Fiili Hizmet Süresi Zammı Ve İtibari Hizmet Süresinin Emeklilik Koşullarına Etkisi

GİRİŞ

İnsan sağlığını ve güvenliğini olumsuz yönde etkileyen bazı ağır ve tehlikeli işlerde çalışanların, daha erken sürede ve daha erken yaşlarda emekli olabilmeleri için, sigortalılık sürelerine, gerçekte fiili çalışma yapılmadığı halde fiilen çalışılmış gibi sayılan süreler eklenmektedir. Kamuoyunda bu süreye “yıpranma süresi” veya “yıpranma payı” ya da sadece “yıpranma” denilmektedir. Bu konuda 5510 sayılı Kanun’da, yürürlükten kaldırılan 506 ve 5434 sayılı Kanunlardan farklı şekilde  “fiili hizmet süresi zammı” ve “itibari hizmet süresi” adı altında düzenlemeler yapılmıştır.

I-FİİLİ HİZMET SÜRESİ ZAMMI

5510 sayılı Kanun’un 40’ncı maddesinde:

Aşağıda sayılan işyerlerinde ve işlerde 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamında çalışan sigortalıların prim ödeme gün sayılarına, bu işyerlerinde ve işlerde geçen çalışma sürelerinin her 360 günü için karşılarında gösterilen gün sayıları, fiili hizmet süresi zammı olarak eklenir. 360 günden eksik sürelere ait fiili hizmet süresi zammı, 360 gün için eklenen fiili hizmet süresi ile orantılı olarak belirlenir.

denilmiştir.

Buna göre, fiili hizmet süresi zammı sadece 4/1-a ve 4/1-c bentleri kapsamında çalışan sigortalılara uygulanacaktır. Maddenin 2’nci fıkrasında düzenlenen tabloda yer alan işyerleri ve işlerde çalışanların pirim ödeme gün sayılarına, bu işyeri ve işlerde çalıştıkları sürenin her 360 günü için karşılarında gösterilen gün sayıları fiili hizmet süresi zammı olarak eklenecektir. 360 günden eksik sürelere ait fiili hizmet süresi zammı, 360 güne orantılı olarak belirlenir. Yapılan işin ağırlığına göre, eklenecek FHSZ 60 gün, 90 gün ve 180 gün olarak belirlenmiştir. Tabloda kapsamdaki işler ve işyerleri 20 ana başlık altında toplanmıştır. Tablonun 12, 13, 14 ve 18 numaralarında yer alan işler genellikle 5510 m.4/1-c sigortalıları ile ilgili olup, diğer sıralarda yer alanlar ise m.4/1-a sigortalıları ile ilgilidir. Bu konuda çıkarılan “Fiili Hizmet Süresi Zammının Usul Ve Esasları Hakkında Yönetmelik” de ayrıntılı açıklama yapılmıştır.[1] Konuyu daha iyi açıklayabilmek için tablonun bir bölümünü aşağıya alıyoruz:

Sigortalının FHSZ’ den yararlanabilmesi için, kapsamdaki işyerlerinde ve belirtilen işlerde çalışması gerekir. Yani bu iki olgunun bir arada bulunması gerekir. Örneğin, sigortalının sadece çimento fabrikasında çalışması FHSZ’ den yararlanmasına yetmez. Aynı zamanda çimento fabrikası işyerinde otomatik pişirme işlerinde de çalışması gerekir.

Ayrıca sigortalıların çalıştıkları işyerinin esas faaliyet alanı tabloda yer alan işler kapsamında olmasa da, işyerinin faaliyet alanının bir bölümünde geçekleştirilen işin tabloda belirtilen işler kapsamında olması durumunda, bu bölümde çalışan sigortalılar da fiili hizmet süresi zammı uygulamasından yararlanırlar (Yönetmelik m.5/3).

1-Fiili Hizmet Süresi Zammından Yararlanma Koşulları

Sigortalıların fiili Hizmet Süresi zammından yararlanabilmeleri için 5510 sayılı Kanun’un 40’ncı maddesinin 2’nci fıkrasında yer alan tablonun:

-Birinci sütununda belirtilen işlerde ve işyerlerinde çalışması,

-İkinci sütunda belirtilen işleri yapması,

-Bu işlerin risklerine maruz kalması,

gerekir (m.40/1).

