Hafta Tatilinde Yapılan Çalışmalar Serbest Zaman Olarak Kullanılabilir

1-SERBEST ZAMAN

Serbest zaman kavramı, 4857 sayılı İş Kanunu’nun ”Fazla çalışma ücreti” başlıklı 41’nci maddesinde yer almıştır. Fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma yapan işçi, isterse bu çalışmalar karşılığı kendisine ödenecek olan zamlı ücret yerine, fazla çalıştığı veya fazla sürelerle çalıştığı süreyi serbest zaman olarak kullanabilir.

Fazla çalışma, haftalık 45 saati aşan çalışmalardır. Fazla sürelerle çalışma ise, haftalık çalışma süresinin sözleşme ile 45 saatin altında kararlaştırıldığı durumlarda 45 saate kadar yapılan çalışmadır. Örneğin, işçi ile işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinde haftalık çalışma süresi 35 saat olarak kararlaştırıldığında, 35 saatten sonra 45 saate kadar yapılan çalışma, fazla sürelerle çalışmadır. 45’nci maddede fazla çalışma ücretlerinin %50 zamlı ödeneceği, fazla sürelerle çalışma ücretlerinin ise %25 zamlı ödeneceği öngörülmüştür.

İşte bu durumda işçi, zamlı ücret yerine, fazla çalıştığı her saat karşılığı 1 saat 30 dakikayı ve fazla sürelerle çalıştığı her saat karşılığı 1 saat 15 dakikayı serbest zaman olarak kullanabilir.  Örneğin, işçi 20 saat fazla çalışma yapmışsa 20 x 1.5 = 30 saat, 20 saat fazla sürelerle çalışma yapmışsa 20 x 1.25 = 25 saat serbest zamana hak kazanacaktır. İşçi hak kazandığı serbest zamanı ücretinde kesinti olmadan ve çalışma süreleri içinde, 6 ay zarfında kullanacaktır. Bu süreyi kullanma hakkı işçiye verildiği için, işçi istemedikçe işveren tarafından zorla kullandırılamaz. İşçi serbest zamanı 6 ay içinde kullanmazsa, fazla çalışma ya da fazla sürelerle çalışma karşılığı zamlı ücretlerini isteyebilir.

İşyerindeki çalışma düzeni, işçinin serbest zaman kullanmak istediği günlerde bozulacaksa, işveren bu süreyi başka günlere erteleyebilir. Hatta taraflar anlaşırlarsa 6 aylık süre geçtikten sonra da kullanılabilir.

2-HAFTA TATİLİNDE YAPILAN ÇALIŞMA FAZLA ÇALIŞMADIR

Haftalık çalışma süresinin 45 saat olduğu İş Kanunu’nun 45’nci ve 63’ncü maddelerinde açıkça belirtilmiştir. Hafta tatilini düzenleyen 46’ncı maddede ise, hafta tatiline hak kazanmak için tatil gününden önce 63’ncü maddeye göre belirlenen iş günlerinde çalışma yapılması koşuluyla 7 günlük zaman dilimi içinde kesintisiz olarak en az 24 saat dinlenme (hafta tatili) verileceği öngörülmüştür. Bu ifadeye göre hafta tatili bir dinlenme süresi olarak kabul edildiğinden, hak kazanabilmek için tatilden önce 45 saat çalışma yapılması gerekmektedir.

Genel tatil ücretleri ile ilgili 47’nci maddede işçilerin ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışma yapmadıklarında o günün ücretinin iş karşılığı olmaksızın ödeneceği, tatil yapmayarak çalışırlarsa her gün için bir günlük ücret daha ödeneceği öngörülmüştür. Oysa hafta tatilini düzenleyen 46’ncı maddede sadece çalışılmayan hafta tatili için iş karşılığı olmaksızın o günün ücretinin ödeneceği öngörülmüş olup, çalışma yapıldığı takdirde ücret ödenip ödenmeyeceği ve ödenecekse ne miktar ödeneceği konusunda belirleme yoktur. Bu da çok doğaldır. Çünkü genel tatile hak kazanmak için tatilden önce belli bir süre çalışma yapılması koşulu olmadığı halde, biraz yukarıda ifade ettiğimiz gibi, hafta tatiline hak kazanmak için tatilden önce 45 saatlik çalışma yapılması gerekmekte ve bu süreyi aşan çalışmalarda zaten fazla çalışma sayıldığından, hafta tatilinde çalışılması durumunda, doğal olarak o günün ücreti %50 zamlı ödenecektir. Nitekim Yargıtay’ın bu konudaki uygulaması da uzun yıllardan beri devamlı bu doğrultuda gelişmiştir:

