Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Joe Biden 9 Mart 2022 tarihinde, “dijital varlıkların ve bunların altında yatan teknolojinin riskleri ele alma ve potansiyel faydalarından yararlanmaya yönelik şimdiye kadarki ilk, tüm hükümeti kapsayan yaklaşımın ana hatlarını çizen” çok önemli bir İcra Emri yayınlamıştı. Bu arada, ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (Securities and Exchange Commission; SEC), “ana cadde” (main street) yatırımcılarını korumanın ABD finansal düzenlemelerinin merkezinde olduğunu düşünüyor. Aslında, eski SEC Başkanı Jay Clayton, “SEC’de ana önceliğim Main Street yatırımcılarına hizmet etmek ve bunları korumaktır” dedi. Bu nedenle, “ana cadde yatırımcılarının” mı, yoksa daha yüksek gelirli sofistike yatırımcıların ağırlıklı olarak kripto para birimini kullanıp kullanmadığını anlamak, kripto yatırımcılarına önemli tutarlar kaybettiren özellikle Terra/Luna, Three Arrows Capital ve FTX gibi kripto para firmalarının uygulamaları hakkındaki kamuyu aydınlatma açıklamalarının ışığında, kripto para düzenlemesini çevreleyen tartışmaların merkezinde yer alıyor.
Son bir makalede, satışlarını ABD İç Gelir İdaresi’ne (Internal Revenue Service; IRS) bildiren kripto para kullanıcılarının popülasyon düzeyindeki özellikleri (population-level attributes of cryptocurrency users who report their sales to the IRS) inceleniyor. Kaç vergi mükellefinin kripto para işlemlerini fiilen beyan ettiğine dair sınırlı veri olduğundan, zaman içinde kripto para satıcılarının sayısını Şekil 1’de grafiklenerek işe başlandı. 2013 ile 2016 arasında her yıl 7 binden az vergi mükellefi, 2017’de 120 binden fazla satıcı ve 2020’ye kadar 1,5 milyondan fazla satıcı ile kripto para beyan edenlerin sayısının zaman içinde önemli ölçüde arttığı tespit edilmiştir. Bu önemli artış, 2017 yılında Bitcoin’in fiyat artışı ve bununla ilgili yutturmaca, geniş medya kapsamı ve kamu ilgisindeki artışla aynı zamana denk geliyor. Ayrıca, kripto para beyan edenlerin ortalama vergiye tabi gelirinin 2013’te ortalama 299.217 ABD doları iken, 2020 yılında sadece 76.147 ABD dolarına düştüğü bulunmuştur. Bu bulgular, yalnızca kripto para satışlarının zaman içinde arttığını değil, aynı zamanda kripto para satıcılarının demografisinin de daha düşük gelirli yatırımcılara doğru kaydığını gösteriyor.
Kripto para birimleri ile ilgili bir ilgi alanı, varlık fiyatlarındaki üstel büyümenin bir sonucu olarak muazzam servet üretme yetenekleridir. Bu büyüme, birçok erken davranan yatırımcı için bataklıktan zenginliğe giden bir hikaye yaratmıştır. Bu fenomeni daha fazla incelemek için, büyük kripto para kazancı beyan eden gerçek kişi vergi mükelleflerine, yani kripto para milyonerlerine bakılıyor. Tek bir vergilendirme yılında 1 milyon ABD doları veya daha fazla kripto para kazancı olan vergi mükellefleri belirleniyor ve bu yatırımcıların zaman içindeki vergiye tabi geliri grafiklendiriliyor. Daha sonra vergi mükellefleri, büyük kripto para kazancından iki yıl önceki toplam vergiye tabi gelirlerine göre çeyreklere ayırılıyor.
Şekil 2’de görüldüğü gibi, büyük kripto para kazancının tüm çeyrekler için bir gelir şoku olduğu görülüyor. Tüm kripto para milyonerleri, büyük kripto para satışlarından sonra daha yüksek gelir seviyelerine sahip olsalar da, en düşük gelir çeyreği en büyük farkı sergiliyor; ortalama vergilendirilebilir gelir, büyük kripto para birimi kazancından iki yıl önce yalnızca 1.666 ABD dolarından başlayıp iki yıl sonra 2 milyon doların üzerinde sona eriyor. Her ne kadar çok az kişi herhangi bir yılda 1 milyon doların üzerinde kripto para birimi kazancı elde etse de, bu analizin sonuçları, en azından bazı düşük gelirli vergi mükelleflerinin, kripto para birimi yatırımları yoluyla potansiyel olarak hayat değiştiren gelir seviyeleri yaşadıklarına dair kanıt sağlıyor.
