Giriş
Çığır açan SEC[1] – Panuwat davasında ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu, “gölge” içeriden öğrenenlerin ticareti olarak da adlandırılan bir hukuk teorisine başarıyla öncülük etmiştir. Bu kavram, geleneksel içeriden öğrenenlerin ticareti paradigmalarını, bir şirkete (Şirket A) ilişkin kamuya açık olmayan önemli bilgilere (material non-public information) sahip olan bir bireyin, başka bir şirkette (B Şirketi) menkul kıymet işlemi yapmak için bu bilgiden yararlandığı durumlara kadar genişletir. Medivation’un eski yöneticilerinden Matthew Panuwat’a karşı açılan davanın gerekçeleri, yasanın bu yeni uygulamasını aydınlatmaktadır.
SEC’in şikâyetine göre Medivation ilaç şirketinin bir çalışanı olan Panuwat, Medivation’un yakında satın alınacağının farkına vardı. Bu bilgiyi öğrendikten sadece birkaç dakika sonra Panuwat, başka bir şirket olan Incyte Corp’ta parasız, kısa vadeli arama seçeneklerini satın almaya başladı. SEC, Incyte’ın Medivation ile yakından karşılaştırılabilecek bir şirket olduğunu ve bu nedenle Incyte’deki bu alım satımların yasa dışı içeriden öğrenenlerin ticareti teşkil ettiğini savundu.
1. “Piyasa Bağlantısı”: İçeriden Öğrenenlerin Ticareti Doktrininin Önemli Bir Noktası [Market Connection: A Crucial Pivot for Insider Trading Doctrine]
SEC’in duruşmadaki iddiasının merkezinde iki taraf arasındaki “piyasa bağlantısı” (market connection) vardı. Meselenin özü, makul bir yatırımcının Medivation hakkındaki bilgilerin Incyte hakkında mevcut olan toplam bilgi karışımını önemli ölçüde değiştirdiğini algılayıp algılayamayacağıydı. Bu ölçüt, işlem yapılan şirkete yönelik doğrudan önemlilik esasının referans noktası olduğu içeriden öğrenenlerin ticaretinin geleneksel kapsamını, bilginin sektör veya piyasa ortamıyla ilgisinin önemliliğin belirleyicisi haline geldiği daha incelikli bir bakış açısına kadar genişletmektedir.
2. Suiistimal Teorisinin “Gölge İşlemler” Bağlamında İncelenmesi [Exploring the Misappropriation Theory in the Context of Shadow Trading]
“Gölge işlem (alım satım)” içeriden öğrenenlerin ticaretinin kötüye kullanılması teorisinin uygulanmasında yeni bir sınırı temsil etmektedir. Geleneksel olarak suiistimal teorisi, bir kişinin gizli bilgileri suiistimal etmesi, bilgi kaynağına olan güven veya itimat yükümlülüğünü (duty of trust or confidence) ihlal etmesi durumunda bir ihlalin meydana geldiğini öne sürer. Panuwat, bu varsayımı, aynı sektördeki başka bir şirketi önemli ölçüde etkileyen bir şirket hakkındaki bilgilerin ticaretini de içerecek şekilde genişletiyor. Karar ve aynı zamanda mahkemenin özet kararı reddeden önceki kararı, gizli bilgilerin bir kuruluşa özgü olmasına rağmen bir başka kuruluş için potansiyel olarak maddi önem taşıyabileceğini ve dolayısıyla içeriden öğrenenlerin ticareti ihlallerinin yelpazesini genişletebileceğini öne sürerek, menkul kıymet yasalarını algılanan dolandırıcılığın gelişen biçimlerine yönelik olarak uyarlamak için dava yoluyla (mevzuat veya kural koymaya karşı) genişlemenin altını çizmektedir.
Buradaki temel fikir, A şirketinden gelen kamuya açık olmayan önemli bilgilerin B şirketindeki menkul kıymetlerin alım satımında kullanılmasıdır. Özellikle SEC’in şikâyeti, 05 Nisan 2024 tarihindeki jüri kararından önce geçen yıl özet karardan sağ çıkmıştır.