Dairemizce hafta tatilinde yapılan çalışmanın fazla çalışma sayılacağı, buna göre ücretin yüzde elli zamlı ödenmesi gerektiği görüşü benimsenmiştir. Buna göre hafta tatilinde çalışılmışsa, çalışma karşılığı olmaksızın ödenmesi gereken bir yevmiye yanında, çalışmanın karşılığı da bir buçuk yevmiye olarak ödenmelidir.[1]

hükmü verilmiştir.

Kapatılan Y 22HD’de:

Hafta tatilinde çalışan işçinin ücretinin nasıl hesaplanacağı yasalarda düzenlenmemiş ise de, hafta tatilinde yapılan çalışmanın fazla çalışma sayılacağı, buna göre ücretin yüzde elli zamlı ödenmesi gerektiği görüşü benimsenmiştir. Buna göre hafta tatilinde çalışılmışsa, çalışma karşılığı olmaksızın ödenmesi gereken bir yevmiye yanında, çalışmanın karşılığı da bir buçuk yevmiye olarak ödenmelidir.[2]

hükmünü vermiştir.

Yargıtay daha eski bir kararında hafta tatili ve genel tatil çalışmaları arasındaki farkı açıklayarak:

Her ay 30 gün üzerinden ücret ödemesi yapıldığına göre hafta tatili ve genel tatillerin çalışmadan ödenmesi gereken 1’er yevmiyelerinin ödendiği sonucu çıkmaktadır. Bu nedenle hafta tatili ve genel tatil çalışmalarının sadece ödenmeyen hafta tatili için 1.5, genel tatil için 1’er yevmiyelerine göre hesap yapılması.[3]

gerektiğine karar vererek, hafta tatilinde yapılan çalışmayı fazla çalışma olarak değerlendirmiştir.

3-UYGULAMADA HAFTA TATİLİ ÇALIŞMASI

Yukarıda anlatıldığı gibi, hafta tatilinde yapılan çalışma fazla çalışmadır. Bu nedenledir ki, o günün ücretinin çalışma karşılığı olmaksızın ödeneceği öngörüldüğü halde, çalışma yapıldığında ödenecek ücret ile ilgili bir düzenleme yapılmamıştır. Fakat, neredeyse yarım asrı aşkın süredir hafta tatilinde yapılan çalışmalar, dava dilekçelerinde “hafta tatili alacağı” olarak belirtilip istenmekte ve mahkemeler de bu şekilde karar vermektedirler. Nitekim Yargıtay, hafta tatilinin ayrıca istenildiği durumlarda, 7.5 saatlik hafta tatili süresinin fazla çalışma hesabından düşülmesinin gerektiğine karar vererek, hafta tatili çalışması hesabının ayrı yapılması gerektiğini kabul etmiş[4] ve yine böyle bir durumda eğer bu çalışma 7.5 saati aşmışsa, sadece aşan kısmı fazla çalışma ücreti olarak kabul ederek:

Davacının hafta tatillerinde çalıştığının kabul edilmesi karşılığında haftanın 6 günü üzerinden fazla çalışma ücreti hesaplanarak yapılan bu hesaplamaya, 7’nci gün için 7.5 saati aşan çalışma eklenerek sonuca gidilmesi”[5]

gerektiğine karar vermiştir.

