A. Hâkim Merkezli Algoritmik Adalet ve Kör Nokta Disiplini:
Medeni usul hukukunda hâkim, yalnızca normları uygulamakla kalmaz; olaylar, talepler ve iddiaları birbirine bağlayarak normatif çerçeveyi inşa eden kişi olarak hukukun yaşayan yüzüdür. Bu rol, HMK’nın 33. maddesinde “hukukun uygulanması” ilkesi ve iura novit curia (mahkeme hukuku bilir) doktrini ile desteklenir. Hâkim, Türk hukukunu resen uygular, tarafların ileri sürdüğü hukuki sebep ile sınırlı kalmaksızın hangi normların gerektiğini belirleme yetkisine sahiptir. Hâkim hukuki nitelendirmeyi bizzat yapar ve Anayasa’nın öngördüğü şekilde kararlarını vicdanıyla verir.
Ancak bu geniş takdir yetkisi, yoğun dosya yükü ve normatif karmaşıklık altında “kör noktaların” oluşmasına zemin hazırlar ve içtihat çeşitliliği ile bilişsel sınırlılar nedeniyle, hâkimin görüş alanında gözden kaçan kör noktalar ortaya çıkar. Medeni usul alanındaki yüz binlerce bozma kararı bu kör noktaların varlığının ispatı olarak ortadadır.
İşte “Kör Nokta Disiplini”, bu kör noktaları bilinçli biçimde görünür kılmayı amaçlayan pratik ve felsefi bir metodolojiyi kullanmayı önerir. Burada yapay zekâ (YZ) bir otorite değil, bir epistemik araç olarak kullanılır. Teknolojinin bilgi gücünden tevazu ile yararlanarak hâkimin kendi vicdanını ve takdir yetkisini zedelemeden hâkime bağlamsal bir perspektif (bağlam merkezli bir bakış açısı) kazandırır. Bu metodoloji hukuk pratiğinde bir zihinsel sıçrama önerir: Karar sürecini cevap üretiminden soru mimarisine dönüştürmek, böylece hâkimin hem kendi vicdanına hem de normatif düzenin tutarlılığına sadık kalmasını sağlamak.
Bilgi gücüne sahip teknolojilerle çalışırken, tüm normatif olasılıkların, içtihat farklılıklarının ve bağlam koşullarının hesaba katılması gerekir.
Yapay zekâ burada “her şeyi bileyen” bir kaynak değil; hâkimin göremeyebileceği veya unutabileceği hususları işaret eden bir yardımcı araç olarak işlev görür.
Sistem, hâkime cevaplar sunmak yerine, hâkimin düşünmesini, normatif eksikleri fark etmesini sağlayan sorular üretir.
Bu yaklaşım, karar verme sürecini daha aktif, yansıtıcı ve bağlama duyarlı hale getirir; hâkimin vicdanı, hukuki nitelendirme ve norm seçimi yetkisi korunur.
Böylece sistem, normatif belirsizlikleri çoğaltmaktan kaçınır; hâkimin kararını bulanıklaştırmaz, netlik ve güvenilirlik sağlar.
Bu yaklaşım, iki katmanlı bir içerik sistemi üzerinde çalışır:
Normatif Çekirdek: Anayasa, kanunlar, Türkiye aleyhine AİHM kararları, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları ve diğer bağlayıcı metinlerden oluşur. Bu katman kesin hukuki çerçeveyi temsil eder.
Rehberlik Katmanı: Kalibrasyonu ve analitik derinliği artırmak için Hukuk Genel Kurulu kararları, Kanun Yararına Bozma kararları, Anayasa Mahkemesi bireysel başvuru kararları, AİHM’in diğer ülke kararları ve uluslararası örnekler dâhil edilir. Bu katman hâkimin karar sürecini yönlendirmez; yalnızca farklı bakış açıları ve bağlamı güçlendiren rehberlik sağlar.