SEC’in içeriden öğrenenlerin ticaretine ilişkin yeni teorisinin dayandığı temel gerekçelerden biri, bunun gibi varsayımlarda, A şirketinin B şirketine ne ölçüde yakın karşılaştırılabilir olduğudur. Mahkemenin özet karar önergesine ilişkin kararında “piyasa bağlantısı” ifadesi yer almakta olup; SEC’in kararı temyizden kurtulursa, menkul kıymetler hukuku sözlüğündeki “bilgi karışımı” ve “kamuya açık olmayan önemlilik” (mix of information and material non-public) gibi anahtar ifadelerin arasına katılabilecek yeni anahtar slogan haline gelmiştir.
İçeriden öğrenenlerin ticareti doktrininin bu yeni uzantısı temyizde geçerli olursa, bu tür davalar büyük olasılıkla hızla finansal ekonomist uzmanların SEC ile sanıklar arasındaki savaşının bir parçası haline gelecektir. Özellikle, taraflar, analog “A Şirketi” (bir işlem tarafının itimat yükümlülüklerine borçlu olduğu veya suiistimale dayalı bir yükümlülük kapsamında gizlilik sözleşmesi yaptığı) ile davalının işlem yaptığı B şirketi arasında yakın bir ekonomik korelasyon olup olmadığı konusunda ifade vermek üzere uzmanları çağıracaklardır.
Bu bağlamda ekonomik korelasyonu tanımlamanın birçok yolu vardır. Bu, iki şirket arasındaki tarihsel hisse senedi fiyat korelasyonu meselesi midir? Bu, söz konusu iki firma hisse senedi arasındaki getirilerin kovaryansıyla mı ilgilidir? Hangi önceki zaman dilimindedir? Yoksa odaklanılan tek değişken hisse senedi fiyatı değil midir? İki firma arasındaki gelir tablosu veya bilanço kalemleri arasındaki korelasyon veya kovaryans, iki şirket arasındaki ekonomik bağlantıların göstergesi olarak kabul edilebilir mi?
İşlemin A şirketindeki, B şirketi için olası bir birleşme ve satın alma olayına işaret eden bir birleşme ve satın alma olayıyla ilgili olup olmadığı önemli ki; bu durumda gelecekteki gölge ticaret, bu özel durumun gerçekleriyle sınırlı olacaktır. Başka bir deyişle, bu, A şirketinin satın alınmasının gelecekte B şirketinin muhtemel bir satın alımına işaret ettiği (ve her iki şirket de, ikinci satın alma ihtimalini sınırlayan antitröst veya diğer rekabet sorunları olmayacak kadar küçüktür) ve davalının, bu vakada olduğu gibi, A şirketinin satın alındığını öğrendikten hemen sonra B şirketindeki alım opsiyonlarını benzersiz bir şekilde satın aldığı gerçek kalıplarıyla mı ilgilidir?
Yoksa bu dava, temyizde başarılı olması halinde, genel olarak şirket çalışanlarının, çalıştıkları sektördeki herhangi bir şirkette ticaret yapmaları durumunda potansiyel hukuki riske sahip olduklarına mı işaret edecektir? Bu durumda, belirli bir piyasa sektörü hakkında en yüksek düzeyde bilgiyi paylaşan, fiyat keşfini geliştiren önemli bir grup satımcı ticaretinin dışında mı tutulacaktır? Bu, Yüksek Mahkeme’nin SEC v. Dirks davasındaki gerekçesini hatırlatıyor ki; bu karar, bir alt mahkemenin SEC’in ihbarcıya karşı kazandığı zaferi bozmuştur çünkü SEC’in içeriden öğrenenlerin ticaretine aşırı erişimi, yatırım danışmanlarının ve bir şirketin değeri hakkında eşsiz bilgiye sahip olanların titizliğini soğutacaktır. Sonuçta halka açık piyasaların asıl amacı etkin fiyat keşfidir. SEC’in Panuwat’ta öne sürdüğü geniş kapsamlı teori, bir sektörde çalışan herkesi o sektörde ticaret yapmaktan caydırarak, piyasadaki etkili fiyat keşfinin önemli bir kaynağını yok etme riski taşımaktadır.
