“(…)
Bu azgın kalabalıkta seni tam duyamıyorum
Gözlerin mi daha sıcak gülüyor
Yoksa dudakların mı anlayamıyorum
(…)”
Dilaver Cebeci (“Sitare”; 1943-2008)
1. İşletmelerde varlık yönetimi hadisesi[1]
Varlık yönetimi (asset management), varlıkların maliyet etkinliği ilkesi çerçevesinde geliştirilme, işletilme ve satılma sürecini ifade eder. Bu kavram, finansta en yaygın olarak varlıkları bireyler veya diğer kuruluşlar adına yöneten bireyler veya firmalara atıfta bulunmak için kullanılır.
Esasen, her şirketin varlıklarını takip etmesi gerekir. Bu şekilde şirket paydaşları, en uygun getiri (optimal returns) sağlamak için hangi varlıkların kullanılabileceğini bilirler. Herhangi bir işletmenin sahip olduğu varlıklar temelde iki kategoriye ayrılır: sabit ve dönen varlıklar. Duran varlıklar, uzun süreli kullanım için edinilen varlıkları ifade ederken, dönen varlıklar kısa sürede nakde çevrilebilen varlıkları ifade eder.
Varlık yönetimi söz konusu olduğunda, yöneticiler genellikle iki ana sorunla ilgilenirler: Birincisi, varlık yönetimi sürecinin oynadığı rol; ikincisi de, bir firmanın nasıl daha iyi bir varlık yönetimi planı geliştirebileceğidir.
İşletmelerin varlık yönetimiyle ilgilenmesi için aşağıdakiler de dahil olmak üzere çeşitli nedenler vardır:
a) Firmanın tüm varlıklarının muhasebeleştirilmesini sağlamak (enables a firm to account for all of its assets): Süreç, kuruluşların likit veya sabit varlıklarını takip etmelerini kolaylaştırır. Firma sahipleri, varlıkların nerede olduğunu, nasıl kullanıldığını ve bunlarda değişiklik yapılıp yapılmadığını bilir. Sonuç olarak, varlıkların geri kazanılması daha verimli bir şekilde yapılabilir, dolayısıyla daha yüksek getiriler elde edilir.
b) Amortisman oranlarının doğruluğunu garanti etmeye yardımcı olmak (helps guarantee the accuracy of amortization rates): Varlıklar düzenli olarak kontrol edildiğinden varlık yönetimi süreci, finansal tabloların bunları düzgün bir şekilde kaydetmesini sağlar.
c) Risklerin belirlenmesine ve yönetilmesine yardımcı olmak (helps identify and manage risks): Varlık yönetimi, belirli varlıkların kullanımından ve mülkiyetinden kaynaklanan risklerin tanımlanmasını ve yönetilmesini kapsar. Bu, bir firmanın önüne çıkan herhangi bir riski yönetmeye her zaman hazır olacağı anlamına gelir.
d) Şirketin envanterindeki hayali varlıkları kaldırmak (removes ghost assets in the company’s inventory): Kaybolan, hasar gören veya çalınan varlıkların yanlışlıkla defterlere kaydedildiği durumlar vardır. Stratejik bir varlık yönetimi planı ile firma sahipleri, kaybedilen varlıklardan haberdar olarak, yasal defterlerde bunlar ortadan kaldırılır.
Varlık sahipliği, herhangi bir kamu veya özel girişimin birer parçasıdır. Varlıkları etkin bir şekilde yönetmek için bir firma sahibinin stratejik bir plan geliştirmesi gerekir.
i. Varlık envanterinin tamamlanması (complete an asset inventory): Her şeyden önce, bir işletmenin sahip olduğu tüm varlıkları sayması gerekir. Envanterdeki varlıklar tam sayısı belli değilse, onlar etkin bir şekilde yönetilemez. Şirket varlıklarının envanteri hazırlanırken aşağıdakiler dahil edilir:
- Toplam varlık sayısı,
- Varlıkların nerede oldukları,
- Her varlığın değeri,
- Varlıkların ne zaman alındığı/edinildiği,
- Varlıkların beklenen yaşam döngüleri.
