Zorunlu Deprem Sigortası

I. GENEL OLARAK

a  Zorunlu Deprem Sigortası 17.08.1999 Gölcük[1] ve 11.11.1999 Düzce[2]a  depreminden sonra çıkarılmıştır[3]. “Afet Sigortaları Kanunu (ASK)”[4] gereğince, “Kat Mülkiyeti Kanunu[5] kapsamındaki bağımsız bölümler, tapuya kayıtlı ve özel mülkiyete tabi taşınmazlar üzerinde mesken olarak inşa edilmiş binalar, bu binalar içinde yer alan ve ticarethane, büro ve benzeri amaçlarla kullanılan bağımsız bölümler ile doğal afetler nedeniyle devlet tarafından yaptırılan veya verilen kredi ile yapılan meskenler “Zorunlu Deprem Sigortası”na” tabidir.

II. SİGORTANIN KAPSAMI VE TEMİNAT DIŞI HALLER

1. Kapsamı

a  01.01.2013 de yürürlüğe giren Zorunlu Deprem Sigortası Genel Şartları (GŞ)’na[6] göre bu sigorta ile “depremin doğrudan neden olduğu maddi zararlar ile deprem sonucu meydana gelen yangın, infilak, dev dalga (tsunami) veya yer kaymasının sigortalı binalarda neden olacağı hasarlar (temeller, ana duvarlar, bağımsız bölümleri ayıran ortak duvarlar, bahçe duvarları, istinat duvarları, tavan ve tabanlar, merdivenler, asansörler, sahanlıklar, koridorlar, çatılar, bacalar ve yapının benzer nitelikteki tamamlayıcı kısımlarında meydana gelenler de dahil olmak üzere), sigorta bedeline kadar Doğal Afet Sigortalan Kurumu (DASK) tarafından teminat altına alınmıştır”.

a  Zorunlu deprem sigortasına ilişkin tarife ve talimatlar ile azami teminat tutarı her yıl Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme Ve Denetleme Kurumu (SEDD Kurumu) tarafından belirlenir ve Resmî Gazetede yayımlanır. Sigorta primlerinin tespitinde; binanın yüzölçümü, inşaat türü ve kalitesi, binanın üzerinde bulunduğu arazinin zemin özellikleri, deprem riski ve benzeri unsurlar değerlendirilira  (ASK m. 13/1).

a  Aynı bina/bağımsız bölüm için birden çok Zorunlu Deprem Sigortası yaptırılamaz. Ancak, Zorunlu Deprem Sigortası yapılan bağımsız bölüm veya binanın değeri Zorunlu Deprem Sigortası ile belirlenen sigorta bedeli tutarının üzerinde ise, bu tutarın üzerindeki kısım için, Zorunlu Deprem Sigortasının yapılmış olması kaydıyla, sigorta şirketleri tarafından ihtiyari deprem sigortası yapılabilir.

a  Sözleşme süresi içinde, menfaat sahibinin değişmesi halinde, sigortanın hükmü yeni menfaat sahibi ile devam eder. Bu durumda yeni menfaat sahibi, sigortaya ait devir zeyilnamesini yaptırmak ve satış işleminin tamamlanabilmesi için zeyilnameyi ilgili tapu müdürlüğüne ibraz etmekle yükümlüdür. Bunun dışındaki hallerde ise, sigorta ettiren ve sigortanın varlığını öğrenen yeni menfaat sahibi, durumu 15 gün içerisinde sözleşmeye aracılık yapan sigorta şirketine bildirmekle yükümlüdür.

a  Sigorta primi her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır. Sigorta primi, sözleşme yapılır yapılmaz poliçenin teslimi karşılığında peşinen ödenir. Bununla birlikte, prim tutarının, taksitler Kuruma yansıtılmamak koşuluyla kredi kartı ile veya başka şekilde finansal kuruluşlarca taksitlendirilmesi mümkündür. Her durumda, sigorta priminin tamamı veya ilk taksiti poliçenin teslimine rağmen ödenmemiş ise DASK’ın sorumluluğu başlamaz. Bu şart poliçenin ön yüzüne yazılır. Sigorta primi alacakları, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilir.

a  Bu Sigorta sözleşmesinden doğan bütün talepler, sözleşmenin sona ermesinden itibaren iki yılda zaman aşımına uğrar.

