Dünya Bankası ‘Küresel Ekonomik Beklentiler Raporu’ndaki Temel Hususlar*

Dünya Bankası’nın (‘World Bank’), “Küresel Ekonomik Beklentiler Raporu, Ocak 2022”[1] 11 Ocak 2022 günü açıklanmış olup, rapordaki temel hususlar aşağıda özetlenmektedir.

Dünya Bankası (DB), Küresel Ekonomik Beklentiler Raporu’nda (rapor), 2022 ve 2023 yılları için küresel büyüme tahminini düşürerek; enflasyon, borç ve gelir eşitsizliğindeki artışın yükselen ve gelişmekte olan ekonomilerdeki toparlanmayı tehlikeye atabileceği konusunda uyardı.

DB’nin söz konusu raporuna göre, daha fazla ülkenin koronavirüs pandemisinin etkileri ile mücadele etmek için benzeri görülmemiş seviyelerde mali ve para politikası desteğini gevşetmeye başlaması ile birlikte, küresel büyümenin 2022 senesinde %4,1’e, 2023’te ise %3,2’ye yavaşlaması bekleniyor.

Tahminler, Covid ile ilgili karantinaların kaldırılmasının ardından, talebin artması ile beraber küresel büyümede güçlü bir toparlanmaya işaret ediyor. DB de, dünya ekonomisinin 2021 yılında %5,5 büyüdüğünü öngörüyor.

DB raporu, ABD, Çin ve Avro bölgesindeki ülkeler de dahil olmak üzere büyük ekonomilerin bu yıl yavaşlamasının beklendiğini söylüyor. Yanı sıra, rapor son derece bulaşıcı omikron varyantı nedeniyle Covid enfeksiyonlarında yeniden canlanmanın yakın vadede ekonomik canlılığı bozacağını ve devam ederse büyüme tahminlerini kötüleştirebileceğini de öngörüyor.

DB, dünyanın büyük bölümünde devam eden tedarik zinciri darboğazları, artan enflasyonist baskılar ve yüksek finansal kırılganlık seviyelerinin “sert iniş” (‘hard landing’) risklerini artırabileceği konusunda da uyarılarda bulunuyor. [“Sert iniş”, hızlı bir büyüme döneminin ardından keskin bir ekonomik yavaşlamayı ifade eder.]

Büyüme projeksiyonları

DB raporuna göre, kısmen pandeminin kalıcı etkileri ve Pekin’den gelen ek düzenleyici sıkılaştırma nedeniyle Çin’deki büyüme 2021’deki tahmini %8’den bu yıl %5,1’e düşecektir. Gelişmiş ekonomilerin ise, 2021’deki %5’ten 2022’de %3,8’e yavaşlayacağı tahmin edilmekte ve DB raporu, bunun “toplam gelişmiş ekonomi çıktısını 2023’teki pandemi öncesi eğilimine döndürmek ve böylece döngüsel toparlanmasını tamamlamak için yeterli” olacağını söylemektedir.

Öte yandan, yükselen piyasaların ve gelişmekte olan ekonomilerin (‘emerging markets and developing economies’/EMDE’s) “salgın çıktılarında önemli yaralar açması” bekleniyor. Bu rapora göre, büyüme yörüngeleri, 2023 yılına kadar yatırımları veya çıktıları pandemi öncesi seviyelere döndürmek için yeterince güçlü olmayacaktır.

Genel olarak, EMDE’lerin geçen yılki tahmini %6,3’ten 2022’de %4,6’ya yavaşlayacağı tahmin ediliyor. DB, bazı küçük ülkeler ve hatta büyük ölçüde turizme dayanan ülkeler için ekonomik çıktının pandemi öncesi seviyelerin de altında kalmasını bekliyor.

