‘Sorumlu Yatırım’ Sektörlerinde Kültürel Değerler ve Ülkeler Arası Farklılıklar

Son bir makalede, sorumlu yatırımın[1] (responsible investing) önemli bir yatırım stratejisi olarak özellikle son birkaç on yılda gösterdiği büyüme göz önüne alındığında, bu stratejideki büyümenin ülkeler arasında neden farklı olduğu incelenmektedir. ‘Kültürel Değerler ve Sorumlu Yatırım Sektörlerinde Ülkeler Arası Farklılıklar’ (Cultural Values and Cross-Country Differences in Responsible Investing Sectors) başlıklı çalışma belgesinde, sorumlu yatırım veya geleneksel hedefleri olan 25 ülkeden 44 bin 296 açık uçlu yatırım fonundan oluşan bir örneklem kullanılmış ve dünya genelinde sorumlu yatırım sektörünün önemi konusunda geniş farklılıklar bulunmuştur. Örneğin, örneklem döneminde, Norveç’teki sorumlu yatırım hisse senedi fonlarının pazar payı, yönetilen toplam hisse senedi yatırım fonu varlıklarının yaklaşık yüzde 48’ini oluştururken, Avustralya’da karşılaştırılabilir rakam yüzde 11, Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) ise yüzde 5’ten biraz daha azdır. Dolayısıyla, bu geniş farklılıkların nedenleri sorusu ortaya çıkmaktadır.

Makalede, birçok yatırımcının temel motivasyonlarının toplumsal değerler marifetiyle yönlendirildiği varsayımı altında, bir ülkenin sorumlu yatırım yatırım fonu sektörünün büyüklüğünün ülkenin kültürel normlarına bağlı olduğu ileri sürülmektedir. Dahası, bazı insanlar bu hedefler uğruna getirilerden vazgeçmeye istekliyse, teorik çalışmalarda varsayıldığı ve anket, deneysel ve ampirik kanıtlarla doğrulandığı gibi, sorumlu yatırım piyasasının büyüklüğünün ve büyümesinin de bir nüfusun zenginliği ve diğer ekonomik koşullardan etkilenmesi bekleniyor. Son olarak, bireylerin yatırım tercihlerinin hem ekonomik hem de çevresel deneyimlerinden etkilendiğine dair önceki kanıtlar göz önüne alındığında, çevre ile ilgili ortak kişisel deneyimlerin bir ülkedeki toplam yatırım tercihlerini etkileyebileceği varsayılıyor.

Anılan çalışmada, bir ülke içindeki bu üç temel ortak temaya (toplumsal değerler, ekonomik koşullar ve çevresel deneyimler) dayanarak, sorumlu yatırım sektörünün dünya çapındaki dağılımına ilişkin hipotezler geliştiriliyor ve test ediliyor. Fonlar için Morningstar tanımı kullanılıyor (ancak bu hipotezlerin test edilmesinin, terimin birçok farklı yatırım stilini ve hedefini kapsaması nedeniyle sorumlu yatırımın tek bir tanımının olmamasından dolayı karmaşık hale geldiği belirtiliyor). Morningstar Varlık Akışlarından (25 ülkede 2 bin 6 sorumlu yatırım fonu ve 42 bin 290 geleneksel fon) elde edilen toplam net varlıklar ve getiriler hakkındaki üç aylık veriler kullanılarak, sorumlu yatırım fonlarının sayısındaki ve yönetilen varlıklarındaki önemli büyümenin ağırlıklı olarak gelişmiş ülkelerde yoğunlaştığı belgeleniyor. Örneğin, birçok gelişmekte olan piyasa ülkesinde, sorumlu yatırım fonları hisse senedi fonu varlıklarının yüzde 1’inden daha azını temsil ederken, birçok gelişmiş ülkede hisse senedi sorumlu yatırım fonları yukarıdaki örneklerde ayrıntılı olarak açıklandığı gibi önemli bir oranı temsil edebilir.

Örneklem döneminde çoğu ülkede, sorumlu yatırım fon varlıkları geleneksel fonlardan daha hızlı bir oranda büyümüştür. Geleneksel yatırım fonu sektörünün büyüklüğüne ilişkin önceki literatürle tutarlı olarak, makaleden elde edilen bulgular sermaye piyasası ve ekonomik kalkınmanın da yatırım fonları aracılığıyla sorumlu yatırımın benimsenmesi için önemli faktörler olduğunu göstermektedir. Bununla ilgili olarak, kişi başına gayri safi yurtiçi hâsıla (GSYH) ile ölçülen daha yüksek gelir veya servet seviyelerine sahip ülkelerde sorumlu yatırım sektörünün daha büyük olduğu bulunmuştur ki; bu da sorum yatırım yatırımlarının önceki çalışmalardan elde edilen kanıtlarla tutarlı olarak lüks mallara benzediğini göstermektedir. Yani, daha fazla kaynağa sahip olan kişiler, ‘iyilik yaparak iyi olmak’ (doing well by doing good) amacıyla sermayelerini sorumlu yatırım fonlarına tahsis etmeye daha meyilli olabilir veya ilgili olarak getirilerden vazgeçerek ‘ödemeye daha istekli’ (willing to pay) olabilirler. (sorumlu yatırım stratejilerinin kullanılmasının daha yüksek mi yoksa daha düşük getirilerle mi sonuçlandığı sorusunun araştırmacılar tarafından onlarca yıldır incelendiği, ancak sorunun hâlâ çözümsüz kaldığı unutulmamalıdır. Makalede, bu soruyu çözmeye çalışılmıyor.)