2. Teminat Dışında Kalan Haller

  1. Enkaz kaldırma masrafları, kar kaybı, iş durması, kira mahrumiyeti, alternatif ikametgah ve işyeri masrafları, mali sorumluluklar ve benzeri dolaylı zararlar,
  2. Her türlü taşınır mal, eşya ve benzerleri,
  3. Ölüm dahil olmak üzere tüm bedeni zararlar,
  4. Manevi tazminat talepleri,
  5. Deprem ve deprem sonucu oluşan yangın, infilak, dev dalga (tsunami) veya yer kaymasının dışında kalan hasarlar,
  6. Belirli bir deprem hadisesine bağlı olmaksızın binanın kendi kusur ve özellikleri nedeniyle zamanla oluşan zararlar

sigorta teminatının dışındadır.

III. SİGORTA KAPSAMI DIŞINDA KALAN BİNALAR

a  Aşağıdaki sayılan binalar bu sigortanın kapsamı dışındadır.

  1. Kamu Konutları Kanununa tabi olan veya kamu hizmet binası olarak kullanılan binalar ve bağımsız bölümler,
  2. Köy nüfusuna kayıtlı ve köyde sürekli oturanlarca köy yerleşik alanları ve civarında ve mezralarda yapılan binalar,
  3. Tamamı ticari veya sınai amaçla kullanılan binalar,
  4. Projesi bulunmayan ve mühendislik hizmeti görmemiş binalar,
  5. Taşıyıcı sistemi olumsuz yönde etkileyecek şekilde tadil edildiği veya zayıflatıldığı tespit edilen binalar,
  6. Taşıyıcı sistemi olumsuz yönde etkileyecek şekilde ilgili mevzuata ve projeye aykırı olarak inşa edilen binalar,
  7. Yetkili kamu kurumları tarafından yıkılmasına karar verilen binalar ile mesken olarak kullanıma uygun olmayan, bakımsız, harap veya metruk binalar

sigorta kapsamı dışındadırlar.

IV. AŞKIN SİGORTA VE MUAFİYET

1. Aşkın Sigorta

Sigorta bedeli, sigortalanan meskenin yeniden yapım maliyetini aşarsa, sigortanın bu bedeli aşan kısmı geçersizdir. Sigorta süresi içinde durumdan haberdar olan Kurum, sigorta bedelini indirir ve cari yıla ait fazla alınan primi sigorta ettirene gün esası üzerinden iade eder.

2. Muafiyet

Her bir hasarda, sigorta bedelinin %2’si oranında tenzili muafiyet uygulanır. DASK hasarın bu şekilde bulunan muafiyet miktarını aşan kısmından sorumludur. Muafiyet uygulaması açısından, her bir 72 saatlik dönemde meydana gelen bütün hasarlar bir hasar sayılır.

V. SİGORTANIN BAŞLANGICI VE SONU

a  Malik(ler) veya varsa intifa hakkı sahipleri, sigorta sözleşmelerini her yıl yenilemek zorundadır. Sigorta sözleşmesinin poliçe bitiş tarihine kadar yenilenmemesi durumunda DASK’ın teminata ilişkin sorumluluğu poliçede belirtilen bitiş tarihi itibariyle sona erer.

a  Bu sigorta sözleşmesinin süresi bir yıldır. Sigorta, poliçede başlama ve sona erme tarihleri olarak yazılan günlerde, aksi kararlaştırılmadıkça, Türkiye saati ile öğleyin saat 12.00’de başlar ve öğleyin saat 12.00’de sona erer.

VI. RİZİKONUN GERÇEKLEŞMESİ HALİNDE, SİGORTA ETTİRENİN YA DA SİGORTALININ YÜKÜMLÜLÜKLERİ

Sigorta ettiren ya da sigortalı rizikonun gerçekleşmesi halinde:

  1. Rizikonun gerçekleştiğini öğrendiği tarihten itibaren en geç onbeş işgünü içinde DASK’a veya Kurum nam ve hesabına sözleşmeyi yapan sigorta şirketine bildirimde bulunmak,
  2. DASK görevlilerinin veya yetkili kıldığı kimselerin, hasara uğrayan binalara makul amaçlarla ve uygun şekillerde girmesine ve zararı azaltmaya yönelik girişimlerde bulunmasına izin vermek,
  3. DASK’ın isteği üzerine zarar miktarıyla delilleri saptamaya, rücu hakkının kullanılmasına yararlı ve sigorta ettiren için sağlanması mümkün gerekli bilgi ve belgeleri, gecikmeksizin DASK’a vermek,
  4. Zararın tahmini miktarını belirtir yazılı bir bildirimi, makul ve uygun bir süre içinde DASK’a veya yetkili kıldığı kimselere vermek,
  5. Sigortalı bina/yer üzerinde Zorunlu Deprem Sigortası dışında, deprem teminatı bulunan başkaca sigorta sözleşmeleri varsa bunları DASK’a bildirmekle

yükümlüdür.

