İşçi, Yıllık Ücretli İzin Kullanmakta İken, Mazeret İzni Talep Edebilir Mi?

 

4857 sayılı İş Kanunu’na göre, işçiye; evlenmesi veya evlat edinmesi ya da ana veya babasının, eşinin, kardeşinin, çocuğunun ölümü halinde üç gün, eşinin doğum yapması halinde ise beş gün ücretli mazeret izni verilir. Ayrıca işçilerin en az yüzde yetmiş oranında engelli veya süreğen hastalığı olan çocuğunun tedavisinde, hastalık raporuna dayalı olarak ve çalışan ebeveynden sadece biri tarafından kullanılması kaydıyla, bir yıl içinde toptan veya bölümler halinde on güne kadar ücretli izin verilir (İşK m.Ek 2).

4857 sayılı Kanun m.53’e göre de “İşyerinde işe başladığı günden itibaren, deneme süresi de içinde olmak üzere, en az bir yıl çalışmış olan işçilere yıllık ücretli izin verilir” İşveren tarafından yıl içinde verilmiş bulunan diğer ücretli ve ücretsiz izinler veya dinlenme ve hastalık izinleri yıllık izne mahsup edilemez (m.56/4)”. İşveren tarafından iş sözleşmesinin feshedilmesi halinde İş Kanunu’nun 17 nci maddede belirtilen bildirim süresiyle, 27 nci madde gereğince işçiye verilmesi zorunlu yeni iş arama izinleri yıllık ücretli izin süreleri ile iç içe giremez (m.59/2).

Bilindiği üzere mazeret izinlerinin kullanılması olayın gerçekleşmesine bağlıdır. Nitekim evlenme, ölüm ya da doğum olayı gerçekleştiğinde izin hakkı doğmaktadır. Bununla birlikte her ikisi de izin adı altında düzenlenmiş olsa da mazeret izinleri yıllık izinler ile de iç içe geçemez. Dolayısıyla yıllık ücretli izin hakkını kullanırken örneğin işçinin eşinin doğum yapması veya kardeşinin ölümü halinde, ücretli mazeret izni talep edebilir. Yıllık ücretli izin ile ücretli mazeret izni iç içe geçmez.

Nitekim yıllık ücretli iznini kullanmakta iken örneğin eşi doğum yapan işçinin yasal beş günlük mazeret iznini talep etme hakkı vardır. Ya da yıllık ücretli iznin kullanıldığı sırada işçinin eşinin, çocuğunun ya da kardeşinin vefat etmesi durumunda da işçi 3 günlük mazeret iznini isteyebilir. Yıllık izin süresi içinde işçinin bu tür mazeret izni talepleri işverence karşılanmalıdır. Öte yandan mazeret izni ile yıllık ücretli iznin çakıştığı bu gibi durumlarda, işçinin mazeret iznini kullanmasından sonra işçi dilerse ve işvereni de uygun görürse, yıllık ücretli iznini kaldığı yerden kullanmaya devam edebilir. Çünkü, işyerinde işin yürütümü; izin süresine göre planlanmış olacağından işyerinde aksaklıklar yaşanmaması için mutlaka işverenin bu konudaki uygunluğu aranmalıdır. İşçinin izninin uzaması iş akışını bozacak ve birtakım aksaklıklara neden olabilecekse, mazeret izin günleri ile çakışan yıllık izin süresi daha sonra işverenden talep edilerek, kullanılmayan süre kadar yıllık izin kullanılmalıdır.

Mazeret izinleri iş günü değil gün hesabıyla hesaplanmalıdır. Çünkü İş Kanunu m.Ek 2’de gün ifadesi geçtiği için üç gün, beş gün olarak belirtilen mazeret izin günlerinin hesabında iş günü değil tatil günlerinin de hesaba katılması gerekmektedir. Yıllık ücretli izinlerde ise, hafta tatili günü izin günlerinden sayılmamaktadır. Bu gibi durumlarda Örneğin yıllık ücretli iznini kullanmakta iken annesinin ölümü hafta tatili (Pazar) gününe rastlayan işçinin mazeret izni Pazar-Pazartesi-Salı günleri olarak belirlenecektir.

Sonuç olarak, işçiye; evlenmesi veya evlat edinmesi ya da ana veya babasının, eşinin, kardeşinin, çocuğunun ölümü halinde üç gün, eşinin doğum yapması halinde ise beş gün ücretli izin verilir. Bu izinlerin kullanılması olayın gerçekleşmesine bağlıdır. Örneğin yıllık ücretli izin hakkını kullanırken işçinin eşinin doğum yapması veya kardeşinin ölümü halinde, işçi ücretli mazeret izni talep edebilir. Yıllık ücretli izin ile ücretli mazeret izni iç içe geçmez.

1962 yılında Sivas’ın Şarkışla İlçesinde doğdu. İlk ve Ortaokulu Sivas’ta, Liseyi Tokat’ta bitirdi. 1986 yılında Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi’nden mezun oldu. Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde Özel Hukuk Anabilim Dalında Tezli Yüksek Lisans yaptı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda uzun yıllar sırasıyla Bölge Müdür Yardımcısı, Bölge Müdürü ve Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yaptıktan sonra bu görevinden 2016 yılı mayıs ayında emekli oldu.
İnciroğlu Danışmanlık, Denetim ve Eğitim Hizmetleri şirketinin kurucusu olan İNCİROĞLU, özel sektöre yönelik iş hukuku, sendikalar ve toplu iş sözleşmesi hukuku, sosyal güvenlik hukuku ve yabancı çalışma hukuku alanlarında danışmanlık, denetim ve eğitim hizmetleri vermektedir.
Muhtelif dergi ve gazetelerde iş hukuku, iş sağlığı ve güvenliği hukuku ve sendikalar ve toplu iş sözleşmesi hukuku ile ilgili makaleleri, çeşitli üniversitelerde, kongre ve konferanslarda sunduğu bildirileri ve yayımlanmış yedi adet kitabı bulunan İNCİROĞLU, evli ve üç çocuk babasıdır.
Yayımlanan Kitapları
Sorulu-Cevaplı İş Hukuku Uygulaması, 4. Baskı, İstanbul 2019, Legal Yayıncılık.
Güncel Yargıtay Kararları Işığında Açıklamalı Yeni İş Kanunu, İstanbul 2006, Legal Yayıncılık.
İş Sağlığı ve Güvenliğinde İşçi ve İşverenin Hukuki ve Cezai Sorumlulukları, 2. Baskı, İstanbul 2008 Legal Yayıncılık.
Çalışma Hayatında Esnek Çalışma Uygulamaları, 2. Baskı, İstanbul 2020, Legal Yayıncılık.
Sorulu-Cevaplı İş Sağlığı ve Güvenliği Mevzuatı Uygulaması, İstanbul 2014 Legal Yayıncılık.
Kamu İşvereninin İş Sağlığı ve Güvenliği Bakımından Sorumluluğu, 2. Baskı, Ankara 2016 Adalet Yayınevi
500 Soruda İş Sağlığı ve Güvenliği Mevzuatı, Güncellenmiş 3. Baskı, Ankara 2019 Seçkin Yayınları