Kripto Varlık Piyasalarına İlişkin Avrupa Parlamentosu ve Konseyi Yönetmelik Teklifi*

“Bazı insanlar, mümkün olmayan şeyleri başarmak için ömürlerini verirler. Fakat mümkün olanı yapmak için bir dakikalarını harcamazlar.”

Nüvit OSMAY (Türk mühendis; 1910-1995)

Avrupa Komisyonuna, Eylül 2020’de “Kripto Varlık Piyasaları Hakkında Yönetmelik Teklifi” (Markets in Crypto-assets, and amending Directive EU/2019/1937[1]) sunulmuş olup, teklifin özeti aşağıda yer almaktadır.

1. Avrupa Komisyonu “Kripto Varlık Piyasaları Hakkında Yönetmelik” Teklifi

1.1. Önerinin özet genel gerekçesi

Kripto varlıklar[2] (crypto-assets), finans alanındaki blok zinciri[3] teknolojisinin (blockchain technology) ana uygulamalarından biridir. Avrupa Komisyonun Fintech Eylem Planının 5 Mart 2018 tarihinde yayınlanmasından bu yana, Komisyon kripto varlıklarının ortaya çıkardığı fırsatları ve zorlukları incelemektedir. 2017 yılında kripto varlıklarının piyasa değerindeki büyük artışın ardından, Aralık 2017’de, Avrupa Bankacılık Otoritesi (European Banking Authority-EBA) ve Avrupa Menkul Kıymetler ve Piyasalar Otoritesi (European Securities and Markets Authority-ESMA) düzenleme ile görevlendirilmişlerdir.

EBA ve ESMA, kara para aklama ve terörün finansmanıyla mücadeleyi amaçlayan AB mevzuatının ötesinde, çoğu kripto varlığın AB finansal hizmetler mevzuatının kapsamı dışında kaldığını ve bu nedenle tüketici ve yatırımcı korumasına ilişkin hükümlere tabi olmadığının altını çizdiler.

Nispeten yeni bir kripto varlık alt kümesi (new subset of crypto-assets) -‘stabil kripto paralar’ (stablecoins)- yakın zamanda ortaya çıkmış ve dünya çapında hem kamuoyunun hem de düzenleyicilerin dikkatini çekmiştir.

Mevcut AB finansal hizmetler mevzuatının dışında kalan kripto varlıkları ve ayrıca elektronik para tokenleri[4] (e-para token) kapsayan önerinin dört genel amacı vardır:

  1. Birinci amaç, hukuki kesinliktir. AB içinde kripto varlık pazarlarının gelişmesi için, mevcut finansal hizmetler mevzuatı kapsamında olmayan tüm kripto varlık işlemlerini tanımlayan yasal bir çerçeveye ihtiyaç bulunmaktadır.
  2. İkinci amaç, inovasyonu desteklemektir. Kripto varlıklarının gelişimini ve dağıtık defter teknolojisinin (distributed ledger technology-DLT[5]) daha geniş kullanımını teşvik etmek için, inovasyonu ve adil rekabeti desteklemek için güvenli ve orantılı bir çerçeve oluşturmak gerekmektedir.
  3. Üçüncü amaç, mevcut finansal hizmetler mevzuatında yer almayan kripto varlıklarının, daha tanıdık finansal araçlarla aynı risklerin çoğunu sunduğu göz önüne alındığında, uygun düzeyde tüketici ve yatırımcı koruması ve piyasa bütünlüğü sağlamaktır.
  4. Dördüncü amaç ise finansal istikrarın sağlanmasıdır. Kripto varlıklar sürekli gelişmektedir. Bazıları oldukça sınırlı bir kapsam ve kullanıma sahipken, ortaya çıkan ‘stabil kripto paralar’ kategorisi gibi diğerleri, geniş çapta kabul görme ve potansiyel olarak sistemik olma potansiyeline sahiptir. Bu öneri, finansal istikrara yönelik potansiyel riskleri ve ‘stabil kripto paralar’dan kaynaklanabilecek düzenli para politikasını ele almak için önlemler içermektedir.