VII. HASARIN TESPİTİ, TAZMİNATIN HESAPLANMASI VE TAZMİNATIN ÖDENMESİ

1. Hasarın Tespiti

a  Bu sözleşme ile sigorta edilmiş binalarda meydana gelen zararın nedeni, niteliği ve miktarı DASK’ın veya yetkili kıldığı kimselerin belirlemelerine göre taraflar arasında yapılacak anlaşmayla tespit edilir. Büyük ölçekli bir hasar meydana gelmesi durumunda DASK, hasar tespitlerinin süratle yapılabilmesini teminen teknolojik olanaklardan da yararlanarak basitleştirilmiş hasar tespit uygulamaları geliştirebilir.

2. Tazminatın Hesabı

a  Sigorta bedelinin tespitinde, sigorta edilen meskenin yapı tarzı için Hazine Müsteşarlığınca yayımlanan “Zorunlu Deprem Sigortası Tarife ve Talimatı”nda belirlenen metrekare bedeli ile aynı meskenin brüt yüzölçümünün (veya yaklaşık yüzölçümünün) çarpılması sonucu bulunan tutar esas alınır. Zorunlu Deprem Sigortası yapılan bir meskenin sigorta bedeli, her halde “Zorunlu Deprem Sigortası Tarife ve Talimatı”nda belirlenen azami teminat tutarından çok olamaz.

a  Sigorta tazminatının hesabında, tam veya kısmi hasar olmasına bakılmaksızın, rizikonun gerçekleştiği yer ve tarihte, benzer yapı özellikleri göz önünde bulundurularak, binanın piyasa rayiçlerine göre hesaplanan yeniden yapım maliyeti esas alınır. Ancak sigorta tazminatı, hiçbir durumda sigorta bedelinden fazla olamaz. Tazminatın hesabında sigorta ettirenin beyan yükümlülüğü, fesih ve iptal hakkı saklıdır.

a  DASK hasar miktarına ilişkin belgelerin kendisine verilmesinden itibaren mümkün olan en kısa süre içerisinde gerekli incelemeleri tamamlayıp hasar ve tazminat miktarını tespit ederek sigortalıya bildirmek zorundadır.

3. Tazminatın Ödenmesi

a  Tazminat miktarı, yasa ve bu poliçe hükümlerine göre gerekli bilgi ve belgeler ile hasarı tespit edilmesinden sonra DASK, sigorta bedelini aşmamak kaydıyla kesinleşmiş olan tazminat miktarını en geç takip eden bir ay içerisinde hak sahibine ödemek zorundadır. Deprem sonucu tam hasar meydana geldiği takdirde, tazminatın ödenmesi ile birlikte sigorta teminatı sona erer. Kısmi hasar halinde, sigorta bedeli, rizikonun gerçekleştiği tarihten itibaren, ödenen tazminat tutarı kadar eksilir. Binanın taşıyıcı sistemine etki eden hasarlarla ilgili olarak, teminatın tekrar işlerlik kazanabilmesi için konutun eksper raporunda belirtilen makul süre içinde onarılması gerekmektedir. Aksi takdirde poliçe vadesi süresince oluşabilecek müteakip hasarlar ödenmez.

a  DASK, yaptığı tazminat ödemesi tutarınca hukuken sigortalının yerine geçer ve sigortalının zarardan dolayı üçüncü şahıslara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel nispetinde DASK’a intikal eder.

a  Sigorta bedelinin eksildiği hallerde, hasarlı binanın, hasardan bir gün önceki haline getirildiği tarihten itibaren başlamak üzere, gün esası ile prim alınmak suretiyle sigorta bedeli yükseltilir.

VIII. SİGORTA ETTİRENİN BEYAN YÜKÜMLÜLÜĞÜ, FESİH VE İPTALLER

a  DASK bu sigorta sözleşmesini, sigorta ettirenin, rizikonun gerçek durumunu bildiren beyanına dayanarak yapmıştır. Sözleşmenin düzenlenmesi aşamasında, sigortalının veya sigorta ettirenin, meskenin brüt yüzölçümü, yapı tarzı, adresi, geçmiş depremlerde hasar durumu gibi bilgilerde gerçeğe uygun olmayan veya gerçeğe aykırı beyanı ya da beyanın eksik olması halinde DASK’ın sözleşmeyi daha ağır şartlarla yapmasını gerektirecek durumlarda, DASK veya aracı kılınan ilgili sigorta şirketi durumu öğrendiği andan itibaren 15 gün içerisinde prim farkının ödenmesini sigorta ettirenden talep eder.