A Şirketi ile ilgili kamuya açıklanmayan önemli bilgiye sahip kişiler, A Şirketi ile ekonomik ilişkisi olan herhangi bir şirkette yasal olarak alım satım (işlem) yapıp yapamayacaklarını tahmin etmek için tutulacak mıdır? Başka bir deyişle, kamuya açıklanmayan önemli bilgilere sahip birinin, kendi şirketi ile yatırım yapmak istediği şirket arasındaki getiri korelasyonuna ilişkin deneysel hisse senedi fiyatı çalışmaları yürütmesi gerekli midir? Bu nedenlerden ve daha fazlasından dolayı, ABD Temyiz Mahkemelerinin ve gerekirse Yüksek Mahkemenin, “gölge” içeriden öğrenenlerin ticaretinin yasaklanması davası yoluyla bu zararlı, yersiz ve haksız genişlemeyi reddetmesi umulmaktadır.
3. Görev ve Görevin İhlali: Tehlikedeki Yasal Taahhütler [Duty and Breach: The Legal Commitments at Stake]
SEC’in yeni teorisinin merkezinde görev ihlali yer almaktadır. Panuwat, Medivation’un içeriden öğrenenlerin ticareti politikasına bağlıydı. Bu politika, yalnızca Medivation’un menkul kıymetlerinin değil, aynı zamanda Medivation’un içsel bilgilerin içeridekilere yatırım avantajı sağlayacağı tartışmalı herhangi bir halka açık menkul kıymetin (Medivation’un içsel bilgilere sahipken) alım satımını (ticaretini) kapsamlı bir şekilde yasaklamıştır. Bu kapsayıcı politika, SEC’in davası açısından kritik öneme sahipti ve sözleşmeden doğan yükümlülüklerin, görünüşte doğrudan istihdam kısıtlamalarının ötesinde ticari faaliyetlere kadar uzanabileceğini gösteriyordu. Mahkemenin özet karar kararındaki gerekçesine göre, politikanın belirli şirket türlerinin bir listesini içeren dili, kapsamlı bir yasaklar listesinden ziyade açıklayıcı bir örnek görevi görmekte ve kapsamını genişletmektedir.
Panuwat’ın imzaladığı gizlilik anlaşması, mahkemenin özet kararı reddetmesinde ve muhtemelen jürinin daha sonraki kararında da önemli bir rol oynamıştır. Panuwat, Medivation’un gizli bilgilerini Incyte’nin hisse senedi opsiyonlarından kişisel olarak yararlanmak için kullanarak, şirketin bilgilerini kişisel kazanç için kullanmama yönündeki sözleşmeden doğan yükümlülüğü ihlal etmiştir. Ayrıca mahkeme, açık bir politika veya anlaşmadan bağımsız olarak iş ilişkisinde doğal bir güven ve itimat yükümlülüğünün mevcut olduğunu belirtmiştir.
SEC, firma hakkındaki bilgilerin diğer şirketlerde alım satım yapmak için kullanılmasını geniş ölçüde yasaklayan firmanın temel belge ve politikalarına odaklanmasını, başka bir benzersiz içeriden öğrenenlerin ticareti teorisiyle tamamlamıştır. SEC’in ortaya attığı bu yeni teori, şirket temsilcilerinin, asilin zarar görmediği durumlarda dahi, asil/temsilci ilişkisinden gizli kazanç elde etmesini yasaklayan asil/temsilci yasasına (principle/agency law) dayanıyordu.
