Alman hukukunda yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğuna ilişkin katı kurallar göz önüne alındığında, söz konusu yönetim kurulu üyelerinin şirketin kendileri için yönetici ve çalışan sigortasını imzalamasını ve sürdürmesini sağlaması gerekir. Yönetici direktörlerin hizmet anlaşmalarındaki yönetici ve çalışan tedarik hükmü (directors & officers procurement clause; Verschaffungsklausel) olarak da adlandırılan madde bu konuda bir güvence sağlamaktadır. İdeal olarak, icracı olmayan üyeler için buna karşılık gelen bir hükmün/maddenin ana sözleşmeye eklenmesi gerekmektedir.
Orijinal olarak Almanca (GWR 8/2024) yayınlanan bu yayın, icra direktörleri perspektifinden ve adına sözleşme taslağı hazırlarken nelere özellikle dikkat edilmesi gerektiğini özetlemektedir. Son olarak bu makalede, icracı direktörlerin hizmet sözleşmelerine ilişkin bir kılavuz niteliğinde örnek bir hüküm sunulmaktadır. Böyle bir hükmün bireysel hukuki tavsiyenin yerini alamayacağını söylemeye elbette gerek yoktur.
Alman hukuk geçmişi olmayan okuyucular, Alman Paylı Şirketlerinin (German Stock Corporations) bir tarafta icracı direktörlerden oluşan bir yönetim kurulu (Yönetim Kurulu), diğer tarafta (Denetim Kurulu) icracı olmayan direktörlerden oluşan iki kademeli kurul sistemini takip ettiğini bilmelidir. Kapalı bir Alman şirketinde (Alman Limited Şirketi), Alman Müşterek Belirleme yasaları (German Co-Determination laws) uyarınca zorunlu veya gönüllü olarak bir Denetleme Kurulu oluşturulmadığı sürece, genellikle yalnızca icra direktörleri (İdari Direktörler) bulunur. Denetleme Kurulu üyelerinin hizmet sözleşmesi bulunmadığından, yönetici ve çalışan tedarik maddesi yalnızca esas sözleşmeye eklenebilmektedir.
I. Yönetici ve Çalışan Tedarik Maddesinin Gerekliliğinin Nedeni Olarak Yöneticilerin Ağır Sorumluluğu
Görevlerini yerine getirmeyen icracı veya icracı olmayan yönetim kurulu üyeleri, hafif ihmal durumlarında dahi, sınırlama olmaksızın özel mal varlıklarının tamamıyla sorumludurlar. Ayrıca, sorumluluk davalarında, görevlerine uygun davranışları ve kusurlarının bulunmadığına ilişkin savunma ve kanıt yükü, yönetim kurulu üyelerine aittir [bkz. Alman Anonim Şirketler Kanunu (German Stock Corporation Act), madde 93(II-2)]. Alman Federal Adalet Divanı’nın (German Federal Court of Justice) ARAG doktrinine[1] (Alman hukukuna göre yöneticilerin sorumluluğunun başka bir nedenidir) göre, Denetim Kurulu genel olarak Yönetim Kurulu üyelerine karşı tazminat talebinde bulunmakla yükümlüdür.
Geleneksel olarak yönetici ve çalışan iddiaları, şirketin Yönetim Kurulu’nun (eski) üyelerine düşmanca bir iddia (hostile claim) yoluyla tazminat davası açmasıyla karakterize edilir. Daha yeni bir trend ise “doğrudan dava/eylem” (direct action) olarak adlandırılmaktadır. Yönetici ve çalışan teminat talebi (eski) yönetim kurulu üyelerinden şirkete devredilebilir ve daha sonra şirket doğrudan yönetici ve çalışan sigortacısına dava açabilir. Doğrudan eylem Alman Federal Adalet Divanı tarafından tanınmıştır. Köln Yüksek Bölge Mahkemesi’nin (Higher Regional Court of Cologne) en son (tartışmasız olmasa da) içtihadına göre, ispat yükünün yasal olarak tersine çevrilmesi, doğrudan yargılamalarda da benzer şekilde geçerlidir. Bu, yönetici ve çalışan sigortacılarıyla doğrudan anlaşmazlık yaşayan şirketleri güçlendirmektedir.
