Son kullanıcı lisans sözleşmesi (end user licence agreement), bir yazılım sağlayıcısı ile son kullanıcı arasında yazılıma erişim koşullarını belirleyen bir tür yasal sözleşmedir.
Son kullanıcı lisans sözleşmeleri, bir yazılım sağlayıcısı tarafından fikri mülkiyetini korumak, sorumluluğunu sınırlamak ve yazılımına tüm erişimin sıkı bir şekilde kontrol edilmesini sağlamak için yürürlüğe konulan bir dizi yasal belgenin parçası olabilir. Alternatif olarak, son kullanıcı lisans sözleşmeleri bağımsız olabilir ve yazılım sağlayıcıları tarafından kullanılan temel anlaşma haline gelebilir. Her şey kullanım durumuna ve yazılımın nasıl satıldığına, dağıtıldığına ve kullanıldığına bağlıdır.
Bu nedenle, işletmelerin son kullanıcı lisans sözleşmelerini nasıl kullandıkları kafa karıştırıcı olabilir. Her zaman bir tane olması gerekmez ve bazı durumlarda, yalnızca bir son kullanıcı lisans sözleşmesine güvenmek, yazılım dağıtımına yönelik yanlış yasal yaklaşım olabilir. Bu yazıda, son kullanıcı lisans sözleşmelerinin (ve herhangi bir tür yazılım anlaşmasının) neden önemli olduğu, farklı son kullanıcı lisans sözleşmesi türlerinin neler olduğu, en iyi şekilde nasıl kullanılabilecekleri ve ilgili tuzaklardan bazıları incelenecektir.
- Bilgisayar yazılımlarının korunması
Bilgisayar programları, genellikle 1988 tarihli Telif Hakları, Tasarımlar ve Patentler Yasası (Copyright, Designs and Patents Act[1]) uyarınca fikri mülkiyet hakları (özellikle telif hakkı) ile korunan bir tür “eser”dir (work). Bir bilgisayar programı, bilgisayar yazılımının ayrılmaz bir parçasını oluşturacaktır.
Hem yazılımı başka bir cihaza kalıcı olarak indirmek (örneğin bir bilgisayar oyununun fiziksel bir kopyasını satın alıp kurmak) hem de ona çevrimiçi olarak geçici olarak erişmek bir tür “kopyalama”dır. Bunun nedeni, her iki senaryoda da yazılım kodunun tamamının veya bir kısmının kopyalarının kullanıcının cihazının sabit sürücüsünde [veya RAM’inde (Random Access Memory)] saklanacak olmasıdır.
Yazılımı “lisans” olmadan kopyalamak ve dolayısıyla kullanmak telif hakkı ihlalidir. Telif hakkı ihlali, bir gerekçe[2] olmadığı sürece (bilgisayar yazılımını izinsiz kullanma bağlamında pek olası değildir) yasadışıdır.
Bu nedenle, bir yazılımın kullanıcılarının ona yasal olarak erişebilmeleri için bir lisansa (belirli bir izin veya hakkın verilmesi anlamına gelen yasal bir terim) ihtiyaçları vardır.
Bir yazılım lisansının yasal olarak bağlayıcı bir sözleşmede (legally binding contract[3]) yer alması gerekmez, ancak genellikle yer alır. Son kullanıcı lisans sözleşmesinin devreye girdiği yer de burasıdır. Bir son kullanıcı lisans sözleşmesi; lisansı, lisansın verilmesine bağlı diğer hüküm ve koşullarla birlikte içerecektir. Bu hükümlerin yazılım sağlayıcısı tarafından kullanıcıya karşı uygulanabilir olması için bir sözleşme gereklidir ki; bu da son kullanıcı lisans sözleşmelerinin ve diğer yazılım sözleşmelerinin pratikte kullanılmasının nedenidir.
- Son kullanıcı lisans sözleşmesinde bulunan tipik terimler
Bir son kullanıcı lisans sözleşmesinde bulunan tipik terimler büyük ölçüde iki faktöre bağlıdır: (1) son kullanıcı lisans sözleşmesinin diğer yazılım anlaşmalarıyla birlikte kullanılıp kullanılmadığı [ki, aşağıda tartışılmıştır (whether the end user licence agreement is used in conjunction with other software agreements)] veya (2) son kullanıcı lisans sözleşmesinin ‘bağımsız’ olup olmadığı (whether the end user licence agreement is stand-alone).
