3. e- SMM uygulamasına geçiş süreci aşağıdaki şekildedir:
e-Serbest Meslek Makbuzu Uygulamasıa a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a Uygulamaya Geçiş Tarihi
Serbest meslek erbaplarından 01/02/2020 tarihi
itibariyle faaliyetine devam etmekte olanlar:a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a 01/06/2020 tarihine kadar
Serbest meslek erbaplarından 01/02/2020 tarihinden
(bu tarih dahil) itibaren faaliyetine başlayacak olanlar:a a a a a a a a a a a a a işe başladıkları ayı izleyen
a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a a 3 üncü ayın sonuna kadar
4. Zorunlu e-SMM uygulaması ile mükelleflere getirilen yükümlülükler;
a) Serbest Meslek Makbuzu’nun (SMM) elektronik ortamda düzenlenmesi,
b) Muhatabın talebi doğrultusunda kağıt olarak teslimi ya da elektronik ortamda iletilmesi,
c) SMM’nun elektronik ortamda saklanması ve istenildiğinde ibrazı olmak üzere 3 kademeli yükümlülük şeklinde öngörülmüştür.
Vergi Usul Kanunu’nun ilgili hükümlerine göre muhafaza yükümlülüğü olanlar, gerek düzenledikleri gerekse adlarına düzenlenen bu tebliğe konu elektronik belge ve kayıtları kendilerine iletim/teslim şekline uygun olarak yasal süreler dahilinde muhafaza ve istendiğinde ibraz etmekle yükümlüdürler.
Tebliğe konu uygulamalardan yararlanan mükellefler, uygulama kapsamında düzenledikleri belgeleri kendilerine ait bilgi işlem sistemlerinde muhafaza edebilecekleri gibi, Başkanlıktan elektronik saklama izni alan mükelleflerin bilgi işlem sistemlerinde de muhafaza edebilirler. Başkanlıktan saklama izni alan mükelleflerden elektronik saklama hizmetinin alınması, mükelleflerin Tebliğe konu belgelerin muhafaza ve ibraz sorumluluğunu ortadan kaldırmamaktadır.
Tebliğe konu belgelerin Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde ve Türkiye Cumhuriyeti Kanunlarının geçerli olduğu alanlarda muhafaza edilmesi zorunludur. Bu zorunluluk, yurt dışında ikincil bir arşivleme yapılmasına engel teşkil etmemektedir.[3]
5. Avukatlar için e-SMM uygulamasında mali mühür mü, e-imza mı kullanılacaktır?
e-SMM kullanımı mali mühür ya da e-imza ile olmaktadır. Gerçek kişiler için e-imza, tüzel kişiler için ise mali mühür gerekmektedir. Bu nedenle serbest meslek mensubu avukatlar için e-imza geçerli ve yeterlidir. UYAP kullanıyor olmaları nedeni ile vergi mükellefi çoğu avukatın e-imzası bulunmaktadır. E-imza için çeşitli seçenekler mevcutken ( e-güven, e-trust, e-tuğra vs), mali mühür ise sadece TÜBİTAK tarafından verilebilmektedir.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 44. maddesinde “Avukatların birlikte veya avukatlık ortaklığı şeklinde çalışmaları “ başlığı ile düzenlenen madde kapsamındaki çalışmalar da ise mali mühür gerekmektedir. Ayrıca Avukatlık Kanunu’nun 44/B maddesinin yanı sıra, Türkiye Barolar Birliği Avukat Ortaklığı Yönetmeliği ile de düzenlenen “Avukatlık Ortaklığı”nın ayrı tüzel kişiliğinin olması, ayrı vergi numarasının bulunması, davanın avukat ortaklığı adına alınması gibi nedenlerle e-imza değil, mali mühür kullanacakları hususunda bir tereddüt yoktur.
Ancak aynı maddede (AK m.44/A) düzenlenen “Aynı büroda birlikte çalışma” halinde mali mühür istenmesi uygulaması kanımızca yerinde değildir. Çünkü maddeye bakıldığında;
“ …… Birlikte çalışma, aynı baroya kayıtlı birden çok avukatın meslekî çalışmalarını bir büroda yürütmeleridir. Bu birlikteliğin tüzel kişiliği yoktur, yapılan iş ticarî sayılmaz.