Yönetici ve çalışan sigortası kapsamının varlığı, icra direktörlerinin İş/Hizmet Sözleşmesinde (service agreement) bir yönetici ve çalışan tedarik hükmü marifetiyle sözleşmeye dayalı olarak garanti edilmelidir. Böyle bir madde, icra direktörleri için yönetici ve çalışan sigortasının kendisi kadar önemlidir. Denetim Kurulu Üyeleri için esas sözleşmeye buna ilişkin bir maddenin eklenmesi gerekmektedir. Alman Anonim Şirketler Kanunu kapsamındaki yetki kurallarına göre, Denetim Kurulu, Yönetim Kurulu Üyeleri için yönetici ve çalışan sigorta teminatı hakkının verilmesine karar vermek zorundadır, Denetim Kurulu Üyeleri için ise bu konuda hissedarlar karar vermek zorundadır. Yönetici ve çalışan politikası daha sonra Yönetim Kurulu tarafından çıkarılmalıdır. Bir Alman Limited Şirketi olması durumunda Genel Müdürlerin ve bir Alman Anonim Şirketi olması durumunda Yönetim Kurulu Üyelerinin Hizmet Sözleşmeleri için ayrıntılı bir yönetici ve çalışan sigorta maddesi taslağı hazırlanırken aşağıdaki hususlar dikkate alınmalıdır.
II. Yüksek Kaliteli Yönetici ve Çalışan Sigorta Teminatı İçin Parametreler
1. Sigorta tutarı (sum insured)
Birden fazla sigortalı yöneticinin yönetici ve çalışan taleplerinde, teminat taleplerinin sözleşmede kararlaştırılan sigorta tutarını aşması mümkündür. Hamm Yüksek Bölge Mahkemesi’ne (Higher Regional Court of Hamm) göre, sigorta bedelinin Alman Medeni Kanunu’nun (German Civil Code) 430. maddesi uyarınca eşit paylara bölünmesi uygundur ve tarafların çıkarınadır.
Genel olarak, yönetici ve çalışan tedarik maddesi her zaman yöneticinin sigorta bedelinin yenilenmesi için şirkete karşı bir talebini içermelidir. Bu, yönetici ve çalışan sigorta koşullarının, poliçe sahibinin, yenileme sırasında henüz bilinmeyen görev ihlallerine ilişkin diğer sigortalı olaylar için [‘yeniden devreye alma’ (reinstatement) olarak adlandırılan] yeni bir tam sigorta tutarı elde etme seçeneğini içerdiğini varsayar.
“Toplam kayıp” olarak adlandırılan durumlarda, tazminat talebinin tutarı genellikle sigortalı yönetici ve çalışan sigorta tutarına karşılık gelir. Sigortacı ve şirketin sigorta bedeli tutarında bir uzlaşmaya varması veya mahkemenin bir kararla bu meblağa hükmetmesi halinde, yönetici ve çalışan sigortacısı hâlihazırda yapılmış olan masraflar düşülerek tazminat ödeyecektir. Savunma masrafları sigorta bedelinden mahsup edilir. Bu durumlarda, ilave maddi kayıp yasal giderler sigortası, sigortalanan yönetici ve çalışan sigorta tutarı tükendikten sonra kalan masrafları karşılayabilir ve böylece tam tazminat mümkün olur. Ayrıca yöneticiler kendi hesaplarına kişisel yönetici ve çalışan politikası da yaptırabilirler.
2. Yönetici ve çalışan sigorta politikasının sağlanması yetkisi (entitlement to the provision of the directors & officers policy)
Bir yönetici ve çalışan tedarik maddesi, şirketin yöneticiye mevcut yönetici ve çalışan politikası ile hüküm ve koşullarının bir kopyasını sağlama zorunluluğunu getirmelidir. Bu önemlidir çünkü birçok şirket yönetici ve çalışan politikasını hâlâ “hazine politikası” olarak görmektedir.
