İngiliz Hukukunda Azınlık Pay Sahibi Hakları*

“Çok yalnızım, mutsuzum

Göründüğüm gibi değilim aslında

Karanlıklarda kaybolmuşum

Bir ışık arıyorum, bir umut arıyorum uzun zamandır

Aradıkça batıyorum karanlık kuyulara

Kimse duymuyor çığlıklarımı

…”

Nilgün MARMARA ÖNAL (1958-1987; “Yalnızlık”)

Bu yazıda, Birleşik Krallık’ta kurulu bir şirketin azınlık hissedarlarının (minority shareholders) sahip olduğu bazı haklara odaklanılacaktır. Azınlık haklarının iki temel kaynağı vardır: yasa (esas olarak Birleşik Krallık’ta yerleşik şirketler için 2006 tarihli Şirketler Yasası) ve şirket esas/ana sözleşmesi.

1. %25 oranının üzerinde paya sahip olanlar (mighty 25%+)

Bu kategorideki hissedarlar, şirketin hisselerinin dörtte birinden biraz fazlasına sahip olabilir, ancak kanun onlara bir şirketin almak isteyebileceği en önemli kararlardan bazılarını engelleme yetkisi vermektedir. Bunun nedeni, 2006 tarihli Şirketler Yasası’nın, diğer şeylerin yanı sıra, aşağıdaki durumlarda %75 oranında hissedar oy hakkı gerektirmesidir:

a) Şirketin ana sözleşmesinin değiştirilmesi (amend the company’s articles of association);

b) Yeni pay ihracı için yasal rüçhan haklarının kullanılması (disapply statutory pre-emption rights on a new share issue) ve

c) Bir şirketin kendi hisselerinin geri alınmasının veya satın alınmasının onaylanması (approve the redemption or purchase of a company’s own shares out of capital).

Herhangi bir önemli yapısal değişikliğin (satış öncesi kurumsal yeniden yapılanma gibi) bu eylemlerden bir veya daha fazlasını gerektirmesi de muhtemeldir; bu nedenle, çoğunluk hissedarlarının bakış açılarına göre, herhangi bir anlaşmanın kapsamı ve koşulları kabul edilirken, azınlık menfaatlerinin de akılda tutulması gerekir.

2. %5-%15 arasında paya sahip olanlar (from 15% to 5%)

Şirket sermayesinin (company’s share capital) %85’ine sahip çoğunluk hissedarları bile yerlerinde mutlak rahat durumda değildirler. Örneğin:

  • %15-pay grubu haklarının çeşitlenmesine itiraz hakkı (right to object to variation of class rights): Bir şirketin ana sözleşmesinde belirli bir hisse türüne bağlı hakları değiştirmek için sözleşme değiştirilirse, o hisse türünün en az %15’ini temsil eden hissedarlar, değişikliğin kendilerine haksız bir şekilde zarar vermesi temelinde varyasyonun iptal edilmesini sağlamak amacıyla, mahkemeye başvurabilirler. Bu hak, ilgili hisse türüne ait hissedarların gerekli çoğunluğu (%75) daha önceden değişikliği onaylamış olsa bile mevcuttur.
  • %10-denetim isteme hakkı (audits): Bir şirketin nominal sermayesinin en az %10’unu temsil eden hissedarlar, şirket hesaplarının tam bir şirket denetiminden geçirilmesini talep etme hakkına sahiptirler. Bu, şirket tam denetimden muaf olsa bile geçerlidir. Bu hak, bir işletmenin finansmanı ile ilgili meşru endişeleri araştırmak için kullanılabilir, ancak aynı zamanda, şirketin ek masrafa girmesini ve önemli yönetim zamanını tüketmesini gerektireceğinden, üst yönetim ve diğer hissedarlar üzerinde baskı uygulamak için önemli bir taktiksel değere de sahiptir.
  • %5-genel kurulu toplama hakkı (convening general meetings): %5 pay sahipleri, şirketi genel (hissedarlar kurulu) toplantıya çağırma ve seçtikleri bir veya daha fazla kararı masaya koyma yetkisine sahiptirler. Bu durumda, yönetim kurulu üyeleri, genel kurul için 21 gün içinde bir tarih belirlemek ve toplantıyı 28 gün içinde yapmakla yükümlüdürler. Buna uyulmaması ise, azınlık hissedarlarına yönetim kurulunu atlatma ve kendilerinin toplantı yapma hakkı vermektedir.