Örneğin, sigortalının tablonun 3 numaralı sırasında yer alan “cıva üretimi sanayii işleri” işyerinde çalışması ve ayrıca bu işyerinin “cıva izabe fırınlarında görülen” ya da “elementer cıva bulunan ocaklarda görülen” işlerde çalışması gerekir. Bu iki unsur gerçekleştiği takdirde çalışma süresinin her 360 günü için 90 gün fiili hizmet süresi zammından yararlandırılır. 360 günden eksik süreler orantı yolu ile belirlenir. Sigortalının bu işyerinde ve işlerde 2600 gün çalıştığını varsaydığımızda fiili hizmet süresi zammı: 2600 x 90/360 = 650 gündür.

Biraz yukarıda da belirtildiği gibi, çalışılan işyerinin faaliyet alanı tabloda yer alan işler kapsamında olmasa da, bu işyerinin bir bölümünde yapılan iş tabloda gösterilen işler kapsamında ise, bu bölümde çalışan sigortalılar da fiili hizmet süresi zammından yararlanırlar. Örneğin, tabloda bulunmayan bir işyerinde, çimento fabrikasında olduğu gibi “otomatik pişirme işleri” yapılıyor ve sigortalı işyerinin bu bölümünde çalışıyorsa, çimento fabrikasındaki   sağlık ve güvenlik tehlikeleri ile bu işyerinde de karşı karşıya kalacağından,  fiili hizmet süresi zammından yararlandırılır.

Sigortalının fiili hizmet süresi zammından yaralanacağı dönem içinde kalan, yıllık izin, sıhhi izin, hafta tatili, ulusal bayram genel tatil günleri ile eğitim, kurs, iş öncesi ve sonrası hazırlık sürelerinde fiilen çalışma olmadığı için bu süreler için FHSZ hesaplanmaz.[2]

Tablonun 13 numaralı sırasında belirtilen Türk silahlı kuvvetlerinde ve 14 numaralı sırasında belirtilen emniyet ve polis mesleğinde, Mili İstihbarat Teşkilatında çalışanların belirtilen işlerde fiilen çalışması ve söz konusu işlerin risklerine maruz kalma koşulu aranmaz. Sadece ücretsiz izin süreleri m.40 kapsamında değerlendirilmez.

Bu hak yeraltı işlerinde çalışanlara 6552 sayılı Kanun ile verildiğinden ve bu Kanun 11.09.2014 tarihinde yürürlüğe girdiğinden, bu sigortalıların 11.09.2014 tarihinden itibaren fiili hizmet süresinden yararlanacakları dönem içinde kalan yıllık ücretli izin, sıhhi izin, hafta tatili, ulusal bayram genel tatil günleri ile eğitim, kurs, iş öncesi ve sonrası hazırlık sürelerinde fiilen çalışma ve söz konusu işlerin risklerine maruz kalma koşulları aranmaz (5510 m.40/1).

Fiili hizmet süresi zammından yararlanmanın diğer bir koşulu da, sigortalının malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları, yani uzun vadeli sigorta kollarına tabi olarak çalışmasıdır.

a-İtfaiye Veya Yangın Söndürme İşlerinde Çalışanlar

Yukarıda belirtildiği gibi, sigortalının fiili hizmet süresinden yararlanacağı dönemde, bu işlerde fiilen çalışması ve yapılan işlerin risklerine maruz kalması gerekir. Ancak, Türk Silahlı Kuvvetlerinde ve emniyet ve polis mesleğinde ve Mili İstihbarat Teşkilatında çalışanlarda ve tablonun 18 sıra numarasında yer alan Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Bakanlar ve Milletvekillerinde bu koşul aranmaz. Bu sigortalıların çalışmalarının ilgili kamu idarelerinde ve belirtilen kadro unvanlarında geçmesi, 18 numarada yer alanların ise bu görevlerini yapmaları yeterlidir ( M.40, Yön.m.9/6). Bunun nedeni, bu sigortalıların yaptıkları görev itibariyle görev başında bulundukları sırada risk altında olduklarının kabul edilmesidir.