1.2. Önerinin getirmeyi hedeflediği düzenlemelerin özeti

Bu öneri, mevcut AB finansal hizmetler mevzuatı kapsamında olmayan kripto varlıklar için yasal kesinlik sağlamayı ve AB düzeyinde kripto varlık hizmet sağlayıcıları ve ihraççılar için tek tip kurallar oluşturmayı amaçlamaktadır. Önerilen Yönetmelik, mevcut AB finansal hizmetler mevzuatında kapsanmayan kripto varlıklara uygulanan mevcut ulusal çerçevelerin yerini alacak ve ayrıca, bunların e-para olduğu zamanlar da dahil olmak üzere ‘stabil kripto paralar’ için özel kurallar oluşturacaktır.

Önerilen Yönetmelik dokuz Başlığa bölünmüş olup, bu bölümlerdeki düzenlemeler aşağıda özetlenecektir:

Başlık I konu, kapsam ve tanımları belirler. Madde 1, Yönetmeliğin kripto varlık hizmet sağlayıcıları ve ihraççıları için geçerli olduğunu ve kripto varlık hizmet sağlayıcılarının ihracı, işletilmesi, organizasyonu ve yönetimi ile ilgili şeffaflık ve açıklama için tek tip yükümlülükler oluşturduğunu ve ayrıca tüketici koruma kurallarını oluşturduğunu ve piyasa suiistimalini önlemek için önlemler getirdiğini belirtir. Bu başlık, yönetmeliğin kapsamını AB finansal hizmetler mevzuatı kapsamında finansal araç, mevduat veya yapılandırılmış mevduat olarak nitelendirilmeyen kripto varlıklarla sınırlandırmaktadır. Bu başlıkta, sırasıyla; ‘kripto-varlık’, ‘kripto varlık ihraççısı’, ‘varlığa dayalı token’ (genellikle ‘stabil kripto para’ olarak tanımlanır), ‘e-para tokeni’, ‘kripto varlık servis sağlayıcısı’, ‘yardımcı hizmet tokenleri’ ve diğerlerini tanımlanmaktadır.

Başlık II, varlıpa dayalı tokenler ve e-para tokenleri dışındaki kripto varlıklarının halka arzını ve pazarlamasını düzenlemektedir. Bir ihraççının, bu tür kripto varlıkları AB içinde halka arz etmesi veya bu tür kripto varlıkları için bir ticaret platformunda alım satım talebinde bulunma hakkına sahip olacağı belirtilmektedir. Bir teknik inceleme yayınlandıktan sonra, kripto varlıkları veren kuruluş, kripto varlıklarını AB’de halka arz edebilir veya bu tür kripto varlıklarının bir ticaret platformunda alım satım için kabul edilmesini isteyebilir. Yönetmelik önerisinde, küçük tutardaki kripto varlık arzları (on iki aylık bir süre içinde 1 milyon Avronun altında) ve İzahname Yönetmeliğinde (AB 2017/1129 Düzenlemesi) tanımlanan nitelikli yatırımcılara dönük halka arzlar için teknik incelemenin yayınlanmasından muafiyetler de yer almaktadır. Öneride, kripto varlık teknik incelemesi ile ilgili bilgi yükümlülükleri ortaya konulmakta; ayrıca kripto varlıkların halka arzına veya kripto varlıklar için bir ticaret platformuna kripto varlıklarının kabulüne ilişkin yükümlülükler de yer almaktadır. Kripto varlık teknik incelemesi, ulusal yetkili makamlar tarafından bir ön onay sürecine tabi olmayacaktır. Söz konusu kripto varlığın özellikle Finansal Araç Piyasaları Direktifi (Direktif 2014/65/EU) kapsamında bir finansal araç oluşturup oluşturmadığı değerlendirilerek ulusal yetkili makamlara bildirilecektir. Kripto varlık tanıtım belgesinin bildirilmesinden sonra, yetkili makamlar halka arzı askıya alma veya yasaklama yetkisine sahip olacaktır. Başlık II ayrıca, zamanla sınırlı kripto varlık arzları (Madde 9), ilk kripto varlık tanıtım belgesindeki değişiklikler (Madde 11), kripto varlıkları edinenlere verilen çekilme hakkı (Madde 11) konusunda da özel hükümler içermektedir.

