Kurumsal yönetim (corporate governance), özel sektörün daha dayanıklı bir dünyaya ilerlemesi açısından kilit öneme sahiptir çünkü bir şirketin sağlam karar almayı kolaylaştırmak ve tüm paydaşların çıkarlarını korurken uzun vadeli değer yaratımını en üst düzeye çıkarmak için uygulamaya koyduğu yapıları ve süreçleri tanımlar.
Güçlü kurumsal yönetim, operasyonel dayanıklılığı artırır ve kapsayıcı kalkınmayı (inclusive development) kolaylaştırarak şirketlerin faaliyet gösterdikleri toplumlarda olumlu etkiler yaratmasına olanak tanır. Basitçe söylemek gerekirse kurumsal yönetim, özel sektörün üçlü hanesine [yani insan, gezegen ve kâr (people, planet, and profit)] katkıda bulunma yeteneğinin karmaşık bir parçasıdır.
Kurumsal yönetimin bu hedefe doğru harekete geçmesini sağlayan dört yol görüyorum.
Birincisi, kurumsal yönetim[1], sağlam çevresel ve sosyal (environmental and social-E&S) risk yönetimiyle el ele yürür (corporate governance goes hand-in-hand with robust environmental and social risk management). Araştırmalar çevresel, sosyal ve kurumsal yönetişim (environmental, social and governance-ESG) risk farkındalığı ve yönetiminin uzun vadeli finansal performansı artırabileceğini göstermiştir. Başka bir deyişle, ESG sorunları ile ticari ve ekonomik başarı ayrılmaz bir şekilde bağlantılıdır. (Şirket) Yönetim kurullarının çevresel ve sosyal riskleri etkili bir şekilde denetlemesi, paydaş katılımını ustaca yönetmesi ve sürdürülebilirlik performansında şeffaflığı teşvik etmesi gerekir. IFC’nin (International Finance Corporation-Uluslararası Finans Kurumu) yatırım ve danışmanlık faaliyetlerinde kullandığı Kurumsal Yönetim Metodolojisi (Corporate Governance Methodology), bu unsurları içerecek ve daha sağlam E&S risk yönetimini destekleyecek şekilde 2018 yılında güncellenmiştir.
İkincisi, kurumsal yönetim, yönetim kurullarını iklim değişikliğinin hem risklerini hem de fırsatlarını ele almaya zorlayarak iğneyi sürdürülebilir kalkınmaya doğru hareket ettirir (corporate governance is moving the needle toward sustainable development by pushing boards to address both the risks and opportunities of climate change). Başka bir deyişle, hiçbir şirket iklim değişikliğinin kendiişleri ve sonuçta finansal performansı üzerindeki etkilerini göz ardı edemez. Kurumsal yatırımcılar 2050 yılına kadar sera gazı emisyonlarını ortadan kaldırmaları için şirketlere baskı yapmaya devam ederken, yönetim kurulu üyelerinin de manevi ve güvene dayalı bir görevi vardır. IFC ve diğerleri, yönetim kurullarını iklim ile ilgili sorunları belirlemeye, izlemeye ve bunlara yanıt vermeye ve iklim hususlarını iş modellerine ve stratejilerine dâhil etmeye teşvik etmektedir.
Üçüncüsü, kurumsal yönetim cinsiyet çeşitliliğine sahip iş liderliğini destekler (corporate governance supports gender-diverse business leadership). Her türden cinsiyet ve çeşitlilik, yüksek düzeyde işleyen yönetim kurullarının ayırt edici özellikleridir. Yönetim kurullarında daha fazla kadının bulunması, şirketlerin sürdürülebilirlik sorunlarını ele alma biçimini olumlu yönde etkilemektedir. Örneğin, yakın zamanda yapılan bir IFC araştırmasında, yönetim kurullarında %20 (yüzde 20) ila %60 arasında kadın bulunan gelişmekte olan piyasalardaki şirketlerin, %20’den az kadın temsiline sahip yönetim kurullarına kıyasla, iklim değişikliğiyle ilgili resmi taahhütlere ve net sıfır hedeflere sahip olma ihtimalinin daha yüksek olduğu gösterilmiştir. Buna ek olarak, %30’u kadınların temsil edildiği yönetim kurulları, daha güçlü iç kontroller, daha düşük dolandırıcılık veya etik ihlal riski (reduced risk of fraud or ethical violations), artan paydaş katılımı ve daha güçlü şirket markaları ile daha yüksek genel ESG standartları sergilemektedir.