 Aynı gerekçe tablonun 15 sıra numarasında yer alan itfaiye veya yangın söndürme işlerinde çalışanlar için de geçerlidir. Bu nedenle, Yargıtay (Kapatılan) 21HD,  2018 tarihli bir kararında, davacının yangın söndürme işçisi olarak çalıştığı, kadrosunun yangın söndürme olması nedeniyle kanunda belirtilen risklere maruz kalma şartını de içerdiği, fiili hizmet süresi zammının yangın söndürme çalışmalarına fiilen katıldığı süreye göre hesaplanmasının hatalı olduğuna, karar vermiştir.[3] Bu gerekçe Kanunu’nun amacına daha uygundur. Fakat Yargıtay 10 HD 2024 tarihli bir kararında, fiili hizmet süresi zammının hesabında, işin riskine maruz kalınan sürelerin yani yangınla fiilen mücadele edilen günlerin dikkate alınmasını kabul etmiştir.[4] Bu karara göre, davacının ilk derece mahkemesince 205 gün olarak hesaplanan FHSZ, bu kere 13.33 güne düşmüştür. Bu kabul şekline göre, yangın söndürme işlerinde çalışanların FHSZ’ den yararlanma süreleri çok sınırlı olacağından, gerek prim ödeme gün sayısına eklenmesi ve gerekse yaş sınırından indirilmesinde fazla bir yararı olmayacaktır.

Bu nedenle 40’ncı maddenin 3’ncü cümlesine tablonun 15 sıra  numarasında çalışanların da eklenmesiyle bu sigortalıların mağdur olmaları önlenmiş olacaktır.

b-İnsan Sağlığına İlişkin İşler

İnsan sağlığına ilişkin işler ve bu işlerde çalışarak FHSZ’ den yararlanacak sigortalılar, 7146 sayılı Kanun’un 11’nci maddesi ile m.40/2’deki tabloya 20 sıra numarası olarak eklenmiştir. Bunlar, Hemşirelik Kanunu ile Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanun kapsamında sağlık meslek mensubu sayılan ve insan sağlığı için koruyucu, teşhis, tedavi ve rehabilite edici hizmetlerde çalışanlardır. Bu Kanun 03.08.2018 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdiğinden, tabloda gösterilen sigortalılar FHSZ hakkından bu tarihten itibaren yararlanacaklardır.

İtfaiye ve yangın söndürme işlerinde çalışanlarda olduğu gibi, bu sigortalıların da görevde bulundukları sırada yaptıkları işlerin risklerine maruz kaldıkları kabul edilerek, 40’ncı maddenin 3’ncü cümlesi kapsamına alınmalıdırlar.

2-Fiili Hizmet Süresi Zammından Yararlanamayacak Olan Sigortalılar

-Kısa vadeli sigorta kollarına tabi çalışan,

-Sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışan (Yön. m.5/4),

-Kontrol, denetim ve idareciliğin gerektirdiği gözlem ve benzeri amaçlarla kısa süreli çalışmalar, bu işlerin fiilen yapılmayıp işin yönetim görevinin yapılması ile tablodaki işleri yapmakla birlikte işin otomasyonla yapılması, ileri teknolojilerin kullanılası gibi nedenlerle riskin ve zararlı faktörlerin ortadan kalktığı durumlarda çalışan,

sigortalılar fiili hizmet süresi zammından yararlanamazlar (Yön. M.5/5).

3-Fiili Hizmet Süresi Zammının Pirim Ödeme Gün Sayısına Eklenmesi

Hak kazanılan fiili hizmet süresi zammı:

-Tablonun 13 sıra numarasında belirtilen Türk silahlı kuvvetlerinde çalışanlar ile 14 sıra numarasında belirtilen emniyet ve polis mesleğinde ve milli emniyet teşkilatında çalışanlara 8 yılı geçmemek üzere,

-Tabloda yer alan diğer sigortalılara  5 yılı geçmemek üzere,

uzun vadeli sigorta kolları pirim ödeme gün sayılarına eklenir (m.40/3, Yön m.9/2).

-Yeraltı işlerinde çalışanlar için süre sınırı uygulanmaz. Yani bu sigortalıların hak kazandığı fiili hizmet süresi zammının tamamı, uzun vadeli pirim ödeme gün sayılarına eklenir.

-Yaptıkları işler nedeniyle m.40/2’de yer alan tabloda belirtilen işyeri ve işlerden aynı anda birden fazlasına tabi olan sigortalılara en yükseğine göre FHSZ verilir (m.40/2). Örneğin, kurşun ve arsenik işleri işyerinin kurşun üretilen galenit, serüzit, anglezit gibi cevherlerin çıkarılmasına ilişkin maden ocağı işlerinde çalışanlara 360 gün için 60 gün, kurşun izabe fırınlarının teksif odalarında biriken kuru tozları kaldırma işlerinde çalışanlara 360 gün için 90 gün FHSZ verilir. Sigortalı aynı anda her iki işte çalışmışsa, FHSZ yüksek olan 90 gün üzerinden hesaplanır. Bu sigortalının her iki işte aynı anda toplam 1200  gün çalıştığını varsaydığımızda FHSZ : 1200 x 90/360= 300 gündür.