Birlikte çalışan avukatlardan biri ya da birkaçının ad ve/veya soyadının yanında (Avukatlık Bürosu) ibaresinin kullanılması zorunludur. Karşılıklı hak ve yükümlülükler, gelir ve giderlerin paylaşılması, büro yönetimi, birlikteliğin sona ermesi birlikte çalışanlarca belirlenir ve yazılı olarak kayıtlı oldukları baroya bildirilir.”
Bu çalışma biçiminde avukatlar kendi vergi numaraları ile SMM kesmektedirler. Maddede açıkça belirtildiği üzere yapılan iş ticari değildir. Ancak uygulamada Avukatların birlikte çalışmalarında noterden sözleşme örneği getirilerek (uygulamada yoğunluktan evrak örneğinin yeterli görülmeye başlandığı ifade edilmektedir) mali mühür alınması istenmektedir.
6. e-SMM’nda yer alması gereken bilgiler:
e-SMM’nda, kağıt SMM’nda olduğu gibi aşağıda yer alan bilgilerin bulunması zorunludur:
a) Serbest meslek erbabının; adı, soyadı, vergi dairesi, VKN veya TCKN’si, adresi.
b) Muhatabın adı, soyadı veya unvanı, adresi, vergi mükellefi ise vergi dairesi, VKN veya TCKN’si.
c) Belgenin düzenlenme tarihi ile saat ve dakika olarak düzenlenme zamanı ve belge numarası.
ç) Alınan paranın miktarı (varsa vergi tevkifatı tutarları ve katma değer vergisi tutarları ayrıntılı olarak gösterilecek şekilde).
d) Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) sistemlerinden elektronik ortamda sorgulanması, doğrulanması ve görüntülenmesine imkan vermek üzere, Başkanlık tarafından bilgi içeriği belirlenen karekod veya barkod.
GİB ihtiyaç duyulması halinde söz konusu bilgilere ilave bilgilerin de e-SMM’nda bulunmasını mükelleflere gerekli duyuruları ebelge.gib.gov.tr adresinde yaparak isteyebilir.
Mükellefler e-SMM üzerindeki zorunlu bilgilere ilave olarak ihtiyaçları doğrultusunda farklı bilgilere de yer verebileceklerdir. (Tebliğ IV.4.3.e)
7. e-SMM uygulanmasından yararlanma yöntemleri:
Tebliğde e-SMM uygulamasından 3 ayrı yararlanma yöntemi öngörülmektedir (Tebliğ V.1):
1- e-Belge uygulamalarına ait temel fonksiyonların internet üzerinden genel kullanımını sağlamak amacı ile Başkanlık tarafından oluşturulan ve hizmete sunulan e-Belge portalları aracılığıyla (GİB Portal Yöntemi).[4]
GİB Portal yönteminde GİB’in bilgi işlem sistemi ücretsiz olarak kullanılabilmektedir. Avukatlar tarafından da uygulanabilecek bir yöntem olmakla birlikte; her makbuz kesim ve gönderim işleminde e-imza işlemi gerekmesi, hatalı yazılan bir SMM’nun gönderildikten sonra iptalinin zorluğu (hatalı kesim yapılan kişi ile elektronik yazışma/antant kalma belgeleri ile başvuruda bulunarak düzeltme işlemi gerektirmesi gibi) dezavantajları olarak görülmektedir.
2- Başkanlıktan izin almış özel entegratörlerin bilgi işlem sistemleri aracılığıyla (Özel Entegratör Yöntemi).
Özel entegratör; elektronik belgelerin oluşturulması, imzalanması, iletilmesi hususlarında mükelleflere hizmet verme konusunda teknik yeterliğe sahip ve test ve değerlendirme süreçleri sonucunda Başkanlıktan izin alabilen entegrasyon kuruluşlarıdır. Özel entegratörler GİB’den lisanslı firmalar olup, GİB sayfasında bu firmaların listesi yer almaktadır.