Bu model, Kıta Avrupası hukukunun kanun-merkezli yapısını koruyarak, Anglo-Sakson hukukun emsal merkezli sistemine kaymadan Hâkim Merkezli Algoritmik Adalet ilkesini benimser. Yapay zekâ, hâkimin kararını devralmaz; soru üreten bir danışman gibi çalışarak hâkimin hukuki muhakemesini güçlendirir. Böylece teknoloji, hız ve otomasyondan ziyade doğruluk, şeffaflık ve güven odaklı bir katkı sağlar.
Bu yaklaşımda tercih edilen yapay zekâ modeli Retrieval-Augmented Generation (RAG) mimarisine dayanır. RAG, klasik büyük dil modellerinden farklı olarak, geniş ve heterojen veri havuzları yerine, seçili bir bilgi kaynağına bağlanarak yanıt üretir.
Bu yöntem: Veri Güvenliği ve Denetim, Şeffaflık, Hukuki Tutarlılık, Bağlam Duyarlılığı ve Hukuka Uygunluk sağlar.
Bu tercih, hukukun öznesi olarak hâkimi güçlendirmeyi ve “karar otoritesini” teknolojiye devretmeden, teknolojiyi sorgulama ortağı konumuna yerleştirmeyi amaçlar. Böylece sistem, yargının özünü oluşturan “vicdan, bağlam ve kanun hâkimiyeti” üçlüsünü zedelemeden modern bir karar destek altyapısı sunar.
B. Uygulama: Yapay Zekâ ile Aynı Masada Oturan Hâkim
- Durum:
Bir uyuşmazlık dosyası hâkimin önüne geldiğinde olgular karmaşıktır, taraflar arasında farklı hukuki sebeplere dayanan birden fazla iddialar vardır, bu iddiaların dayanağı olarak birden fazla kanun hükmü ve birbiri ile çelişen içtihatlar yığın halinde çatışmanın odağında yer almaktadır.
Hâkim, klasik anlamda “delilleri değerlendirme ve hukuki nitelendirme” görevindedir ancak aynı anda, dosyanın içindeki yüksek bilgi hacmi ve hukuki olasılık çeşitliliği nedeniyle fark edemeyeceği kör noktalar ortaya çıkabilir, tüm bozma kararları bir anlamda hakimlerin kör noktalarının listesi halinde önümüzde durmaktadır.
İşte bu noktada modelin temelinde yatan “kör nokta disiplini” devreye girer ve yapay zekâ, hâkimin yerine karar vermez sadece hâkimin önüne, fark etmemiş olabileceği normatif olasılıkları görünür kılacak soruları çıkarır.
- Hâkim ve Yapay Zekâ Arasındaki Etkileşim
2.1. Hâkimin Zihinsel Konumu
Hâkim, karar sürecinde temel olarak şu düşünsel gerilim içinde olmaktadır: bu dosyada benim gördüğümden fazlası olabilir mi? Tarafların ileri sürdüğü hukuki sebeple sınırlı kalmadan başka bir norm uygulanabilir mi?” Bu sorular, HMK m. 33’teki “hukukun uygulanması” ilkesiyle ilgilidir. Zira Hâkim, iura novit curia doktrini gereği hukuku re’sen uygular — ancak bunu yaparken bilişsel körlük riskine açık olduğunu yukarda da belirttiğimiz gibi bozma kararlarından bilmekteyiz.
2.2. Yapay Zekânın Rolü
Yapay zekâ burada “karar üretici” değil, düşünce tetikleyici olarak önerilmektedir. Önerdiğimiz modelin RAG tabanlı yapısı, sistemin hâkime sadece bağlamla ilişkili hukuki sorular üretmesini sağlamaktadır. Modelin ortaya çıkaracağı sorular, hâkimin muhakemesini güçlendirmek için düşünce eksenleri üretecektir, bu sorular cevap üretimi değildir, cevaplar ve hüküm hâkime ait kalmaya devam etmektedir.
- Modelin Çalışma Biçimi: “Normatif Diyalog” Aşaması
Hâkim dosyayı incelerken yapay zekâ aşağıdaki şekilde hareket edecektir:
3.1. Algı aşamasında hâkim: olayları, talepleri, delilleri okur; “ne oluyor?” sorusuna cevap ararken yapay zekâ olayın tipolojisini analiz eder; hangi hukuk alanlarına girdiğini belirleyecektir.