Fiili hizmet süresi zammının pirim ödeme gün sayısına eklenmesi için bu işlerde aynı işyerinde ve belirli süre çalışma zorunluğu yoktur. Örneğin, cam fabrikasında 1500 gün, cıva üretimi işleri sanayiinde 1600 gün ve termik santrallerde 1500 gün çalışan sigortalının fiili hizmet süresi zammı:

Bu sigortalının FHSZ (900/360) 2.5 yıl olup, 5 yılı geçmediğinden tamamı uzun vadeli pirim ödeme gün sayısına eklenir.

Sigortalının yer altı işlerinde 4000 gün çalıştığını varsaydığımızda, FHSZ: 4000 x 180/360 = 2000 gün olup 5 yılı geçtiği halde, tamamı uzun vadeli sigorta kolları pirim ödeme gün sayısına eklenir.

4-Fiili Hizmet Süresi Zammının Yaş Sınırından İndirilmesi

a-Hak Kazanılan Fiili Hizmet Süresi Zammından Dolayı Yaş Sınırı İndiriminden Yararlanma Koşulları (m.40/4, Yön.9/4)

Hak kazanılan FHSZ’ nin yaş sınırından indirilebilmesi için:

-Tablonun 10 sıra numarasında yer alan yeraltı işlerinde en az 1800 gün,

-Diğer sigortalıların ise en az 3600 gün,

belirtilen iş ve işyerlerinde çalışmış olmaları gerekir.

-Tablonun 18 sıra numarasında yer alan Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Bakanlar ve Milletvekilleri için çalışma süresi sınırı yoktur.

b-Yaş Sınırından İndirilecek Süre

-Yeraltı işlerinde çalışanlar için hiç bir sınırlama olmaksızın hak kazanılan FHSZ tamamı,

-Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Bakanlar ve Milletvekilleri için 3 yılı geçmemek üzere FHSZ tamamı,

-Tabloda yer alan  diğer sigortalılar için 3 yılı geçmemek üzere FHSZ yarısı,

emeklilik yaş sınırından indirilir (m.40/3).

Örneğin yukarıdaki tabloda, sigortalının FHSZ tabi çalışma süresi 4600 gündür. Bu sigortalının FHSZ tabi iş ve işyerlerindeki çalışma süresi 3600 günü geçtiğinden, hak kazandığı 900 günlük FHSZ’nın yarısı 900/2= 450 gün, yani 1 yıl 3 ay yaş sınırından indirilir.

Farklı işyerlerinde çalışma durumunda bu işyerleri içinde yeraltı işlerinde de çalışma varsa ve bu çalışma süresi 1800 günden eksik olup ancak toplam çalışma süresi 3600 gün ve daha fazla  ise, bu sürenin de yarısının yaş sınırından indirilmesi gerekir.  Örnek:

Tabloda görüldüğü gibi, yer altı işlerinde ve diğer işlerde kazanılan toplam FHSZ 1400 gün olduğundan 1400/2 = 700 günlük süre bu sigortalının yaş sınırından indirilecektir. Bu sigortalı yer altında çalıştığı 1500 gün içinde, diğer işyerlerine göre daha ağır ve daha yıpratıcı koşullarda çalıştığı halde ve diğer sigortalıların FHSZ yarısının yaş sınırından düşülmesi, bu sigortalının fiili hizmet süresi zammının hiç dikkate alınmaması adalete ve hakkaniyete aykırı olacağından yukarıdaki şekilde işlem yapılması gerekir.

Eğer bu sigortalının yeraltı işlerindeki çalışma süresi 1800 gün ya da daha fazla örneğin 1850 gün olsaydı, hak kazanılan FHSZ’ nin tamamı yani 1850 x 180/360 = 925 gün yaş sınırından indirileceğinden, diğer işyerlerindeki çalışmaları da dikkate alındığında (250+400)=650/2=325 + 925 = 1225 günlük sürenin yaş sınırından indirilmesi gerekir.