Başlık III, varlığa dayalı token ihraççılarının yetkilendirilmesi ve kripto varlık teknik incelemelerinin ulusal yetkili makamlar tarafından onaylanması prosedürünü açıklamaktadır. AB’de faaliyette bulunma yetkisine sahip olmak için, varlığa dayalı token ihraççıları, AB’de yerleşik bir tüzel kişilik biçiminde kurulacaklardır. Ayrıca, ihraççının AB’de yetkili olmaması ve bir kripto varlık tanıtım belgesi yayınlamaması durumunda, AB içinde halka arz edilemeyeceğini veya kripto varlıklar için bir ticaret platformunda alım satıma kabul edilemeyeceğini belirtmektedir. Yine, küçük ölçekli varlığa dayalı tokenler ve pazarlanabilen varlığa dayalı tokenler için muafiyetler de yer almaktadır. Bu başlıkta, varlığa dayalı token ihraççılarının yükümlülükleri de ortaya konulmaktadır. Bunların, dürüst, adil ve profesyonel davranacakları belirtilmektedir. Kripto varlık teknik incelemesinin ve potansiyel pazarlama iletişimlerinin yayınlanmasına ilişkin kurallar ile bu iletişimlerin gereklilikleri de belirlenmektedir. Ayrıca, çıkar çatışmalarına ilişkin kurallar, yönetim organlarındaki değişikliklerin yetkili makama bildirilmesi, yönetişim düzenlemeleri, özkaynaklar, varlığa dayalı tokenleri destekleyen varlıkların rezervine ilişkin kurallar ve rezerv varlıklarının muhafazası için yükümlülükler de düzenmektedir. İhraççı rezerv varlıklarını yalnızca güvenli, düşük riskli varlıklara yatıracaktır. Yine, varlığa dayalı tokenleri ihraç edenlere, ihraççı veya varlıkların rezervi üzerindeki herhangi bir doğrudan hak talebi de dahil olmak üzere, varlığa dayalı tokenlere bağlı hakların açıklanması dayatılmaktadır. Varlığa dayalı tokenleri ihraç edenin, ihraççı veya rezerv varlıklar üzerinde tüm varlığa dayalı token sahiplerine doğrudan itfa hakları veya iddiaları sunmadığı durumlarda, varlığa dayalı token sahiplerine minimum haklar da sağlanmakta; varlığa dayalı token ihraççılarının ve kripto varlık hizmet sağlayıcılarının varlığa dayalı token sahiplerine herhangi bir faiz vermesi de engellenmektedir. Başlık III, EBA’nın varlığa dayalı bir tokenin önemli olup olmadığını belirlerken kullanacağı ölçütleri de ortaya koymaktadır. Bu ölçütler şunlardır: varlığa dayalı tokenlerin destekleyicilerinin müşteri tabanının büyüklüğü, varlığa dayalı tokenlerin değeri veya bunların piyasa kapitalizasyonu, işlemlerin sayısı ve değeri, varlık rezervinin büyüklüğü, varlığın önemi, ihraççıların sınır ötesi faaliyetleri ve finansal sistemle bağlantılılığı.

