2024, insan yöneticisi olarak 10. yılımı işaret ediyor. Ekiplerimizi oluşturan bireyler kariyerlerinin parçalarını bize emanet ediyor ve ben bu sorumluluğu hafife almıyorum. Bu noktada, öğrendiğim şeyleri düşünmenin ve ilk kez doğrudan rapor veren yeni yöneticiler için tavsiyeler paylaşmanın faydalı olacağını düşündüm.
1. Kariyer haritalama görüşmeleri yapmak için zaman ayrılmalıdır.
Özellikle bu amaç için en azından çeyrekte bir kez birebir görüşmeler ayırmayı severim. Ekip üyesi bu zamanın hedefleri hakkında konuşmak için ayrıldığını bilir, artık resimde olmayabileceğim hedefler de dâhil, böylece o hedefe doğru nasıl ilerlemeye devam edeceğimiz konusunda birlikte strateji geliştirebiliriz.
2. Önemli anlar işaretlenmeli ve üzüntü içinde olduklarında onlara özen gösterilmelidir.
Önemli yaşam olayları, ekip üyelerinizle olan ilişkiniz boyunca gerçekleşecektir. Bunları işaretlemek ve uygun yerlerde kutlamak anlamlıdır. Şimdi, ben asla çok fazla çanak çömlek veya çok fazla tebrik kartının olamayacağına inanan biriyim. Kırtasiye mağazalarında inceleyip tam doğru tebrik kartlarını seçmekten zevk alıyorum. Sizden olmayanlar için, her duruma uygun bir kutu kart satın alıp bunları çekmecenizde saklamanızı ve ekibinize ilgi göstermek için göndermek üzere elinizin altında bulundurmanızı öneririm.
3. İşverenimiz profesyonel gelişim için bütçe sağlayamasa bile (özellikle!) profesyonel gelişim fırsatları sağlamak benim sorumluluğumdur.
Ekip üyeleriyle paylaşmak, genç personele kolaylaştırma ödemelerinin ne olduğu gibi bir şey öğretmek ve daha sonra onlardan bu kavramı kendi sözcükleriyle açıklamalarını istemek için satıcılardan gelen ücretsiz web seminerlerine dikkat edilmelidir. Ekip üyelerini güçlü yönlerini başkalarıyla paylaşmaya ve sunum becerilerini geliştirmeye davet ederek öğle yemeği ve öğrenme etkinlikleri düzenlenmelidir. Hem uyum konuları hem de yumuşak beceriler hakkında eğitim vermek üzere diğer kuruluşlardan emsallerinizi davet ederek işler karıştırılmalıdır. Ekibinize hangi becerileri öğrenmek istedikleri sorulmalı ve onlar bu alanda kapsamlı deneyime ve iyi hikâyelere sahip bir profesyonel olan ağınızdaki biriyle eşleştirilmelidir. Öğrenme sevgisini daha geniş bir şekilde paylaşmak için uygun konulardaki oturumlara katılmaları için diğer departmanlardan personeli davet etmenin alakalı ve değerli olup olmayacağı düşünülmelidir.
4. Altın kural her zaman geçerli değildir.
Zaten çok fazla kahve kupam olmasaydı (bkz. ikinci madde), üzerinde “Bu toplantı bir elektronik posta olabilirdi” yazan bir kupa yaptırırdım. Gereksiz toplantıların zaman kaybından nefret ederim ve toplantıları yalnızca gerektiğinde yapıp gündemde hiçbir şey olmadığında iptal ederek ekipteki herkese iyilik yaptığımı her zaman hissettim. Ancak içe dönük ben, bazı meslektaşlarımın bir araya gelip sohbet etme şansını çok sevdiğini öğrendim. Bunu aklımda tutarak, artık meslektaşlarıma tercihlerini erken sormayı seviyorum. Bu, yalnızca iletişim ve ekip toplantıları konusundaki tercihlerini değil, aynı zamanda ilişkinin başında “Geri bildirim almayı nasıl seversin?” gibi konuları da içerir.
5. Bir lider olarak yapmanız gereken en zor, en tatsız şey, bir ekip üyesiyle olan iş ilişkinizi sonlandırmaktır.
Yapılması gerekeni kabul etmek ve şirketin ve ekibin geri kalanının en iyi çıkarına olanı yapmak muazzam bir cesaret gerektirir. Bu, işin daha kolay olmasını beklemediğim tek kısmıdır, ancak bunun zor olması gerektiğini anlamak başa çıkmanıza yardımcı olabilir.