Bağımsız son kullanıcı lisans sözleşmeleri daha kapsamlıdır çünkü bir yazılım sağlayıcısının müşterilerine dayatmak isteyeceği tüm şartları yansıtmalıdır, örneğin:
- Süre ve fesih (term and termination);
- Lisansın verilmesi/kısıtlamalar (grant of the licence/restrictions);
- Garantiler (ve güncellemeler)/tazminatlar [warranties (and any updates)/indemnities];
- Sorumluluğun sınırlandırılması (limitation of liability),
- Standartlar (boilerplate).
Son kullanıcı lisans sözleşmeleri ayrı bir ticari anlaşmayla (yani yazılım sağlayıcısı ve müşterisi arasında) birlikte kullanıldığında, son kullanıcı lisans sözleşmesi normalde çok daha hafif olacaktır çünkü birincil yükümlülükler yazılım sağlayıcısı ve müşteri arasındadır. Bu bağlamda bir son kullanıcı lisans sözleşmesi kullanırken, yazılım sağlayıcısı bireysel kullanıcıları fikri mülkiyet hakları üzerinde daha fazla kontrol elde etmek için son kullanıcı lisans sözleşmesine bağlamayı hedefleyecektir.
Başka bir yaygın senaryo, bir yazılım ‘satıcısı’nın (a software reseller) dâhil olduğu durumdur. Bir yazılım ürününün satıcısı, normalde üçüncü bir tarafa ait bir yazılım ürününü kendi ürünlerine entegre etme hakkına sahip olacaktır. Üçüncü taraf yazılım sağlayıcısının son müşteriyle (bir tüketici veya bir işletme olabilir) doğrudan bir ilişkisi olmayacaktır ve bu nedenle bir son kullanıcı lisans sözleşmesi kullanmak fikri mülkiyet haklarını kontrol etmek için yine yararlıdır. Satıcı senaryosu genellikle bir son kullanıcı lisans sözleşmesi ile karşılaşılacak yerdir (tek bir şirketin bireysel kullanıcılarını bağlamak birçok nedenden dolayı pratik değildir ve hem yazılım sağlayıcısı hem de müşteri çalışanların sözleşmesel şartlara bağlı kalmasını önlemek isteyecektir).
Yazılım içindeki fikri mülkiyetin kullanımını kontrol etmenin daha yaygın bir yolu ise, müşteriye çalışanlarını kontrol etme ve mümkünse onların davranışlarından sorumlu olma yükümlülüğü getirmektir.
- Farklı son kullanıcı lisans sözleşmesi türleri
Üç ana son kullanıcı lisans sözleşmesi türü vardır: tıklamalı son kullanıcı lisans sözleşmesi, göz atmalı son kullanıcı lisans sözleşmesi ve paketlenmiş son kullanıcı lisans sözleşmesi (click-wrap end user licence agreement, browse-wrap end user licence agreement and shrink-wrap end user licence agreement).
Farklı türler, son kullanıcı lisans sözleşmelerinin pratikte nasıl kullanıldığını yansıtır; kendi başlarına farklı bir statüye veya yasal öneme sahip değildirler. Son kullanıcı lisans sözleşmelerinin uygulanma biçimi, sözleşmenin temel hukuku üzerinde etkilidir.
Kısa bir hatırlatma: İngiltere’deki sözleşme hukuku, bir sözleşmenin bağlayıcı olması için (a) icap/teklif, (b) kabul, (c) bedel, (d) kapasite ve (e) hukuki ilişki yaratma niyetinin bulunması (offer, acceptance, consideration, capacity and intention to create legal relations) gerektiğini şart koşar.
Son kullanıcı lisans sözleşmeleri otomatik olarak bağlayıcı yasal belgeler olmayacaktır ve aşağıda bunun olası nedenleri incelenmektedir.