Bu, temsilcilik yasasının doğru bir özeti olsa da, daha önce klasik içeriden öğrenenlerin ticareti teorisi altında eyalet şirketler hukuku güvene dayalı ilişkileriyle ve suiistimal esaslı içeriden öğrenenlerin ticareti doktrini altında bilgilerde gizlilik vaat eden sözleşmeye dayalı ilişkileri ifade etmek için sınırlandırılmış olan içeriden öğrenenlerin ticareti sorumluluğu için bir temel olarak teorinin kullanıldığı ilk sefer olacaktır. Eğer SEC’in yeni asil/temsilci teorisi desteklenirse, bu durum, bu davada en fazla dikkati çeken benzersiz “gölge ticaret” konusunun ötesinde, içeriden öğrenenlerin ticareti yasasının erişim alanında önemli bir artış daha meydana gelecektir.
4. Yasal Uyum Camiasının Tepkisi [Compliance Community Reacts]
Profesörler Karen Woody ve Cole Davidson, yakında yayınlanacak makalelerinde, 10b5-1 planlarında yapılan değişikliklerin, yöneticilerin kendi alanlarındaki diğer şirketlerin menkul kıymetlerini alıp satarken riski sınırlamanın bir yolu olduğunu tavsiye ediyorlar[2]. Bu öneri, şüphesiz, gölge ticaret teorisinin uygulanması durumunda bireylerin risklerini sınırlamak için yararlı olacaktır. Ancak bu yaklaşım, gölge içeriden öğrenenlerin ticareti yaklaşımının geniş çapta uygulanmasının fiyat keşfini soğutacağı sorununu çözmez; çünkü 10b5-1 planları, 10b5-1 planı kurallarına yönelik son SEC reformlarına yanıt olarak giderek daha esnek ve katı hale geldiğinden, sektör değişikliklerine dayalı ticarette esnekliğe izin vermeyeceği için esnekliğe izin vermez[3].
Yasal uyum camiasının bu yeni teori ile ilgili habere hemen verdiği yanıt, firmaların, bir çalışanın çalıştığı firmayla aynı sektördeki diğer firmalarla işlem yapılmasını geniş ölçüde yasaklayacak şekilde iç uyum politikalarını değiştirmek isteyebilecekleri yönünde olmuştur. Ancak bunun tam tersi de tavsiye edilebilir. Sonuçta SEC’in davasının temel dayanağı, bu örnekte davalının işvereninin, o sektördeki diğer firmalardaki ticareti de içerecek şekilde ticarete ilişkin kısıtlamaları geniş bir şekilde tanımlayan bir uyum politikasına sahip olmasıdır.
SEC, bu yeni gölge içeriden öğrenenlerin ticareti teorisini ortaya çıkarmak için bu geniş firma politikasını kısmen bir başlangıç noktası olarak kullanmıştır. Bu gölge içeriden öğrenenlerin ticareti teorisi için suiistimal doktrinine dayalı bir gerekçe olasılığını yaratan geniş firma politikası olmasaydı, SEC’in teorisinin özet karardan veya karardan sağ çıkıp çıkamayacağı belli değildir. Bu nedenle, bu tür etkileri sınırlamaya yönelik yaklaşımlardan biri, işveren firmadaki alım satım dışındaki ticareti kısıtlayan geniş kapsamlı dâhili firma politikalarına sahip olmamaktır.
5. Yasal Uyum Uzmanları için Stratejik Hususlar [Strategic Considerations for Compliance Professionals]
SEC – Panuwat kararı göz önüne alındığında, yasal uyum görevlilerinin kurumsal politikaları gözden geçirme ve güncelleme konusunda dikkatli ve proaktif olmaları gerekmektedir ki, bu şunları içermektedir:
- Politika Revizyonu (policy revision): Acil yanıt, sektör çapında ticareti geniş anlamda kısıtlamak olabilir. Bununla birlikte, hukuki savunmalarda gerekli olan spesifiklik göz önüne alındığında, daha ihtiyatlı bir yaklaşım, yalnızca sektör sınıflandırması yerine potansiyel pazar etkisine dayalı olarak ticareti tanımlayan ve sınırlandıran incelikli politikalar oluşturmak olabilir.
- Çalışan Eğitimi (employee education): Çalışanları suiistimal teorisinin sonuçları ve içeriden öğrenenlerin ticareti yasalarının geniş kapsamlı kapsamı konusunda eğitmek için düzenli eğitim oturumları düzenlemek önemlidir. Farkındalık kampanyaları “gölge ticaretin” inceliklerine ve içeriden öğrenenlerin ticareti politikalarına uyumun önemine odaklanmalıdır.