3.2. Normatif yönelim aşamasında hâkim uygulanabilir normları seçmeye başlarken yapay zekâ normatif çekirdekten (kanun, AYM, YİBK) potansiyel çatışma alanlarını çıkaracaktır.
3.3. Kör Nokta aşamasında hâkim: “görmediğim bir ihtimal var mı?” diye düşünürken yapay zekâ rehberlik katmanından karşılaştırmalı içtihat ve alternatif norm önerilerini çıkaracaktır.
3.4. Kanaat Kalibrasyon aşamasında hâkim kendi kanaatini kurar ve değer yargılarını tartarken yapay zekâ geri çekilerek hâkimin tercih ettiği normun hangi değer ekseninde durduğunu (adalet, eşitlik, ölçülülük gibi) gösterecektir.
3.5. Karar aşamasında hâkim hükmü kurar ve gerekçesini yazarken yapay zekâ karar taslağının “kör noktalarını” analiz ederek “tutarlılık ve gerekçe boşluğu” uyarısını sorular olarak üretecektir.
Bu döngüde yapay zekâ, hâkimin iç muhakemesinin ayna yüzeyi hâline gelecek karar metnini yazmayacak fakat kör noktalara ilişkin ürettiği sorularla hâkimin karar metninde “sorulmamış sorular” kalmamasını sağlayacaktır.
- Önerilen Modelin Hukuki ve Epistemik Kazanımları
4.1. Hâkim, hangi olasılıkları dışladığını bilerek karar verecek ve böylece karar sadece “neye dayanıyor?” un değil, aynı zamanda “neyi dışladı?” sorusuna da yanıt verir hale geleceğinden normatif şeffaflık sağlanacaktır.
4.2. Önerilen modelde karar hâlen hâkime ait iken yapay zekâ, sadece bilişsel bir mercek sağladığından, bir başka deyişle kararın fikri epistemik mülkiyeti hâkimde kalmaya devam etmekte olduğundan algoritmik adaleti hâkim merkezli olarak ifade etmekteyiz.
4.3. Önerilen model her davada aynı soruları sormayacağı için, model olayın türüne, içtihat istikrarına ve kanunun uygulama alanına göre devamlı değişken kör nokta soruları üretecek ve bu üretimini bağlama uyumlu olarak yapacağı için de üretilen sorular bağlam mühendisliğine uygun bir bağlam duyarlılığı gerçekleşmiş olacaktır.
4.4. Bu modeli kullanacak hâkim, mutlak bilme iddiası yerine, “göremediğini fark etme” pratiğini geliştirecek ve yapay zekâ, hâkimin eksikliğini tamamlayan değil, onu fark ettiren bir yapay uzuv olarak epistemik tevazuya yol açacaktır.
SONUÇ: Bu model önerimizde, hâkim ile yapay zekâ arasındaki ilişki, bir otorite ilişkisi değil, sorular üzerinden ilerleyen diyalojik bir ortaklık biçiminde olduğundan hâkim, vicdanını zedelemeden teknolojinin bilişsel gücünden yararlanacak, yapay zekâ ise hukuku “uygulayan” değil, “düşündürten” bir araç olarak konumlanacaktır. Bu model önerimizdeki amaç, “doğru kararı otomatikleştirmek” değil, “soru sormayı kurumsallaştırmak”, bir başka deyişle hâkim merkezli algoritmik adalete doğru kör noktaları aydınlatarak ilerlenmesini sağlamaktır.
Not: Yazı hazırlanırken elbette YZ (Chatgpt 5o ve 4o) desteğinden yararlanılmıştır.
1969 yılında Karşıyaka'da doğdu. 1987 yılında İzmir Çınarlı Teknik Lisesi Elektrik bölümünden ve 1993 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi´nden mezun oldu. İstanbul Barosu Mevzuatı Araştırma ve Geliştirme Komisyonu Başkan Yardımcılığı görevine uzun yıllar devam etti.