Yine Yargıtay uygulamasına göre, hafta tatili izinleri biriktirilip toplu olarak kullandırılamaz. Yargıtay, gerek eski ve gerekse yeni kararlarında, bu izinleri mazeret izni olarak kabul etmektedir.[6] Ancak bu kabul yasal düzenlemelere aykırı olduğu gibi, gerek çalışma yaşamı kuralları ve gerekse Ülkemiz aile yapısına da uygun değildir. Nitekim daha önceki bir makalemizde yer verdiğimiz Yargıtay kararına konu olan olayda tanıklar: Gurbetçi olduklarını, bu yüzden hafta tatili izinlerini biriktirip memleketlerinde toplu olarak kullandıklarını, beyan etmişlerdir.[7] Özellikle de inşaat iş kolunda sürekli çalışma olmadığından, hafta tatilinde çalışıp sonradan toplu olarak izin kullanılması işçilerin de yararına olduğundan, uygulama bu şekilde yapılmaktadır. Fakat, karardan tam anlaşılmasa da, işçilerin bu çalışma karşılığı, yasada belirtildiği şekilde %50 zamlı olarak değil, bir gün hafta tatili çalışması karşılığı bir gün izin kullandıkları anlaşılmaktadır. Aslında bir gün için 1.5 gün izin kullanmaları gerekir. Örneğin işçi 4 hafta tatilinde çalışma yapmışsa 4 x 1.5 = 6 gün izin kullanması gerekir.

4-HAFTA TATİLİ ÜCRETİ SADECE ÇALIŞMA KARŞILIĞI OLMAKSIZIN ÖDENMESİ GEEKEN ÜCRETTİR

394 sayılı Hafta Tatili Hakkında Kanun’da, haftada bir gün tatil verileceği belirtilmiş, hafta tatilinin Pazar günü olduğuna ise 2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller  Hakkındaki Kanun’un 3’ncü maddesinde  yer verilmiştir. Ancak, işin gereği hafta tatili Pazar günü dışındaki başka bir gün de kullandırılabilir. Ayrıca 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda (m.99), memurların haftalık çalışma süresinin 40 saat olduğu ve bu sürenin Cumartesi ve Pazar günlerinin tatil olduğu şeklinde düzenleneceği öngörülmüştür. Genel tatiller dini ve resmi tatil olmak üzere ikiye ayrılmakta ve bu nedenle de dini ya da resmi yani önemli olayların  kutlanması için kullanıldığı halde, hafta tatili, haftalık 45 saatlik çalışma karşılığı hak kazanılan bir dinlenme hakkıdır. Bu bakımdan hafta tatilinin asıl amacı, işçi sağlığı ve güvenliğini sağlamak olduğundan, çalışma karşılığı olarak zamlı ücret ödenmesi öngörülmüştür. Bu nedenledir ki, biraz yukarıda değindiğimiz gibi, genel tatil çalışmalarını düzenleyen İK m.47’de, genel tatil günlerinde çalışma yapılmaksızın bir günlük ücret ödeneceği belirtildikten sonra, çalışma yapılırsa bir günlük ücret daha ödeneceği öngörüldüğü halde, hafta tatili ücretini düzenleyen İK m.46’da, çalışılmayan hafta tatili günü için sadece bir günlük ücret ödeneceği öngörülmekle yetinilmiştir. Çalışıldığı takdirde ücret ödenip ödenmeyeceği konusunda bir düzenleme yoktur. Çünkü, İK m.46 ve m.63 gereği, hafta tatiline hak kazanmak için tatilden ünce 45 saatlik çalışma süresinin tamamlanması gerekmektedir. Bu süre tamamlanarak hafta tatiline hak kazanıldığında ise, o gün yapılan çalışma fazla çalışma olarak kabul edilecektir. Hafta tatilinde yapılan çalışma fazla çalışma kabul edildiği için, maddede ücret ödemesi ile ilgili herhangi bir ifadeye yer verilmemiştir.

Yani, genel tatillerde çalışma yapılması durumunda hem çalışılmadan ödenmesi gereken bir günlük ücret ve hem de çalışma karşılığı ödenmesi gereken bir günlük ücret  toplam iki günlük ücret, GENEL TATİL ücretidir. Oysa, hafta tatilinde çalışma yapıldığı takdirde, sadece çalışılmadan ödenmesi gereken ücret HAFTA TATİLİ ücretidir. Çalışma karşılığı ödenmesi gereken ücret ise, FAZLA ÇALIŞMA ücretidir. İşte bu nedenlerle, ancak çalışılmadan ödenmesi gereken ücret ödenmemişse, bu ücret hafta tatili ücreti olarak istenebilir. Hafta tatilinde yapılan çalışma karşılığı ödenmesi gereken ücret ise, fazla çalışma ücretine dahil edilmelidir.