3. Yönetici ve çalışan sigorta koşullarının niteliği (quality of the directors & officers insurance conditions)
Yönetici ve çalışan sigorta şirketlerinin genel şart ve durumları birbirinden büyük farklılıklar göstermektedir. Yönetici ve çalışan piyasası sürekli değiştiğinden, yıllık poliçe yenilemelerinin sigorta koşullarının kalitesi açısından gözden geçirilmesi gerekmektedir. Aşağıdaki hususlara özellikle dikkat edilmelidir:
a) Ücret garantisi maddesi (fee guarantee clause)
Direktörlerin ve çalışanların sorumluluğu konusunda uzmanlaşmış avukatlar, Alman Avukat Ücretleri Yasasına uygun olmayan, genellikle saatlik ücret esasına göre ücret alırlar. Bu nedenle yönetici ve çalışan sigorta şartlarında, avukatın sigorta şirketi tarafından kabul edilen bir avukat heyeti aracılığıyla düzenlenmesi durumunda avukat seçimi ve ücret sözleşmesi konusunda sigorta şirketi ile koordinasyon yapılmasına gerek olmadığı belirtilmelidir.
b) Tahkim şartı (arbitration clause)
Karmaşık iddialar için, yönetici ve çalışan sigorta koşulları kurumsal tahkim seçeneğini sunmalıdır. Bunun avantajı, sorumluluk ve teminatın tek tip bir prosedür ile bağlayıcı bir şekilde açıklığa kavuşturulabilmesidir. Temyiz mahkemesi bulunmayan tahkim işlemleri, olağan mahkemeler önündeki işlemlere göre daha hızlı bir şekilde ele alınır ve ayrıca bir duruşmayla ilişkilendirilmez. Olası bir dezavantaj olarak, tahkim yargılamasında üçüncü kişilere uyuşmazlık ihbarında bulunulmasının genellikle mümkün olmadığını belirtmek gerekir.
c) Operasyonel faaliyetlere ilişkin sigorta teminatı (insurance cover for operational activities)
Zweibrücken Yüksek Bölge Mahkemesi, söz konusu davada tazminat davası açılan Genel Müdürün hafif ihmalkârlıkla hareket ettiğine ancak Genel Müdür sıfatıyla tabi olduğu herhangi bir görevi ihlal etmediğine karar vermiştir. Dava bir banka transferi ile ilgiliydi. Temyiz mahkemesine göre bu genellikle muhasebe departmanının göreviydi; şirket yönetimi etkilenmedi. Üçüncü bir şahıs tarafından da gerçekleştirilebilecek olan ve yalnızca yönetim vesilesiyle gerçekleştirilen bu tür faaliyetler için mahkeme, diğer hususların yanı sıra, literatür görüşüne atıfta bulunarak Genel Müdürün sorumluluğunu reddetmiştir. Federal Adalet Divanı’na başka bir itirazda bulunulmadığı için temel sorun en yüksek federal düzeyde çözümlenmeden kalmıştır. Bu nedenle operasyonel faaliyetler (bu durumda olduğu gibi) açıkça yönetici ve çalışan sigortası kapsamında olmalıdır.
d) Devam eden maaş ve kıdem tazminatı ödemeleri (continued salary payments and severance payments)
Yönetici ve çalışan tazminat taleplerinde uygulama şirketleri sıklıkla, sigorta şart ve koşulları kapsamında sigortalanacak olan iddia edilen tazminat taleplerini dengelemeye veya özellikle maaş talepleri ve fesih ve kıdem tazminatı sözleşmelerinden kaynaklanan taleplerine karşı alıkoyma haklarını öne sürmeye çalışır. Yöneticiler için kişisel sonuçlar genellikle likidite sorunlarıdır. Bu nedenle kaliteli yönetici ve çalışan poliçeleri, maaş ödemelerinin devamına imkân tanıyan ve kıdem tazminatı ödemelerini de bir alt limit dâhilinde kapsayan hükümler içermektedir. Yönetici ve çalışan sigorta kapsamı aynı zamanda tazminat taleplerinin ileri sürülmesinden kaynaklanan maliyetlerin üstlenilmesini de kapsar.
