Birleşik Krallık Ekonomik Suçlar ve Kurumsal Şeffaflık Yasası ve Üst Düzey Yöneticiler

Giriş

Üst düzey yönetici sorumluluğu genişlerken ve üçüncü taraf riskleri keskin bir şekilde odaktayken, Birleşik Krallık’ın Ekonomik Suçlar ve Kurumsal Şeffaflık Yasası dolandırıcılığın önlenmesine yönelik yeni bir yaklaşım talep ediyor.

Eylül 2025’te yürürlüğe girecek olan Ekonomik Suçlar ve Kurumsal Şeffaflık Yasası[1] (Economic Crime and Corporate Transparency Act), Birleşik Krallık’ın kurumsal uyum manzarasını yeniden şekillendirecek çığır açıcı bir mevzuattır. Ekonomik Suçlar ve Kurumsal Şeffaflık Yasası’nın temel bir yönü, sayısız temel suçta dolandırıcılığın önlenmesine vurgu yapması ve kuruluşları dâhili ekiplerinin ve dış ortaklarının eylemlerinden sorumlu tutmasıdır. Bu, kuruluşların üçüncü taraflara yönelik durum tespiti, sağlam iç kontroller ve düzenli çalışan eğitimi dâhil olmak üzere dolandırıcılığı önlemek ve tespit etmek için yeterli prosedürleri uygulamasını gerektirecektir.

Beklenen önemli etkiye rağmen, Ekonomik Suçlar ve Kurumsal Şeffaflık Yasası’nın İçişleri Bakanlığı’ndan gelen yönergeleri, netlik ve pratik rehberlik eksikliği nedeniyle soruları gündeme getirmiştir. Geleneksel olarak, bir şirketin dolandırıcılığa karıştığını kanıtlamak, suç eylemi ile şirketin ‘yönlendirici zihni ve iradesi’ (directing mind and will) arasında net bir bağlantı gösterilmesini gerektiriyordu. Ekonomik Suçlar ve Kurumsal Şeffaflık Yasası bu çıtayı düşürerek, yanlıştan faydalandıkları düşünülen ekiplerinin ve ortak ekosisteminin eylemlerinden kuruluşları sorumlu tutmayı kolaylaştırmaktadır.

Yasadaki kritik bir belirsizlik, ‘kıdemli yönetici’ (senior manager) tanımıdır. Yönergeler, yasal tanımı tekrarlayarak kuruluşların bunu vaka bazında yorumlamasına olanak tanır. Ekonomik Suçlar ve Kurumsal Şeffaflık Yasası, bu tanımı, kuruluşun faaliyetlerinin önemli bölümlerini yönetmede veya organize etmede önemli rol oynayan bireyleri de kapsayacak şekilde genişletir. Bu daha geniş tanım, yönetim kurulu ve üst düzey yönetimin ötesinde daha fazla bireyin kuruluşun ekonomik suçlardan sorumlu tutulmasına neden olabileceği anlamına gelir.

Belki de kaçınılmaz olarak, kılavuzlar Ekonomik Suçlar ve Kurumsal Şeffaflık Yasası uyumu ve dolandırıcılık önleme için ayrıntılı adımlardan da yoksundur. Altı ilke üst düzey bir çerçeve sağlarken, etkili uygulama için gereken ayrıntılı bilgileri sunamaz. Bu nedenle kuruluşlar, iç ve dış tehditleri göz önünde bulundurarak, endişelerini dile getiren personel için dürüstlük, şeffaflık ve güvence kültürü oluşturarak, kırmızıçizgileri belirlemek için veri analitiğinden yararlanarak ve üçüncü taraflara yönelik kapsamlı bir durum tespiti yaparak dolandırıcılık önlemeye yönelik proaktif bir yaklaşım benimsemelidir.

Olası riskleri azaltmak için şu temel alanlara odaklanılmalıdır:

1. Üst Düzey Yönetim Sorumluluğu [senior management liability]

Ekonomik Suçlar ve Kurumsal Şeffaflık Yasası, ‘kontrol eden zihin’ eşiğini (controlling mind threshold) düşürerek, kuruluşu daha geniş bir çalışan kitlesi tarafından gerçekleştirilen eylemlere karşı duyarlı hale getirir. Kuruluşlar şunları yapmalıdır:

Üst düzey yöneticileri belirleme (identify senior managers): Ekonomik Suçlar ve Kurumsal Şeffaflık Yasası kapsamında kimlerin üst düzey yönetici olarak nitelendirilebileceği tanımlanmalıdır.

Risk yönetimi stratejilerini uygulama (implement risk management strategies): Üst düzey yöneticilerin eylemlerinin risklerini ele almak için stratejiler geliştirilmelidir; örneğin: operasyonel alanlarda dolandırıcılık risklerini değerlendirmek; Ekonomik Suçlar ve Kurumsal Şeffaflık Yasası ve mali suç riskleri konusunda gelişmiş eğitim sağlamak; kontroller, politikalar ve prosedürler üzerindeki iç denetim incelemesini artırmak ve potansiyel dolandırıcılık zayıflıkları açısından geçmiş iddiaları, ihbarcı raporlarını ve denetim bulgularını incelemek.