- İzleme Sistemleri (monitoring systems): Çalışanların ticaretini izleyen sistemlerin uygulanması veya geliştirilmesi, hem olası ihlallere karşı caydırıcı olabilir hem de şüpheli ticaret modellerini hızlı bir şekilde tanımlamanın bir yolu olabilir.
- Hukuk Müşaviri ve Uzmanlara Danışma (legal counsel and expert consultations): Şirketler, içeriden öğrenenlerin ticareti politikalarının kendi pazar konumlarını nasıl etkileyebileceğini yorumlamak için hukuk uzmanlarına danışmayı düşünmelidir. Buna ek olarak, finansal ekonomistler aynı sektördeki şirketler arasındaki potansiyel ekonomik korelasyonun anlaşılmasına yardımcı olabilir.
- 10b5-1 Ticaret Planları (10b5-1 trading plans): Profesör Karen Woody ve Cole Davidson’un tavsiyeleri doğrultusunda, 10b5-1 planlarının değiştirilmesi içeriden bilgi ticareti risklerini sınırlamak için stratejik bir hareket olabilir. Bu planlar, içeriden öğrenenlerin ticareti düzenlemelerini ihlal etmeden sektördeki değişimlere dayalı olarak yasal ticarete izin verecek esneklik göz önünde bulundurularak oluşturulmalıdır.
6. İçeriden Öğrenenlerin Ticareti Davaları için Dava Stratejileri [Litigation Strategies for Insider Trading Cases]
İçeriden öğrenenlerin ticareti soruşturmalarını ve davalarını savunanlar için Panuwat vakası, yeni ve geliştirilmiş stratejiler gerektiren yeni zorluklar sunmaktadır:
- Uzman Tanıklığı (expert testimony): İçtihat geliştikçe, finansal uzmanların rolü giderek daha önemli hale gelmektedir. Davacılar, söz konusu şirketler arasındaki ekonomik korelasyonu kurmak veya buna itiraz etmek için bu uzmanlara güvenmelidir.
- Tarihsel Veri Analizi (historical data analysis): Davacılar, şirketler arasındaki ekonomik bağlantıları belirlemek için geçmiş hisse senedi fiyat korelasyonlarını araştırmaya, getirilerin kovaryansını incelemeye ve muhtemelen gelir tablosunu veya bilanço kalemlerini incelemeye hazırlanmalıdır.
- Politika ve Anlaşma İncelemeleri (policy and agreement scrutiny): Davalarda içeriden öğrenenlerin ticareti politikalarını, gizlilik anlaşmalarını ve diğer ilgili sözleşmeleri yakından incelemek çok önemlidir. Bu belgelerde kullanılan dil, iddia edilen görev ihlallerinin kapsamını genişletebilir veya sınırlayabilir.
7. “Uzmanların Savaşı”: Gölge Ticaret Vakalarında Araçlar ve Teoriler [Battle of the Experts: Tools and Theories in Shadow Trading Cases]
Gölge ticaret vakalarında finans ve ekonomi uzmanları, iki firma arasında bir “piyasa bağlantısı” olup olmadığının belirlenmesinde kritik bir rol oynayacak ki; bu, SEC’in yeni teorisinin temelini oluşturan önemli bir unsurdur. Bu uzmanlar, kuruluşlar arasındaki ekonomik bağlantının derecesini analiz etmek ve tartışmak için çeşitli araçlar ve teoriler kullanabilirler. Öncelikli odak noktası, şirketlerin menkul kıymetlerinin belirli ölçümlere veya olaylara göre birlikte hareket edip etmediğini belirlemektir.