e) Süreklilik garantisi (continuity guarantee)
Sigortacının yıllık yönetici ve çalışan politikası yenilemesinin bir parçası olarak (örneğin yolsuzluk, antitröst ihlalleri veya cum-ex nedeniyle) teminat dışı bırakılmasını talep etmesi ve muhtemelen aynı anda sigorta tutarını azaltması durumunda, bu sınırlı sigorta teminatı herhangi bir görev ihlali durumunda geriye dönük olarak uygulanır ve daha sonraki hasar talepleri, talepte bulunulması ilkesinden dolayı yönetici ve çalışan sigorta kapsamının dışında bırakılır. Yönetici ve çalışan sigorta koşullarındaki süreklilik garantisi, bu teminatı bozucu geriye dönük etkiyi hariç tutar, böylece sigorta tutarındaki azalmalar ve sigorta istisnaları yalnızca geleceğe yönelik olur ve olası “miras talepleri” sigorta kapsamında kalır.
f) Uzatılmış bildirim süresi (extended notification period)
Sigorta ilişkisi sona erdiğinde, sözleşmenin sona ermesinden sonra uzatılmış bildirim süresi içinde meydana gelen sigortalı hadiseler, ilgili görev ihlallerinin sözleşme süresi veya kararlaştırılan geriye dönük teminat süresi içinde işlenmesi durumunda sigorta kapsamında kalır. Şunu belirtmek gerekir ki, yöneticilere karşı taleplere ilişkin özel zamanaşımı süresi, talebin objektif bir durum olarak ortaya çıkmasıyla işlemeye başlar; iddia ancak olası görev ihlalinden yıllar sonra, vergi denetimi sırasında davaya ilişkin gerçekler araştırıldığında ve ilk külfetli vergi matrahı bildirimleri yayınlandığında ortaya çıkabilir. Tamamen vergi makamlarının ve bazı durumlarda savcılığın iş akışına göre belirlenen zamanın geçmesi, yöneticilerin riskini önemli ölçüde artırmaktadır. Bu nedenle sigorta ilişkisinin sürdürülmesi veya fesih durumunda yeterince uzun bildirim sürelerinin uzatılmasının sağlanması önemlidir.
g) Ceza hukuku koruma modülü (criminal law protection module)
Yöneticilerin görev ihlalinin potansiyel bir suç teşkil etmesi ve bu nedenle işlemlerin savcılar tarafından başlatılması, hatta duruşma öncesi tutuklama kararı verilmesi olağandışı bir durum değildir. Bu nedenle yönetici ve çalışan sigorta koşulları bir ceza hukuku koruma modülü içermelidir.
Hamm Yüksek Bölge Mahkemesi kısa bir süre önce, sigortacının, görev ihlali konusunda ihtilaflı bilgi olması durumunda, mahkeme bilgi edininceye kadar sigortalı Genel Müdürler lehine “geçici teminat” sözü vermesi halinde, sigortacının, ceza hukuku kapsamında kovuşturulan sigortalının bilgilendirme yükümlülüklerini ihlal ettiğine ilişkin geçici iddiasına karşı çıkamayacağına, çünkü kendisi sigortacı tarafından suçlamalarla ilgili “sorgulanmasına” izin vermemiş, sigortacının ceza davası dosyasını incelemesine izin vermemiş veya sigortacının savunma dosyasını incelemesine izin vermemiş olması ve bu nedenle sigortacının sigortalıyı “görevi ihlal ettiğini bilmek” suçundan zamanından önce mahkûm etmesi yüzünden mümkün olmadığına karar vermiştir.