Son olarak, kripto para birimi kullanıcılarının coğrafi konumuna odaklanılıyor. Şekil 3’te, çift sayılı yıllar için kıta Amerika Birleşik Devletleri için ilçe bazında kripto para satıcı vergi beyannamelerinin toplam vergi beyannameleri sayısına oranı eşleniyor. İlk örnek yıllarda (2014 ve 2016), çok az ilçede kripto para yatırımcısı olduğu görülüyor ve birçok ilçede hiç kripto para yatırımcısı yoktur. [2] 2018’de ABD genelinde çok daha geniş bir benimseme gözlemleniyor, bu da kripto paraların coğrafi olarak daha yaygın hale geldiğini gösteriyor. Özellikle Batı Virginia, New Hampshire ve Nevada gibi bazı eyaletlerin 2020’de bile kripto para raporlama oranlarının hala düşük olduğu görülüyor. 2022 yılında kripto para birimi yatırımcıları için “en kötü” eyaletler listesinde 5. sırada yer alan ve 2020’de 50 eyalet arasında Bitcoin’e yönelik en düşük arama ilgisine sahip olan Batı Virginia’da kripto para satıcısı görülme sıklığı nispeten düşük görünüyor. New Hampshire ayrıca düşük kripto para beyanına sahip gibi görünüyor ve yine 2020 için ortalamanın altında Google trendleri arama hacmine (41. sıra) sahiptir. Bununla birlikte, 2020 yılında 50 eyalet arasında Bitcoin için en yüksek Google trendine sahip olan Nevada eyaletindeki nispeten düşük kripto para vergi mükellefi beyan oranları biraz kafa karıştırıcıdır.
Daha ayrıntılı veriler incelendiğinde, kripto para için en iyi şehirlerin hala esas olarak kıyılarda yer aldığı görülüyor; 2014 yılındaki en iyi on şehirden dokuzu ve 2020’deki en iyi şehirlerden dokuzu doğu ya da batı kıyısındaydı. Bu, bu kripto para “sermayelerinin” örnek alınan dönem boyunca konumlarını koruduğunu ve batı kıyısının kripto para satıcılarının en yoğun olduğu bölge olmaya devam ettiğini gösteriyor. Nihayetinde, kripto para, örneğin sekiz yıllık dönemi boyunca çok daha geniş bir benimseme elde etmiş olsa da, çalışmada, kripto para kullanıcılarının hala önemli bir coğrafi kümelenmesi olduğu sonucuna varılmıştır.
Kripto para kullanıcılarının sayısı arttıkça ve kripto para birimleri finansal ekosistemin daha büyük bir parçası haline geldikçe, düzenleyicilerin ve kural koyucuların kripto para birimlerini kimin sattığını anlamaları zorunludur. Bu analizin sonuçları, giderek yaygınlaşan kripto para satışına rağmen, kullanıcıların diğer ABD’li yatırımcılardan ve yatırım yapmayan vergi mükelleflerinden farklı olduğunu gösteriyor (örneğin ABD’nin belirli coğrafi bölgeleri, en iyi kripto para alanları olmaya devam ediyor). Makalenin tamamında, belirli kişisel özellikler (örnek: cinsiyet, gelir, yaş, medeni ve öğrencilik durumu) ile kripto para satıcıları arasındaki ilişkinin de zaman içinde değiştiği ve kripto para satıcıları hakkında zamanında, geniş tabanlı kanıtlara olan ihtiyacı güçlendirdiği görülüyor. Makale yazarlarının amacı; yatırımcıları, yasa koyucuları ve düzenleyicileri kripto para birimlerini çevreleyen karmaşıklıklarda gezinmeye çalışırken bilgilendirebilecek zamanında kanıtlar sağlamaktır.
1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu [merhume Anası (1947-10 Temmuz 2023) Erzurum/Aşkale; merhum Babası ise Ardahan/Çıldır yöresindendir]. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte);
Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte) başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003), Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004) ile Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021), Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021), Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021), Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022), Ticari Mevzuat Notları (2022), Bilimsel Araştırmalar (2022), Hukuki İncelemeler (2023), Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024), Hukuka Giriş (2024) başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 2 bin 500’ü aşan Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.