- Kovaryans ve Korelasyon (covariance and correlation): Bunlar, iki menkul kıymetin birbirine göre hareket etme derecesini ölçmek için uzmanların sıklıkla kullandığı istatistiksel ölçümlerdir. Kovaryans, menkul kıymetler arasındaki doğrusal ilişkinin yönünü gösterir. Pozitif bir kovaryans, bir hisse senedinin fiyatı arttığında diğer hisse senetlerinin de aynı şekilde hareket etme eğiliminde olduğunu; birinin fiyatı düşerse diğerinin de düşme eğilimi vardır. Korelasyon , “-1” ile “1” arasında ölçeklendirilen bu doğrusal ilişkinin hem gücünü hem de yönünü sağlar. “1” korelasyonu, mükemmel bir pozitif doğrusal ilişkiyi, “-1”, mükemmel bir negatif doğrusal ilişkiyi belirtir, “0” ise, hiçbir doğrusal ilişkinin olmadığını belirtir. Kovaryans ve Korelasyonun Uygulanması (application of covariance and correlation): Uzmanlar, kovaryans ve korelasyon katsayılarını hesaplamak için geçmiş fiyat verilerini analiz edecektir. İlişkinin zaman içinde, özellikle de birleşme veya satın alma duyuruları gibi kritik olaylar etrafında değişip değişmediğini görmek için genellikle analizi farklı dönemlere göre bölümlere ayırırlar. Ancak bu istatistikler tek başına nedenselliği açıklayamayabilir; yüksek bir korelasyon, bir şirketin hisse senedi fiyatındaki hareketin diğerinin hisse senedi fiyatında harekete neden olduğu anlamına gelmez. Ancak bu ölçümler öncelikle doğrusal ilişkileri yakalar ve daha karmaşık etkileşimleri veya bağımlılıkları tam olarak kapsamayabilir. Piyasa korelasyonu sorunuyla ilgili uzman savaşları diğer veri noktalarına bağlı olabilir.
- Beta Katsayısı (beta coefficient): Beta, bir menkul kıymetin veya portföyün piyasanın tamamıyla karşılaştırıldığında oynaklığını veya sistematik riskini ölçer. ‘1’den büyük bir beta, menkul kıymet fiyatının piyasadan daha değişken olma eğiliminde olduğunu gösterirken, birden küçük bir beta, daha az değişkenlik olduğunu gösterir. Beta, benzer betaları paylaşan bir şirket hakkındaki haberlerin diğerini nasıl etkileyebileceğini belirlemek için yararlı bir ölçümdür. Piyasa Analizinde Beta Kullanımı (using beta in market analysis): Beta genellikle bir piyasa endeksine göre regresyon analizi kullanılarak hesaplanır. Genellikle bir şirketin hisse senedi fiyatının, benzer şirketleri etkileyen haberlere veya olaylara verilen tepkiler de dâhil olmak üzere piyasa hareketlerine ne kadar duyarlı olduğunu tartışmak için kullanılır. Uzmanlar, daha yüksek bir betanın, bir rakip hakkındaki bilginin hisse senedi fiyatını etkileme olasılığının daha yüksek olduğunu gösterdiğini ileri sürebilir. Ancak beta geriye dönük bir ölçümdür ve gelecekteki ilişkileri tahmin etmeyebilir.
- Tobin Q: Tobin Q, bir şirketin piyasa değerinin, varlıklarının yenileme değerine oranıdır. Piyasanın bir şirketin büyüme potansiyeline ve patentler veya diğer fikri mülkiyet hakları gibi gayri maddi varlıklara nasıl değer verdiğini gösteren bir araçtır. Tobin Q’su doğrudan hisse senedi fiyat hareketini ölçmese de, bir şirketin çekiciliğini bir satın alma hedefi olarak gösterme açısından anlamlı olabilir; bu, gölge ticaret senaryosunda çok önemli bir unsur olabilir. Tobin Q’nun Uygunluğu (relevance): Tobin Q özellikle birleşme ve satın alma senaryolarında anlamlı olabilir. Bir uzman, yüksek Tobin Q’nun pazarın benzer şirketleri eşit derecede çekici hedefler olarak gördüğünü gösterdiğini ve bunun da bir pazar bağlantısına işaret ettiğini iddia edebilir. Bununla birlikte, Tobin Q hisse senedi fiyatlarının eşzamanlılığıyla daha az, kurumsal değerlemeyle daha fazla ilgilidir ve potansiyel olarak ticari amaçlarla doğrudan piyasa bağlantısı kurma uygulamasını sınırlamaktadır.