Özel entegratör aracılığıyla e-Arşiv uygulamasını kullanmak isteyen mükellefler bu entegratörlere başvuru yaparak uygulamaya dahil olabilmektedirler. e-Arşiv Uygulamasından özel entegrasyon yöntemiyle yararlanacak mükelleflerin ayrıca Gelir İdaresi Başkanlığına bir başvuru yapmalarına gerek bulunmamaktadır.
Bir kısım özel entegratör firma, avukatlara özel portallar geliştirmişlerdir. Türkiye Barolar Birliği’nin önerdiği Makbuztek, İstanbul Barosu’nun önerdiği Dijital Planet ve Denizbank, Ankara Barosu’nun işbirliği protokolü yaptığı kolaysoft bu yöntem ile bilgi işlem sistemlerini avukatlara özel düzenlemişlerdir. Belli tarihlere kadar ücretsiz hizmet verecekleri ilan edilmiş olup, bu programların nasıl kullanılacaklarına ilişkin videoları ve anlatımları mevcuttur. Ücretsiz dönem sonunda avukat tarafından kontör satın alınmakta ve sistem kullanılmaya devam edilmektedir. Tanıtımlarında bilgi işlem sistemlerinin GİB portalının kullanımından farklı olarak ilk kullanım haricinde e-imzaya ihtiyaç olmaması, aktivasyon sonrasında şifre ile internet olan her ortamdan ulaşılabildiği 10 yıl süre ile arşivde saklanacağını taahhüt etmeleri, çok kullanıcılı olabilmeleri, diğer kullanıcılar için makbuz kesmemek vb kısıtlamalar getirebilmeleri, muhasebe ve mali müşavir tanımlaması yapılması, evrak alışverişi olmaksızın dosyaları indirebilmelerine olanak sağlayacak mali müşavir muhasebe tanımlı butonlarının olması, portal içinde makbuz iptallerinin mümkün olması gibi özellikleri olduğunu belirtmektedirler. Bu yönü ile hangisinin tercih edileceğine ilişkin tercih meslektaşlarımıza ait olmak üzere avukatlık mesleğine özel geliştirilen programlara sahip TBB’nin veya Baroların tavsiye ettikleri özel entegrasyon yöntemi ile hizmet almaları daha pratik bir yöntem olarak görülmektedir.
3- Kendi bilgi işlem sistemlerinin Başkanlık bilgi işlem sistemleri ile doğrudan entegre edilmesi yoluyla (Doğrudan Entegrasyon Yöntemi):
Bu yöntemde e-arşiv uygulamasını kendi bilgi işlem sistemleri üzerinden kullanmak isteyen mükellefler, “e-Arşiv Başvuru Kılavuzu” nda belirtilen belgeler ile birlikte “Gelir İdaresi Başkanlığı’na posta yoluyla başvurulmaktadır. Avukatlardan açısından 3.yararlanma yöntemi büyük şirketler açısından öngörülmesi, maliyet ve kapsamlı olan bir yöntem olması nedeni ile önerilmemektedir.
8. Evrakların saklanması:
Yapılan düzenlemelerde mükellef hangi yönteme göre hizmet alırsa alsın maliyenin doğrudan mükellefi muhatap alacağı hususunun Tebliğ metninde sıkça vurgulandığı görülmektedir.
Evrakların saklama gereği ve GİB tarafından istendiğinde raporlama ve ibraz zorunluluğu; Vergi Usul Kanunu, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu, Türk Ticaret Kanunu ve ilgili mevzuatta öngörülen vergi evraklarında 5 yıl, diğer evraklarda 10 yıl saklanmasındaki yasal yükümlülüklerden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle entegratörler tarafından makbuz, belge ve bilgilerin asıl ve yedeklerinin de ayrı ortamlarda saklandığı ifade edilmekte ise de 10 yıl arşiv süresince her ihtimale binaen avukatların kendilerinin de elektronik bir ortamda saklamalarında fayda olacağı anlaşılmaktadır.
