Yüksek Enflasyon Ortamında ‘Hızlandırılmış Amortisman’ Yönteminin Önemi: ABD Uygulaması*

Önümüzdeki yıldan itibaren, Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) ilk olarak 2017 tarihli Vergi Kesintileri ve İş Kanunu’nda (Tax Cuts and Jobs Act-TCJA) ile yürürlüğe giren kısa vadeli yatırımlar için %100 oranında hızlandırılmış amortisman (bonus depreciation), 2026 yılının sonuna kadar aşamalı olarak uygulanmaya başlayacaktır. %100 hızlandırılmış amortismanı kalıcı hale getirmek (100 percent bonus depreciation permanent) ekonomik büyümeyi artıracak ve Amerikan gelirleri herhangi bir ekonomik ortamda, ancak bu politika değişikliği, enflasyon önümüzdeki yıllarda yüksek kalırsa özellikle değerli olacaktır.

Firmalar yatırımlarının maliyetini anında ve tam olarak düşemedikleri zaman, enflasyon ve paranın zaman değeri nedeniyle bu kesintilerin değerini kaybederler (çünkü bugün kazanılan bir dolar gelecekte kazanılandan daha değerlidir). Firmaların yatırımlarının maliyetini tam olarak düşebilmelerini sağlamak, enflasyon daha yüksek olduğunda daha da değerli hale gelir, çünkü ertelenmiş vergi kesintilerinin maliyeti enflasyonla birlikte artar.

Daha yüksek enflasyon, yatırım yapma maliyetlerini artırır, çünkü gelecekte yapılacak bir vergi kesintisi, aksi takdirde olacağından reel olarak daha az değerlidir. Ve enflasyon ne kadar uzun sürerse, %100 hızlandırılmış amortisman ekonomik açıdan o kadar faydalı olur.

Örnek olarak, ABD Kongresi Bütçe Ofisi (Congressional Budget Office-CBO) tarafından tahmin edildiği gibi, uzun vadeli temel enflasyon varsayımı altında yaklaşık %2,3’lük kalıcı %100 hızlandırılmış amortismanın ekonomik etkisi tahmin ediyoruz. Daha sonra bunu, enflasyon uzun vadede %4’te yüksek kaldığında %100’lük hızlandırılmış amortismanı kalıcı hale getirmekle karşılaştırırız.

Temel enflasyon senaryosunda, %100 hızlandırılmış amortismanı kalıcı hale getirmenin, uzun vadeli ekonomik çıktıyı %0,4 artırdığı, Amerikan gelirlerini %0,3 artırdığı ve yaklaşık 73.000 tam zamanlı eşdeğer iş yarattığı bulunmuştur. %4’lük bir enflasyon senaryosunda, kalıcı hızlandırılmış amortisman, uzun vadeli üretimi %0,5 oranında artırır, Amerikan gelirlerini %0,4 artırır ve yaklaşık 94.000 iş yaratır.

Bu farklılıklar yalnızca yüksek enflasyon altında artan nominal değerlerin ürünü değildir; bunun yerine, yüksek enflasyon senaryosu altında ekonomi reel olarak daha büyüktür, çünkü yüksek enflasyon gelecekte yapılacak vergi kesintilerinin değerini aşındırdığında, yatırım için anında ve tam bir vergi kesintisi almak firmalar için daha değerlidir.

%100 hızlandırılmış amortismanı kalıcı hale getirmek, kalıcı olarak yüksek enflasyon altında daha maliyetlidir. Temel enflasyon senaryosunda, hızlandırılmış amortismanı kalıcı hale getirmek, geleneksel temelde önümüzdeki 10 yıl içinde yaklaşık 400 milyar dolara mal olacaktır. Enflasyon %4’e yerleşirse bu maliyet 470 milyar dolara yükselir. Dinamik bir temelde, temel enflasyon senaryosunda maliyet, %4 enflasyonun altında 317 milyar dolarlık bir maliyete kıyasla 10 yılda 296 milyar dolardan fazla yükselir.

Ancak maliyet, bütçe penceresinin üzerinde nominal olarak yükselirken, kalıcı hızlandırılmış amortisman, maliyet için yüksek bir getiri sağlar. Aslında, ekonomik faydanın gelir maliyetine oranı, yüksek enflasyon altında yükselir.

Örneğin, kalıcı hızlandırılmış amortismanın dinamik maliyeti, %4 enflasyonun altında yaklaşık %7 artar, ancak ekonominin büyüklüğü ile ölçülen ekonomik fayda, yaklaşık %25 artar. Bu aynı zamanda, kalıcı hızlandırılmış amortismanının sona ermesine izin vermenin nominal gelir faydasının, özellikle enflasyon yüksek olduğunda, firmaların vergi kesintilerini ertelemelerini gerektirmenin yaratacağı ekonomik zarardan daha ağır basacağı anlamına gelir.

Birçok ekonomik tahmin, Federal Rezerv’in faiz oranlarını artırması nedeniyle enflasyonun 2023 yılında soğumasını beklese de, gelecekteki enflasyonun yolu ve nereye yerleşebileceği belirsizliğini koruyor. Enflasyonun istikrar kazanması ancak uzun vadede yüksek kalması, hem %100 hızlandırılmış amortismanını kalıcı hale getirmenin ekonomik faydasını hem de gelir maliyetine kıyasla hızlandırılmış amortismanının nispi değerini yükseltmesi mümkündür. Bu olasılık, vergi kanunlarının uzun vadeli şeklini düşündükleri için politika yapıcılar için akılda tutulmalıdır.

* Bu derlemede yer alan görüşler Makalenin Yazarlarına ait olup derleyenin çalıştığı kurumu bağlamaz, derleyenin çalıştığı kurum veya göreviyle ilişki kurulmak suretiyle kullanılamaz. Derlemedeki tüm hatalar, kusurlar, noksanlıklar ve eksiklikler derleyene aittir. [Derlemeye konu metnin orijinal künyesi şöyledir: Garrett Watson and Huaqun Li, Permanent 100 Percent Bonus Depreciation Even More Important When Inflation Is Elevated, Tax Foundation, October 27, 2022, < https://taxfoundation.org/permanent-bonus-depreciation-inflation/ > erişim tarihi 31 Ekim 2022]

1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu [merhume Anası (1947-10 Temmuz 2023) Erzurum/Aşkale; merhum Babası ise Ardahan/Çıldır yöresindendir]. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte);
Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte) başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003), Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004) ile Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021), Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021), Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021), Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022), Ticari Mevzuat Notları (2022), Bilimsel Araştırmalar (2022), Hukuki İncelemeler (2023), Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024), Hukuka Giriş (2024) başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 2 bin 500’ü aşan Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.