‘Prima Facie’ [İlk Bakışta/Görünüşte] Kavramını Anlamak*

Giriş

Hukuki bağlamlarda, ‘prima facie’ terimi önemli bir öneme sahiptir. Latinceden türetilen bu terim, ‘ilk bakışta’ veya ‘görünüşte’ (at first sight or on the face of it) anlamına gelir. Bu kavram, Birleşik Krallık hukuk sisteminde, daha fazla kanıtla çürütülmediği sürece bir davayı oluşturmaya yeterli olan kanıt veya argümanları tanımlamak için kullanılır. ‘Prima facie’nin anlamını ve uygulamasını anlamak, hukukun çeşitli yönlerinde, medeni hukuk ve ceza davalarından idari prosedürlere kadar gezinmek için esastır.

1. Prima facie (ilk bakışta) kavramının anlamı

Birleşik Krallık hukukunda, prima facie, ilk bakışta yasal bir iddiayı veya suçlamayı desteklemek için yeterli görünen kanıtların veya argümanların ilk değerlendirmesini ifade eder. Mevcut bilgilere dayanarak, ilave kanıtlarla çelişmediği sürece bir davayı oluşturmak için yeterli kanıt olduğu anlamına gelir. Esasen, bir davanın tam bir yargılamaya mı yoksa daha ileri bir incelemeye mi devam etmesi gerektiğini belirlemeye yardımcı olan bir ön standart görevi görür.

2. Prima facie pratik örnekler

  • Medeni hukuk davaları (civil litigation): Hukuk davalarında, bir tarafın ilk davasını kanıtlamak için prima facie delil kullanılır. Örneğin, bir ihmal iddiasında, davacı davalının bir özen borcu olduğunu, bu görevi ihlal ettiğini ve zarara yol açtığını gösteren ilk bakışta delil sunmalıdır. Davacı bu ön eşiği karşılıyorsa, dava yargılamaya devam edebilir.
  • Ceza hukuku (criminal law): Ceza davalarında, prima facie, savcılık tarafından sunulan ve sanığın suçluluğunu öne süren ilk delilleri ifade eder. Örneğin, savcılık sanığın suç mahallinde olduğunu ve bunda bir saiki (motive) olduğunu gösteren yeterli delil sunarsa, bu prima facie bir suçluluk vakası oluşturur. Sanık daha sonra bu delillere itiraz etme veya bir savunma sağlama fırsatına sahip olur.
  • İş hukuku (employment law): İş uyuşmazlıklarında, bir çalışanın ayrımcılık veya haksız muameleye dair prima facie kanıt göstermesi gerekebilir. Çalışan, korunan bir özelliğe dayanarak haksız muamele gördüğüne dair yeterli ön kanıt sunarsa, eylemlerini haklı çıkarma yükümlülüğü işverene geçer.
  • İdare hukuku (administrative law): İdari işlemlerde, soruşturma veya inceleme başlatmak için prima facie deliller hayati önem taşır. Örneğin, bir taraf düzenleyici bir kurumun kararının adil veya mantıksız olduğunu iddia ederse, resmi bir inceleme veya itiraz sürecini başlatmak için prima facie delil sunmalıdır.

3. Prima facie kavramını gösteren içtihat hukuku

Prima facie anlamı açıklığa kavuşturan önemli bir dava ‘R v Galbraith [1981] 1 WLR 1039’dur[1]. Temyiz Mahkemesi bu davada, ceza davalarında prima facie delil standardına ilişkin temel bir ilke belirlemiştir. Mahkeme, savcılığın bir davayı kurmaya yeterli delil sunması durumunda, delilin suçluluk eşiğini karşılayıp karşılamadığına jürinin karar vermesi gerektiğine karar vermiştir. Ancak delil yetersizse, mahkeme beraat kararı verebilir. Bu dava, bir davanın devam etmesine izin verilip verilmemesi gerektiğinin değerlendirilmesinde prima facie delilin önemini vurgulamaktadır.

Bir diğer önemli dava ise ‘Khan v The Secretary of State for the Home Department [2001]’[2] davasıdır. Burada da, İstihdam Temyiz Mahkemesi, istihdam ayrımcılığı iddialarında ilk bakışta kanıtların uygulanmasını ele almış ve Mahkeme, bir çalışanın ayrımcılık iddiasını desteklemek için yeterli ön kanıt sunması gerektiğini doğrulamıştır. İlk bakışta kanıt sunulduğunda, iddiayı çürütme yükümlülüğü işverene geçer.

4. ‘Prima facie’ ve ‘makul şüphenin ötesinde’ [beyond a reasonable doubt] kavramları arasındaki fark

Her iki terim de farklı kanıt standartlarına atıfta bulunur. Prima facie (ilk bakışta) bir davada ilerlemek için gereken ilk kanıt eşiğine atıfta bulunurken; ‘makul şüphenin ötesinde’ bir ceza davasında mahkûmiyet için savcılığın taşıması gereken daha yüksek kanıt standardını temsil eder. Makul şüphenin ötesinde, hukuk sistemindeki en yüksek kanıt standardıdır ve suçlu bir kişinin serbest kalmasının masum bir kişinin haksız yere mahkûm edilmesinden daha iyi olduğu ilkesini yansıtır.

Sonuç

Prima facie kavramını anlamak, Birleşik Krallık’taki hukuk sisteminde etkili bir şekilde gezinmek için çok önemlidir. Bir davayı veya suçlamayı ilerletmek için gereken ilk kanıt eşiğini temsil eder ve hem medeni (hukuk) hem de cezai işlemleri etkiler. ‘Prima facie’nin nasıl işlediğini ve çeşitli yasal bağlamlarda nasıl uygulandığını kavrayarak, taraflar davalarını daha iyi hazırlayabilir ve başarı için gereken prosedür standartlarını anlayabilirler.

Ayrıca, prima facie bir davanın nasıl kurulacağını bilmek, bir davanın tam yargılamaya geçip geçmeyeceğini veya erken aşamada reddedileceğini belirlediği için, yasal işlemlerin sonucunu önemli ölçüde etkileyebilir.

* Bu konuda lütfen bkz. “Yavuz Akbulak [Türkçeye Çeviren], Hukuk Alanında En Çok Kullanılan İlk 10 Latince Terim, Legal Blog, 11 Temmuz 2024”.

[1] <https://app.justis.com/case/r-v-galbraith/overview/c4ytmZCto2Wca>

[2] <https://www.casemine.com/judgement/uk/5a8ff8d460d03e7f57ecdec8>

Yavuz Akbulak
1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
• Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
• Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
• Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte),
• Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve
• Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte)
başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
• Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003),
• Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004)
ile
• Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II;
• Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021);
• Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021);
• Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021);
• Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022);
• Ticari Mevzuat Notları (2022);
• Bilimsel Araştırmalar (2022);
• Hukuki İncelemeler (2023);
• Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024);
• Hukuka Giriş (2024);
• İşletme, Pazarlama ve Hukuk Yazıları (2024),
• İnterdisipliner Çalışmalar (e-Kitap, 2025)
başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 3 bini aşkın Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.