6. Geri bildirimler açıklanmalıdır.
Başkalarının çalışmalarını incelerken benim kuralım, kendim söyleyeceğim şekilde olmasa da teknik olarak doğru olan ifadeleri değiştirmekten kaçınmaktır. Nadiren de olsa stilistik nedenlerle bir şeyi değiştirmem gerektiğinde, kişiye neden ayarlama yapmak istediğimi açıklarım. Bir sürü kırmızıçizgiyle geri gelen bir belge moral bozucu olabilir, bu yüzden ilk taslağı yazan kişiye karşı adil olun. Başkasının çalışmasına not düşmek, sıfırdan bir şey yazmaktan her zaman daha kolaydır.
7. Hatalar yapıldığında hemen affedici ve destekleyici olunmalıdır.
Çoğu zaman, insanlar bir hata yaptıkları anda zaten yeterince kötü hissederler. O anlarda nazik bir yönetici gerçek bir armağandır. Bunu biliyorum çünkü bir keresinde bir şeyi mahvettiğimde ellerim hemen yüzüme uçup yanaklarıma çarpmıştı, “Evde Tek Başına” filmini anımsatıyordu. Kendimi azarlarken o pozu verdim ve yanaklarımın yandığını hissettim. Kendimi toparladıktan sonra, hatamı başka bir şehirde olan yöneticimle paylaştım. Kendimi cevaba hazırladım. “Endişelenme,” dedi hemen, “Yolumuza geri döneceğiz.” Bu, rolleri üstlenmeyi düşündüğümüzde, önemli bir hususun kime rapor vereceğiniz olması gerektiğine dair bir bonus ipucu vurguluyor. Size öğretecekler mi? Bir akıl hocası olarak liderlik yolculuğunuza değer katacaklar mı, sizi daha iyi bir insan olmaya teşvik edecekler mi? Bana bu zarafeti öğrettiği için eski yöneticim Lisa Estrada’ya çok teşekkür ederim, ben de bunu kendi ekiplerimde taklit etmeye çalışıyorum.
8. Toplantıları yürüyerek yapmayı deneyin.
Bilgisayar ekranlarına veya belge yığınlarına bakmanın gerekmediği durumlarda, ekip üyeleriniz dünyanın dört bir yanına dağılmışken bile, yürüyerek toplantılar yapmayı düşünün. Bu bakış açısından Almanya’da güzel bir çiftlik manzarası gördüm. Çok fazla oturuyoruz; yürüyüp konuşabiliriz.
9. Kötü örnekler hatırlanmalıdır.
Yönetici olmakla ilgili en iyi öğretilerin bazıları, doğrudan bir raporunuz olmadan çok önce gerçekleşir. Geçmişte sahip olduğunuz korkunç yöneticiler, asla yapmayacağınıza yemin ettiğiniz davranışları belirlemenize yardımcı olan anti-rol modelleri olarak hizmet eder. Zaman zaman sahip olduğunuz kötü liderler düşünülmeli ve nelere tahammül etmeyeceğinizi ve ekibinizin de asla tahammül etmesini beklemeyeceğiniz hatırlanmalıdır.
10. Nezaket her zaman modadır.
Bu büyük ölçüde kendi kendini açıklıyor. İş yerinde nezaketin net kâr üzerinde somut bir etkisi olduğunu gösteren daha fazla deneysel kanıt göreceğimizi öngörüyorum çünkü meşgul, değerli ve mutlu bir ekip en iyi şekilde çalışacak ve iş gücüne katılmaktan daha fazla kazanç elde edecektir. Proaktif olarak hangi küçük ayrıcalıkları ve bakımı sunabilirsiniz?
Şimdiye kadar öğrendiklerimin bir kısmı bunlardır. İyi bir yöneticinin nasıl olması gerektiğine dair beklentilerin muhtemelen evrimleşmeye devam edeceğini düşünüyorum ve takımlarımızın daha iyi bir destekçisi ve kolaylaştırıcısı olmak için her zaman öğrenilecek daha çok şey olduğunu alçakgönüllülükle kabul ediyorum.
1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu [merhume Anası (1947-10 Temmuz 2023) Erzurum/Aşkale; merhum Babası ise Ardahan/Çıldır yöresindendir]. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte);
Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte) başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003), Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004) ile Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021), Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021), Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021), Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022), Ticari Mevzuat Notları (2022), Bilimsel Araştırmalar (2022), Hukuki İncelemeler (2023), Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024), Hukuka Giriş (2024) başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 2 bin 500’ü aşan Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.