a  Gerçeğe aykırı beyan hali, depremden sonra öğrenilmişse, tazminat, alınan prim ile alınması gereken prim arasındaki orana göre ödenir. Sigortalının veya sigorta ettirenin geçmiş depremlerdeki orta veya daha ağır hasar durumunu kasıtlı olarak beyan etmediği anlaşıldığı takdirde DASK, riziko gerçekleşmiş olsa bile sözleşmeden cayabilir ve prime hak kazanır. Sigorta ettirenin, sigorta süresi içinde sigortalı meskende mevzuata aykırı değişiklik yapması halinde DASK sözleşmeyi feshedebilir.

a  Aynı yer için birden fazla zorunlu deprem sigortası yaptırılmış olduğunun ya da sigorta kapsamı dışında kalan bir yere yanlışlıkla Zorunlu Deprem Sigortası poliçesi düzenlendiğinin sigorta ettiren tarafından belgelendirilmesi durumunda, zorunlu deprem sigortası sözleşmesi, başlangıcından itibaren iptal edilir ve primin tamamı sigorta ettirene iade edilir.

a  Diğer taraftan, sigorta sözleşmesinin yürürlükte olduğu süre içerisinde, sigorta konusu yerin sigorta kapsamında kalmasının bir nedenle ortadan kalkması ya da sigortalı yerin sigorta kapsamı dışına çıkması hallerinde, bu durumun sigorta ettiren tarafından belgelendirilmesi kaydıyla, sigorta sözleşmesi, bildirimde bulunulan tarihten itibaren geçerli olmak üzere iptal edilir. Bu durumda, sözleşmenin iptal tarihi ile başlangıcındaki bitiş tarihi arasındaki süreye isabet eden prim tutarı sigorta ettirene gün esası üzerinden iade edilir.

SONUÇ

a  Sigorta GŞ’da da belirtildiği üzere, bina malik ve intifa hakkı sahipleri, Zorunlu Deprem Sigortası yaptırmak zorundadırlar. Açıklandığı üzere bedeni zararlar, manevi tazminat talepleri ile Enkaz kaldırma masrafları, kar kaybı, iş durması, kira mahrumiyeti, alternatif ikametgah ve işyeri masrafları, mali sorumluluklar ve benzeri dolaylı zararlar teminat dışıdır. Ayrıca ödenecek sigorta bedeline de %2 muafiyet uygulanmaktadır. Zorunlu sigorta kapsamında olması, bu nedenle sigorta ettiren tarafından ödenecek primin düşük tutulmaya çalışılması makul kabul edilebilir. Ancak teminat dışında tutulan hususlar tam da teminat kapsamına alınması gereken unsurlardır. Bu nedenle primin artırılması karşılığında bu huşuların da teminat kapsamına alınabilmesi gerekmektedir. Böylece sigorta ettiren ve sigortacının karşılıklı menfaatleri korunmuş olacaktır.

a  Tapu müdürlükleri, maliklerin veya intifa hakkı sahiplerinin taleplerine bağlı olarak tapu kütüğünde bu sigortaya tabi bağımsız bölümler ve binalarla ilgili tescil işlemlerini veya tapuya kayıtlı taşınmazın kayda tabi olmayan bir taşınmaza dönüşmesi hali hariç olmak üzere terkin işlemlerini zorunlu deprem sigortasının yaptırıldığı ve işlem tarihi itibarıyla geçerli olduğu belgelenmedikçe yapamaz (ASK m. 11/2). Aynı şekilde elektrik ve su idareleri gibi bazı kurumlar da Zorunlu Deprem sigortası yaptırıldığına dair poliçe ibraz edilmedikçe, sözleşme yapmamaktadırlar.

Ayrıca, zorunlu deprem sigortasının kapsamına giren binalar ve bağımsız bölümlerle ilgili olarak yaptırılan su ve elektrik abonelik işlemlerinde, zorunlu deprem sigortasının varlığı ilgili kuruluşça kontrol edilir. Bu kontrol, gerektiği halde, Kurum tarafından elektronik ortamda sağlanan bilgi ve olanaklar ile de yapılabilir (ASK m. 11/3).