Davaların uzun sürebilmesi, aynı müvekkilin farklı tarihlerde hukuki işlerine bakılma ihtimali, aynı iş nedeni ile müvekkilin geçmişte yaptığı ödemelerin arşivlenmesinin de yapılıyor olması, kısacası büro hafızası içinde yararlı olacağı açıktır.
9. e-SMM’nun tahsil edildiği gün kesilmesi gerekliliği:
e-SMM uygulaması vekalet ücretinin tahsil edildiği gün makbuzunun kesilmesine daha fazla dikkat edilmesini gerektirecektir. Uygulamada SMM’nun ödemenin yapıldığı aynı ay içinde kesilmesi yeterli olmakta iken; elektronik ortamda yapılacak kesimde tarih ve saat kaydı da bulunacağından SMM’nin kesilmesinde bankaya yatırıldığı günün takibinin gerektiği anlaşılmaktadır. 2 yıldır isteğe bağlı uygulanan e-smm sisteminde her ne kadar muhasebesel olarak aynı ay içinde kesilen makbuzlarda sorun çıkmadığı, ceza uygulaması yapılmadığı uygulamacılar tarafından ifade edilse de; gününde yapılmayan SMM kesimleri Vergi Usul Kanunu m. 227 ve m. 353 hükümlerine aykırılık oluşturduğundan yasal olarak vekalet ücretinin bankaya yattığı ya da ödemenin belge karşılığı yapıldığı gün SMM kesimi yapılmalıdır. Bu durum, serbest meslek kazancının tespitinde, gelir vergisi açısından tahsilat esasının benimsenmiş olmasından kaynaklanmaktadır.
Bilindiği üzere 02 Ekim 2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi uyarınca; Aile Mahkemeleri, Tüketici Mahkemeleri ve Çocuk Mahkemeleri’nin görev alanına giren davalar ve işler, vesayet davaları ve işleri; ile bu davalara bağlı kanun yolları; iş uyuşmazlıklarında dava şartı olarak arabuluculuk ile bunlara bağlı ilamlı icra takipleri kapsamında verilen avukatlık hizmetlerinde KDV %18’den %8’e indirilmiştir. Bu nedenle e-SMM kesiminde KDV oranının programda doğru seçilmesi dikkat edilecek bir diğer husustur.
10. e-SMM’nun muhataba teslimi:
Makbuzun müvekkile teslimi e-posta yolu ile gönderim yapılması ya da kağıt çıktı alınarak olabilmektedir. Kağıt çıktı verilmesi halinde mutlaka ıslak imza atılması gerekmektedir. E posta adresi olmayan müvekkile, bildirdiği başkaca adresi de yoksa AK m.175 gereğince vekaletnamedeki adresine yapılacak tebligat ile gönderilebilir.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu m. 175 “İş sahibinin verdiği vekaletnamede yazılı adrese avukat tarafından yapılacak her tebliğ, kendisine yapılmış sayılır. Adres değişiklikleri en geç üç gün içinde iş sahibi tarafından taahhütlü mektupla avukata bildirilir.
İş sahibinin adresine gönderilecek yazıların tebliğ edilememesinden veya adres değişikliklerinin bildirilmemesinden doğan sorumluluk iş sahibine aittir.” şeklindedir.
11. e- SMM sistemine geçiş ile kullanılmayan Serbest Meslek Makbuzları ne olacaktır?