2. Dava Takibi [litigation monitoring]

Hukuk davaları, cezai soruşturmayı tetikleyebilecek kurumsal usulsüzlüklere ilişkin içgörüler sunabilir. Karmaşık yapılara sahip daha büyük kuruluşlar şunları yapmalıdır:

Dava dosyalarını izleme (monitor litigation filings): Potansiyel sorunları erken tespit etmek için kuruluş veya bağlı kuruluşlardan bahseden dava dosyaları aktif olarak izlenmelidir.

Hızlı yanıt verme (respond swiftly): Olası sorunları ele almak, riskleri azaltmak ve tırmanmayı derhal önlemek için bir plan geliştirilmelidir.

3. Üçüncü Taraf Risk Yönetimi [third-party risk management]

Ekonomik Suçlar ve Kurumsal Şeffaflık Yasası, kuruluş adına hizmet sağlayan ortaklar, acenteler ve dağıtımcılar dâhil olmak üzere bir dizi ‘ilişkili kişi’ye (associated persons) sorumluluk sağlar. Kuruluşlar şunları yapmalıdır:

Üçüncü taraf riskini değerlendirme (assess third-party risk): Üçüncü taraflarla ilişkili potansiyel Ekonomik Suçlar ve Kurumsal Şeffaflık Yasası ile ilgili riskler değerlendirilmelidir.

Risk azaltma stratejilerini uygulama (implement risk mitigation strategies): Şunlar gibi stratejiler göz önünde bulundurulmalıdır: yüksek riskli üçüncü tarafların şirketten çıkarılması; Ekonomik Suçlar ve Kurumsal Şeffaflık Yasası hususlarının şirkete katılım sürecine dâhil edilmesi; yüksek riskli üçüncü taraflar üzerinde daha kapsamlı bir durum tespiti (due diligence) yapılması; acentelerin ve ortakların geçmişteki davaları açıklamasını zorunlu kılınması; üçüncü taraf dolandırıcılık denetimleri yapılması; dolandırıcılık göstergeleri için otomatik izleme uygulanması ve dolandırıcılık riskinin azaltılmasına bağlılığın gösterilmesi.

4. Bölüm 2 Bildirimleri

Ciddi Dolandırıcılık Bürosu (Serious Fraud Office), 1987 tarihli Ceza Adaleti Yasası’nın (Criminal Justice Act) 2. Bölümü uyarınca bilgi edinme konusunda daha fazla yetkiye sahiptir. Kuruluşlar şunlara da hazırlıklı olmalıdır:

Bir yanıt planı geliştirme (develop a response plan): Bilgi taleplerine ve potansiyel şafak baskınlarına verilecek yanıtları koordine etmek için kapsamlı bir plan oluşturulmalıdır.

Kilit personeli belirleme (identify key personnel): Müdahaleleri koordine etmekten sorumlu kişiler atanmalı ve harici danışmanlar (hukuk müşaviri, adli tıp uzmanları, halkla ilişkiler uzmanları) seçilmelidir.

Dâhili ekiplere eğitim verme (train internal teams): Bilgi teknolojisi, veri işleme ve şirket içi hukuk ekipleri uyumlu prosedürler, haklar ve yanıt stratejileri konusunda eğitilmelidir.

Sonuç

Ekonomik Suçlar ve Kurumsal Şeffaflık Yasası önemli zorluklar sunar, ancak aynı zamanda kurumsal yönetişimi değerlendirmek ve güçlendirmek, güveni artırmak ve dayanıklı bir organizasyon oluşturmak için bir fırsat da sunar. Sahtecilik riskini proaktif bir şekilde yöneterek, dürüstlük kültürünü teşvik ederek ve sahtecilik önleme tedbirlerini sürekli iyileştirerek, kuruluşlar yeni yasal ortamda etkili bir şekilde ilerleyebilir ve daha şeffaf ve etik bir iş ortamına katkıda bulunabilir.

İyi kaynaklara sahip ve yetkilendirilmiş bir uyum işlevi kritik öneme sahiptir. Yönetim, Ekonomik Suçlar ve Kurumsal Şeffaflık Yasası ve diğer uyum yükümlülüklerinden kaynaklanan sorumlulukları etkin bir şekilde yönetmek için bu işlevi desteklemelidir. Başarılı bir yanıt, koordineli, kurumlar arası bir çaba gerektirir.

[1] <https://www.legislation.gov.uk/ukpga/2023/56>.

Yavuz Akbulak
1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
• Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
• Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
• Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte),
• Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve
• Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte)
başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
• Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003),
• Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004)
ile
• Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II;
• Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021);
• Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021);
• Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021);
• Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022);
• Ticari Mevzuat Notları (2022);
• Bilimsel Araştırmalar (2022);
• Hukuki İncelemeler (2023);
• Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024);
• Hukuka Giriş (2024);
• İşletme, Pazarlama ve Hukuk Yazıları (2024),
• İnterdisipliner Çalışmalar (e-Kitap, 2025)
başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 3 bini aşkın Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.