Musk’ın Twitter’ı Satın Alması Şirketler Hukukuna Ne Öğretebilir?

JPMorgan Chase, Aralık 2022’de, Frank’in (öğrenci finansal yardım girişimi) CEO’su Charlie Javice’e, Chase’in şirket için ödediği 175 milyon dolarlık satın alma fiyatını haklı çıkarmak için verileri tahrif ettiği iddiasıyla dava açmıştır[1]. Javice de, gerekli özen süreci boyunca Frank’in milyonlarca kullanıcıya hizmet verdiğini ve ilgili kullanıcı verilerinden oluşan bir veri tabanı tuttuğunu tasvir etmiştir. Chase, gerekli özen süreci sırasında bu verilere erişmek istediğinde ise, Javice’in 300 bin gerçek hesabı 4 milyon 250 bin hesap gibi göstermek için yanlış veriler kullanarak milyonlarca sahte hesap oluşturduğu iddia edilmiştir[2]. Sadece 300 bin hesap olduğunu bilselerdi Frank’i asla satın almayacaklarını savunan Chase, şimdi diğer iddiaların yanı sıra dolandırıcılık ve haksız kazanç için tazminat talep etmektedir. Bu arada Javice, New York Federal Mahkemesi’nde cezai suçlamalarla karşı karşıyadır. Hedef şirketin elinde bulundurduğu verilerin kapsamı ve büyüklüğünün anlaşmanın kilit unsurları olduğu böyle bir satın almada, verilerin şirket değerlemesi açısından içsel değerinin önemi açıktır.

Diğer veri odaklı birleşmeler ise bu kadar kolay tanımlanamıyor. Örneğin, birkaç ay önce Capital One, Amerika’nın en büyük iki kredi kartı şirketini birleştirerek ‘Discover Financial Services’ı satın alma niyetini duyurdu[3]. Capital One şu anda yaklaşık 100 milyon müşterisiyle dördüncü büyük kredi kartı ihraççısıdır. Discover da, 300 milyon kullanıcısıyla bir kredi kartı ağı olarak faaliyet göstermektedir. Birleşmenin Capital One’ın Amerika’nın en büyük kredi kartı ihraççısı olarak Chase’i geçmesine yardımcı olma potansiyeli olsa da, anlaşma için başka teşvikler de mevcuttur: tüketici verileri[4]. Verinin birleşmeyi yönlendirmede düşük profilli ama kilit bir rol oynadığı böyle bir işlemde, Capital One’ın Discover Financial Services’a atfettiği değerlemenin anlaşılması için, hedef şirketin değerlemesine verilerin değerinin uygun ve resmi bir şekilde dâhil edilmesinin gerektiği (tıpkı JPMorgan Chase’in Frank’in değerlemesinde yaptığı gibi), savunulmaktadır.

“Elon’un Veri İmparatorluğunu Açığa Çıkarmak (Uncovering Elon’s Data Empire[5])” başlıklı bir makalede, Elon Musk’ın Twitter’ı satın alması, veri odaklı birleşmelerin daha az belirgin varyasyonunun bir vaka çalışması olarak kullanılmakta; burada işlemdeki verinin değeri, işlemin Musk’ın diğer iş girişimlerinin daha geniş bağlamında ele alınmasıyla ortaya çıkmaktadır. Musk’ın Twitter’ı satın almasını doğru bir şekilde anlamak için, bunu veri toplama ve paraya dönüştürmeye odaklanan daha büyük bir iş stratejisinin parçası olarak görmeyi gerektirdiği savunulmaktadır. Gerçekten de, bu yapılarak, bu tür işlemlerde hissedar yatırımını korumak için işlemesi gereken kurumsal yönetişim çerçevesindeki daha büyük boşlukların belirgin hale geldiği müdafaa edilmektedir.

Son zamanlarda, kurumsal değeri artırmada verilerin önemi hakkında artan tartışmalar ortaya çıkmış[6] ve “veri odaklı birleşmeler” (data-driven mergers) kavramına odaklanılmıştır. Bu, büyük konglomeratların öncelikle verilerine erişmek için veri açısından zengin şirketleri satın almasını içerir ve antitröst düzenlemelerini aşma potansiyeli konusunda endişelere yol açar[7]. Büyük teknoloji firmaları tarafından daha küçük, veri açısından zengin şirketlerin satın alınması, veri birleşmelerinin yalnızca küçük bir kısmıdır ve bu tür birleşmelerin diğer etkileri genellikle fark edilmez ve çözülmez.

Örneğin, Capital One’ın Discover’ı satın almasının bariz etkisi Capital One’ın kredi kartı pazar payının artmasıyla ilgili olsa da, gözlemciler işlemi yönlendirebilecek diğer faktörler konusunda şimdiden spekülasyon yapıyorlar ki; bunların çoğu Discover’ın müşteri verilerinin edinilmesine bağlıdır. Örneğin, bazı yorumcular hem Capital One hem de Discover müşterileri için ödül programlarının iyileştirilmesine işaret ediyor[8]. Ödül programları, tüketici tercihlerini hesaba katmak ve birincil hizmet teklifinde (bu durumda kredi kartı) müşteri sadakatini artırmak için büyük ölçüde müşteri verilerine güveniyor[9]. Capital One yalnızca kredi kartı vermiyor. Cari hesap ve tasarruf hesapları olan müşterileri mevcut olup, otomotiv kredileri veriyor ve aracılık hesapları sağlıyor. Kredi kartı vermek için Visa ve Mastercard ağlarına güveniyorlar, ancak Discover ile tam hizmet haline gelebiliyorlar. Capital One, artan tüketici verileriyle, hem mevcut hem de yeni edinilen Discover müşterilerine yönelik ürünler genelindeki tekliflerini daha iyi kişiselleştirebilir[10].