e-SMM uygulamasına geçişle kalan kağıt makbuzun saklanması gerektiği Tebliğin olağandışı durumlarda kağıt makbuz kesilebileceğini öngören V.6.e hükmünden anlaşılmaktadır:
“Belge Olarak Düzenlenme Zorunluluğu Getirilen Belgelerin Kağıt Olarak Düzenlenebileceği Haller Elektronik belge olarak düzenlenme zorunluluğu getirilen belgelerin;
a) Başkanlığın ve e-Belge uygulamalarına taraf olan diğer kamu kurum ve kuruluşlarının bilgi işlem sistemlerinde meydana gelen arıza, kesinti ile bu sistemlerde yapılan bakım,
b) İspat veya tevsik edilmek kaydıyla, mükellefin ya da Başkanlıktan izin almış özel entegratör kuruluşların bilgi işlem sistemlerinde meydana gelen arıza, kesinti ile bu sistemlerde yapılan planlı bakım (yazılı bildirimde belirtilen süre ile sınırlı kalmak kaydıyla),
c) İspat veya tevsik edilmek kaydıyla, kullanılmakta olan mali mührün veya elektronik imza aracının arızalanması veya çalınması (yeni mali mühür veya elektronik imza aracının temini süresince),
ç) Bakanlık veya Başkanlık tarafından e-Belge uygulamalarına ilişkin olarak yayımlanan genel tebliğ, sirküler ve teknik kılavuz ve duyurularda, belgelerin e-Belge yerine kağıt olarak düzenlenmesine izin verilmesi,
gibi nedenlerle, kanunen düzenlenmesi gereken sürenin geçirilmemesi kaydıyla, kağıt olarak düzenlenmesi durumunda özel usulsüzlük cezası kesilmez. “
Görüldüğü üzere istisnai olarak olağan dışı durumlarda kullanımı gündeme geleceğinden kağıt serbest meslek makbuzu saklanmalıdır.
Ayrıca Covid 19 nedeni ile 30.06.2020 ye kadar kağıt ortamda belge düzenlenebileceğinden kağıt makbuz gerekli olabilecektir.
12. 01.06.2020-30.06.2020 arasındaki dönem için 25.05.2020 tarihli GİB Duyurusu ile getirilen kolaylıklar:
GİB tarafından 25.05.2020 tarihinde “ELEKTRONİK İMZA VEYA MALİ MÜHÜR TEMİN SÜREÇLERİ DEVAM EDEN SERBEST MESLEK ERBAPLARINCA e-SMM UYGULAMASINA İNTERAKTİF VERGİ DAİRESİ UYGULAMASI ÜZERİNDEN DE BAŞVURU YAPILABİLMESİ HAKKINDA DUYURU” yayımlanmıştır.[5]
GİB’nın yaptığı bu duyuruda “portal yöntemi üzerinden yararlanmak isteyen serbest meslek erbaplarının, https://portal.efatura.gov.tr/EArsivPortalBasvuru/ adresindeki başvuru formunu, GİB’ten izin alan özel entegratör kuruluşların (https://ebelge.gib.gov.tr/esmmozelentegratorlistesi.html) bilgi sistemleri aracılığıyla yararlanmak isteyenlerin de özel entegratörler tarafından oluşturulan elektronik ortamdaki başvuru formunu (HR XML Dosyasını), e-İmza ya da mali mühürlerini kullanmak suretiyle imzalayarak başvurularını yapmaları gerektiği duyurulmuştu. Bu konuda 01.06.2020 tarihine kadar süre bulunmaktaydı.
Ancak, ülkemiz de dahil olmak üzere tüm dünyayı etkisi altına alan Koronavirüs (COVID-19) salgını ve bu kapsamda alınan tedbirler sebebiyle e-İmza ya da mali mühür başvurularını yapamayan ya da başvurularına rağmen e-İmza ya da mali mühürlerini henüz temin edemeyen ve bu nedenle elektronik başvuru işlemlerini tamamlayamayan mükelleflere e-Serbest Meslek Makbuzu uygulamasına başvuru işlemlerini, elektronik imza veya mali mühürlerine ihtiyaç olmadan İnteraktif Vergi Dairesi (ivd.gib.gov.tr) uygulamasında yer verilen “Elektronik Serbest Meslek Makbuzu Başvuru Talebi” bölümünden “İnteraktif Vergi Dairesi kullanıcı kodu ve şifresi” kullanılarak başvurularını gerçekleştirebilmelerine imkan sağlanmıştır. İnteraktif Vergi Dairesi kullanıcı kodu ve şifresi bulunmayan mükelleflerimiz ise ivd.gib.gov.tr adresinden gerekli kayıtlarını elektronik ortamda oluşturarak kullanıcı kodu ve şifrelerini alabileceklerdir.
