

Kurumsal yönetişim (corporate governance), bir organizasyonun stratejik cephesini yönlendirmekten ve operasyonlarını denetlemekten sorumlu kritik bir grup olan yönetim kuruluna odaklanır. Son yıllarda, yönetim kurulu çeşitliliği üzerine yapılan araştırmalar önemli ölçüde artmıştır ve çoğu çalışma, gelişmiş ekonomik performanstan daha geniş toplumsal faydalara kadar değişen olumlu etkiler getirdiğini göstermektedir. “Yönetim kurulu çeşitliliği” (board diversity) kavramının kendisi çok yönlüdür ve cinsiyet, ırk ve etnik köken gibi demografik özellikleri, iş deneyimi ve sektör uzmanlığı gibi profesyonel geçmişleri ve hatta sosyal değerleri ve siyasi duruşları kapsar. Bu karmaşıklığa rağmen, araştırmalar ağırlıklı olarak cinsiyet ve ırk/etnik kökene odaklanmıştır, çünkü kuruluşlar tarihsel eşitsizlikleri ele almaya kararlıdır.
Bu çalışmada, çeşitliliğin beklenen faydaları ve temel mekanizmalarla başlayarak yüksek boyutlu yönetim kurulu çeşitliliğini keşfetme amaçlanmaktadır. Yönetim kurulu çeşitliliğini destekleyen en önemli ekonomik gerekçe, sağlam ve güçlü karar almaya katkısıdır. Çeşitli yönetim kurulları, daha kapsamlı tartışmalara yol açan, yenilikçi çözümler geliştiren ve daha homojen gruplarda gözden kaçabilecek kör noktaları ortaya çıkaran geniş bir bakış açısı, deneyim ve beceri yelpazesini bir araya getirir. Bu, bireysel sinyaller daha az ilişkili olduğunda, birleşik sinyalin karar alma için daha bilgilendirici ve güvenilir hale geldiğini öne süren klasik ekonomik modellerle uyumludur. Gerçekten de söz konusu araştırmadaki bir olay çalışması, daha yüksek deneyim ve beceri çeşitliliğine sahip yönetim kurullarının Kovid-19 piyasa çöküşü krizleri sırasında daha iyi performans gösterdiğini göstermektedir.
Ayrıca çeşitlilik, bir yönetim kurulunun müşterilerden çalışanlara kadar daha geniş bir paydaş yelpazesinin ihtiyaçlarını ve tercihlerini anlama ve bunlara yanıt verme yeteneğini artırır. Güven ve uyumu geliştirerek, çeşitli yönetim kurulları iş fırsatlarını, çeşitli pazar segmentlerine erişimi ve daha geniş bir yetenek havuzunu kolaylaştırır.
Ekonomik gerekçelerin ötesinde ve toplumsal düzeyde, yönetim kurulu çeşitliliği grup temsilindeki tarihsel dengesizlikleri düzeltmeye yardımcı olur. Yönetim kurulu pozisyonları oldukça etkili ve aranan olduğundan, artan demografik çeşitlilik daha fazla bireyin kendilerini bu rollerde temsil edilmiş olarak görmesini sağlayarak daha geniş bir rol modeli yelpazesi ve katılım duygusu sağlar. Karar vermeyi iyileştirmeyi amaçlayan çeşitliliğin aksine, toplumsal faydalar için demografik çeşitliliğin her bir yönetim kurulunda elde edilmesi gerekmez. Bunun yerine, yönetim kurulu üyelerinin genel kompozisyonunun daha geniş toplumsal çeşitliliği yansıtması makro düzeyde (ekonomi, bölge veya belirli bir sektör genelinde) etkili olabilir.
Anılan çalışma, 2000 yılından 2021 yılına kadar Amerika Birleşik Devletleri (ABD) halka açık şirketlerinin yöneticileri ve yönetim kurullarına ilişkin kapsamlı bir veri tabanına dayanmaktadır ve 5 bin 453 benzersiz şirket ve 52 bin 284 benzersiz yöneticiyi kapsamaktadır. Makine öğrenimi ve yapay zekâ teknikleri bireysel yöneticilerin biyografilerini ve görüntülerini işlemek için uygulanarak, doğal dil öğrenimi (Natural Language Processing) benzerlik puanları ve Herfindahl endeksleri kullanılarak yönetim kurulu düzeyinde sekiz çeşitlilik ölçüsü geliştirilmiş olup; bu da önceki çalışmalara göre bireysel yöneticilerin daha doğru ve kapsamlı bir değerlendirmesini sunmaktadır.
Bulgular, ABD’deki halka açık şirket yönetim kurullarının son yirmi yılda demografik çeşitlilikte, özellikle kadın ve azınlık temsilinde önemli ilerleme kaydettiğini göstermektedir. Ancak, deneyim ve beceri çeşitliliği biraz azalmış olup bu da yöneticilerin daha çeşitli profesyonel geçmişlerden ve beceri alanlarından seçilmediğini göstermektedir. Çeşitlilik “mikro” (yani solo yönetim kurulu) ve “makro” (yani her yıl tüm yöneticilerin bir araya getirilmesi) düzeylerinde karşılaştırıldığında, ırk ve cinsiyet çeşitliliği için bir fark bulunamamıştır. Ancak, karar alma birimi olan solo yönetim kurullarında kritik öneme sahip deneyim ve bakış açıları gibi demografik olmayan çeşitlilik için önemli bir fark vardır.