3.1. Tıklamalı son kullanıcı lisans sözleşmesi
İlk son kullanıcı lisans sözleşmesi türü tıklamalı son kullanıcı lisans sözleşmesidir[4]. Bu, son kullanıcı lisans sözleşmesi metninin satın alma veya erişimden önce bir biçimde (örneğin bir web sitesinde) göründüğü ve kullanıcının ‘Kabul ediyorum’ (I agree) gibi ifadeler içeren bir kutuyu tıklayarak ‘kabul etmek için tıkladığı’ (clicks to accept) bir senaryoyu ifade eder.
Bireysel kullanıcı bunu kendi adına veya bağlı olduğu kuruluş adına yapabilir.
Sözleşmenin şartlarının bağlayıcı hale gelmeden önce (yani yazılıma erişildiğinde veya yazılım satın alındığında) kullanıma sunulduğunu ve kullanıcının tüm şartları okuyabildiğini (ve bunları gelecekteki kullanım için kaydedebildiğini) varsayarsak, tıklanarak kabul edilen bir son kullanıcı lisans sözleşmesi uygulanabilir bir yasal sözleşme olmalıdır. Bunun nedeni, kabulü gösteren kanıtların olmasıdır.
3.2. Gözatmalı son kullanıcı lisans sözleşmesi
Gözatmalı son kullanıcı lisans sözleşmeleri[5], kullanıcıya yalnızca bir biçimde gösterilen terimlerdir; kullanıcının kabulünü açıkça gösteren bir ‘kabul etmek için tıkla’ veya başka bir araç yoktur (tıklamalı son kullanıcı lisans sözleşmelerinin aksine).
‘Web sitesi hüküm ve koşulları’ (bir web sitesinin altbilgisindeki bir bağlantı aracılığıyla görüntülenen hükümler) bir gözatmalı son kullanıcı lisans sözleşmesinin iyi bir örneğidir. Web sitesindeki içerik (telif hakkı korumasına tabi olabilir) görüntülenmekte olup web sitesi sahibi bu erişimi çevreleyen hakları belirlemede özgürdür.
Bir kullanıcının şartları kabul ettiğine dair kanıt sağlamanın bir yöntemi olmadığından, bir gözatmalı son kullanıcı lisans sözleşmesinin uygulanabilir olması olası değildir. Davranış (yazılımın kullanımına devam etmek gibi) kabulü gösterebilir ve yazılım sağlayıcıları, kullanıcının şartların farkında olduğu ve yazılımı kullanarak kabul sayıldığı yönündeki argümanlarını güçlendirmek için korumalar uygulayabilir. Ancak mahkemede kanıtlanması zor olmaya devam edecek ve bir tıklamalı son kullanıcı lisans sözleşmesi tercih edilecektir.
Gözatmalı son kullanıcı lisans sözleşmeleri bir işlevi sürdürebilir, ancak örneğin bir web sitesinde yayınlanan bildirimler, web sitesi sahibinin kullanıcılarına karşı bir özen borcu olmadığını göstermeye yeterli olabilir (örneğin, web sitesinin içeriğinin profesyonel tavsiye oluşturmadığı konusunda onları uyararak).
3.3. Paketlenmiş son kullanıcı lisans sözleşmeleri
Paketlenmiş son kullanıcı lisans sözleşmeleri[6] ise, terimlerin yazdırılıp bir kutuya iliştirildiği (kullanıcının plastiği açmadan önce okuma fırsatına sahip olacağı, dolayısıyla paketli olan) veya modern dünyada kullanıcının yazılımın kurulum dosyasını çalıştırdığında görülebildiği bir senaryoyu ifade eder.
Her iki yaklaşım da ‘kabul’ [acceptance (ambalajı açma veya kuruluma devam etme)] sorununu çözecektir ancak çoğu senaryoda paketlenmiş şartlara satın alma öncesinde erişilemeyecektir.
Sözleşme satın alma sırasında ortaya çıkarsa (örneğin, kullanıcı ve perakendeci arasında, bir tuğla ve harç mağazasında satılırsa) paketteki şartlar bağlayıcı olmayacaktır çünkü bir kullanıcı yazılımı yalnızca satın aldıktan sonra açacak veya kuracaktır. Yazılım ücretsizse [açık kaynaklı lisanslar ( [7]) gibi], sözleşmenin kurulum/erişim sırasında yapılması daha olasıdır (bu zamana kadar şartların okunmuş olma olasılığı daha yüksektir), ancak bu hiçbir şekilde net bir durum değildir.