Diğer yandan, e-SMM uygulamasına dahil olan mükelleflerimiz mezkur Genel Tebliği uyarınca, e-SMM belgelerini düzenlemeleri açısından elektronik imza veya mali mühür kullanmaları zorunlu olup, bu nedenle 01/06/2020 itibariyle uygulamaya dahil olmak üzere başvurularını yukarıda belirtilen şekilde yapan serbest meslek erbaplarının, en geç Haziran ayı içinde elektronik imza veya mali mühürlerini temin ederek 01/07/2020 tarihinden itibaren (ilgili Genel Tebliğ uyarınca e-SMM uygulamasına dahil olan serbest meslek erbapları uygulamaya dahil oldukları ayın sonuna kadar kağıt ortamda da serbest meslek makbuzu düzenleme imkanı bulunduğundan) serbest meslek makbuzu belgelerini e-SMM belgesi olarak elektronik ortamda e-İmza veya mali mühür kullanmak suretiyle düzenlemeleri zorunludur.
Bu çerçevede, özellikle e-SMM uygulamasından portal aracılığı ile yararlanacak serbest meslek erbaplarının, gerek portal hesaplarına giriş için gerekse portal üzerinden düzenleyecekleri e-SMM belgelerini imzalamak için e-İmza ya da mali mühürlerini ivedilikle Haziran ayı geçilmemek suretiyle temin etmeleri gerektiği tabiidir.”
Ayrıca, e-SMM Uygulamasından özel entegratör yöntemi ile yararlanacak mükelleflerimizden, yukarıda bahsedilen nedenlerle e-İmza ya da mali mühürlerini temin edememiş olanlar da, yasal süre içerisinde uygulamaya başvurmak adına, yukarıda açıklandığı üzere, İnteraktif Vergi Dairesi uygulaması üzerinden öncelikle portal yöntemi ile uygulamaya dahil olmak üzere başvurularını yapabilirler. Bu kapsamda başvuru yapan mükelleflerin, e-İmza/mali mühürlerini temin etmelerini müteakip sözleşme imzaladıkları özel entegratör tarafından uygulamadan yararlanma yöntemleri elektronik ortamda otomatik olarak değiştirebilecektir.
30 hazirana kadar e-serbest meslek makbuzu ya da kağıt makbuz kesilebilecektir.” denilmektedir.
Bu duyuruya göre ;
a) 01.06.2020 – 30.06.2020 tarihleri arasında mükelleflerden 01.06.2020 tarihine kadar GİB başvurusunu yapanların
-aynı kişiye hem kağıt hem elektronik makbuz kesmemek koşulu ile- e-smm ya da kağıt makbuz kesebilecekleri,
b) e-imza ya da mali mühür alamamış, entegratöre kayıt için gecikmiş olanların haziran ayı içinde bu eksiklikleri tamamlamaları
yönünde olanak sağlanmıştır.
13. Vergi Ceza Uygulaması:
Zorunluluk getirildiği halde e- SMM uygulamasına süresi içinde geçmeyen mükellefler ile e-SMM şeklinde düzenlenmesi gereken Serbest Meslek Makbuzunu, bu Tebliğin “V.7.” ve “VIII.” numaralı bölümlerinde belirtilen istisnai durumlar haricinde e-Serbest Meslek Makbuzu olarak düzenlemeyen ve almayan (matbu kağıt Serbest Meslek Makbuzu olarak düzenleyenler ve alanlar dahil) mükellefler (232 nci maddenin 1. fıkrasının 1 ila 5 numaralı bentlerinde sayılanlar) hakkında Kanunda öngörülen cezai hükümler uygulanır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353. maddesindeki “Özel usulsüzlükler ve cezaları” na ilişkin hüküm aşağıdaki şekildedir.