ii. Yaşam döngüsü maliyetlerinin hesaplanması (compute life-cycle costs): Bir işletme, varlık yönetimi planının kesin olması için, her bir varlığın tüm yaşam döngüsü maliyetlerini hesaplamalıdır. Birçok şirket, yalnızca ilk satın alma maliyetlerini hesaplama hatasına düşer. Varlığın yaşam döngüsü boyunca, bakım giderleri, durum ve performans modellemesi ve elden çıkarma maliyetleri gibi ek maliyetlerin ortaya çıkması muhtemeldir.
iii. Hizmet düzeylerinin belirlenmesi (set levels of service): Yaşam döngüsü maliyetleri hesaplandıktan sonraki adım, hizmet düzeylerinin belirlenmesidir. Basitçe söylemek gerekirse, bu işlem, varlıkların sağladığı farklı hizmetlerin genel kalitesini, kapasitesini ve rolünü ana hatlarıyla belirtmek anlamına gelir.
iv. Uzun vadeli finansal planlama yapılması (exercise long-term financial planning): İdeal olarak, bir firmanın adapte ettiği varlık yönetimi süreci, kolayca uzun vadeli finansal planlara dönüştürülmelidir. İyi bir finansal plan hazır olduğunda, mal sahibi hangi hedeflerin uygulanabilir olduğunu ve hangilerine öncelik verilmesi gerektiğini değerlendirebilir.
Varlık yönetimi stratejisi benimsemenin aşağıdakiler gibi faydaları söz konusudur:
1) Edinimi ve kullanımı iyileştirme (improving acquisition and use): Bir firma, yaşam döngüsü boyunca bir şirketin varlıklarını takip ederek varlıkları edinme ve kullanma tekniklerini geliştirebilir.
2) Uyumluluğun iyileştirilmesi (improving compliance): Devlet kurumları, kar amacı gütmeyen kuruluşlar ve şirketlerin varlıkları nasıl elde ettikleri, kullandıkları ve elden çıkardıkları konusunda kapsamlı raporlar sağlamaları gerekmektedir. Raporlama sürecini kolaylaştırmak için, çoğu varlık bilgileri merkezi bir veri tabanına kaydedilir. Bu sayede mali yılsonunda raporların derlenmesi gerektiğinde ihtiyaç duyulan tüm bilgilere kolaylıkla ulaşılabilir.
2. Bir ticari yatırım faaliyeti türü olarak varlık yönetimi[2]
Günlük yaşantıda birçok yatırımcı veya kuruluş, yatırımlarını bir varlık yönetim şirketi yardımıyla gerçekleştirirler. Bu firmalar yani varlık yönetim şirketleri yatırımların kontrolünü ele almakta ve yatırım kararları vermektedirler.
Bir varlık yönetim şirketi, yatırım fonları veya diğer menkul kıymetlerden oluşan portföylere yatırım yapar ve bunları yönetir. Bunların bazıları çok zengin bireylere yöneliktir, çünkü bu yatırımcılar genellikle portföylerinin tam kontrolünü varlıklarını yöneten yöneticilere devrederler. Finans yazınında ve hukukunda bu kimseler ‘nitelikli yatırımcı’ olarak anılırlar.
Birçok varlık yöneticisi yalnızca büyük kurumlarla ilgilenir. Bunlar diğer şirketler, büyük kar amacı gütmeyen kuruluşlar veya dernekler olabilir. Ancak en tanınmış firmaların çoğu, ortalama yatırımcılar için hizmet sunar. Çoğu durumda, varlık yönetimi firmaları yönettikleri varlıkların değerine göre ücret alarak para kazanırlar. Diğerleri de sabit ücret talep ederler.