Mezkûr çalışmadaki birincil analizlerde, ülkelerin sorumlu yatırım sektörlerinin gelişimindeki farklılıkların kültürel normlardaki farklılıklara atfedilip atfedilemeyeceği incelenmiştir. Kanıtlar, ülke zenginliği, fon performansı ve hisse senedi piyasası riski gibi diğer olası açıklayıcı değişkenler kontrol edildikten sonra bile, sorumlu yatırım sektörünün büyüklüğünün bir ülkenin kültürel normlarıyla güçlü bir ilişkiye sahip olduğu bulunduğu için bunun böyle olduğunu gösteriyor. Bir toplumun kültürel normlarını ölçmenin basit olmadığı ve analizlerin farklı yaklaşımlar benimsediği göz önüne alındığında, anılan makalede birden fazla ölçüm kullanılıyor. Birincil ölçüm, ulusal kültürün boyutlarını sağlayan Hofstede veri setine dayanmaktadır. Testlerde bu kültürel değişkenler kullanılarak, sorumlu yatırım sektörünün uzun vadeli (kısa vadeliye kıyasla) yönelimde daha yüksek puanlar, başarıya yönelik motivasyonda daha düşük puanlar (kararlılık ile fikir birliğine dayalılık) ve bireyselcilikte daha yüksek puanlar (daha az kolektivizm) olan ülkelerde daha büyük olduğu elde edilmiştir. Uzun vadeli yönelime ilişkin sonuç, gelenekleri ve normları sürdürmek yerine genellikle daha gelecek odaklı bir nüfusu gösterdiği için sorumlu yatırım özellikleriyle oldukça tutarlı görünüyor. Benzer şekilde, kararlılık özelliğindeki düşük puanlar, başarıya yönelik motivasyon spektrumunun diğer ucunda, sorumlu yatırım fikirleriyle tutarlı olacak özellikler olan işbirliği, başkalarını önemseme ve yaşam kalitesi için toplumsal bir tercihi temsil ettiği için sorumlu yatırım ilkeleriyle tutarlı olarak düşünülebilir. Bir ülkenin sorumlu yatırım sektörünün büyüklüğüyle önemli bir ilişkisi olan kültürel özelliklerden daha az belirgin olanı, bağımsızlık ve kontrolden uzak olma tutumuyla karakterize edilen bireyselcilik üzerindeki sonuçtur. Yani, bireyci toplumlarda insanların kendilerini ve yakın ailelerini düşünme olasılıkları daha yüksekken, kolektivist toplumlarda insanlar sadakat karşılığında onlarla ilgilenen ‘gruplara’ aittir. Ancak, Batı toplumlarının yüksek düzeyde bireycilikle karakterize edildiği düşünüldüğünde, sonuçlar belki de daha az şaşırtıcıdır.

Sağlamlık için alternatif kültürel norm veritabanları kullanılmıştır. İlk olarak, birden fazla sosyal normu yakalamak için bir ölçü oluşturarak bir toplumdaki kültürel normları yakalamak için daha bütünsel bir yaklaşım benimsenmiştir. Bunu yapmak için, Dünya Değerleri Anketi’nden (World Values Survey) veri kullanılmış ve Hofstede boyutlarıyla en yakından ilişkili olan soruların yanıtlarının yanı sıra sorumlu yatırımla ilgili olması beklenen diğer soruların yanıtları da dâhil edilmiştir. Bireysel Hofstede ölçütleri kullanılarak elde edilen sonuçlarla tutarlı olarak, Dünya Değerleri Anketi’ne dayalı olarak oluşturulan kültürel ölçüde sorumlu yatırım yatırım fonu sektörünün büyüklüğünün önemli ölçüde arttığı tespit edilmiştir. Ek bir sağlamlık testinde, Küresel Liderlik ve Örgütsel Davranış Verimliliği (Global Leadership and Organizational Behavior Effectiveness-GLOBE) araştırma projesinden kültürel ölçütler kullanılmış ve yine bir ülkedeki sorumlu yatırım yatırım fonu sektörünün büyüklüğünün ülkenin kültürel ölçütleriyle ilişkili olduğu bulunmuştur. Alternatif ölçütlerle elde edilen benzer sonuçlar, kültürel ölçütlerin potansiyel kırılganlığı hakkındaki genel endişeleri ortadan kaldırmaktadır. Genel olarak, elde edilen sonuçlar bir toplumun kültürel normlarının sorumlu yatırımın önemli belirleyicileri olduğu hipotezini desteklemektedir. Ayrıca, anormal sıcaklıklarla yakalanan kişisel çevresel deneyimin, sorumlu yatırım sektörünün büyüklüğüyle ilişkili olduğuna dair bazı kanıtlar bulunmuştur.