Yönetici ve çalışan sigorta şirketlerinin düzenleyici uygulamaları göz önüne alındığında, bir yönetici ve çalışan sözleşmesi yasal koruma politikası genellikle mantıklıdır. Bu, yönetici ve çalışan sigortacısına karşı teminat taleplerinin masraflarını kapsar. Bu maliyetler, hukuki tazminat davalarındaki savunma maliyetleri kadar yüksek olabilir ki; bu da yöneticilerin dava masrafları açısından çifte riske maruz kaldığı anlamına gelir.
h) Halkla ilişkiler giderleri (PR expenses)
Sigortalı bir olayın medyada yer alması müdürün itibarına zarar verme tehlikesi taşıyorsa, yönetici ve çalışan sigorta kapsamı halkla ilişkiler masraflarını savunma masraflarının bir parçası olarak karşılamalı ve itibar zararını hafifletmek veya önlemek için görevlendirilen bir halkla ilişkiler danışmanının ücretleri için yapılan masrafları karşılamalıdır.
III. Örnek Yönetici-Çalışan Tedarik Maddesi
Bir Alman Limited Şirketinin Genel Müdürleri veya bir Alman Anonim Şirketinin Yönetim Kurulu üyelerinin icracı direktörler lehine Hizmet Anlaşmalarına ilişkin aşağıdaki örnek yönetici ve çalışan tedarik hükmü, mevcut içtihatlar ışığında rehberlik sağlamayı amaçlamaktadır (bkz. Fassbach/Fleck’in örnek maddesi, Wirtschaftswoche’nin Yönetim-Blogu, 18 Aralık 2013). Ancak, yukarıda da belirtildiği gibi, örnek madde hiçbir durumda bireysel hukuki danışmanlık ve bireysel amaçlara yönelik sözleşme taslağı hazırlamanın yerini alamaz.
(1) Şirket, Genel Müdür/Yönetim Kurulu Üyesi için yönetici-çalışan sigortası yaptırmayı veya mevcut yönetici-çalışan sigorta kapsamını sürdürmeyi taahhüt eder. Bu amaçla Şirket, ihale tarihinden önce ihaleleri, yenileme tekliflerini, sigorta koşullarını, sigorta şirketlerinin derecelendirme ve uzlaşma davranışlarını ve sözleşme yerleştirme öncesinde ve yıllık sözleşme yenilemenin bir parçası olarak teminat tutarının uygunluğunu değerlendirmek üzere piyasada tanınan bir yönetici-çalışan sigorta uzmanını görevlendirecektir. Şirket, uzman görüşünün bir kopyasını Genel Müdüre/Yönetim Kurulu Üyesine sunacaktır. [Alternatif olarak: Şirketin, uzmanın tavsiyelerine uymaması durumunda Şirket, Genel Müdür/Yönetim Kurulu Üyesini derhal bilgilendirmelidir].
(2) Birinci fıkraya uygun olarak satın alma yükümlülüğü, sigorta bedelinin yenilenmesi (“yeniden devreye alma”) opsiyonlu bir yönetici-çalışan sigorta poliçesi ile ilgilidir. Genel Müdür/Yönetim Kurulu Üyesi, Şirketin yeniden işe alma seçeneğini yönetici-çalışan sigorta şirketi karşısında kullandığını ve işe iade sırasında henüz bilinmeyen görev ihlalleri nedeniyle başka sigortalı olaylar için yeni bir tam sigorta tutarı elde ettiğini talep etme hakkına sahiptir.
(3) Birinci fıkra uyarınca temin etme yükümlülüğü, ceza hukuku koruma modüllü yönetici-çalışan sigortasını içerir. Ceza hukuku koruma modülü için, sigorta bedelinin %[__] tutarındaki bir alt sınırı, maksimum [__] avroya kadar geçerlidir.