Varlık yönetiminin asıl amacı, kabul edilebilir bir risk seviyesini korurken bir yatırım portföyünün değerini zaman içinde maksimize etmektir. Bir hizmet olarak varlık yönetimi, yüksek net değerli bireylere, devlet kurumlarına, şirketlere ve emeklilik fonları gibi kurumsal yatırımcılara hizmet veren finans kurumları tarafından sunulmaktadır. Varlık yöneticilerinin temsil sorumlulukları vardır ki, müşterileri adına kararlar alırlar, bunu da iyi niyetle yapmaları gerekir.
Varlık yöneticisinin bu minvaldeki rolü, müşterinin finansal hedeflerini müşterinin risk toleransı sınırları dahilinde gerçekleştirmek için hangi yatırımların yapılacağını veya kaçınılacağını belirlemektir. Yatırımlar, daha iyi bilinen seçenekler arasında hisse senetleri, tahviller, gayrimenkul, emtia, alternatif yatırımlar ve yatırım fonlarını içerebilir. Varlık yöneticisinin hem makro hem de mikro analitik araçları kullanarak titiz araştırmalar yürütmesi beklenir. Bu, geçerli piyasa eğilimlerinin istatistiksel analizini, kurumsal mali belgelerin incelenmesini ve belirtilen müşteri varlık takdiri hedefine ulaşılmasına yardımcı olacak diğer her şeyi içerir.
Varlık yönetimi şirketleri, yüksek net değerli kişi ve kurumların yatırım ihtiyaçlarına hizmet etmek için rekabet ederler. Finansal kurumlarca tutulan hesaplar genellikle çek yazma ayrıcalıklarını, kredi kartlarını, banka kartlarını, kredileri ve aracılık hizmetlerini içerir. Bireyler hesaplarına para yatırdıklarında, genellikle normal bir tasarruf hesabından daha fazla getiri sunan bir para piyasası fonuna kaydırılır. Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) örneğin hesap sahipleri, Federal Mevduat Sigorta Şirketi destekli (FDIC) fonlar ile FDIC olmayan fonlar arasında seçim yapabilir. Hesap sahiplerine sağlanan ek fayda, tüm bankacılık ve yatırım ihtiyaçlarının aynı kurum tarafından karşılanabilmesidir. Bu tür hesaplar ancak 1999 yılında Glass-Steagall Yasası’nın yerini alan Gramm-Leach-Bliley Yasası’nın yürürlüğe girmesinden bu yana mümkün olmuştur. Büyük Buhran sırasında çıkarılan 1933 tarihli Glass-Steagall Yasası, bankacılık ve yatırım hizmetleri arasında bir ayrım yapmaya zorlarken; şimdilerde bu bölümlerin arasına bir “Çin duvarı” koyulması gerekmektedir.
Diğer yandan, varlık yönetim kurumları güvene dayalı firmalardır. Yani, müşterileri onlara hesapları üzerinde isteğe bağlı alım satım yetkisi verir ve yasal olarak müşteri adına iyi niyetle hareket etmekle yükümlüdürler. Aracı kurumlar ise (broker’ler), bir alım satım gerçekleştirmeden önce müşterinin iznini almalıdır. Varlık yönetimi firmaları zenginlere hitap etmekte; genellikle de aracı kurumlardan daha yüksek minimum yatırım eşikleri olduğundan komisyon yerine ücret almaktadırlar. Aracı kurumlar her yatırımcıya açıktır. Şirketlerin, fonu ellerinden gelen en iyi şekilde ve müşterilerinin belirttiği hedefler doğrultusunda yönetmek için yasal bir standardı vardır.
Bir varlık yöneticisi, müşterinin uzun vadeli finansal hedeflerinin ne olduğunu ve müşterinin oraya ulaşmak için ne kadar risk kabul etmeye istekli olduğunu belirlemek için başlangıçta müşterilerle görüşür. Yönetici, hedeflere uygun bir yatırım karışımı önerir. Yönetici, müşterinin portföyünü oluşturmaktan, günden güne denetlemekten, gerektiğinde değişiklikler yapmaktan ve bu değişiklikler hakkında müşteriyle düzenli olarak iletişim kurmaktan sorumludur.