Çeşitliliğin farklı boyutları arasında, özellikle demografik çeşitlilik ve diğer çeşitlilik biçimleri arasında potansiyel bir tamamlayıcılık veya takas var mı? Korelasyon düzeyinde, kadın ve siyahi yöneticilerin genellikle yönetim kurullarına çeşitli deneyimler, beceriler ve kurumsal bilgiler kattıkları, ancak daha benzer eğitim geçmişlerinden gelme eğiliminde oldukları görülmektedir. 2018 tarihli Kaliforniya yönetim kurulu cinsiyet kotası ve 2020 yılında George Floyd’un öldürülmesi yönetim kurulu cinsiyet ve ırk çeşitliliğine olumlu şoklar olarak değerlendirilerek, her iki olayın da tüm yönetim kurullarında kadın ve siyahi yönetici sayısında artışa yol açtığı gösterilmektedir. Ancak, olaylardan önce kadın veya siyahi yöneticisi olmayan yönetim kurulları için etkiler önemli ölçüde daha güçlüydü. Bu yöneticilerin en çok etkilenen yönetim kurullarına dışsal olarak eklenmesi, Siyahi yöneticilerin yeni varlığının beceri çeşitliliğini artırması dışında, diğer çeşitlilik ölçütlerini etkilememiştir.
Belki de en çarpıcı bulgular, Cumhuriyetçi eğilimli ve Demokrat eğilimli yönetim kurulları arasındaki siyasi çeşitlilikteki farklı eğilimlerdir ki; bu eğilimler, yöneticilerin partizan kampanyalara ve federal komitelere katkılarına dayanmaktadır. Cumhuriyetçi çoğunluklu yönetim kurulları, karşıt siyasi görüşlere sahip azınlık yöneticileri atama eğilimindeyken; Demokrat çoğunluklu yönetim kurulları, mevcut siyasi duruşlarıyla uyumlu yöneticileri işe almaktadır. Bu asimetri, yönetim kurulu üyelerinin yaklaşık dörtte üçünü oluşturan şirket yöneticilerinin siyasi duruşları işlendiğinde ve öğrenildiğinde, muhafazakâr eğilimli azınlık adaylarının eksikliğiyle açıklanamaz. Kadın ve azınlık üst düzey yöneticiler, liberal ve muhafazakâr eğilimler arasında kabaca eşit olarak bölünmüştür ve bu durum, özellikle yönetim kurulu üyeleri için ulusal aramalar yapma eğiliminde olan büyük firmalar için arz kısıtlaması hipotezini çürütmektedir.
Alternatif bir hipotez, özellikle günümüzün kutuplaşmış ortamında, karşıt ideolojilerin egemen olduğu bir yönetim kurulunda siyasi azınlık yöneticilerinin yersiz hissedebileceğidir. Bu, cinsiyet ve ırksal azınlık adaylarını siyasi azınlık olarak da yönetim kurullarına katılmaktan caydırabilir. Ancak çalışmadan elde edilen bulgular bu endişeyi desteklememektedir. Kadın ve Siyah yöneticilerin “daha yeşil meralar” (greener pastures) için, yani daha büyük firmalarda yönetim kurulu üyeliği için yönetim kurullarını terk etme olasılıklarının daha yüksek olduğu ve diğer tür ayrılışlar yaşama olasılıklarının daha düşük olduğu bulunmuştur. Demokrat veya Cumhuriyetçi eğilimli yönetim kurullarında siyasi azınlık olan yöneticilerin, uyumlu siyasi görüşlere sahip yöneticilere kıyasla terfi dışı ayrılış olasılıkları daha yüksek değildir.
Genel olarak, kanıtlar, yönetim kurullarının demografik olarak daha çeşitli hale gelirken, aynı zamanda “daha mavi” hale geldiğini veya hem Cumhuriyetçi hem de Demokrat eğilimli yönetim kurullarının daha yüksek bir demografik çeşitliliğe ulaşmaya çalıştıklarında Demokrat eğilimli yöneticileri işe almasıyla liberal görüşlerle daha politik olarak uyumlu hale geldiğini göstermektedir. Bu eğilim, işletmelerin giderek daha ilerici politikalar ve ideolojilerle uyumlu hale geldiği son on yılda çokça tartışılan “kurumsal Amerika’nın politik yeniden hizalanmasına” (political realignment of corporate America) katkıda bulunmaktadır.
Yavuz Akbulak
1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
• Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
• Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
• Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte),
• Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve
• Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte)
başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
• Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003),
• Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004)
ile
• Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II;
• Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021);
• Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021);
• Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021);
• Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022);
• Ticari Mevzuat Notları (2022);
• Bilimsel Araştırmalar (2022);
• Hukuki İncelemeler (2023);
• Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024);
• Hukuka Giriş (2024);
• İşletme, Pazarlama ve Hukuk Yazıları (2024),
• İnterdisipliner Çalışmalar (e-Kitap, 2025)
başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 3 bini aşkın Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.