Benzer şekilde, azınlık hissedarları bir genel kurul (general meeting) toplantısının ne kadar hızlı yapılabileceğini de etkileyebilir. Genel bir kural olarak, halka kapalı bir şirketin (private company) ortaklarına genel kurul toplantısı için 14 gün önceden haber verilmelidir. Bu ihbar süresi, şirket ortaklarının en az %90’ının onayı ile kısaltılabilir. Ancak şirket esas sözleşmesi bu sınırı %95’e kadar yükseltebilmekte ve acil toplantı yapılması gerektiğinde %5’den fazla paya sahip azınlığa güçlü bir engelleme hakkı sağlamaktadır.

3. Yasal talep hakları (statutory claims)

Hissedarlar, yalnızca hissedar olmaları nedeniyle ve hisselerinin büyüklüğüne bakılmaksızın, haksız zarar veya kanuni türev iddiaları için de talepte bulunma hakkına sahip olabilirler.

3.1. Haksız önyargı davası açma (unfair prejudice)

Bir şirketin işleri, bir hissedarın çıkarlarına (shareholder’s interests) haksız bir şekilde zarar verecek şekilde yürütülüyorsa veya şirketin fiili veya önerilen bir eylemi veya ihmali sakınca doğuracaksa, herhangi bir hissedar tazminat için mahkemeye başvurabilir. Bu durumda, hem önyargı hem de adaletsizlik kanıtlanmak zorundadır. Örneğin, bir ortak, bir eylem veya ihmalin hisselerinin ekonomik değerinde orantısız önemli bir düşüşe yol açtığı veya bir şirketin bir azınlık hissedarının çıkarlarını sulandırmak amacıyla (purpose of diluting a minority shareholder’s interest) hisse tahsisi sağladığı durumlarda bunu kanıtlayabilir.

Başarılı olursa, mahkeme aşağıdakileri içeren geniş bir yetki yelpazesine sahiptir:

  • Gelecekte şirketin işlerinin yürütülmesinin düzenlenmesi (regulating the conduct of the company’s affairs in the future);
  • Şirketin bir eylemden kaçınmasını veya yapmayı ihmal ettiği bir eylemi gerçekleştirmesinin istenmesi (şirkete esas sözleşmesini değiştirmesini emretmek dahil) [requiring the company to refrain from an act, or to carry out an act that it has omitted to do (including ordering the company to amend its constitutional documents)];
  • Şirketin esas sözleşmesinde değişiklik yapılmasının yasaklanması (prohibiting changes to the company’s articles of association) veya
  • Hissedarların (veya şirketin) diğer hissedarların hisselerini satın almasının zorunlu kılınması [requiring shareholders (or the company) to purchase the shares of other shareholders].

3.2. Yasal türev talep etme (statutory derivative claim)

Bir şirketin yöneticilerinin ihmalkar davrandığı, şirkete karşı vekalet etme görevlerini (fiduciary duties) ihlal ettikleri veya güveni ihlal ettikleri (breach of trust) durumlarda, bir hissedar türev talep olarak bilinen durumu başlatabilir. Bu, şirketin yöneticilerinden birine, üçüncü bir kişiye veya her ikisine karşı normalde sahip olacağı bir dava nedeni ile ilgili olarak hissedar tarafından şirket adına yapılan bir iddiadır. Bu tür türev iddialar ancak belirli ölçütler yerine getirildiğinde takip edilebilir ve mahkeme, talebin esasını incelemek ve koşullara göre bir türev talebin uygun olup olmadığını belirlemek için geniş bir takdir yetkisine (discretion to examine the merits of the claim) sahiptir. Pratikte bu onları takip etmeyi çok zorlaştırır.

4. Sözleşmeden doğan azınlık hakları (contractual rights)

Kanuni haklar hikayenin sadece yarısıdır (veya genellikle yarısından azdır) -hissedarlar tipik olarak ana sözleşmedeki ve hissedarlar sözleşmesindeki yasal hükümleri geliştirir veya değiştirir. Burada, dikkat edilmesi gereken en yaygın azınlık hakları şunlardır:

i. Kovalama/peşini bırakmama haklar (tag-along rights): Azınlık hissedarlarının, diğer hisseleri satan hissedarları kendi hisseleri için (aynı veya büyük ölçüde aynı şartlarda) teklif almaya zorlamalarını sağlamaktır. Çoğunluk hissedarlarının azınlık tarafından bir satışı zorlamalarına izin veren olağan sürükleme haklarına (usual drag-along rights) aykırıdırlar. Bir azınlık hissedarının, bir devralma teklifini takiben, ‘satma’ (sell-out) hakkı olarak bilinen şirket hisselerinin en az %90’ının satın alındığı durumlarda, hisselerini satın almak için yasal bir hakkı olduğu, %90’ın üzerinde paya sahip bir hissedarın azınlığı satmaya zorlayabileceği bir yere sıkıştırması dikkate alınmalıdır.

