Hindistan’ın 2023 Yılı Bütçesi’nde ‘Güvene Dayalı Yönetişim’e Doğru Bir Eğilim*

1. Giriş

Hindistan iktidarının seçimlere gitmeden önceki son yıllık bütçesinde, Hindistan Maliye Bakanı Bayan Sitharaman, hükümetin vizyonunu şöyle ortaya koymuştu: “Hindistan’ı güçlü kamu maliyesi ve sağlam bir finans sektörü ile teknoloji odaklı ve bilgiye dayalı bir ekonomi haline getirmek.”

Hindistan için dört dönüştürücü fırsat belirlenmişti:

(i) Kadınların ekonomik olarak güçlendirilmesi;

(ii) Geleneksel esnafların ve zanaatkarların yükseltilmesi;

(iii) Turizm ve

(iv) Ekonominin karbon yoğunluğunun azaltılmasına yardımcı olacak yeşil büyüme çabaları.

Hükümetinin bütçe önceliklerinin bir parçası olarak, bütçe konuşmasında Hindistan Başbakanı Narendra Modi’den alıntı da yapıldı:

İyi Yönetişim, bir ulusun ilerlemesinin anahtarıdır. Hükümetimiz, sıradan yurttaşın iyiliği ve refahı için çalışan saydam ve hesap verebilir bir yönetim sağlamaya kendini adamıştır.

Temel taşı güvene dayalı yönetişim olan bu bütçe konuşması, Hükümetin iş yapma kolaylığını artırma kararlılığını gösteren örneklerle dolu olup; 39 binden fazla uyum azaltılmış ve 3.400’den fazla yasal hüküm suç olmaktan çıkarılmıştır.

2. Çok uluslu şirketleri etkileyen başlıca vergi hükümleri (major tax provisions impacting multinationals)

Çok uluslu şirketleri (multinationals) etkileyen başlıca vergi hükümlerinden bazıları şunlardır:

2.1. Primli hisse ihracı (issue of shares at a premium)

Hindistan’da mukim olmayanlara primli hisse ihracı, mukimlere hisse ihracından farklı olarak vergiyi doğuran olay olarak görülmemişti. Dolayısıyla şirketler, Bombay Yüksek Mahkemesi kararının (Gelir İdaresi’nin temyize götürmemesi hakkında) yorumuna dayanarak, bu tür işlemlerin transfer fiyatlandırmasına tabi olmadığı yönünde bir pozisyon aldılar. Bununla birlikte, yasa şimdi halka açık olmayan şirketlerin hisse senetlerinin adil piyasa değerinden daha yüksek ihraç edilmesi durumunda, bu aşırı primin vergilendirileceğini ifade edecek şekilde değiştirilmiş olup; buna göre, bu tür ilişkili taraf işlemleri artık emsallere uygunluk ilkesine tabi olacaktır.

2.2. Küçük ölçekli (Cılız) sermaye yapısından/kullanımından kurtulma süresinin uzatılması (extension of relief from thin capitalisation)

Hindistan 2017 yılında, BEPS (base erosion and profit shifting; matrah aşındırma ve kar transferi) Kapsayıcı Çerçevesinin Eylem Planı-4 [Action Plan 4 of the BEPS Inclusive Framework] kapsamında önerilen önlemleri uygulamak için küçük ölçekli işletme sermayesi kullanımı hükümleri uyguladı. Sigorta ve bankacılık şirketleri için muafiyetler sağlanmıştır -Bunlar artık bildirimde bulunulan bankacılık dışı finans şirketlerini (non-banking financial companies; NBFCs) de kapsayacak şekilde genişletilmiştir. Bu hoş bir harekettir -kaldıraç söz konusu olduğunda bankacılık dışı finans şirketleri düzenlenir.

2.3. Transfer fiyatlandırması denetimleri (audits)

Transfer fiyatlandırması (transfer pricing) denetimi sırasında transfer fiyatlandırması belgelerinin sunulmasına ilişkin süre 30 günden 10 güne düşürülmüştür. Bu süre, gelirin takdirine bağlı olarak 30 gün daha uzatılabilir.

2.4. Ticari tröstlerin paysahiplerinin vergilendirilebilirliği (taxability of unitholders of business trusts)

Mevcut yasaya göre, ticari tröstler, elde edilen gelirin paysahiplerinin elinde vergilendirildiği şeffaf bir varlık olarak ele alınır. Ayrıca, kanun, ticari tröstler tarafından elde edilen gelirin, tröstü oluşturan maliklerin elinde aynı nitelikte kalmasını sağlar.

Belirli gelir türleri [temettü, faiz ve kira geliri (dividends, interest and rental income) şeklinde] tröst sahiplerinin elinde vergilendirilebilirdi ve diğer gelirler için tröst sahiplerine vergiden istisna gelir olarak dağıtılırdı.

Bununla birlikte, Hindistan Vergi Kanunu, tröst veya tröst sahiplerinin elinde vergilendirilemeyen “borçların geri ödenmesi” konusuyla ilgilenmemiştir. Sonuç olarak, bu durum çifte vergilendirme yapılmamasına yol açmıştır. İşte 2023 yılı Bütçesi, ticari tröstün elinde vergilendirilemeyen bu tür gelirlerin tröst sahiplerinin elinde vergilendirilmesini önermiştir. Ayrıca, tröst sahipleri tarafından tutulan payların itfa edilmesi durumunda, vergiye tabi gelir, bu payların satın alındığı bedelden edinim maliyetinin düşülmesi suretiyle oluşturulacaktır.