(4) İş akdinin başlangıcında sigorta teminatı, yönetici-çalışan poliçesi ve bu iş sözleşmesine ekli sigorta koşulları kapsamında geçerli olacaktır. Şirket, iş akdinin feshinden sonra yöneticilerin ve çalışanların sorumluluk talepleri için zamanaşımı süresince Genel Müdür/Yönetim Kurulu Üyesi nezdinde asgari standart olarak ekte tanımlanan sigorta teminatının (sigorta bedeli, genel ve özel sigorta şartları) altına düşmeyeceğini taahhüt eder. Şirket, yukarıdaki birinci fıkra uyarınca uzman görüşünün yıllık önerilerini dikkate alarak sigorta kapsamını genişletecek ve optimize edecektir. [Alternatif olarak: Şirket, yukarıdaki 1. paragraf uyarınca uzman görüşünün yıllık tavsiyelerine uygun olarak sigorta kapsamını genişletmeyi ve optimize etmeyi amaçlamaktadır]. Tanımlanan asgari standart, zorlu bir yönetici-çalışan sigortası pazarı nedeniyle gelecekte sürdürülemezse veya genişletilemezse, Şirket, uzman görüşünü de dikkate alarak, daha zorlu bir yönetici-çalışan sigortası pazarında mümkün olan en uygun sigorta teminatını sağlayacaktır.
(5) Şirket, yönetici-çalışan sigorta teminatının tamamlayıcısı olarak maddi kayıp hukuki koruma ve yönetici-çalışan sözleşmeli hukuki koruma poliçelerini ek hukuki koruma sözleşmeleri olarak akdeder.
(6) Şirket, Genel Müdüre/Yönetim Kurulu Üyesine, mevcut yönetici-çalışan politikası ile bu politikanın hüküm ve koşullarının yanı sıra maddi kayıp hukuki koruması ve yönetici-çalışan sözleşmeye dayalı hukuki koruma politikaları ve şartlarının bir kopyasını veya dijital kopyasını sağlayacaktır.
(7) Genel Müdür/Yönetim Kurulu Üyesinin -her ne sebeple olursa olsun- Şirketten ayrılması halinde; Şirket, yöneticilerin ve yetkililerin sorumluluk talepleri için zamanaşımı süresine karşılık gelen yeterli bir uzatılmış bildirim süresi elde etmeyi ve genel müdüre/icra kurulu üyesine ilgili kanıtı sağlamak veya ilgili dönem boyunca sigorta kapsamını sürdürmeyi taahhüt eder.
IV. Özet
1. Alman hukukunda yöneticilerin sorumluluklarına ilişkin katı kurallar göz önüne alındığında, bir Alman Limited Şirketinin genel müdürü ve Bir Alman Hisse Senedi Şirketinin Yönetim Kurulu üyeleri, iş sözleşmelerinde Şirketin kendileri için yönetici-çalışan sigortası yaptırmayı ve sürdürmeyi taahhüt etmesini sağlamalıdır. Ana sözleşmede Denetim Kurulu Üyeleri için buna ilişkin bir madde yer almalıdır. Direktörlere yönelik bir yönetici-çalışan tedarik hükmü, Alman yasalarına göre yönetici-çalışan sigortasının kendisi kadar önemlidir.
2. Yüksek kaliteli yönetici-çalışan sigortasının parametreleri şunlardır: toplam sigorta, yönetici-çalışan poliçesinin bir kopyasını alma hakkı, ücret garanti maddesi, kurumsal tahkim davası seçeneği, operasyonel faaliyetler için sigorta teminatı, devam eden maaş ödemeleri ve kıdem tazminatı teminatı, süreklilik garantisi, ödemesiz dönemler, ceza hukuku koruma modülü ve halkla ilişkiler giderlerinin üstlenilmesi.
3. Yönetici-çalışan sigorta kapsamının yanında ek yönetici-çalışan sözleşmeli yasal koruma ve maddi kayıplara karşı yasal koruma sigortası bulunmalıdır.
[1] Bu konuda bkz. <https://www.rosepartner.de/en/management-board-liability-ag-germany-lawfirm.html>
1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu [merhume Anası (1947-10 Temmuz 2023) Erzurum/Aşkale; merhum Babası ise Ardahan/Çıldır yöresindendir]. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte);
Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte) başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003), Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004) ile Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021), Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021), Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021), Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022), Ticari Mevzuat Notları (2022), Bilimsel Araştırmalar (2022), Hukuki İncelemeler (2023), Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024), Hukuka Giriş (2024) başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 2 bin 500’ü aşan Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.