Firmalar Stratejik İttifak Sözleşmelerinde İyi Niyet Hükümlerini Ne Zaman Kullanırlar?

Giriş

Stratejik ittifaklar (strategic alliances), işbirliğinin inovasyonu ve başarıyı sağlayabileceği veya bozabileceği biyofarmasötikler gibi endüstrilerde çok önemlidir. Bu ittifakların önemli ancak yeterince araştırılmamış bir unsuru, tarafların iyi niyet ve adalet (good intentions and fairness) ile hareket etmesini gerektiren ancak genellikle belirsiz ve öngörülemez şekilde uygulanan maddeler olan iyi niyet hükümleridir. Yeni bir çalışmada, iyi niyet hükümlerinin stratejik ittifaklarda ne zaman ve neden kullanıldıkları araştırılmaktadır.

1. İyi Niyet Hükümlerini [Good Faith Provisions] Anlamak

İyi niyet hükümleri, “gerçekte dürüstlük ve makul ticari adil işlem standartlarına uyulması” (honesty in fact and the observance of reasonable commercial standards of fair dealing) temelinde yer alır [Amerika Birleşik Devletleri Tekdüzen Ticaret Yasası, madde 1-201(20)]. Tarafların sözleşmelerde esneklik sağlamalarına ve gelecekteki belirsizlikler ile başa çıkarken değişiklikleri daha kolay, daha hızlı ve daha ucuz hale getirmelerine olanak tanır. Ancak, belirsizlikleri, 2006 yılından 2015 yılına kadar ilaç şirketleri SIGA Technologies (SIGA) ve PharmAthene arasındaki uzun süreli hukuki mücadelede görüldüğü gibi, maliyetli anlaşmazlıklara yol açabilir ve bu da nihayetinde SIGA’nın iflasına yol açmıştır.

2. Bilişsel Çerçeve Benzerliğinin Rolü [Role of Cognitive Frame Similarity]

Anılan çalışmada, örgütlerin ittifak sözleşmelerinde iyi niyet hükümlerine yer verip vermediklerini belirlemede bilişsel çerçeve benzerliğinin (örgütlerin değerleri, inançları ve bilişsel yönelimleri ne ölçüde paylaştığı) rolü incelenerek yeni bir bakış açısı sunulmaktadır.

Çalışmanın merkezi hipotezi, daha fazla bilişsel çerçeve benzerliğine sahip ortakların sözleşmelerine iyi niyet hükümlerini dâhil etme olasılıklarının daha yüksek olmasıdır. Bu benzerlik, ortakların olasılıkların yorumlarında muhtemelen aynı doğrultuda olacaklarına dair sosyal bir ipucu sağlar ve bu da ayrıntılı, açık sözleşme şartlarına olan ihtiyacı azaltır.

3. Teknolojik Belirsizlik ve İttifak Deneyimi

Söz konusu çalışmada ayrıca bilişsel çerçeve benzerliği ile iyi niyet hükümlerinin kullanımı arasındaki ilişkiyi etkileyen iki durum da araştırılmaktadır:

  • Teknolojik belirsizlik (technological uncertainty): Biyofarmasötik endüstrisinde ilaç geliştirmenin erken aşamaları gibi yüksek teknolojik belirsizlik durumlarında, sosyal ipuçları gibi bilişsel kısayollara olan güven artar. Sonuç olarak, ittifak ortakları bilişsel çerçeve benzerliğinin sosyal ipucu tarafından daha fazla etkilenir ve bilişsel çerçeve benzerliği ile iyi niyetli hükümlerin kullanımı arasındaki ilişki, ne olacağını öngörmenin özellikle zor olduğu durumlarda artar.
  • İttifak deneyimi (alliance experience): Tersine, ittifak ortakları daha fazla deneyim biriktirdikçe, yerleşik rutinlere ve şablonlara güvenme eğiliminde olurlar ve bu da bilişsel çerçeve benzerliğinin etkisini azaltır. Deneyimli ortakların, müzakereleri daha yapılandırılmış olduğundan, bilişsel çerçeve benzerliğinin derecesinin iyi niyetli hükümlerin kullanımını etkilemesine izin verme olasılıkları daha düşüktür.