ii. Önalım hakları (pre-emption rights): Bu hak, tipik olarak yeni hisse ihraçları ve hisse devirleri için geçerlidir.

iii. Yönetici/gözlemci atanmasını isteme hakkı (director/observer rights): hissedarlar sözleşmesi ve/veya ana sözleşme, bir azınlık hissedarının, yönetim kurulu toplantılarında kendisini yönetici (oy haklarına sahip olmakla birlikte, aynı zamanda direktörlüğe bağlı tüm sorumluluklar) veya gözlemci olarak (toplantılara katılma hakkı olan, ancak oy hakkı olmayan) temsil etmesi için birini atamasına izin verebilir.

iv. Azınlık rızasının aranması hakkı (minority consent rights): Tipik olarak bir hissedarlar sözleşmesinde düzenlenen bu haklar, bir azınlık hissedarına şirketin belirli eylemleri üzerinde ‘veto’ hakkı verebilir. Bu tür herhangi bir “veto”ya tabi konular, tipik olarak azınlığın hissedarlığının varlığına ve değerine gider; örneğin, azınlık hissedarlarının rızası olmaksızın şirketin feshedilmemesi, ancak hissedarların kabul ettiği kadar geniş veya dar olabilir.

v. Bilgi alma hakkı (information rights): Bir azınlık hissedarının işletmenin yönetimine çok sınırlı (veya hiç) katılımı olabilir, bu nedenle hissedarın yatırımının performansını izlemesine yardımcı olmak için şirketin sözleşmesinde aylık, üç aylık veya yıllık güncellemeler/bilgi paketleri hakkı yer alabilir.

5. Nükleer seçenek (nuclear option)

Pay sahipleri ile şirket yöneticileri arasındaki ilişkide esaslı ve onarılamaz bir bozulma olması durumunda, son 18 ayın en az 6’sında hissesini elinde bulunduran herhangi bir hissedar, şirketin tasfiyesi için mahkemeye başvurabilir. Mahkeme, bunun adil ve hakkaniyetli olup olmayacağına karar verir. Genel bir kural olarak, mahkeme yalnızca başvuran hissedarların başka çareleri olmadığı durumlarda şirketin tasfiyesine karar verir.

* Bu yazıda yer alan görüşler yazarına ait olup çalıştığı kurumu bağlamaz, yazarın çalıştığı kurum veya göreviyle ilişki kurulmak suretiyle kullanılamaz. Yazıdaki tüm hatalar, kusurlar, noksanlıklar ve eksiklikler yazarına aittir.

Yazı başlığında yararlanılan başlıca kaynaklar şunlardır:

  • Andrew Mills, Emmanuel Amos and Ryan Brown, UK: The Power Of The Minority: Five Rights That Every Majority Shareholder Should Be Aware Of, 13 May 2019, < https://www.mondaq.com/uk/shareholders/805024/the-power-of-the-minority-five-rights-that-every-majority-shareholder-should-be-aware-of > erişim tarihi 18 Mayıs 2022
  • Neal Watson and Beliz McKenzie, Shareholders’ Rights in Private and Public Companies in the UK: Overview, 01-Feb-2021, < https://uk.practicallaw.thomsonreuters.com/5-613-3685?transitionType=Default&contextData=(sc.Default)&firstPage=true > erişim tarihi 18 Mayıs 2022
  • Corporate Governance Reform, The Government response to the green paper consultation, August 2017, < https://assets.publishing.service.gov.uk/government/uploads/system/uploads/attachment_data/file/640631/corporate-governance-reform-government-response.pdf > erişim tarihi 18 Mayıs 2022

Yavuz Akbulak
1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
• Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
• Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
• Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte),
• Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve
• Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte)
başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
• Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003),
• Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004)
ile
• Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II;
• Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021);
• Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021);
• Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021);
• Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022);
• Ticari Mevzuat Notları (2022);
• Bilimsel Araştırmalar (2022);
• Hukuki İncelemeler (2023);
• Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024);
• Hukuka Giriş (2024);
• İşletme, Pazarlama ve Hukuk Yazıları (2024),
• İnterdisipliner Çalışmalar (e-Kitap, 2025)
başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 3 bini aşkın Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.