24 Saat Çalışma Ve 24 Saat Dinlenme Sisteminde İşçi Hafta Tatiline Hak Kazanabilir Mi?

Uygulamada işin niteliğinden kaynaklanan bazı işlerde 12 saat çalışma 24 saat dinlenme; 24 saat çalışma 24 saat dinlenme ve 24 saat çalışma 48 saat dinlenme gibi çalışma biçimlerinin uygulandığı bilinmektedir. İşin niteliğinden kaynaklanan bu tür çalışma biçimleri özellikle benzin istasyonları, radyolink istasyonları, yangın kuleleri ve free shop gibi 7/24 saat işletilen işyerlerinde yaygın olarak görülmektedir.

4857 sayılı İş Kanunu’na göre, “Genel bakımdan çalışma süresi haftada en çok 45 saattir. Aksi kararlaştırılmamışsa bu süre, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine eşit ölçüde bölünerek uygulanır (m.63/1). Tarafların anlaşması ile haftalık normal çalışma süresi, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine, günde 11 saati aşmamak koşulu ile farklı şekilde dağıtılabilir. Bu halde, iki aylık süre içinde işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık çalışma süresini aşamaz (m.63/2).

4857 sayılı Kanun’da, “Bu Kanun kapsamına giren işyerlerinde, işçilere tatil gününden önce 63 üncü maddeye göre belirlenen iş günlerinde çalışmış olmaları koşulu ile yedi günlük bir zaman dilimi içinde kesintisiz en az 24 saat dinlenme (hafta tatili) verilir” denilmektedir (m.46/1). Bu kapsamda, 12 saat çalışma 24 saat dinlenme; 24 saat çalışma 24 saat dinlenme ve 24 saat çalışma 48 saat dinlenme gibi çalışma biçimlerinde 24 saat kesintisiz dinlenmeden bahsedildiği için işçinin hafta tatili ücreti istemesi mümkün değildir. Bu tür çalışma biçimlerinde işçinin hafta tatiline hak kazanıp kazanmayacağı hususu yargı konusu yapılmıştır.

Nitekim Yargıtay konuyla ilgili bir kararında, “Somut uyuşmazlıkta, hafta tatili ücreti bakımından, 24 saat çalışma 24 saat dinlenme esasında yürütülen çalışma sistemine göre, davacının bir hafta 4 gün, diğer hafta ise 3 gün çalışması söz konusu olup, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 46. maddesine göre dinlenme için haftada en az bir gün ayrıldığından davacının hafta tatili ücreti talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir[1].

Yargıtay’ın başka bir kararında da, “Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece davacının 15 günde bir değişen vardiya sistemi ile 07.00-19.00 ve 19.00-07.00 saatleri arasında çalıştığı ve her hafta tatilinde çalıştığı kabul edilerek hesaplanan alacaklar hüküm altına alınmıştır. Ancak 07.00-19.00 ve 19.00-07.00 saatleri arasında 15 günde bir değişen vardiya sistemine göre çalışma halinde, davacının vardiya değişim günlerinde kesintisiz 24 saat dinlenme imkanına sahip olacağı açıktır. Mahkemece bu yön gözetilmeden, davacının her hafta tatilinde çalıştığı kabul edilerek hesaplanan hafta tatili alacağının hüküm altına alınması hatalıdır[2].

Yargıtay, 24 saat çalışma ve en az 24 saat dinlenme sisteminde, “… çalışma düzeninin 24 saat çalışma 24 saat dinlenme esası üzerine olduğu, 24 saat çalışma 24 saat dinleneme şeklinde geçen çalışmalarda, davacının bir hafta 4 gün diğer hafta 3 gün çalışacağı, bu nedenle hafta tatili çalışması olamayacağı dikkate alınmadan hafta tatili alacağına hükmedilmesini hatalı bulmaktadır[3].