5-HAFTA TATİLİNDE YAPILAN ÇALIŞMA FAZLA ÇALIŞMA OLDUĞU İÇİN SERBEST ZAMAN OLARAK KULLANILABİLİR

İş Kanunu’nun hafta tatili ve fazla çalışma ile ilgili hükümleri çok açık olup, gerek Yargıtay uygulamasında ve gerekse öğretide, hafta tatili günlerinde yapılan çalışmaların fazla çalışma olduğu tartışmasız olarak kabul edilmektedir. Fazla çalışma karşılığının zamlı ücret yerine serbest zaman olarak kullanılabileceği de İK m.41’de belirtilmiştir. Durum böyle olunca, hafta tatilinde yapılan çalışmaların da fazla çalışma süresine dahil edilerek, serbest zaman olarak kullanılması konusunda hiç bir duraksamaya yer olmadığı kendiliğinden ortaya çıkmaktadır.

Ancak, çok uzun yıllardan beri, yani eski İş Kanunu döneminden kalma bir alışkanlıkla, dava açılırken dilekçelerde hafta  tatili alacağı ve fazla çalışma alacağı ayrı ayrı istenmekte, yargılama da buna göre yapılıp sonuçlandırılmaktadır. Aslında biraz yukarıda da belirttiğimiz gibi, eğer hafta tatilinde çalışmadan ödenmesi gereken ücret ödenmemişse, sadece bu ücretin hafta tatili ücreti olarak değerlendirilip istenmesi ve mahkemeler tarafından da buna göre yargılama yapılıp karar verilmesi gerekir.

Uygulamanın bu şekilde gelişip yerleşmesi için, önce işçi ve işverenlerin bu konuda bilgilendirilmeleri ve işçilerin çalışma karşılığı izin isteklerinin yukarıda açıklandığı gibi değerlendirmeleri, ayrıca hafta tatilinde yapılan çalışmalar için açılacak davalarda, çalışma karşılığının hafta tatili ücreti olarak değil, fazla çalışma ücreti olarak istenmesi ve mahkemelerinde bu doğrultuda inceleme yaparak karar vermeleri gerekmektedir.

[1] – Y 9HD, 14.10.2019 t, E:2016/7708-K:2019/18054, LEGAL İSGHD, Sayı 65, s.281-285.

[2] –  (Kapatılan) Y 22HD, 02.04.2019 t, E:2016/9612-K:2019/7353, LEGAL İSGHD, Sayı 63, s.1198.

[3] – Y 9HD, 09.05.2012 t, 2010/9731-K:2012/16423, Uğur Ocak, İşçilik Alacakları, 1.Cilt, s.1148.

[4] – Y 9HD, 08.11.2022 t, E:2022/10711-K:2022/14533, LEGAL İSGHD, Sayı 76, s.1338.

[5] – Y 9HD, 15.02.2023 t, E:2022/12044-K:2023/2355, LEGAL İSGHD, Sayı 77, s.224.

[6] – Y 9HD, 02.11.2010 t, E:2010/10552-K:2010/31471, Uğur Ocak, İşçilik Alacakları, Cilt 1, s.1144. Y 9HD, 20.03.2109 t, E:2016/21733-K:2019/6329, LEGAL İSGHD, Sayı 63, s.1115-1118.

[7]“4857 Sayılı İş Kanunu’na Göre Hafta Tatiline Hak Kazanma Koşulları”, LEGAL BLOG yayın t. 05.12.2024.

Bursa’da doğdum. İlk, orta ve lise eğitimlerimi Bursa’da tamamladıktan sonra İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldum. Serbest avukat olarak İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik alanında çalışmaktayım. Bu konulardaki makalelerim dışında, “Açıklamalı İçtihatlı 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu” ve Prof. Dr. H. Yunus Taş ile birlikte yazdığımız “İş Mahkemelerinin Görevi ve Yargılama Usulü” isimli kitaplarım yayınlanmıştır.