- Olay Çalışması Metodolojisi (event study methodology): Bu, bir şirket hakkındaki bilgilerin diğerini nasıl etkilediğini gösterebilen belirli olayların hisse senedi fiyatları üzerindeki etkisinin analiz edilmesini içerir. Örneğin, A Şirketinin dâhil olduğu bir birleşme duyurusunun B Şirketinin hisse senedi fiyatı üzerindeki etkisi incelenebilir.
- Kesitsel Analiz (cross-sectional analysis): Aynı sektördeki birden fazla şirketin karşılaştırılması, performans ve sektör olaylarına tepki açısından normları veya aykırı değerleri ortaya çıkarabilir ki; bu da bir pazar bağlantısının varlığı lehinde veya aleyhinde bir argümanı destekleyebilir. Kesitsel Analizin Sınırları (limits of cross-sectional analysis): Bu yöntem şirketlere karşılaştırmalı bir bakış açısı kazandırsa da aykırı değerler pazar bağlantılarının anlaşılmasını bozabilir. Kesitsel veriler zaman içinde tutarlı olmayabilir ve analiz, grup içindeki bireysel şirketleri etkileyen benzersiz faktörlerden etkilenebilir.
Sonuç: Panuwat Sonrası Dünyayı Dolaşmak ve Mevzuat Çağrısı [Call for Legislation]
Panuwat’ın içeriden öğrenenlerin ticareti için potansiyel sorumluluk açısından temsil ettiği genişlemeyi abartmak zordur. Elbette, savunma kesimi bu haksız ve akılsız düzenlemeye dava yoluyla saldıracak ve savunma kesimine akademisyenler, kamu çıkar grupları ve iş dünyasından destekçiler de katılacaktır. Bu arada, halka açık şirketlerden perakende satımcılara (retail traders) kadar sermaye piyasalarında yer alan her kurum ve bireyin, Panuwat sonrası piyasada alım satım (işlem) yapmanın getirdiği artan risk ve tehlikelerin üstesinden gelmesi gerekmektedir. Şirketler için bu, en azından içeriden bilgi ticareti politikalarının yeniden değerlendirilmesini ve yöneticilerin, yetkililerin ve çalışanların yeni ortam hakkında eğitilmesini içerir. Menkul kıymet avukatlarının içeriden öğrenenlerin ticareti soruşturmalarını, düzenleyici eylemleri ve kovuşturmaları savunmak için tavsiyelerini müşterilere ve stratejilere göre ayarlamaları gerekir.
Nihayetinde ABD Kongresi’nin devreye girmesi ve yasa dışı içeriden öğrenenlerin ticaretinin ne olduğunu, ne olmadığını mevzuat ile tanımlaması gerekiyor ki bugüne kadar bunu hiç yapmamıştı. Neye izin verilmesi ve verilmemesi gerektiği tartışılabilir ancak Kongre kararı, içeriden öğrenenlerin ticareti yasalarının kapsamı ve ana hatlarıyla ilgili birbiriyle çelişen hususların değerlendirilmesi için en iyi fırsatı sağlayacaktır.
[1] SEC: [United States Securities and Exchange Commission (Amerika Birleşik Devletleri Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu)]
[2] <https://papers.ssrn.com/sol3/papers.cfm?abstract_id=4692287>
[3] <https://www.sec.gov/news/press-release/2022-222>
1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu [merhume Anası (1947-10 Temmuz 2023) Erzurum/Aşkale; merhum Babası ise Ardahan/Çıldır yöresindendir]. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte);
Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte) başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003), Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004) ile Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021), Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021), Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021), Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022), Ticari Mevzuat Notları (2022), Bilimsel Araştırmalar (2022), Hukuki İncelemeler (2023), Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024), Hukuka Giriş (2024) başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 2 bin 500’ü aşan Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.