Capital One, Discover birleşmesinden bir ihraççıdan daha fazlasını elde ederse, Discover hissedarları yeterli değeri aldıklarından nasıl emin olabilirler? Söz konusu makalede, veri odaklı birleşmelerin tam etkisini anlamak için üç adımlı bir yaklaşım kullanılarak işlemlere bir veri merceği uygulanması gerektiği önerilmektedir. İlk olarak, veri toplamanın, şirketin değerlemesinin merkezinde yer aldığı kabul edilmelidir. İkinci olarak, yüksek teknoloji şirketlerinin birleşmelerinin veri yönleri ve amaçları analiz edilmeli ve bu birleşmelerin bir şirket ailesi içinde dikey mi yoksa yatay mı olduğu belirlenmelidir. Üçüncüsü, bu şirketlerin toplanan verileri nasıl kullanmayı ve paraya çevirmeyi planladıkları incelenmelidir. Bu analiz, geleneksel antitröst ve kurumsal yönetişim analizlerinin gözden kaçırdığı anlama kapasiteleri ortaya çıkarabilir.

Musk’ın Twitter’ı satın alması, değerlemede verinin kritik rolünü vurgulamaktadır. Çoğu gözlemci Twitter’ın değerlemesinin Twitter’ın aktif kullanıcı sayısına bağlı olduğunu düşünüyordu (tıpkı Chase’in Frank’in 300 bin yerine 4 milyon 200 bin kullanıcıya sahip olmasına verdiği önem gibi)[11]. Ancak, işlem sözleşmesi Twitter’ın günlük aktif kullanıcı (daily active user) ölçümünü kullanan kullanıcıların ölçümüne ertelenmiş ve Musk platformda insan davranışını taklit eden otomatik programların varlığı (presence of bots on the platform) ile ilgili bir anlaşmazlık nedeniyle fiyatı düşürmeye çalışmıştır. İşlemin veri merceğinden uygulanması, Twitter’ın veri değerinin günlük aktif kullanıcı gibi basit ölçümlerin ötesine geçerek Twitter kullanıcıları ile ilgili diğer daha geniş veri kullanımlarını da kapsayacak şekilde anlaşılmasını sağlar. Diğer veri yoğun girişimlerde kullanım açısından değerli olması için, verilerin yüksek kalitede olması ve gerçek insanların faaliyetlerini temsil etmesi gerekir. Twitter anlaşması ve ilgili tartışmalar bu açıdan ele alındığında, şirketlerin inovasyon için geniş veri ekosistemlerine katkıda bulunma ve bu ekosistemlerden yararlanma potansiyellerine göre değerlendirilmesine yönelik önemli bir değişimin yaşandığı görülmekte; bu da kurumsal yönetişimde verinin giderek artan önemini vurgulamaktadır.

Benzer bir şekilde, Capital One’ın Discover’a olan ilgisi, teklifleri genelinde geliştirilmiş ürün ve hizmetleri destekleyebilecek daha büyük bir veri kümesine olan ilgiye dönüşebilir. Discover hissedarları ve Discover yönetim kurulu, Capital One’ın pay alım teklifi fiyatının Capital One’ın daha geniş iş hedefleri ışığında yeterli olup olmadığını ancak işleme bir veri merceği uygulayarak bilebilir. Capital One-Discover birleşmesini uygun şekilde değerlendirmek ve düzenleyici ve antitröst etkilerini göz önünde bulundurmak için, satın alma işlemine dâhil edilen verilerin değerine tam olarak dikkat edilmesi gerekir. Discover’ın değeri, kredi kartı müşterilerinden topladığı paraların çok ötesine uzanabilir ki; bu müşteriler hakkındaki bilgilerin değerini de içerebilir.

[1]<https://storage.courtlistener.com/recap/gov.uscourts.ded.81082/gov.uscourts.ded.81082.1.0.pdf>

[2]<https://www.fastcompany.com/90967868/charlie-javice-frank-jpmorgan-fraud-lawsuit-explained>

[3]<https://investor.capitalone.com/news-releases/news-release-details/capital-one-acquire-discover>

[4]<https://www.investors.com/news/capital-one-plots-largest-credit-card-acquisition-ever-will-regulators-play-ball/>

[5]<https://papers.ssrn.com/sol3/papers.cfm?abstract_id=4678140>

[6]<https://revista.cade.gov.br/index.php/revistadedefesadaconcorrencia/article/view/354>

[7]<https://papers.ssrn.com/sol3/papers.cfm?abstract_id=3199912>

[8]<https://www.nerdwallet.com/article/credit-cards/capital-one-buying-discover-what-it-means>

[9]<https://thenextweb.com/news/loyalty-programs-cost-you-your-personal-data-are-the-rewards-worth-it>

[10]<https://www.businessinsider.com/personal-finance/credit-cards/best-rewards-credit-cards>

[11]<https://papers.ssrn.com/sol3/papers.cfm?abstract_id=4442029>

1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu [merhume Anası (1947-10 Temmuz 2023) Erzurum/Aşkale; merhum Babası ise Ardahan/Çıldır yöresindendir]. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte);
Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte) başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003), Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004) ile Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021), Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021), Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021), Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022), Ticari Mevzuat Notları (2022), Bilimsel Araştırmalar (2022), Hukuki İncelemeler (2023), Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024), Hukuka Giriş (2024) başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 2 bin 500’ü aşan Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.