İstanbul Barosu Avukat Hakları Merkezi´nin (AHM) kurucu üyeliği ve uzun süre merkez yönetim kurulu üyeliğinde bulundu.2022 – 2023 yılları arasında İstanbul Barosu AHM Sözcüsü oldu. İstanbul Barosu Sağlık Komisyonu üyeliğinde de bulunan Çakmakcı, İstanbul Barosu “Avukat Hakları” ve “CMK” Eğitim sertifikalarına sahiptir. Lebib Yalkın Yayınlarında Vergi ve Ticaret Hukuku Mevzuat Uzmanı ve Mükellefin Dergisi Yazı İşleri Müdür Yardımcısı olarak çalıştıktan sonra. Türkiye İş Bankası Hukuk İşleri Müdürlüğünde uzun süre Avukatlık yapan Çakmakcı aynı zamanda Türkiye İş Bankası Eğitim Müdürlüğünde orta ve üst düzey yöneticilere “Hukuk Eğitmeni” olarak hukuk dersleri verdi. Halen Kadıköy´de İstanbul Barosuna kayıtlı olarak serbest avukatlık yapmaktadır. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosunda Uzlaştırmacı olarak görev yapmıştır.
Sakarya Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi "Uzlaştırmacı Eğiticiliği Eğitimi" sertifikasına sahiptir. Türkiye Barolar Birliği "Arama Konferansı" Moderatörlük Eğitimini tamamlamıştır. Türkiye Barolar Birliği Avukat Hakları Merkezi Genel Sekreterliği görevini yürütmüştür. Antalya Barosu, Mersin Barosu ve Hatay Barosu'nda Avukatlık Hukuku üzerine seminerler vermiştir. Seminerleri TBB Televizyonunda yayınlanmıştır. "Avukat Hakları" isimli TBB AHM iç eğitim yayınını hazırlamıştır. Türkiye Bankalar Birliği Eğitim Merkezinde “Hukuk Eğitmeni” olarak dersler vermiş olup Ankara Barosu “Yapay Zeka Hukuku Merkezi” Danışma Kurulu üyesidir. İstanbul Barosu Genel Kurulunda 2018-2020 ve 2022 – 2024 dönemi “Türkiye Barolar Birliği İstanbul Delegesi” seçilmiştir. 2024-2026 Dönemi Türkiye Barolar Birliği İstanbul 1. Yedek Delegesi olarak seçilmiştir. Kuruluşunda ve bazı dönemlerinde İstanbul Barosu “Baro Meclisi” üyesi olmuştur. Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubunun iki dönem Yürütme Kurulu üyeliği görevini yürütmüştür. İstanbul Barosu, Kat Mülkiyeti Hukuku Komisyonu, Çevre ve İmar Komisyonu üyesidir. İstanbul Barosu Kooperatif Hukuku Komisyonunun kurulmasına öncülük etmiştir. Arabuluculukta Taraf Avukatları Grubunun (ATAG) kurucularından olup arabuluculuk ve avukat ilişkileri konusunda söyleşiler düzenlemiş ve kampanyalar yürütmüştür. Taşınmaz ve Kira Hukuku Grubu Dergisi Yayın Kurulu üyesidir.
Legal Yayıncılık A.Ş. Legal Kitabevi A.Ş. ve Arnavutluk'ta Legal Publishing Shpk'nin kurucu ortağı ve yönetim kurulu üyesidir. Türkiye'nin en kapsamlı hukuk veri tabanı olan "Legal Online Veri Tabanı" nın kurucularından ve sürdürücülerindendir. Halen YÖK - TÜBİTAK ULAKBİM'e kayıtlı hakemli olan İstanbul’da yayınlanan 10 akademik hukuk dergisinin ve Tiran'da Arnavutça / İngilizce yayınlanan Revista Akademike Legal isimli hukuk dergisinin “Sorumlu Yazı İşleri Müdürü” dür. Hukuki makaleleri çeşitli gazete ve dergilerde yayınlanmıştır. Yayınlanmış hukuk kitapları ve mevzuat derlemeleri bulunmaktadır. Modern Hukuk Akademisinin Başkanlığını ve Hukuk Eğitmenliği görevini yürütmüştür.