Varlık yönetim şirketlerinin uygulamada; finansal varlık yönetimi (Financial Asset Management-FAM), kurumsal varlık yönetimi (Enterprise Asset Management-EAM), altyapı varlık yönetimi (Infrastructure Asset Management), gayrimenkul varlık yönetimi (Real Estate Asset Management), bilgi varlık yönetimi (IT Asset Management-ITAM), dijital varlık yönetimi (Digital Asset Management-DAM), duran varlık yönetimi (Fixed Asset Management) ve kamusal varlık yönetimi ( ) şeklinde oluşturuldukları görülmektedir.
3. Dünyanın en büyük varlık yönetim şirketleri
3.1. BlackRock (yönetilen varlık tutarı[3]; 9,5 trilyon dolar): BlackRock, sadece dünyanın en büyük varlık yöneticisi değil, aynı zamanda dünyanın en büyük finans kurumlarından biridir. Şirket 1988 yılında kurulmuş ve 1999 yılında halka açılmıştır. Firma, iShares ürünleri aracılığıyla borsada işlem gören fonların (ETFs) büyümesini ilerletmede etkili olmuştur. iShares, 2021 yılı itibarıyla BlackRock’un yönetimi altındaki varlıklarının dörtte birinden fazlasını oluşturmaktadır.
3.2. The Vanguard Group (yönetilen varlık tutarı; 8,4 trilyon dolar): Vanguard, pasif yatırım stratejisiyle tanınır. Bu, paranın belirli bir endeksin veya daha geniş borsanın etkinliğini yansıtmak için tasarlanmış yatırım fonlarına yerleştirildiği anlamına gelir. Vanguard, fonlarının çoğu için düşük harcama oranlarına sahiptir. Varlık yönetimi ile birlikte Vanguard, aracılık hizmetleri, finansal planlama, yıllık gelirler ve diğer hizmetler sunar.
3.3. UBS Group (yönetilen varlık tutarı; 4,5 trilyon dolar): UBS Group’un dünya çapında faaliyet gösteren dört bölümü vardır. İsviçre merkezli firma kendisini “gerçek anlamda tek küresel servet yöneticisi” olarak tanımlar. UBS, varlık yönetimi hizmetleri sunar.
3.4. Fidelity (yönetilen varlık tutarı; 4,3 trilyon dolar): Fidelity, 2021 yılı üçüncü çeyreği itibarıyla 30 milyondan fazla müşterisi olan bir varlık yöneticisi ve indirim komisyoncusudur. Bireysel yatırımcıların menkul kıymet alıp satmaları için çevrimiçi bir platform sunar. Fidelity ayrıca tüm portföyleri müşteriler adına yönetir. 2018 yılında sıfır masraf oranı ve minimum yatırım gereksinimi ile yatırım fonları sunmaya başlamıştır.
3.5. State Street Global Advisors (yönetilen varlık tutarı; 3,9 trilyon dolar): Boston merkezli State Street, State Street Corporation’ın bir bağlı ortaklığıdır/kuruluşudur. Kar amacı gütmeyen kuruluşlar, yerel yönetimler, dernekler ve hatta eğitim grupları dahil olmak üzere çok çeşitli kurumsal müşteriler için yatırımları yönetir.
3.6. Morgan Stanley (yönetilen varlık tutarı; 3,3 trilyon dolar): JP Morgan ve Drexel şirketlerinin ortakları ve çalışanları, 1935 senesinde Wall Street’te Morgan Stanley’i kurdular. 2020 yılının sonlarında yatırım platformu E*TRADE’i satın aldığında, Morgan Stanley’nin 39 ülkede yaklaşık 68.000 çalışanı vardı.