Sonuç olarak, 4857 sayılı İş Kanunu’nda, “Bu Kanun kapsamına giren işyerlerinde, işçilere tatil gününden önce 63 üncü maddeye göre belirlenen iş günlerinde çalışmış olmaları koşulu ile yedi günlük bir zaman dilimi içinde kesintisiz en az 24 saat dinlenme (hafta tatili) verilir” denilmektedir (m.46/1). Bu kapsamda, 12 saat çalışma 24 saat dinlenme; 24 saat çalışma 24 saat dinlenme ve 24 saat çalışma 48 saat dinlenme gibi çalışma biçimlerinde 24 saat kesintisiz dinlenmeden bahsedildiği için işçinin hafta tatili ücreti istemesi mümkün değildir. Ayrıca, 24 saat çalışma 24 saat dinlenme şeklinde geçen çalışmalarda, işçinin ancak bir hafta 4 gün diğer hafta 3 gün çalışabileceği düşü­nüldüğünde, hafta tatili çalışmasından bahsetmek de mümkün olmayacaktır[4].

[1] Y.9HD.05.10.2021 T., E.2021/9973, K.2021/13695 Legalbank

[2] Y.22HD.17.12.2019 T., E.2017/26369, K.2019/23539 Legalbank.

[3] Y.22.HD.26.2.2018 T., E.2017/11172, K.2018/4764; Y.22.HD.20.11.2017 T., E.2015/21944, K.2017/25163 Legalbank.

[4] SÜMER, Haluk Hadi/KAYIRGAN, Hasan, İşçilik Alacakları ve Hesaplamaları, 3. Baskı, Ankara 2022, s.828-829.

1962 yılında Sivas’ın Şarkışla İlçesinde doğdu. İlk ve Ortaokulu Sivas’ta, Liseyi Tokat’ta bitirdi. 1986 yılında Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi’nden mezun oldu. Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde Özel Hukuk Anabilim Dalında Tezli Yüksek Lisans yaptı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda uzun yıllar sırasıyla Bölge Müdür Yardımcısı, Bölge Müdürü ve Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yaptıktan sonra bu görevinden 2016 yılı mayıs ayında emekli oldu.
İnciroğlu Danışmanlık, Denetim ve Eğitim Hizmetleri şirketinin kurucusu olan İNCİROĞLU, özel sektöre yönelik iş hukuku, sendikalar ve toplu iş sözleşmesi hukuku, sosyal güvenlik hukuku ve yabancı çalışma hukuku alanlarında danışmanlık, denetim ve eğitim hizmetleri vermektedir.
Muhtelif dergi ve gazetelerde iş hukuku, iş sağlığı ve güvenliği hukuku ve sendikalar ve toplu iş sözleşmesi hukuku ile ilgili makaleleri, çeşitli üniversitelerde, kongre ve konferanslarda sunduğu bildirileri ve yayımlanmış yedi adet kitabı bulunan İNCİROĞLU, evli ve üç çocuk babasıdır.
Yayımlanan Kitapları
Sorulu-Cevaplı İş Hukuku Uygulaması, 4. Baskı, İstanbul 2019, Legal Yayıncılık.
Güncel Yargıtay Kararları Işığında Açıklamalı Yeni İş Kanunu, İstanbul 2006, Legal Yayıncılık.
İş Sağlığı ve Güvenliğinde İşçi ve İşverenin Hukuki ve Cezai Sorumlulukları, 2. Baskı, İstanbul 2008 Legal Yayıncılık.
Çalışma Hayatında Esnek Çalışma Uygulamaları, 2. Baskı, İstanbul 2020, Legal Yayıncılık.
Sorulu-Cevaplı İş Sağlığı ve Güvenliği Mevzuatı Uygulaması, İstanbul 2014 Legal Yayıncılık.
Kamu İşvereninin İş Sağlığı ve Güvenliği Bakımından Sorumluluğu, 2. Baskı, Ankara 2016 Adalet Yayınevi
500 Soruda İş Sağlığı ve Güvenliği Mevzuatı, Güncellenmiş 3. Baskı, Ankara 2019 Seçkin Yayınları