Modern Hukuk Akademisi olarak "Sağlık ve Hukuk Gündemi" ve "Hukuk Söyleşileri" başlıklı söyleşileri hukukçu ve doktorların katılımı ile gerçekleştirmiş ve söyleşileri sosyal medya üzerinden online yayınlamıştır. Kadıköyü Bilim Kültür ve Sanat Dostları Derneğinin (KBKSDD) üyesidir. KBKSDD faaliyetleri çerçevesinde Moda sahilinin çevre yolu ile yok edilmesine ve yeşil alanların betonlaşmasına karşı faaliyetler yürütmüştür. Kamu Yararını Savunma Derneği (KYSD) Başkanlığı görevini yürütmüştür. KYSD faaliyetleri çerçevesinde, çevre, kadın ve avukat haklarına yönelik çalışmalar yürütmüştür.Anadolu Yakası Balkoan Göçmenleri Derneği Yönetim Kurulu Üyesidir. Modanın Renkleri Müzik Korosunda “Korist” olan Çakmakcı, Türkçe / İngilizce yayınlanan “Makam Müzik Dergisi” isimli Türk Müziği Dergisinin Sorumlu Yazı İşleri Müdürüdür. Yemek Kitapları editörü olup editörlüğünü yaptığı iki ayrı yemek kitabı ile Gourmand Cookbooks Awards tarafından iki kez “Dünyanın En İyi Yemek Kitapları Editörü” ödülüne layık görülmüştür.
Avukat Ali Başaran 1979 yılında Ankara'da doğdu. İlk ve Orta öğrenimini Ankara'da, Lise öğrenimini Adana’da tamamladı.1996 yılında kazandığı Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 2000 yılında başarıyla mezun oldu. 2001 yılında Adana Barosu nezdinde Avukatlık stajını tamamlayarak avukatlık ruhsatını aldı. 2002 yılı sonunda İstanbul Barosu’na naklen kaydoldu ve serbest avukatlık yapmaya başladı. Halen İstanbul İli Kadıköy ilçesinde bulunan kendisine ait hukuk bürosunda serbest avukatlık faaliyetini sürdürmektedir.
Avukat Ali Başaran, 2003 yılından itibaren başta Gayrimenkul ve Kat Mülkiyeti Hukuku, Ticaret Hukuku, Borçlar Hukuku, İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku, Aile Hukuku, Tüketici Hukuku, İcra ve İflas Hukuku, Marka ve Patent Hukuku olmak üzere özel hukukun birçok alanında ve ayrıca Ceza Hukuku ve Özel Güvenlik Hukuku alanlarında faaliyet göstererek müvekkillerini temsil etmekte ve birçok kurum ve kuruluşa hukuk müşavirliği hizmeti vermektedir.
Avukat Ali Başaran, 2022-2024 yılları arasında İstanbul Barosu Kat Mülkiyeti Hukuku Komisyonu Yürütme Kurulu Üyeliği, İstanbul Barosu Baro Meclisi Üyeliği, İstanbul Barosu İcra Sorunları Çözüm Kurulu Üyeliği ve İstanbul Barosu Avukat Hakları Merkezi Yürütme Kurulu Üyeliği görevlerinde bulunmuş olan Başaran, İstanbul Barosu Kooperatif Hukuku Komisyonunun kurulmasına öncülük etmiştir. Başaran sivil toplum örgütlerinde ve derneklerde aktif rol almakta ve sosyal sorumluluk projelerine katkıda bulunmaktadır. Halen İstanbul Barosu Kat Mülkiyeti Hukuku Komisyonu Üyesi, İstanbul Barosu Fikri ve Sınai Haklar Hukuku Komisyonu Üyesi, İstanbul Barosu Avukat Hakları Merkezi Üyesidir.
Ayrıca, 10.000'i aşkın hukukçu üyesi bulunan Taşınmaz ve Kira Hukuku Grubu'nun kurucusu olup, Taşınmaz ve Kira Hukuku Grubu Dergisi'nin imtiyaz sahibi ve sorumlu yazı işleri müdürlüğü görevini yürütmektedir.