4. Metodoloji ve Sonuçlar

Bin 225 biyofarmasötik ittifak sözleşmesi analiz edilerek, bilişsel çerçeve benzerliğinin sözleşmelere iyi niyet hükümlerinin konulup konulmayacağını önemli ölçüde etkilediği ortaya koyulmuştur. Bu etki, yüksek teknolojik belirsizlik koşulları altında artar ancak artan ittifak deneyimiyle azalır. Çalışmada ayrıca, bu benzerliği ölçmek için kuruluşların “Hakkımızda” web sayfalarının dili kullanılarak, bilişsel çerçeve benzerliğinin yeni, metin tabanlı bir ölçüsü tanıtılmıştır.

5. Gerçek ve Korunan İyi Niyet Hükümleri [Genuine vs. Guarded Good Faith Provisions]

Çalışmada ayrıca yazarların gerçek ve korunan iyi niyet hükümleri olarak adlandırdığı hükümler arasında ayrım yapılmaktadır. Gerçek hükümler tamamen ortakların sorunları iyi niyetle çözme becerisine dayanırken, korunan hükümler iyi niyet müzakereleri başarısız olursa geri çekilme seçeneklerini içerir. Elde edilen sonuçlar, yorumlayıcı uyumun kritik olduğu gerçek iyi niyet hükümlerinin kullanımında bilişsel çerçeve benzerliğinin, daha fazla yorumlayıcı kesinlik sağlayan korunan hükümlere kıyasla daha güçlü bir etkiye sahip olduğunu göstermektedir.

6. Uygulama ve Gelecekteki Araştırmalar İçin Sonuçlar

Mezkûr çalışma hem teori hem de uygulama için önemli çıkarımlar sunmaktadır. İlk olarak, ilişkisel ve sözleşmesel yönetim arasında bir ara form olarak iyi niyet hükümlerini vurgulayarak kurumlar arası kurumsal yönetişimin anlaşılmasına katkıda bulunmakta ve ikinci olarak, kurumsal yönetişim kararlarında önemli bir faktör olarak bilişsel çerçeve benzerliğini tanıtarak stratejik ittifaklara ilişkin sosyo-bilişsel bir bakış açısı sunmaktadır.

Uygulayıcılar için çalışmadan çıkan bulgular, sözleşme müzakerelerinde rol oynayan bilişsel dinamikleri anlamanın önemini vurgular. Müzakereciler, bilişsel çerçeve benzerliğinin ince etkilerinin ve sözleşme tasarımı üzerindeki potansiyel etkisinin farkında olmalıdır. İyi niyet hükümleri esneklik sunarken, aynı zamanda maliyetli anlaşmazlıklara yol açabilecek uyumsuz beklentiler riskini de taşır.

Sonuç

Yenilik odaklı endüstrilerde stratejik ittifaklar giderek daha önemli hale geldikçe, sözleşme müzakerelerinin bilişsel temellerini anlamak da önem kazanmaktadır. Anılan çalışma, bilişsel çerçeve benzerliğine odaklanarak, kuruluşların iyi niyet hükümlerinin karmaşıklıklarında nasıl gezinebileceğine dair kavrayışlar sağlıyor ve potansiyel olarak daha etkili ittifaklara yol açmaktadır.

1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu [merhume Anası (1947-10 Temmuz 2023) Erzurum/Aşkale; merhum Babası ise Ardahan/Çıldır yöresindendir]. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte);
Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte) başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003), Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004) ile Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021), Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021), Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021), Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022), Ticari Mevzuat Notları (2022), Bilimsel Araştırmalar (2022), Hukuki İncelemeler (2023), Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024), Hukuka Giriş (2024) başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 2 bin 500’ü aşan Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.