
1. Kanun Teklifinde Yer Alan Ekonomik Konular
2/4527 sayılı “Devlet Memurları Kanunu’nda ve Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” Teklifi[1], 28 Haziran 2022 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulmuş olup; anılan Teklifle diğer hususların yanında aşağıdaki konularda da düzenleme yapılması planlanmaktadır.
- Sigortacılık sektöründe uygulaması yaygınlaşan ve Türkiye’de yerleşik sigorta şirketleri tarafından kefalet sigortası kapsamında düzenlenen kefalet senetleri de Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun uygulamalarında, teminat olarak kabul edilecektir.
- Menkul mal satışlarına katılacakların vermeleri gereken teminatın türüne yönelik hükümlerin düzenlendiği maddede değişiklik yapan teklifle, para yerine teminat mektubu alınabilmesi hükmü revize edilerek Türkiye’de yerleşik sigorta şirketleri tarafından kefalet sigortası kapsamında düzenlenen kefalet senetlerinin de teminat olarak alınabilmesine imkan sağlanmaktadır.
- Hazine ve Maliye Bakanlığı, tüzel kişiler ve tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin gerçek faydalanıcı bilgisinin güncel, tam ve doğru şekilde tespit edilebilmesi için gerçek faydalanıcının kapsamını belirleyecektir. Bakanlık, bu kapsama girenlerin bildirilmesi zorunluluğunu getirmeye, bildirimin içerik, format, standart, verilme süresi ve yöntemini tespit etmeye, bunlarda değişiklik yapmaya, bildirim verme yükümlülüğünü sektör, mükellef grupları ve mükellefiyet durumları itibarıyla belirlemeye, bu bent kapsamındaki bilgi ve bildirimlerin elektronik ortamda muhafaza ve ibraz edilmesi yükümlülüğü getirmeye ve uygulamaya ilişkin diğer usul ve esasları belirlemeye yetkili olacaktır.
- Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’da yapılan düzenlemeyle KOBİ’lerin krediye erişim imkanları artırılmakta; sistem kapsamında yeni kefalet imkanlarının sağlanmasını teminen kredi garanti kurumlarına aktarılacak kaynak tutarı 50 milyar liradan 100 milyar liraya çıkarılacaktır.
- Kabahatler Kanunu’na göre kabahatler karşılığında uygulanacak ve ödeme süresi düzenlenmemiş idari para cezaları, tebliğinden itibaren 1 ay içinde ödenecek. İdari para cezasının süresi içinde ödenmesi halinde cezadan yüzde 25 oranında indirim yapılacak. Ödeme yapılması, kişinin bu karara karşı kanun yoluna başvurma hakkını etkilemeyecek.
- Kurumlar vergisinde, nakdi sermaye artırımı dolayısıyla yapılan indirimden süresiz yararlanma hakkı, sermaye artırımına ilişkin kararın veya ilk kuruluş aşamasında ana sözleşmenin tescil edildiği hesap dönemi ile bu dönemi izleyen 4 hesap dönemi dikkate alınarak sınırlandırılıyor. Bu dönemlerde sermaye azaltımı yapılması halinde azaltılan sermaye tutarı indirim hesaplamasında dikkate alınmayacak. Bu hüküm yürürlüğe girdiği tarihten önce sermaye artırımı yapan veya ilk defa kurulan şirketler için 2022 yılı hesap dönemi dahil olmak üzere 5 hesap dönemi için uygulanacak.
- Türk Ticaret Kanunu’nda yapılan düzenlemeyle, bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren 30 gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilecek.
2. Kanun Teklifinde Yer Alan Ekonomi İçerikli Madde Düzenlemeleri
2.1. Madde 22- 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“2. Bankalar tarafından verilen süresiz ve şartsız teminat mektupları ile sigorta şirketleri tarafından verilen süresiz ve şartsız kefalet senetleri,”
Sigortacılık sektöründe uygulaması yaygınlaşan ve Türkiye’de yerleşik sigorta şirketleri tarafından kefalet sigortası kapsamında düzenlenen kefalet senetlerinin 6183 sayılı Kanun uygulamalarında teminat olarak kabul edilebilmesi amacıyla bu düzenleme yapılmaktadır. Diğer yandan, 5411 sayılı Bankacılık Kanununda bankaların; mevduat, kalkınma ve yatırım bankası olarak kurulabileceği düzenlemiştir. Ayrıca, özel finans kurumları “Katılım Bankası” ismini alarak bu Kanun kapsamına alınmış ve banka olarak işlev göreceği hüküm alına alınmıştır. Dolayısıyla, 5411 sayılı Kanunun yürürlüğünden sonra özel finans kurumu adı altında faaliyette bulunan bir kuruluş kalmadığından, 6183 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinin önerilen şeklinde özel finans kurumlarına yer verilmemiştir.
2.2. Madde 23- 6183 sayılı Kanunun 85 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “teminat mektubu” ibaresi “10 uncu maddenin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinde yazılı teminatların” şeklinde değiştirilmiştir.
Bu maddeyle, 6183 sayılı Yasanın 10 uncu maddesinde yapılan değişikliğe uygun olarak menkul mal satışlarına iştirak edeceklerin vermeleri gereken teminatın türüne yönelik hükümlerin düzenlendiği 85 inci maddede de değişiklik yapılmakta ve para yerine teminat mektubu alınabilmesi hükmü revize edilerek Türkiye’de yerleşik sigorta şirketleri tarafından kefalet sigortası kapsamında düzenlenen kefalet senetlerinin de teminat olarak alınabilmesine olanak sağlanmaktadır.