3.7. JPMorgan Chase (yönetilen varlık tutarı; 3 trilyon dolar): Çoğu insan JPMorgan Chase’i bir yatırım bankası olarak düşünür, ancak aynı zamanda sağlam bir varlık yönetimi işine de sahiptir. 2017 yılında, yeni bir saklama düzenlemesinin parçası olarak BlackRock’tan taşınan 1,3 trilyon dolarlık varlığa sahipti.
3.8. Allianz (yönetilen varlık tutarı; 3 trilyon dolar): Bu Alman firması öncelikle bir sigorta şirketidir. Aynı zamanda iki varlık yönetimi bölümü de işletmektedir: Allianz Global Investors ve PIMCO. Global Investors ve PIMCO ile birlikte, Ekim 2021 itibarıyla yaklaşık 2,2 trilyon dolarlık üçüncü taraf varlığını yönetmektedir.
3.9. Capital Group (yönetilen varlık tutarı; 2,6 trilyon dolar): Capital Group, 1931 yılında Los Angeles’ta kurulmuştur. Şubat 2022 itibarıyla dünya çapındaki 29 ofiste 7.800’den fazla çalışan istihdam etmektedir.
3.10. Goldman Sachs (yönetilen varlık tutarı; 2,4 trilyon dolar): Varlık yönetimi, Goldman Sachs tarafından sunulan birçok hizmetten sadece biridir. Hizmet verdiği müşteri türleri şunları içerir: hedge fonlar, bankalar ve aracı kurumlar, emeklilik, vakıflar, şirketler. Aralık 2020’de Goldman Sachs, 10 yıllık 750 milyar dolarlık bir iklim geçişi ve kapsayıcı büyüme girişimi duyurmuştur.
Küresel çapta yönetilen varlık tutarı büyüklükleri bakımından daha geniş bir liste için şu kaynaklara da bakılabilir: ADV Ratings, < https://www.advratings.com/top-asset-management-firms > erişim tarihi 23 Haziran 2022; SWF Institute, < https://www.swfinstitute.org/fund-manager-rankings/asset-manager > erişim tarihi 23 Haziran 2022; Statista, < https://www.statista.com/statistics/322452/largest-asset-managers-worldwide-by-value-of-assets/ > erişim tarihi 23 Haziran 2022.
* Bu yazıda yer alan görüşler yazarına ait olup çalıştığı kurumu bağlamaz, yazarın çalıştığı kurum veya göreviyle ilişki kurulmak suretiyle kullanılamaz. Yazıdaki tüm hatalar, kusurlar, noksanlıklar ve eksiklikler yazarına aittir.
[1] Bu konuda yandaki kaynağa bakılabilir: Asset Management, Corporate Finance Institute, https://corporatefinanceinstitute.com/resources/knowledge/finance/asset-management/ erişim tarihi 23 Haziran 2022
[2] Bu konuda aşağıdaki kaynaklara bakılabilir:
- Asset Management-What is it? Definition and development, Banking Hub, https://www.bankinghub.eu/themen/asset-management
- Asset Management, https://www.wallstreetmojo.com/asset-management/
- Asset management, Wikipedia, https://en.wikipedia.org/wiki/Asset_management
- Asset Management, Investopedia, https://www.investopedia.com/terms/a/assetmanagement.asp#:~:text=Asset%20management%20is%20the%20practice,portfolio%20managers%20or%20financial%20advisors.
[3] AUM: assets under management
Yavuz Akbulak
1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
• Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
• Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
• Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte),
• Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve
• Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte)
başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
• Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003),
• Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004)
ile
• Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II;
• Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021);
• Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021);
• Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021);
• Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022);
• Ticari Mevzuat Notları (2022);
• Bilimsel Araştırmalar (2022);
• Hukuki İncelemeler (2023);
• Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024);
• Hukuka Giriş (2024);
• İşletme, Pazarlama ve Hukuk Yazıları (2024),
• İnterdisipliner Çalışmalar (e-Kitap, 2025)
başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 3 bini aşkın Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.