5-Fiili Hizmet Süresi Zammı Sigorta Başlangıcını Geri Çekmez

FHSZ yukarıda anlatıldığı gibi, uzun vadeli sigorta kollarında prim ödeme gün sayısına eklenir ve ayrıca yaş sınırından indirilir. Ancak, kanunda sigorta başlangıcını geri çekeceği ile ilgili bir hüküm olmadığından, sigorta başlangıcını geri çekmez. Nitekim Yargıtay HGK, 5434 saylı Kanun’a tabi olarak 2011 yılına kadar çalışan, bu tarihten sonra 5510 m.4/1-a kapsamında çalışıp FHSZ’ nin sigorta başlangıç tarihini geri çektiği ileri sürülerek emekli aylığı bağlanması isteği ile açılan davada,  5434 s.lı K’nun kapsamında çalıştığı sürede hak kazandığı FHSZ’ nin sigorta başlangıç tarihini geriye götürmeyeceğine karar vermiştir.[5]

II-İTİBARİ HİZMET SÜRESİ

İtibari hizmet süresi 5510 sayılı Kanun’un 49’ncu maddesinde şöyle tanımlanmıştır:

İtibari hizmet süresi, bu Kanuna göre bağlanacak aylıklar ve yapılacak toptan ödemelerin hesabında dikkate alınan ancak hiçbir şekilde bu Kanunda tanınan hakları kazanma bakımından gerekli prim ödeme gün sayısı, yaş ve emeklilik ikramiyesinin hesabında nazara alınmayan süredir.

Maddedeki düzenlemeden, bu süreden yararlanacak olanların daha çok asker sigortalılar olduğu anlaşılmaktadır. Ancak, maddede sayılan görevlerde çalışan sivil kişilerde bu süreden yararlanacaklardır. İtibari hizmet süresi 3 yıldan fazla olamaz.

Maddede belirtildiği gibi, itibari hizmet süresi sadece bağlanacak aylıklar ve yapılacak toptan ödemelerde pirim ödeme gün sayısına eklenecek ve aylık ve toptan ödemeler buna göre hesaplanacaktır. Örneğin, emekli aylığı bağlanması için gerekli olan 60 yaş ve 9000 prim ödeme koşulları yerine gelmiş olan sigortalı, eğer 1000 gün itibari hizmet süresine hak kazanmışsa, bu süre 9000 güne eklenecek ve emekli aylığı 10000 gün üzerinden hesaplanacaktır. Görüldüğü gibi, itibari hizmet süresi sadece emekli aylığı miktarını yükseltmeye yaramaktadır.

III-SONUÇ

1-Fiili Hizmet süresi Zammı

-Uzun vadeli sigorta kollarında pirim ödeme gün sayısına eklenir.

-Emeklilik yaş sınırlarından indirilir.

-Sigorta başlangıç tarihini geri çekmez.

2-İtibari Hizmet Süresi

Bu süre, sadece bağlanacak aylıkların ve toptan ödemelerin hesaplanmasında pirim ödeme gün sayısına eklenerek, aylık ve toptan ödeme miktarını yükseltir.

3-İtfaiye Ve Yangın Söndürme İşlerinde Çalışanlar İle İnsan Sağlığına İlişkin İşlerde Çalışanlar

Bu sigortalıların da, tablonun 13 ve 14 sıra numaralarında belirtilen sigortalılar gibi, görev başında bulundukları sırada bu işlerin risklerine maruz kaldıkları kabul edilmeli ve 5510 sayılı Kanun’un 40’ncı maddesinin 3’ncü cümlesi kapsamına alınarak hak kayıplarının önlenmesi gerekir.

[1] – Resmi Gazete Tarihi:27.09.2008, Sayısı:27010.

[2] – Y 10HD,20.05.2021 t, E:2019/5670-K:2021/6651, LEGAL İSGHD, Sayı 71, Yıl 2021, s.1339.

[3] – Y 21HD, 11.12.2018 t, E:2017/3744-K:2018/9144, www.legalbank.net, ET:07.05.2025.

[4] – Y 10 HD, 22.02.2024 t, E:2023/9477-K:2024/1716, www.yargıtay.karararama. ET:07.05.2024.

[5] – Y HGK, 03.07.2024 t, E:2024/151-K:2024/359, yargıtaykarararama.gov.tr, ET:07.05.2025.

Bursa’da doğdum. İlk, orta ve lise eğitimlerimi Bursa’da tamamladıktan sonra İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldum. Serbest avukat olarak İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik alanında çalışmaktayım. Bu konulardaki makalelerim dışında, “Açıklamalı İçtihatlı 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu” ve Prof. Dr. H. Yunus Taş ile birlikte yazdığımız “İş Mahkemelerinin Görevi ve Yargılama Usulü” isimli kitaplarım yayınlanmıştır.