Başlık IV, e-para tokenlerini veren kuruluş olarak yetkilendirme prosedürünü açıklamaktadır. Buna göre, ihraççının bir kredi kuruluşu veya bir ‘elektronik para kuruluşu’ olarak yetkilendirilmediği sürece, AB’de halka arz edilmeyeceğini veya bir kripto varlık ticaret platformunda işlem görmesine izin verilmeyeceğini açıklamaktadır. Ayrıca, ‘e-para tokenleri’nin 2009/110/EC Yönergesi kapsamında elektronik para olarak kabul edildiği belirtilmektedir. E-para tokenlerinin sahiplerine ihraççıdan nasıl bir hak talebinde bulunulacağı da açıklanmaktadır: e-para tokenleri, nominal değerde ve fonların alınması üzerine ve e-para tokenlerin sahibi tarafından talep edildiğinde, e-para tokenleri ihraç edilecektir. E-para tokenleri ihraç edenlerin ve kripto varlık hizmet sağlayıcılarının e-para tokeni sahiplerine herhangi bir faiz vermesini engellenmektedir. E-para tokenlerinin ihracına eşlik eden kripto varlık teknik incelemesi için yükümlülükler de ortaya konulmaktadır: ihraççının tanımı, ihraççının projesinin ayrıntılı açıklaması, bir e-para halka arzı ile ilgili olup olmadığı, e-para veren kuruluşla ilgili riskler hakkında bilgi, e-para tokenleri ve herhangi bir potansiyel projenin uygulanması. Bu bölümde, EBA’nın e-para tokenlerini listelenen ölçütler temelinde önemli olarak sınıflandıracağı da belirtilmektedir.

Başlık V, kripto varlık hizmet sağlayıcılarının yetkilendirme ve çalışma koşullarına ilişkin hükümleri ortaya koymaktadır. İzinle ilgili hükümler, böyle bir başvurunun içeriği, başvurunun değerlendirilmesi ve yetkili makamlara bir izni geri çekme hakkı detaylandırılmaktadır. Bölüm ayrıca, ESMA’nın tüm kripto varlık hizmet sağlayıcılarının bir kaydını oluşturması için bir yetki de içermektedir. Bu bölümde, dürüst, adil ve profesyonelce hareket etme yükümlülüğü, ihtiyatlı önlemler, organizasyonel gereklilikler, müşterilerin korunmasına ilişkin kurallar, kripto varlıklar ve fonlar, bir şikayet işleme prosedürü oluşturma yükümlülüğü, çıkar çatışması kuralları ve dış kaynak kullanımına ilişkin kurallar da yer almaktadır. Başlık V, belirli hizmetler için yükümlülükleri de ortaya koymaktadır: kripto varlıklarının muhafazası, kripto varlıklar için ticaret platformları, kripto varlıklarının itibari para veya diğer kripto varlıklar ile değişimi, emirlerin yerine getirilmesi, kripto varlıkların yerleştirilmesi, üçüncü şahıslar adına emirlerin alınması ve iletilmesi ve kripto varlıklar hakkında tavsiye ve kripto varlık hizmet sağlayıcılarının edinilmesine ilişkin kuralları da belirtmektedir.

Başlık VI, kripto varlıkları içeren piyasa suiistimalini önlemek için yasakları ve yükümlülükleri ortaya koymaktadır. Piyasanın kötüye kullanılması kurallarının kapsamı, içeriden bilgi kavramı, kripto varlıklarının kripto varlıkları için bir ticaret platformunda alım satıma konu edilmesine izin verilen bir ihraççının içeriden bilgileri kamuya açıklanması da belirtilmektedir. İçeriden öğrenenlerin ticareti, içeriden bilgilerin hukuka aykırı olarak ifşa edilmesi ve piyasa manipülasyonu yasaklanmaktadır.