Dördüncü ve son olarak, iyi kurumsal yönetim, daha fazla kamuyu aydınlatma ve saydamlığa yol açarak sermaye akışlarının sürdürülebilir yatırım fırsatlarına kaymasına olanak tanır (good corporate governance leads to greater disclosure and transparency, allowing capital flows to shift to sustainable investment opportunities). Paris Anlaşması’nın 2030 yılına dair Sürdürülebilir Kalkınma Gündeminde (Sustainable Development Agenda) ana hatları çizilen küresel kalkınma hedefleri ile yatırımcılar ve paydaşlar, bir şirketin nasıl uzun vadeli değer yarattığını ve sürdürülebilirliği nasıl desteklediğini anlamak istemektedir. Bu nedenle, örneğin sermayenin sürdürülebilir bir gelecek için gerekli olan iklim değişikliğinin azaltılmasına ve adaptasyonuna yönlendirilmesine yardımcı olmak için, iklimle ilgili riskler ve fırsatlar hakkında giderek daha fazla raporlama ve kamuyu aydınlatma arayışındadırlar.
Bu, özellikle kalkınma zorluklarının en şiddetli olduğu gelişmekte olan pazarlarda kritik öneme sahiptir. Ancak bu pazarlarda yatırımcılar sıklıkla ESG verilerinin eksikliğiyle karşı karşıya kalmaktadır. Bu açığı kapatmak amacıyla IFC, veriye dayalı sürdürülebilir yatırımlara olanak sağlamak amacıyla yoğun raporlardan ve haberlerden ESG öngörüleri elde etmek için yapay zekâyla desteklenen bir araç olan MALENA’yı[2] geliştirmiştir.
Artık kurumsal yönetim her zamankinden daha önemlidir. Kurumsal yönetim, riskleri ele almak ve performansı en üst düzeye çıkarmak için önemlidir. İklim eylemi için önemlidir. Kadınlar ve daha fazla katılım için önemlidir. ESG bilgilerinin, şeffaflığın ve kamuyu aydınlatmanın sağlanması bakımından sürdürülebilir yatırımlar için önemlidir.
Sonuçta, temelinde sağlam, katı ve güçlü kurumsal yönetim (sound, solid, and strong corporate governance) bulunan sürdürülebilir bir gelecek inşa edilmelidir.
[1] <https://www.ifc.org/en/what-we-do/sector-expertise/corporate-governance>
[2] MALENA: [Machine Learning Environment, Social and Governance Analyst-Makine Öğrenimi Çevresel, Sosyal ve Kurumsal Yönetişim Analisti], <https://malena.ifc.org/#/> [MALENA, yapılandırılmamış çevresel, sosyal ve kurumsal yönetişim (ESG) verilerinden geniş ölçekte anlamlı bilgiler elde eden, hızlı analize olanak tanıyan, üretkenliği artıran ve yatırımcı güvenini artıran bir Yapay Zekâ analistidir. MALENA, gelişmekte olan pazarlara özel olarak tasarlanmış yapay zekâ destekli tek çözümdür. MALENA, metinde binden fazla ESG risk terimini tanımlar ve bu terimlerin bir cümlede bulunduğu bağlama göre olumlu, olumsuz veya tarafsız duyarlılık atar. Bu bilgiler, IFC’nin Çevresel ve Sosyal Performans Standartları ile Kurumsal Yönetim Metodolojisi uyarınca düzenlenmektedir.]
1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu [merhume Anası (1947-10 Temmuz 2023) Erzurum/Aşkale; merhum Babası ise Ardahan/Çıldır yöresindendir]. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte);
Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte) başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003), Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004) ile Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021), Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021), Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021), Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022), Ticari Mevzuat Notları (2022), Bilimsel Araştırmalar (2022), Hukuki İncelemeler (2023), Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024), Hukuka Giriş (2024) başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 2 bin 500’ü aşan Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.