Alacaklarınızın Peşinden Koşanlardan mısınız?
Okuyacağınız bu makale dizisinin iş hayatınızda size büyük bir rahatlama sağlayacağını biliyor musunuz? Hadi neden olduğuna birlikte bakalım.
Neden Gecikmiş Ticari Alacaklarım Var
Bu soru uluslararası ticaret yapan her iş insanının kendisine sorması gereken bir soru aslında. Neden ticari alacaklarım var? Bu sorunun temelinde uluslararası ticari ilişkilerinizde uygulamanız gereken temel prensipler olduğunu biliyor musunuz?
Bu makalede size hukuk ögeleri içeren ve şuna dikkat etmelisiniz, bunu yapmalısınız veya neden bunu yapmadınız gibi hamasi kelimeler ve cümleler yerine gerçek hayatta uygulanabilir bazı taktikler vermeye çalışacağım.
Bir ticari ilişki öncelikle güven temelinde yükselir. Güven ise birçok unsurun bir araya gelerek oluşturduğu bir bütündür aslında ve bir anda ortaya çıkmaz maalesef. Yeni bir ticari ilişkide taraflar kapsamlı ve detaylı sözleşmeler ile kendilerini ve tabi ki ticari ilişkilerini sağlam temeller üzerine inşa ettiklerini düşünseler de gerçekte durum tam olarak böyle değildir.
Sözleşmeler hukuken haklı olduğunuzu belirlese de sizlerin alacağını tam olarak tahsil etmenizin garantisi değillerdir. Çünkü uluslararası ticaretin en önemli unsuru sağlam sözleşmelerden ziyade sağlam temeller üzerine geliştirilmiş güven ilişkisidir.
Peki, nedir bu güven ve nasıl oluşur ya da oluşturulur ona bakalım. Güven unsuru üç temel ögeden oluşur aslında;
- Sağlam ve detaylı istihbarat
- Karşı Taraf Risk Analizi
- Sigorta ve Teminatlandırma
Bu üç ana temel üzerine oluşan güven ilişkisi cari işlemler şeklinde işleyen ticari ilişkilerinizde dahi sizlerin en büyük güvencesi olacaktır. Alacaklarınızın henüz gecikmeye girmeden tahsilini sağlayacak ve ticari ilişkinin devamlı olarak gelişip üretken halde kalmasını sağlayacaktır. Siz, işletmenizin ticari hacmini arttırırken arka planda sistem herhangi bir sözleşme olmasa dahi tıkır tıkır işleyecektir.
Dilerseniz şimdi bu saydığımız üç temel unsura göz atalım,
Sağlam ve Detaylı İstihbarat güven ilişkisinin ilk adımıdır. Ticaret yapacağınız ülkelerde yerleşik danışmanlar ve istihbarat kuruluşları vasıtası ile saha araştırmaları da içeren bir istihbarat yaptırıyor olmanız, ticari ilişkiye gireceğiniz şahıs veya şirketlerin güncel ve gerçek durumunu ortaya koyacaktır. Bu noktada yapılacak bu istihbaratı bir genel kredi istihbaratı olarak değerlendirmek yanlış olur. Yapılacak olan istihbarat tamamı ile bu şirket veya şahıs ve ortakları nasıl bilinir, borç ödeme ve alacak takip alışkanlıkları nedir, çalışan yapısı ve ekip yapısı nasıldır gibi temel sorgulama soruları üzerine ve saha araştırmaları ile şekillenir. Alınan bilgiler bizi ticari prensiplere ve ticari ahlak olgusuna taşır.
Karşı taraf risk analizi ise temel olarak yine kendi içinde iki temel soruya odaklanır; şirket veya şahıs sahadaki ticari faaliyetleri ile sağlam finansal temeller üzerinde mi faaliyetlerine devam etmektedir? Şirket veya şahıs rakipleri veya iş yaptığı diğer şirketler tarafından nasıl bilinir? Bu size oluşacak ticari ilişkinizde alabileceğiniz riskleri gösterir ve kararlarınızı bu riskleri alarak mı yoksa almadan mı yola devem edeceğiniz üzerine fikir verecektir.
Sigorta ve Teminatlandırma Hayati Önemde
Sigorta ve teminatlandırma süreci güven temelinin en önemli unsurudur. Sağlam bir sigorta şirketi veya uluslararası risk izleme şirketlerinin teminatları vasıtası ile ticari ilişkinizde oluşabilecek tüm ticari riskleri önemli ölçüde ortadan kaldırabilir sorunsuz bir ticaret yapabilirsiniz.
Uluslararası ticaretin önemli sorunları olan mal tesliminde gecikme, mal hasarları, mal bedeli ödenmemesi, gibi süreçlerde deneyimli avukatlık büroları sizin adınıza süreci baştan sona yönetebilir ve her aşamada verdiği hizmeti de mesleki sorumluluk sigortaları ile sigortalandırabilir. Bu sayede siz cebinizden bir kuruş ek sigorta maliyeti olmadan hem süreç yönetimi yaptırır hem de sağladığınız personel tasarrufu ile personelinizi daha efektif işleriniz için yönlendirebilirsiniz.