Başlık VII, ulusal yetkili makamların yetkileri, EBA ve ESMA hakkında ayrıntılar sağlamaktadır. Başlık VII, AB üyelerine, bu düzenlemenin amaçları doğrultusunda, tek bir temas noktası olarak belirlenmiş bir yetkili makam dahil olmak üzere, bir veya daha fazla yetkili makam tayin etme yükümlülüğü getirmektedir. Ayrıca ulusal yetkili makamların yetkileri, yetkili makamlar arasındaki işbirliği, EBA ve ESMA veya diğer makamlarla ilgili ayrıntılı hükümler ortaya konulmaktadır. Ayrıca AB üyelerinin bildirim görevleri, mesleki gizlilik kuralları, veri koruma ve ev sahibi üye devletlerin ulusal yetkili makamları tarafından alınabilecek ihtiyati tedbirler detaylandırılmaktadır. Başlık VII, yetkili makamlarca uygulanabilecek idari yaptırım ve önlemleri, denetim yetkilerinin ve ceza verme yetkilerinin kullanımı, temyiz hakkı, yayın, cezaların EBA ve ESMA’ya bildirilmesi ve ihlallerin bildirilmesi ve bu tür ihlalleri bildiren kişilerin korunması, hükümlerini de içermektedir. Ayrıca, EBA’nın, ESMA ve Avrupa Merkez Bankaları Sistemi ile işbirliği içinde, en uygun ticaret platformlarını ve koruyucuları belirlemek için taslak düzenleyici standartlar ve pratik düzenlemelerin ayrıntılarını nasıl geliştirmesi gerektiği de açıklanmaktadır. EBA’nın önemli varlığa dayalı tokenlerin ihraççılarına ve önemli e-para tokenlerinin ihraççılarına ilişkin yetkileri ve yeterlilikleri de düzenlenmektedir. Hukuki ayrıcalık, bilgi edinme talebi, genel soruşturma yetkileri, yerinde inceleme, bilgi alışverişi, üçüncü ülkelerle bilgi alışverişi anlaşması, üçüncü ülkelerden gelen bilgilerin açıklanması ve diğer yetkililerle işbirliği, mesleki sır saklama yükümlülüğü, EBA tarafından alınacak denetim tedbirleri de düzenlenmektedir. Ayrıca, ilgili kişilerin dinlenmesi ile ilgili gereklilikler ile EBA’nın kararları üzerinde Adalet Divanı’nın sınırsız yargı yetkisi de düzenlenmektedir.

Avrupa Komisyonunun devredilen tasarruflarını kabul etmek amacıyla delegasyonun kullanımı Başlık VIII’de ele alınmaktadır. Bir Tüzük önerisi, Komisyon’a Yönetmelikte belirtilen belirli ayrıntıları, gereklilikleri ve düzenlemeleri belirten yetki devrine dayanan tasarrufları kabul etme yetkilerini içermektedir.

Başlık IX ise, Avrupa Komisyonunun Yönetmeliğin etkisini değerlendiren bir rapor hazırlama yükümlülüğü de dahil olmak üzere geçiş ve nihai hükümleri içermektedir. Geçiş önlemleri, bu düzenlemenin yürürlüğe girmesinden önce çıkarılan kripto varlıklar için varlığa dayalı tokenler ve e-para tokenleri hariç olmak üzere büyükbaba tahsisi maddesini de içermektedir. Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihte yürürlüğe girecek olan e-para tokenleri ve varlığa dayalı tokenlere ilişkin hükümler dışında, bu Yönetmeliğin 18 ay sonra yürürlüğe gireceği belirtilmektedir.

2. “Nitelikli Fikri Tapular” Marifetiyle Kara Para Aklanması Hadisesi

Son birkaç yıldır, Non-Fungible Tokens (NFTs) adıyla yeni bir kripto varlık türü ortaya çıkmıştır. Bu kavram Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi’nin, Türk Dil Kurumu ile koordineli çalışmaları sonucunda ‘Nitelikli Fikri Tapu’ ismiyle Türkçeleştirilmiştir[6].

NFT’ler, gerçek dünyada yer alan nesneleri temsil eden dijital varlıkları ifade etmektedir. Bir başka ifadeyle, NFT’ler, mülkiyet haklarını dijital varlıklar ile güvenli bir şekilde eşleştiren blok zinciri tabanlı tokenlerdir. NFT’lerin mülkiyeti genellikle bir Ethereum ağında kayıtlıdır. NFT’ye dönüştürülen en yaygın dijital varlık türleri ise; sanal dünyadaki nesneler, sanat eserleri, spor, müzik veya diğer sanatsal etkinliklerden dijitalleştirilmiş karakterlerdir.

