Markasının bir ürün üzerine konulmasına izin veren marka sahipleri, o üründeki ayıplardan dolayı tüketiciye karşı sorumludurlar. Bu durum, söz konusu ürünün üretimine dâhil olmadıkları durumlarda da geçerlidir. Bu, Avrupa Birliği (AB) Adalet Divanı’nın (European Union Court of Justice) 07 Temmuz 2022 tarihli bir kararından[1] kaynaklanmaktadır.
Finlandiya’da, ‘P…’in “Xsmall HD8743/11” model yeni kahve makinesindeki arıza nedeniyle yangın çıktı. Kahve makinesi, P…’in bir bağlı ortaklığı olan ‘S…’ tarafından Romanya’da üretilmişti. P…’in ticari markaları olan P… ve S… logoları kahve makinesine ve ambalajına yapıştırılmıştır. Ayrıca kahve makinesinde, S… logosunu, İtalya’daki bir adresi ve “Romanya’da Üretilmiştir” (Made in Romania) ibaresini içeren bir CE (Conformité Européenne) işareti de bulunuyordu. Sigorta şirketi hasardan P…’i sorumlu tuttu.
Ürün sorumluluğuna (product liability) ilişkin 85/374 sayılı AB Direktifi[2], ürünündeki bir kusurdan kaynaklanan zararlardan üreticinin sorumlu olduğunu belirtmektedir. Aynı zamanda ‘Üretici’ (producer), bitmiş (tamamlanmış) bir ürünün imalatçısı, herhangi bir hammaddenin imalatçısı veya bir bileşen parçasının imalatçısı ve ticaret unvanını/işletme adını, ticari markasını veya diğer ayırt edici özelliğin kendisini ürünün üreticisi olarak kendisini tanıtan herhangi bir kişi anlamına gelmekte olup, son olarak şu hüküm yer almaktadır; “Bu Direktif hükümlerinin bir sonucu olarak, iki veya daha fazla kişi aynı zarardan sorumlu olduğunda; bunlar, katkı haklarına veya katkı veya rücu haklarına ilişkin ulusal hukuk hükümlerine halel getirmeksizin müştereken ve müteselsil olarak sorumlu olacaklardır.”
P…, üretim sürecine dâhil olmadıkları için sorumlu olmadıklarını ve bu nedenle ‘üretici’ olarak etiketlenemeyeceklerini savundu, ancak Mahkeme bu iddiayı hemen reddetti:
“Ürün sorumluluğu direktifi özünde bir alternatif içerir ve bunun yalnızca ilk kısmı, ürünün üretim sürecine en azından kısmen dâhil olan kişiyi ilgilendirir. Buna karşılık, alternatifin ikinci kısmı, ürüne adını, ticari markasını veya diğer ayırt edici özelliğini koyarak kendisini üretici olarak tanıtan kişiyi ifade etmektedir (par. 26)”.
“Dolayısıyla, bu hükmün açık ve net hükümlerinden açıkça anlaşılmaktadır ki, kendisini üretici olarak tanıtan kişinin, bu hüküm anlamında ‘üretici’ olarak sınıflandırılması için ürünün üretim sürecine dâhil olması gerekli değildir (par. 27)”.
“Ayrıca, kendisini üretici olarak tanıtan kişinin, söz konusu ürüne ticaret unvanını/işletme adını, ticari markasını veya diğer ayırt edici özelliğini koyarak, üretim sürecine dâhil olduğu veya bunun sorumluluğunu üstlendiği izlenimini verdiği de belirtilmelidir. Buna göre, söz konusu kişi, bu tür ayrıntıları kullanarak, söz konusu ürünü tüketicilerin gözünde daha çekici hale getirmek için itibarını etkili bir şekilde kullanmakta ve bu da karşılığında, söz konusu kullanımdan kaynaklanan sorumluluğunu haklı çıkarmaktadır (par. 34)”.
AB yasa koyucusu, tüketicileri korumak amacıyla ‘üretici’ teriminin geniş bir şekilde açıklanmasını istemiştir. P… ile S… arasındaki sorumluluk paylaşımının tüketiciler açısından hiçbir etkisi yoktur; tüketiciler, özellikle zararlara ilişkin talepte bulunmak için gerçek üreticiyi belirleme zorunluluğundan kurtarılmalıdır (par. 31 ve 37).
Marka sahibi, ürün ayıplarından dolayı tüketiciye karşı sorumludur. Başka bir şekilde kendisini ürünün üreticisi olarak tanıtması zorunlu değildir. Bu karar, daha önce varsayılan ancak daha evvel AB Adalet Divanı tarafından onaylanmayan bir şeyi doğrulamaktadır.
Ticari marka, bir işletmenin mal veya hizmetlerini diğer işletmelerin mal veya hizmetlerinden ayıran işarettir. Menşe ve garanti fonksiyonları bir markanın ithalat fonksiyonlarıdır. Elbette marka sahibi, üretici ve dağıtıcı/distribütör arasındaki karşılıklı sorumluluk çok farklı olabilir. Ancak çoğunlukla kendisini öncelikle markaya odaklayan tüketiciye karşı, marka sahibi tamamen sorumludur. (Münhasır) ticari marka aynı zamanda bir sorumluluk anlamına da gelir. Bu nedenle, ticari markalarına lisans veren ticari marka sahiplerinin, lisans sahiplerinin ürettiği ürünlerin kalitesi üzerinde sıkı bir kontrole sahip olmaları önemlidir.
[1] [Judgment of the Court (Tenth Chamber) of 7 July 2022-Keskinäinen Vakuutusyhtiö Fennia v Koninklijke Philips NV]: <https://curia.europa.eu/juris/liste.jsf?nat=or&mat=or&pcs=Oor&jur=C%2CT%2CF&num=c-264%252F21&for=&jge=&dates=&language=en&pro=&cit=none%252CC%252CCJ%252CR%252C2008E%252C%252C%252C%252C%252C%252C%252C%252C%252C%252Ctrue%252Cfalse%252Cfalse&oqp=&td=%3BALL&avg=&lgrec=nl&lg=&page=1&cid=1246374>
[2] <https://eur-lex.europa.eu/legal-content/NL/ALL/?uri=celex%3A31985L0374>
1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu [merhume Anası (1947-10 Temmuz 2023) Erzurum/Aşkale; merhum Babası ise Ardahan/Çıldır yöresindendir]. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte);
Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte) başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003), Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004) ile Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021), Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021), Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021), Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022), Ticari Mevzuat Notları (2022), Bilimsel Araştırmalar (2022), Hukuki İncelemeler (2023), Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024), Hukuka Giriş (2024) başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 2 bin 500’ü aşan Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.