Fatura ve benzeri evrak verilmemesi ve alınmaması ile diğer şekil ve usul hükümlerine uyulmaması
Madde 353 ”“ (Değişik: 24/6/1994-4008/17 md.)(1) 1. (Değişik: 21/3/2018- 7103/12 md.) Elektronik belge olarak düzenlenmesi gerekenler de dahil olmak üzere, verilmesi ve alınması icabeden fatura, gider pusulası, müstahsil makbuzu ile serbest meslek makbuzlarının verilmemesi, alınmaması, düzenlenen bu belgelerde gerçek meblağdan farklı meblağlara yer verilmesi, bu belgelerin elektronik belge olarak düzenlenmesi gerekirken Maliye Bakanlığınca belirlenen zorunlu haller hariç olmak üzere kağıt olarak düzenlenmesi ya da bu Kanunun 227 nci ve 231 inci maddelerine göre hiç düzenlenmemiş sayılması halinde; bu belgeleri düzenlemek ve almak zorunda olanların her birine, her bir belge için 240 (350) Türk lirasından aşağı olmamak üzere bu belgelere yazılması gereken meblağın veya meblağ farkının %10’u nispetinde özel usulsüzlük cezası kesilir. Bir takvim yılı içinde her bir belge nevine ilişkin olarak tespit olunan yukarıda yazılı özel usulsüzlükler için kesilecek cezanın toplamı 120.000 (180.000) Türk lirasını geçemez.
[1] https://www.gib.gov.tr/sites/default/files/fileadmin/mevzuatek/vukteb509_1.pdf?id=100
[2] https://ebelge.gib.gov.tr/dosyalar/tebligler/487_SIRA_NOLU_VERGI_USUL_KANUNU_GENEL_TEBLIGI-2017-12-18.pdf
[3] https://ebelge.gib.gov.tr/dosyalar/tebligler/487_SIRA_NOLU_VERGI_USUL_KANUNU_GENEL_TEBLIGI-2017-12-18.pdf md 7
[4] https://ebelge.gib.gov.tr/dosyalar/kilavuzlar/e-Arsiv_Portal_Basvuru.pdf
https://ebelge.gib.gov.tr/dosyalar/kilavuzlar/e-SMM_Olusturma.pdf
[5] https://ebelge.gib.gov.tr/dosyalar/e-SMM_Interaktif_Vergi_Dairesi_Basvuru_Duyurusu.pdf
Av. Filiz Saraç
1 Mayıs 1968 doğumludur.
1988 tarihinde Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu.
Kamu Hukuku dalında Yüksek Lisans yaptı. ”Ceza Hukukunda Bina Çökmeleri” konulu tez yazdı.
İstanbul Barosu’nda 3 dönem yöneticilik yapmış olup, İstanbul Barosunda sırası ile Yönetim Kurulu Üyeliği, Genel Sekreterlik ve Başkan Yardımcılığı görevlerinde bulundu. 2017-2021 yılları arası TBB Yönetim Kurulu Üyeliği yaptı.
6 yıl Üniversite’de “Avukatlık Hukuku ve Meslek Kuralları” ve “Uygulamalı Hukuk” derslerinde misafir Öğretim Görevlisi olarak görev aldı. TBB Eğitim Danışma Kurulu Üyeliği ve İstanbul Barosu Staj Eğitim Merkezi Yürütme Kurulu Üyeliği yaptı.
“Ceza Hukukunda Bina Çökmeleri", “Deprem Hukuku” (ortak yazarlı), "Stajyer Avukatın Hak ve Yükümlülükleri" (ortak yazarlı) adlı kitapları bulunmaktadır. 2015 yılında AİHM nezdinde depremlere ilişkin ilgili hak ihlali verilen kararın başvurucu vekilidir. Bu karar sağlıklı çevrede yaşam hakkı ile ilgili kriter kararlardan kabul edilmiştir.
2010 yılında halka temel hukuk eğitim amacını güden “Hukuk Okur Yazarlığı Projesi”ni oluşturmuş, Genel Koordinatörü olarak meslektaşları ile 10 yıl halka gönüllü eğitimler vermiştir.
2020 yılında 1924 yılında kurulan ve 80 şubesi bulunan Türk Kadınlar Birliği tarafından “Toplumda Hukukun Üstünlüğü ve Hak Arama Bilincine Katkıları” nedeniyle “Yılın Hukukçusu Ödülü” verilmiştir.
Kamu Yararını Savunma Derneği Kurucusu ve Onursal Başkanıdır. ÇYDD Maltepe Şubesi Onur Kurulu üyesidir.