Kötüleşen eşitsizlik

DB raporu, koronavirüs pandemisinin özellikle ülkeler arasındaki gelir eşitsizliğini kötüleştirdiğini söylemekte ve EMDE’lerde ankete katılan hanelerin %60’ının 2020 yılında gelir kaybı yaşadığı, düşük gelirli ülkelerdeki ve Sahraaltı Afrika’dakilerin ise en ağır darbeyi vurduğunu gösteren verilere atıfta bulunulmaktadır.

DB, en çok düşük gelirli çalışanları vurma eğiliminde olan enflasyonun 2008 senesinden beri görülmeyen seviyelerde olduğunu söylerken; yükselen fiyatlar, birçok yükselen ve gelişmekte olan ekonominin büyüme toparlanması tamamlanmadan enflasyonu kontrol altına almak için desteğini geri çektiği para politikasını kısıtlayacaktır.

Raporda, pandeminin toplam küresel borcu yarım yüzyıldaki en yüksek seviyeye de ittiği ve gelecekteki koordineli borç tahliye çabalarını karmaşık hale getirebileceği belirtilmiş; gelişmekte olan ekonomilerin sürdürülebilir kalkınma için ihtiyaç duydukları finansal kaynaklarını genişletmelerine yardımcı olmak için “küresel işbirliği” (‘global cooperation’) çağrısında bulunulmuştur.

Covid riskleri

Bu arada, Covid-19, büyüme beklentilerine gölge düşürmeye devam ediyor. DB başkanı David Malpass’a göre, omikron gibi değişkenler devam ederse, bu DN’nin küresel büyüme tahminlerini daha da azaltabilir. Malpass’a göre, “Gelişmekte olan ülkeler, düşük aşılama oranları, küresel makro politikalar ve borç yükü ile ilgili uzun vadeli ciddi sorunlarla karşı karşıya durumdadır.”

DB raporu ayrıca, eğitimde okulların kapanmasının tersine dönmesinin düşük ve orta gelirli ülkeler üzerinde kalıcı, çok büyük bir etkisi olacağına da işaret etmektedir. 2020’nin başından bu yana, 300 milyondan fazla rapor edilmiş Covid enfeksiyonu vakası bulunmakta ve 5,5 milyondan fazla insan ölmüştür. Kaldı ki, daha yoksul ülkeler yeterli doz sağlamakta zorlanırken, aşıların dağıtımı adil olmaktan uzaktır. Şimdiye kadar dünya çapında 9,49 milyar aşı dozu uygulanırken, düşük gelirli ülkelerdeki insanların sadece %8,9’unun en az bir doz aşı aldığı bilinmektedir. DB ve Dünya Sağlık Örgütü de dahil olmak üzere birçok uluslararası kurum, salgını kontrol altına almak için daha geniş ve daha adil aşı dağıtımı çağrısında bulunmuşlardır.

* Bu yazıda yer alan görüşler yazarına ait olup çalıştığı kurumu bağlamaz, yazarın çalıştığı kurum veya göreviyle ilişki kurulmak suretiyle kullanılamaz. Yazıdaki tüm hatalar, kusurlar, noksanlıklar ve eksiklikler yazarına aittir.

[1] Söz konusu raporun orijinal adı ve künyesi şöyledir: “Global Economic Prospects” The World Banka, January 2022, < https://openknowledge.worldbank.org/bitstream/handle/10986/36519/9781464817601.pdf > erişim tarihi 19 Ocak 2022 [Dünya Bankası, 2022 yılında büyüme tahminlerini açıklayan ilk büyük küresel kuruluş olmuştur.]

1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu [merhume Anası (1947-10 Temmuz 2023) Erzurum/Aşkale; merhum Babası ise Ardahan/Çıldır yöresindendir]. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte);
Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte) başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003), Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004) ile Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021), Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021), Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021), Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022), Ticari Mevzuat Notları (2022), Bilimsel Araştırmalar (2022), Hukuki İncelemeler (2023), Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024), Hukuka Giriş (2024) başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 2 bin 500’ü aşan Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.