NFT’ler ve Bitcoin gibi diğer blok zinciri tokenleri arasında belirli bir ayrım bulunmaktadır. Bitcoin ve diğer kripto para birimleri takas edilebilir; aynı özelliklere sahip oldukları ve sahiplerine aynı hakları aktardıkları için iki Bitcoin arasında ayırt edici bir unsur yoktur. Bu nedenle, bunlara “değiştirilebilir” tokenler denilmektedir. NFT’ler ise, adından da anlaşılacağı gibi, tamamen farklı bir tokenle değiştirilemeyen benzersiz bir değeri temsil ettikleri için blok zinciri tabanlı tokenlerin özel bir şeklidir. Her NFT benzersizdir ve diğer NFT’lerden farklıdır, dolayısıyla değiştirilemezlerdir.

Son zamanlarda, özellikle sanat eserlerinin fahiş denilebilecek fiyatlarla NFT ortamlarında satıldıkları iddia edilmekte olup; NFT’lere harcanan bu tutarların yasadışı finansal işlemleri kolaylaştırmak ve/veya hem AB’de hem de uluslararası düzeyde giderek daha sağlam hale gelen kara para aklama ile mücadele (AML) mevzuatını dolanmak için kullanılıp kullanılmadığına dair endişeler dünya çapında gündeme gelmeye başlamıştır.

İşte bu minvalde, AB’nin Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine (Anti-Money Laundry-AML) dair 2018/843 sayılı Direktifi[7] kapsamında, tüm piyasa katılımcılarının, yani bir sanat eserinin 10.000 Avrodan fazla bir fiyattan satın alınması veya satışına dahil olan kişilerin, kara para aklanmasına karşı mücadele ile ilgili olarak zorunlu görevleri vardır. Böyle bir kişi, ilgili herhangi bir işlemden önce alıcının kimliğini ve satın alma için kullanılan fonların kaynağını doğrulamak için Müşteri Durum Tespiti (CDD) gerçekleştirecek; herhangi bir şüpheli durum varsa, bunları ilgili makama (genellikle Mali İstihbarat Birimi) bildirecektir.

Burada zikredilen Direktif’in yanı sıra, yazının önceki bölümünde bahsedilen Yönetmelik Önerisinin de bu konuda caydırıcı olacağı dillendirilmektedir. MiCAR önerisi, önceki bölümde ayrıntılı olarak verildiği üzere, kripto varlıklarının halka arzı, kripto varlıklarının bir ticaret platformuna kabulü, kripto varlık hizmet sağlayıcılarının lisanslanması ve kripto varlık işletmeleri için piyasa suiistimal kurallarının uygulanması hakkında bir dizi kural getirmeyi amaçlamaktadır. Önerilen MiCAR’da üç ana token kategorisi vardır ki, bunlar;

  1. Varlığa dayalı tokenler (asset-referenced token),
  2. E-para tokenleri (e-money tokens) ve
  3. Diğer kripto varlıklardır (other crypto-assets).

Diğer kripto varlıklar, bir ticaret platformunda alım satıma konu olma, ilgili hizmet sağlayıcıların yetkilendirilmesi ve piyasayı kötüye kullanma kuralları ile ilgili belirli kurallara tabi olacaksa da, MiCAR teklifi, benzersiz ve takası mümkün olmayan kripto varlıkları (NFTs) ihraç edenleri, halka arzlar için bir tanıtım belgesi yayınlama zorunluluğundan muaf tutmaktadır. Hukuk çevreleri, MiCAR’dan beklentinin; NFT’lerin de düzenlemeye dahil edilmesi ve böylece ihraççıların ve alım satım yapanların kara para aklama ve terörle mücadele finansmanı kurallarına tabi kılınması olduğunu, ifade etmektedirler[8].

* Bu yazıda yer alan görüşler yazarına ait olup çalıştığı kurumu bağlamaz, yazarın çalıştığı kurum veya göreviyle ilişki kurulmak suretiyle kullanılamaz. Yazıdaki tüm hatalar, kusurlar, noksanlıklar ve eksiklikler yazarına aittir.