KAYNAKÇA

KAYIHAN, Şaban, Zorunlu Deprem Sigortası, Erzincan Hukuk Fakültesi Dergisi, C. VIII, S. 1-2, 2004 Erzincan, s. 497-516, https://dergipark.org.tr/tr/pub/ebyuhfd/issue/63551/970337, Erişim tarihi: 23.06.2021 (Zorunlu Deprem Sigortası).

09.05.2012 tarihli ve 6305 sayılı Afet Sigortaları Kanunu

Zorunlu Deprem Sigortası Genel Şartları, https://www.tsb.org.tr/media/attachments/zds_genelsart.pdf, Erişim tarihi: 22.

* İstanbul Medeniyet Üniversitesi, Hukuk Fakültesi, Ticaret Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, ORCID: 0000-0002-8255-6277.

[1] 17.08.1999 tarihinde Kandilli Rasathanesine göre 7,4 büyüklüğünde meydana Gölcük/İzmita ve Marmara Depremi, yerel saatle 03.02’de meydana gelmiş ve büyük çapta can ve mal kaybına neden olmuştur. Bu deprem tüma Marmara Bölgesi’ndea ve Ankara’dana İzmir’e kadar geniş bir alanda hissedilmiştir.

[2] Gölcük depreminin üzerinden 87 gün geçtikten sonra 12.11.1999 tarihinde merkez üssü Düzce olan ikinci bir deprem meydana geldi: Saatler 18.57’yi gösterdiğinde, Düzce kuvvetli bir darbe ile sarsıldı ve yıkıldı. Bu kez 17 Ağustos depreminden daha büyük şiddetle sarsılan Düzce 30 saniye içinde adeta yerle bir oldu. Bolu’nun da bir bölümünde can ve mal kayıpları meydana geldi.

[3] DASK’a dair ilk düzenleme 25.11 1999 tarihli ve 587 sayılı “Zorunlu Deprem Sigortasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (KHK” ile yapılmıştır. Bu zorunluluğun başlangıç tarihi 27.09.2000 olarak belirlenmiştir. Aynı KHK’de kamu sigorta yapmak ve KHK ile kendisine verilen diğer görevleri yerine getirmek üzere, tüzel kişiliğe sahip “Doğal Afet Sigortaları Kurumu da kurulmuştur. Zorunlu deprem sigortası KHK’nın yerini almak üzere Afet Sigortaları Kanunu çıkarılmıştır. Şaban Kayıhan, ‘Zorunlu Deprem Sigortası’, 2004, VIII (1-2), Erzincan Hukuk Fakültesi Dergisi, 499, <https://dergipark.org.tr/tr/pub/ebyuhfd/issue/63551/970337>, s. 499, Erişim tarihi: 23.06.2021.

[4] 09.05.2012 tarihli ve 6305 sayılı Kanun 18.05.2012 T. ve 28296 S. RG’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

[5] 634 sayılı ve 23.06.1965 tarihli Kanun 02.07.1965 T. ve 12038 S. RG’de yayımlanmıştır.

[6] Zorunlu Deprem Sigortası Genel Şartları, https://www.tsb.org.tr/media/attachments/zds_genelsart.pdf, Erişim tarihi: 22.02.2023.

1990 yılında Lisans eğitimimi İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinde tamamladım. Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Bölümünde, 1994 yılında Yüksek Lisans, 2004 yılında ise Doktora eğitimini tamamladım. Yüksek lisans tezinin konusu “Limited Şirketlerde Ortakların Hakları ve Borçları”dır. “Uluslararası Sözleşmeler ve Türk Hukukuna Göre Gemilerin Sebep Olduğu Deniz Kirliliği Zararlarından Doğan Hukuki Sorumluluk” isimli doktora tezi ise 2005 yılında kitap olarak basılmıştır. “Rotterdam Kuralları’na Göre Taşıyanın Zıya, Hasar veya Gecikmeden Kaynaklanan Zararlardan Sorumluluğu” isimli tezimle doçentlik unvanını aldım Halen İstanbul Medeniyet Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Ticaret Hukuku ABD’nda görev yapmaktayım. Fakültede “Ticari İşletme Hukuku”, “Şirketler Hukuku”, “Deniz Ticareti ve Sigorta Hukuku” başta olmak üzere, İngilizce ve Türkçe ticaret hukukuna dair muhtelif dersler vermekteyim. Aynı şekilde Enstitüde, Yüksek Lisans ve Doktora programlarında da çeşitli dersler vermekteyim. Evli ve iki çocuk babasıyım. İngilizce ve Almanca bilmekteyim. Halen “Deniz Hukuku Derneği” ve “Ankara Üniversitesi, Deniz Hukuku Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü” üyesiyim.