2.3. Madde 24- 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci maddesinin birinci fıkrasına (8) numaralı bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki bent eklenmiştir.
a “9. Tüzel kişiler ve tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin gerçek faydalanıcı bilgisinin güncel, tam ve doğru bir şekilde tespit edilebilmesi için gerçek faydalanıcının kapsamını belirlemeye, bu kapsama girenlerin bildirilmesi zorunluluğunu getirmeye, bildirimin içerik, format, standart, verilmesi süresi ve yönetimini belirlemeye, bunlarda değişiklik yapmaya, bildirim verme yükümlülüğünü sektör, mükellef grupları ve mükellefiyet durumları itibarıyla belirlemeye, bu bent kapsamındaki bilgi ve bildirimlerin elektronik ortamda muhafaza ve ibraz edilmesi yükümlülüğü getirmeye ve uygulamaya ilişkin diğer usul ve esasları belirlemeye,”
2.4. Madde 40- 28/3/2002 tarihli ve 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun geçici 20 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “50” ibareleri “100” şeklinde değiştirilmiştir.
4749 sayılı Kanunun geçici 20’nci maddesi çerçevesinde yapılan düzenlemelerle KOBİ’lerin krediye erişim olanakları önemli ölçüde artmıştır. Bu kapsamda kefalet limitleri büyük ölçüde kullandırılmış olup, sistem kapsamında yeni kefalet olanaklarının sağlanması için kredi garanti kurumlarına aktarılacak kaynak tutarının 50 milyar TL’den 100 milyar TL’ye çıkarılması amaçlanmaktadır.
2.5. Madde 42- 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 17 nci maddesinin (6) numaralı fıkrasının ikinci ve üçüncü cümleleri sırasıyla aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve fıkraya aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Kanunlarında ödeme süresi düzenlenmemiş olan idari para cezaları, tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenir.”
“İdari para cezasının ödeme süresi içinde ödenmesi halinde, cezadan %25 oranında indirim yapılır.”
“Ödeme yapılması, kişinin bu karara karşı kanun yoluna başvurma hakkını etkilemez.”
2.6. Madde 43- 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinin üçüncü paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Bu indirimden, sermaye artırımına ilişkin kararın veya ilk kuruluş aşmasında ana sözleşmenin tescil edildiği hesap dönemi ile bu dönemi izleyen dört hesap dönemi için ayrı ayrı yararlanılır. Bu dönemlerde sermaye azaltımı yapılması halinde azaltılan sermaye tutarı indirim hesaplamasında dikkate alınmaz.”
Bu maddenin mevcut halinde, nakdi sermaye artırımı dolayısıyla indirim hesaplaması, herhangi bir yıl sınırı olmaksızın her dönem için ayrı ayrı uygulanmaktadır. Yapılan bu düzenlemeyle indirim düzenlemesindeki süresiz yararlanma hakkı, sermaye artırımına ilişkin kararın veya ilk kuruluş aşamasında ana sözleşmenin tescil edildiği hesap dönemi ile bu dönemi izleyen dört hesap dönemi dikkate alınarak sınırlandırılmaktadır. Bu süre zarfında, kazanılan indirim tutarlarından, kazancın yetersizliği nedeniyle ilgili dönemlerde indirim konusu yapılamayan tutarlar, beş yıllık süre dolduktan sonra da indirime konu edilebilecek olup bu kapsamda bir sınırlamaya gidilmemektedir.
2.7. Madde 44- 5520 sayılı Kanun aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“Geçici Madde 15- Bu maddeyi ihdas eden Kanunla, 5520 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde yapılan değişiklik hükmü, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce sermaye artırımı yapan veya ilk defa kurulan şirketler için 2022 yılı hesap dönemi dahil olmak üzere 5 hesap dönemi için uygulanır.”
Bu madde teklifiyle, 5520 sayılı Kanunda yapılan değişiklikle, nakdi sermaye artırımına ilişkin indirim uygulamasının artırım yapılan dönem ve izleyen dört hesap dönemiyle sınırlandırılması nedeniyle, bu maddeyle, önceki dönemlerde artırım yapmış ve indirimden faydalanmış olan mükelleflerin, geçmiş dönemlerde indirimden faydalandıkları dönem sayısına bakılmaksızın 2022 dönemi dahil beş hesap dönemi daha indirimden faydalanmaya devam etmelerine olanak tanınmaktadır.
2.8. Madde 48- 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 82 nci maddesinin yedinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “onbeş” ibaresi “otuz” şeklinde değiştirilmiştir.
Tacirler saklamakla yükümlü oldukları defter ve belgelerin yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle zayii olması durumunda zıyaı öğrenme anından itibaren on beş gün içinde dava açabilmektedirler. Bu hükümle, tacirlere söz konusu sürenin kısalığı göz önünde bulundurularak ilave bir on beş gün daha verilmektedir.
* Bu yazıda yer alan görüşler yazarına ait olup çalıştığı kurumu bağlamaz, yazarın çalıştığı kurum veya göreviyle ilişki kurulmak suretiyle kullanılamaz. Yazıdaki tüm hatalar, kusurlar, noksanlıklar ve eksiklikler yazarına aittir.
[1] Söz konusu teklif için bkz. < https://www2.tbmm.gov.tr/d27/2/2-4527.pdf > erişim tarihi 29 Haziran 2022
Yavuz Akbulak
1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
• Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
• Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
• Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte),
• Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve
• Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte)
başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
• Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003),
• Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004)
ile
• Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II;
• Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021);
• Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021);
• Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021);
• Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022);
• Ticari Mevzuat Notları (2022);
• Bilimsel Araştırmalar (2022);
• Hukuki İncelemeler (2023);
• Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024);
• Hukuka Giriş (2024);
• İşletme, Pazarlama ve Hukuk Yazıları (2024),
• İnterdisipliner Çalışmalar (e-Kitap, 2025)
başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 3 bini aşkın Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.