[1] “Kripto Varlık Piyasaları Hakkında Yönetmelik Teklifi” [Markets in Crypto-assets Regulation (MiCAR)] teklif için lütfen bkz. < https://eur-lex.europa.eu/legal-content/EN/TXT/?uri=CELEX%3A52020PC0593 > erişim tarihi 16 Mayıs 2022

[2] Dağıtık defter teknolojisinin bir uygulaması olarak ortaya çıkan ve elektronik ortamda aktarım, saklama ve takas faaliyetlerine konu edilebilen bir değerin veya sözleşmeden doğan bir hakkın güvenli dijital ortamda kriptografik olarak temsilini ifade eder.

[3] Bloklar üzerinde verilerin değiştirilemez bir şekilde saklanmış olduğu devamlı olarak büyüyen merkeziyetsiz veri tabanını ifade eder. Verilerin yer aldığı şifrelenmiş veri kümesi olan “blok” ile bu blokların hemen önceki bloklara şifrelenmiş imzalar yoluyla bir araya gelmesini ifade eden “zincir” ifadelerinin birleştirilmesiyle ortaya çıkmıştır.

[4] “Token” sözcüğünün Türkçe karşılığı olarak “jeton” sözcüğü kullanılmakla beraber; işbu yazıda aynı ibare (token) kullanılmıştır. Token, dağıtık defter teknolojisinin kripto paralar haricinde bir diğer uygulama örneği olarak ortaya çıkmıştır. Mevcut bir blok zinciri üzerinde bir proje ekosistemi içerisinde belli bir değer veya faydayı temsil eden dijital kripto varlıkları ifade eder. Ethereum’un akıllı sözleşmeleri üzerinde üretilen projeler buna örnek olarak verilebilir (< https://www.btcturk.com/bilgi-platformu/sozluk/ >).

[5] DDT, işlemlerin yürütülmesi, onaylanması veya yetkilendirilmesi gibi faaliyetlerin merkezi bir otoriteye ihtiyaç duyulmaksızın tüm katılımcıların bağımsız bir ağda onaylaması ile düğümlerde tutulduğu teknolojiyi ifade eder.

[6] “NFT” kavramının Türkçe karşılığı için bkz. < https://cbddo.gov.tr/haberler/6354/nft-nin-turkce-karsiligi-belli-oldu#:~:text=Cumhurba%C5%9Fkanl%C4%B1%C4%9F%C4%B1%20Dijital%20D%C3%B6n%C3%BC%C5%9F%C3%BCm%20Ofisi%2C%20T%C3%BCrk,Tapu%E2%80%9D%20olarak%20kullanmay%C4%B1%20d%C3%BC%C5%9F%C3%BCnd%C3%BCklerini%20a%C3%A7%C4%B1klad%C4%B1. >

[7] Bu konuda bkz. < https://eur-lex.europa.eu/legal-content/EN/TXT/?uri=celex%3A32018L0843 >

[8] Bu konuda lütfen bkz. Dimitrios Kafteranis, Adam Abukari and Umut Turksen, Money Laundering Via Non-Fungible Tokens, Oxford, Business Law Blog 16 May 2022, < https://www.law.ox.ac.uk/business-law-blog/blog/2022/05/money-laundering-non-fungible-tokens > erişim tarihi 16 Mayıs 2022 [Umut Türkşen, Coventry Üniversitesi, Mali ve Kurumsal Dürüstlük Merkezi’nde profesör olup; Adam Abukari, aynı yerde araştırma görevlisi, Dimitrios Kafteranis ise aynı yerde yardımcı doçent olarak görev yapmaktadır.]

1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu [merhume Anası (1947-10 Temmuz 2023) Erzurum/Aşkale; merhum Babası ise Ardahan/Çıldır yöresindendir]. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte);
Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte) başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003), Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004) ile Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021), Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021), Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021), Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022), Ticari Mevzuat Notları (2022), Bilimsel Araştırmalar (2022), Hukuki İncelemeler (2023), Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024), Hukuka Giriş (2024) başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 2 bin 500’ü aşan Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.