- Tuzaklar
Son kullanıcı lisans sözleşmelerinin farklı türlerinin yanı sıra, yazılım lisanslandığında sıklıkla ortaya çıkan ve tüm sözleşmelerde ortak olan bazı sorunlar vardır:
- Tüketici hukuku (consumer law): Yazılım, tasarımsal olarak veya istemeden, bazen hem profesyonel hem de tüketici kullanımlarını birleştirebilir. Son kullanıcı lisans sözleşmesi bireysel bir tüketiciyle yapılıyorsa, son kullanıcı lisans sözleşmesi (en azından kısmen) bir tüketici düşünülerek hazırlanmadığı sürece uygulanabilir olmayabilir.
- Sözleşme yapma yetkisi (authority to contract): Yazılım sağlayıcısı bir işletmeyle sözleşme yapmaya çalıştığında, avukatlar bir bireyin son kullanıcı lisans sözleşmesini kuruluş adına kabul edeceğini akılda tutmalıdır. Bu bireyin kuruluş adına sözleşme yapma yetkisi yoksa son kullanıcı lisans sözleşmesi ona karşı uygulanabilir olmayabilir.
Uygulama (enforcement): Son kullanıcı lisans sözleşmeleri büyük ölçekte dağıtıldığında, lojistik hâlâ önemlidir. Bir yazılım sağlayıcısının yazılımı kimin kullandığını kaydetme yolu yoksa hakların uygulanması zor olacaktır.
[1] <https://www.legislation.gov.uk/ukpga/1988/48/contents>
[2] <https://emlaw.co.uk/a-guide-to-copyright/>
[3] <https://emlaw.co.uk/contract-law-elements-of-a-binding-contract/>
[4] Çevirenin Notu: Bir tıklama sözleşmesi, bireylere dijital olarak aracılık edilen bir politikayı kabul etme veya reddetme fırsatı sunan bir bilgi istemidir. Gizlilik politikaları, hizmet şartları ve diğer kullanıcı politikaları ile telif hakkı politikaları genellikle tıklama kaydırma istemini kullanır.
[5] Çevirenin Notu: Gözatmalı sözleşme de İnternet hukukunda, bir web sitesindeki veya indirilebilir üründeki materyallere erişimi veya bunların kullanımını kapsayan bir sözleşmeye veya lisans sözleşmesine atıfta bulunmak için kullanılan bir terimdir.
[6] Çevirenin Notu: Bu sözleşmeler, bir ürünün içine paketlenmiş yasal bir anlaşma olarak tanımlanabilir. Bu tür anlaşmalarda, ürünler plastik ambalaj ile kapatılır veya sarılır, bu da malların (ve dolayısıyla yasal belgenin) yalnızca onu satın alan müşteri tarafından görülebileceği anlamına gelir. Paketli sözleşme genellikle ürün veya satın alma işleminin özel şart ve koşullarını, örneğin ürünlerin fiyatını, garantilerini, kullanım hakkını ve duruma göre kılavuz, sınırlamaları ve lisansları içerir.
[7] <https://emlaw.co.uk/open-source-software-an-overview/> [Özünde, açık kaynaklı yazılım, lisans sahibine belirli özgürlükler tanıyan bir lisans altında sağlanan yazılımdır. Genellikle ücretsizdir ve geliştiriciler tarafından yazılımın temel öğelerini üretmek için kullanılır. (…)]
1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu [merhume Anası (1947-10 Temmuz 2023) Erzurum/Aşkale; merhum Babası ise Ardahan/Çıldır yöresindendir]. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte);
Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte) başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003), Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004) ile Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021), Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021), Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021), Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022), Ticari Mevzuat Notları (2022), Bilimsel Araştırmalar (2022), Hukuki İncelemeler (2023), Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024), Hukuka Giriş (2024) başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 2 bin 500’ü aşan Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.