Makale çeşitli boyutlarda katkıda bulunmaktadır. Sorumlu yatırım yatırım fonu sektörünün dünya çapındaki büyümesi ve ülkenin kültürel boyutlarının sorumlu yatırım sektörünün büyüklüğüyle (ülkenin GSYH’sine ve geleneksel yatırım fonu sektörüne göre) ilişkisine ilişkin içgörüler sağlayarak kapsamlı sorumlu yatırım literatürüne katkıda bulunulmuştur. Perakende yatırımcıların yanı sıra kurumsal yatırımcıları da içeren yatırım fonlarına odaklanılarak ve bir ülkedeki sorumlu yatırım derecesinin ülkenin sosyal normları ve kültürel nitelikleriyle ilişkili olması gerektiği yönündeki yeni tez geliştirilerek, bu normların yatırım yaklaşımlarına nasıl yansıtılabileceğine ilişkin içgörüler de sağlanmıştır. Çalışma yazarlarının kültürel değerlerin bir toplumun yatırım stratejisi seçiminde önemli bir açıklayıcı faktör olduğu hipotezi, kültürün bireylerin tercihlerini ve inançlarını etkilediği ve bu tercihlerin de ekonomik sonuçları etkilediği yönündeki önceki argümanlar ve kanıtlarla da tutarlıdır.

Anılan çalışma, yatırımcıların sosyal sinyallere ve sosyal tercihlerine (örneğin ödeme isteği) göre yatırım yapmak için finansal getirilerden vazgeçmeye istekli olduklarına dair kanıt sağlayan önceki çalışmalarla tutarlıdır ve bu çalışmalara dayanmaktadır. Ayrıca, yatırımcıların inançlarının ve şirketlerin sosyal ve dini açıdan ifade edici özelliklerinin bireylerin sorumlu yatırım kararlarını açıklamaya yardımcı olduğunu bulan çalışmalara dayanmaktadır. Özellikle, dünya çapında sorumlu yatırım sektörünün belirleyicileri analiz edilerek bu literatüre katkıda bulunulmuştur.

Son olarak, bu araştırma belirli bir ülkedeki yatırımcıların başkalarının faydasını önemsedikleri anlamında ne ölçüde fedakâr olduklarının nasıl ölçüleceği tartışmasına katkıda bulunmaktadır. Sorumlu yatırım yatırım fonu sektörünün boyutunu geleneksel fon sektörünün boyutuna (veya alternatif olarak ülkenin GSYH’sine) göre inceleyerek, bir toplumun ne ölçüde fedakâr olduğu şeklinde yorumlanabilecek kanıtlar sunulmuştur.

Bu çalışmanın yatırım fonu sektörü için çıkarımları somut ve önemlidir. Sorumlu yatırımın bazı yönlerinin politik meseleler haline gelmesinden önce örneklem dönemi bilerek sonlandırılmış ve böylece daha basit çıkarımlar yapılmasını sağladığı belirtilmiştir. İlk olarak, sorumlu yatırım fonlarının genel olarak popülerliğinin potansiyel yatırımcıların zenginliğine bağlı olduğu gösterilmektedir. İkinci olarak, bir ülkenin kültürel normlarının yatırımcıların sorumlu yatırım ile geleneksel fonlar arasındaki seçimlerinde önemli bir rol oynadığına dair kanıtlar sunulmakta ve bu sorumlu yatırım kararlarını almakla ilişkili normlar belirlenmektedir.

 

[1] Çevirenin Notu: ‘Sorumlu yatırım’, yatırım kararları alırken ve şirketleri veya varlıkları etkilerken çevresel, sosyal ve kurumsal yönetişim (environmental, social and governance-ESG) konularını dikkate almayı içerir (“aktif sahiplik” veya “yöneticilik” olarak da bilinir). Geleneksel finansal analiz ve portföy oluşturma tekniklerini tamamlar. Sorumlu yatırımcıların farklı hedefleri olabilir. Bazıları yalnızca finansal getirilere odaklanır ve bunları etkileyebilecek ESG sorunlarını ele alır. Diğerleri finansal getiriler üretmeyi ve olumsuz olanlardan kaçınırken insanlar ve gezegen için olumlu sonuçlar elde etmeyi hedefler (…). [Ayrıntılı bilgi için bkz. <https://www.unpri.org/introductory-guides-to-responsible-investment/what-is-responsible-investment/4780.article>]

1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu [merhume Anası (1947-10 Temmuz 2023) Erzurum/Aşkale; merhum Babası ise Ardahan/Çıldır yöresindendir]. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte);
Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte) başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003), Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004) ile Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021), Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021), Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021), Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022), Ticari Mevzuat Notları (2022), Bilimsel Araştırmalar (2022), Hukuki İncelemeler (2023), Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024), Hukuka Giriş (2024) başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 2 bin 500’ü aşan Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.