2.5. Uluslararası Finansal Hizmetler Merkezi ile ilgili değişiklikler (International Financial Services Centre related amendments)

Bütçe teklifleri, Uluslararası Finansal Hizmetler Merkezi (International Financial Services Centre; IFSC)/Gift Şehri’ndeki faaliyetlerini iki yıllığına, yani 31 Mart 2025 tarihine kadar kaydırmak isteyen offshore fonlar için zaman çizelgesini uzatmıştır.

2.5.1. Uluslararası Finansal Hizmetler Merkezi’nde yerleşik olmayan yatırımcılar tarafından elde edilen Denizaşırı Doğrudan Yatırım (Overseas Direct Investment; ODI) geliri istisnası:

Hindistan yasaları, IFSC bankacılık birimiyle girilen offshore türev araçlarının devri ile ilgili olarak yerleşik olmayanlara kolaylık sağlar. Ancak, gelirin mukim olmayan ODI sahiplerine dağıtılması durumunda, bu tür işlem bankanın ve birim sahiplerinin elinde vergiye tabi olmuştur.

Bütçe, çifte vergilendirmeyi önlemek için değişiklik önerdi ve bu nedenle, bu tür gelirler yerleşik olmayanların elinde de muaf tutulacaktı.

2.5.2. Uluslararası Finansal Hizmetler Merkezi’nde Yabancı Portföy Yatırımcılar (Foreign Portfolio Investors Investments; FPI) tarafından düzenlenen türev sözleşmelerinin yasallığı:

Bütçe, Menkul Kıymet Sözleşmeleri Yasası’nda (Securities Contracts Act) Kanunu’nda, Uluslararası Finansal Hizmetler Merkezi’nde Yabancı Portföy Yatırımcıları tarafından düzenlenen türev sözleşmelerinin yasal ve geçerli sayılacağına ilişkin bir değişiklik önermiştir.

2.6. Yerleşik olmayanlar için stopaj hükmü kapsamında muafiyet (relief under withholding provision for non-residents)

Mevcut kanuna göre, Yatırım Fonu gelirlerinin yurt dışında yerleşik kişilere ödenmesi halinde, bu gelirleri transfer edenlere %20 oranında stopaj yükümlülüğü getirilmiştir. Sonuç olarak, Hindistan’da mukim olmayan vergi mükellefleri, anlaşma kapsamında daha düşük bir vergi oranı sağlanırsa anlaşma avantajları talep edemezlerdi. Bu tür endişeleri gidermek için, 2023 yılı Bütçesi, vergi mükelleflerinin Vergi Mukimliği Belgesi (Tax Residency Certificate) verilmesi koşuluyla anlaşma avantajlarından yararlanmalarına izin verilmesini önermektedir.

2.7. Hindistan Gelir İdaresi’nin Uyuşmazlık Çözüm Heyeti’ne karşı çapraz itirazda bulunma hakkı (Right of the Revenue to file cross-objections against the Order of Dispute Resolution Panel)

Transfer fiyatlandırması ihtilaflarını ve mukim olmayanlar arasındaki ihtilafları azaltmak için, 2009 yılında Uyuşmazlık Çözüm Heyeti (Dispute Resolution Panel; DRP) oluşturulmuştur. Bu nedenle, nihai değerlendirmenin tamamlanmasından önce Gelir İdaresi, önerilen ilaveleri ortaya koyan bir taslak emir yayınlamalıdır. Mükellefler bu tür ilavelere Uyuşmazlık Çözüm Heyeti nezdinde itiraz edebildiler ve Uyuşmazlık Çözüm Heyeti dokuz ay içinde karar vermek zorunda kalmıştır. Uyuşmazlık Çözüm Heyeti’nin kararına göre, vergi memurunun son bir emir vermesi gerekiyordu. Uyuşmazlık Çözüm Heyeti tarafından iletilen kararlar, Gelir İdaresi’nce temyiz edilemez (kararların temyiz edilebilir olduğu 2012-2016 dönemi hariç). Bütçe şimdi, Gelir İdaresi’nin temyize karşı çapraz itirazda bulunması için yeni bir fırsat sunuyor. Çapraz itirazlara ilişkin yasa, itiraz edenin Uyuşmazlık Çözüm Heyeti’nin kararını desteklemesine ve ayrıca vergi mükelleflerine sağlanan indirime karşı yeni gerekçeler kullanmasına izin verecektir.

Vergi mükelleflerinin elde ettiği az da olsa kesinlik ne olursa olsun, Gelir İdaresi çapraz itirazda bulunmayı seçerse, şimdi Mahkeme önünde yargılanmak üzere açık olacaktı. Bu durum, transfer fiyatlandırması konularında ve Hindistan’da yerleşik olmayan mükellefler açısından belirsizliği artıracaktır.

1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu [merhume Anası (1947-10 Temmuz 2023) Erzurum/Aşkale; merhum Babası ise Ardahan/Çıldır yöresindendir]. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte);
Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte) başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003), Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004) ile Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021), Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021), Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021), Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022), Ticari Mevzuat Notları (2022), Bilimsel Araştırmalar (2022), Hukuki İncelemeler (2023), Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024), Hukuka Giriş (2024) başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 2 bin 500’ü aşan Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.