Mesai Saatleri Dışında Kişisel Gelişim Eğitimi Verilen İşçi Fazla Çalışma Ücreti Talep Edebilir mi?

Uygulamada işverenlerin, işçilerin performansını artırmak, işçilere nitelik kazandırarak iş verimliliğini yükseltmeyi amaçlayan eğitimler organize ettiği görülmektedir. Ancak, işçilerin bilgi ve performansının artırılması ve kişisel gelişiminin sağlanması amacıyla yapılan bu eğitimlerin işyerinde iş akışının bozulmaması amacıyla bazen de mesai saatleri dışında yapıldığı bilinmekte ve bu durum tartışma yaratmaktadır. Böylesi durumlarda işçi fazla çalışma ücreti talep edebilmekte ancak işverenler ise buna sıcak bakmamaktadır. Mevzuatımızda bu konuda bir düzenleme de bulunmamaktadır. Oysa 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 17 nci maddesi gereğince, çalışanlara verilmesi gereken iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerinin haftalık çalışma süresinin üzerinde olması halinde, bu süreler fazla çalışma olarak değerlendirilerek fazla çalışma ücreti ödenmektedir.

Peki, işçilerin kişisel gelişimlerinin sağlanmasına yönelik maliyeti işverence karşılanan bu tür eğitimlerin mesai saatleri dışında yapılması durumunda, işçiler fazla çalışma ücretine hak kazanmaları mümkün olabilecek midir? Yargıtay, konuyla ilgili bir kararında işçilerin bilgi ve performansını arttırma amacıyla yapılan toplantı ve eğitimlerde geçen sürelerin, fazla çalışma olarak değerlendirilmemesini kabul etmektedir.

4857 sayılı Kanunun 41 inci maddesi ve bu maddeye dayanılarak çıkarılan “Fazla Çalışma ve Fazla Sürelerle Çalışma Yönetme­liği” hükümlerine göre kural olarak “fazla çalışma, Kanunda yazılı ko­şullar çerçevesinde haftalık kırk beş saati aşan çalışmalar” olarak tanımlanmaktadır.

Fazla çalışma sürelerinin toplamı bir yılda iki yüz yetmiş saatten fazla olamaz ve bu süre sınırı, işyerlerine veya yürütülen işlere değil, işçilerin şahıslarına ilişkindir (İşK m.41/8; Yönetmelik m.5). Ayrıca, fazla çalışma sürelerinin hesabında yarım saatten az olan süreler yarım saat, yarım saati aşan süreler ise bir saat sayılır. Her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret de normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde elli yükseltilmesi suretiyle ödenir (İşK m.41/2; Yönetmelik m.4).

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 17 nci maddesi gereğince, çalışanlara verilmesi gereken iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerinin haftalık çalışma süresinin üzerinde olması halinde, bu süreler fazla çalışma olarak değerlendirilerek fazla çalışma ücreti ödenmelidir. Zira anılan maddenin 7 nci fıkrasında, “…Eğitimlerde geçen süre çalışma süresinden sayılır. Eğitim sürelerinin haftalık çalışma süresinin üzerinde olması hâlinde, bu süreler fazla sürelerle çalışma veya fazla çalışma olarak değerlendirilir.” düzenlemesi yer almaktadır. Ancak, işçinin bilgi ve performansının artırılması ve kişisel gelişiminin sağlanması amacıyla mesai saatleri dışında eğitime gönderilmesi halinde, işçi fazla çalışma ücretine hak kazanamayacaktır.

Nitekim Yargıtay’a göre de “davacının eğitim amaçlı olarak katıldığı kongrelere yönelik de bu süreye karşılık olmak üzere haftada 7 saat fazla çalışma ücreti hesaplanmıştır. Davacı işçi belirtilen süre içinde fiilen çalışmamış ve işverene belirtilen anlamda bir fayda sağlamamıştır. Bu nedenle davacının bilgi ve performansını arttırma amacıyla yapılan bu tür toplantılarda geçen sürenin, fazla çalışma olarak değerlendirilmesi de isabetsizdir. Açıklanan nedenlerle davacı fazla çalışma yaptığını somut delillerle kanıtlayamadığından bu talebin reddi gerekirken kabulü hatalıdır”[1].

Sonuç olarak, işverenlerce 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 17/7 maddesi uya­rınca, zorunlu olarak vermekle yükümlü oldukları iş sağlığı ve güvenliğine yönelik eğitim sürelerinin haftalık çalışma süresinin üzerinde olması hâlinde, bu süreler fazla sürelerle çalışma veya fazla çalışma olarak kabul edilirken, işçinin bilgi ve performansının artırılması ve kişisel gelişiminin sağlanması amacıyla mesai saatleri dışında verilen eğitim süreleri  haftalık çalışma süresinin üzerinde olsa dahi, fazla çalışma olarak değerlendirmemekte ve işçiler fazla çalışma ücretine hak kazanamamaktadırlar.

[1] Y9HD.20.03.2017 T., E.2017/14949., K.2017/4416 Legalbank (Karara ulaşmak için tıklayınız.)

1962 yılında Sivas’ın Şarkışla İlçesinde doğdu. İlk ve Ortaokulu Sivas’ta, Liseyi Tokat’ta bitirdi. 1986 yılında Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi’nden mezun oldu. Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde Özel Hukuk Anabilim Dalında Tezli Yüksek Lisans yaptı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda uzun yıllar sırasıyla Bölge Müdür Yardımcısı, Bölge Müdürü ve Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yaptıktan sonra bu görevinden 2016 yılı mayıs ayında emekli oldu.
İnciroğlu Danışmanlık, Denetim ve Eğitim Hizmetleri şirketinin kurucusu olan İNCİROĞLU, özel sektöre yönelik iş hukuku, sendikalar ve toplu iş sözleşmesi hukuku, sosyal güvenlik hukuku ve yabancı çalışma hukuku alanlarında danışmanlık, denetim ve eğitim hizmetleri vermektedir.
Muhtelif dergi ve gazetelerde iş hukuku, iş sağlığı ve güvenliği hukuku ve sendikalar ve toplu iş sözleşmesi hukuku ile ilgili makaleleri, çeşitli üniversitelerde, kongre ve konferanslarda sunduğu bildirileri ve yayımlanmış yedi adet kitabı bulunan İNCİROĞLU, evli ve üç çocuk babasıdır.
Yayımlanan Kitapları
Sorulu-Cevaplı İş Hukuku Uygulaması, 4. Baskı, İstanbul 2019, Legal Yayıncılık.
Güncel Yargıtay Kararları Işığında Açıklamalı Yeni İş Kanunu, İstanbul 2006, Legal Yayıncılık.
İş Sağlığı ve Güvenliğinde İşçi ve İşverenin Hukuki ve Cezai Sorumlulukları, 2. Baskı, İstanbul 2008 Legal Yayıncılık.
Çalışma Hayatında Esnek Çalışma Uygulamaları, 2. Baskı, İstanbul 2020, Legal Yayıncılık.
Sorulu-Cevaplı İş Sağlığı ve Güvenliği Mevzuatı Uygulaması, İstanbul 2014 Legal Yayıncılık.
Kamu İşvereninin İş Sağlığı ve Güvenliği Bakımından Sorumluluğu, 2. Baskı, Ankara 2016 Adalet Yayınevi
500 Soruda İş Sağlığı ve Güvenliği Mevzuatı, Güncellenmiş 3. Baskı, Ankara 2019 Seçkin Yayınları