Evet artık güven temeliniz hazır. Şimdi bu temel üzerinde sözleşmenize maç skoru ya da tahminlerini dahi yazsanız koruma altındasınız. Tabii ki bu işin latife kısmı ancak artık sayfalar dolusu sözleşmelere teknik tabirlere ve kafa karıştıran uzun süren hukuki süreçlere ihtiyacınız yok. Bu güven temelinde oluşturacağınız cari ilişki, standart mal sipariş ve teslim formları sizi koruyacak ve zarar görmenizin önüne geçecektir.
İstihbarat faaliyetleri, saha araştırmaları, kredi raporları, görünür görünmez risk analizleri, finansal tablo analizleri, ödeme alışkanlıkları analizleri ve raporları, ticari itibar analizi gibi birçok hizmet, akredite kuruluşlar vasıtası ile ulaşılabilir durumdadır. Bu süreçlerede, makul hizmet bedelleri ve mesleki sorumluluk sigortaları uygulanıyor.
Güven Temelinde Bir Sözleşme Nasıl Olmalı?
Ticari ilişkilerde tarafların en büyük sorunu kulaktan dolma bilgiler ve kopyala yapıştır yöntemler ile hazırlanan sözleşmelerdir. Çünkü bir ticari ilişkide ticaretin heyecan verici akışında kimse olumsuzu düşünmek istemez haliyle ve en son akla gelecek olan şey de maalesef sözleşmelerdir. Ancak unutulmamalıdır ki asgari şartları içeren bir sözleşmenin olması her iki taraf için kullanışlı ve güvenilir olacaktır.
Sözleşmenin genel yapısının yapılan ticarete uygun olması en önemli unsurdur. Yapacağınız ticaretin büyüklüğü ile sözleşme şartlarının birbirleri ile uyumu çok önemlidir. Bir örnekle durumu açıklamak istersek, 1000 birimlik bir ticaret için masrafları 20000 birimlik bir hukuk yolun olan tahkimi seçimlik hukuk olarak atamanız doğru olmaz. Tarafların birisinin İngiltere diğerinin ise Türkiye’de olduğu bir ticari ilişkide tarafların yetkili hukuk olarak Luxemburg hukuku seçmeleri komik olmaktan öteye geçmez.
Bazen özel amaçlı sözleşmeler bu tarz detaylar farklı amaçlar ile kullanılabilir ancak genel bir uluslararası ticari ilişkide sözleşmenin taşıyacağı temel unsurlar bellidir. Amaç, konu, kapsam, genel şartlar, ödeme koşulları, teslim şekilleri, yetkili hukuk, gizlilik. Bu temel maddeler altına istediğiniz özel şartları koymanız mümkündür. Ancak unutulmamalıdır ki her detay sizi çıkmaza da sürükleyebilir ve olası bir hukuki sorunda karşınıza içinden çıkılmayan problemler bırakabilir.
Bu nedenle zaten güven temelinde oluşan, genel ticari formlar ile teminat altında olan bu ilişkide aşırı detaycı ve kapsamlı sözleşmeler ile ilişkiyi bozmanın anlamı yoktur. Bu durum soğuk bir havada tek kat ama yüksek korumalı bir mont giymek yerine kat kat üst üste montlar kazaklar giyinmeye benzer. Kat kat giyinerek de benzer ama aynı olmayan korunmayı alırsınız ancak hareket kabiliyetiniz sınırlanır. Oysaki termal bir içlik ve tek kat bir montla en soğuk koşullarda dahi korunur ancak hareket kabiliyetinizi kaybetmezsiniz.
En sağlam sözleşmelerin profesyoneller tarafından hazırlanan sözleşmeler olduğunu unutmamak gerekir.
Artık sorunsuz bir ticari ilişki için hazırsınız.
Yeniden görüşmek üzere.
Antroya Danışmanlık ve Hukuk Bürosu Kurucu Ortağı Alper Kesriklioğlu, 1998 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun olmuş ve iş hayatına Denizbank A.Ş.'de başlamıştır. 2003 yılına kadar bu kurumda Hukuk Müşaviri, Bireysel Krediler Hukuk Müşaviri ve Ticari Krediler Hukuk Müşaviri olarak görev yaptı.
2003 yılında Dışbank A.Ş.'de Risk İzleme Bireysel Krediler Tahsilat Müdürü olarak göreve başladı. 2005 yılına kadar burada kariyerine devam etmiş, ardından 2005 yılında Antroya Danışmanlık ve Hukuk Bürosu'nu kurmuştur.
Alper Kesriklioğlu, 2018 yılında University of Maryland Law School LL.M programından mezun olmuştur. Halen Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde lisansüstü çalışmalarına devam etmektedir. İletişim, Radyo ve Televizyon Dairesi Başkanlığı. Uzmanlık alanları Banka ve Finans Hukuku ve Uluslararası Ticaret Hukukudur.
Proje finansmanı, yapılandırma ve risk analizi konularında birçok projeyi başarıyla sonuçlandırmıştır. Aynı zamanda İstanbul Barosu ve Türk Marka ve Patent Enstitüsü'ne kayıtlı marka vekilidir.