Avrupa Adalet Divanı (European Court of Justice), dönüm noktası niteliğinde bir kararla, Avrupa Birliği’nde (AB) kredi puanlamanın (credit scoring) işleyişini önemli ölçüde etkileyebilecek bir karar verdi. Genel Veri Koruma Yönetmeliği’ne (General Data Protection Regulation) ve bunun özellikle kredi değerlendirmesi bağlamında otomatik karar alma üzerindeki sonuçlarına odaklanan bu karar, tüketici verilerinin korunması ve gizlilik haklarının önemli yönlerine ışık tutmaktadır. Şimdi, söz konusu kararın inceliklerini ve olası sonuçlarını daha derinlemesine inceleyelim.
2018 yılında yürürlüğe giren Genel Veri Koruma Yönetmeliği, AB çapında veri koruma düzenlemelerini modernleştirmeyi ve bireylerin verilerine ilişkin haklarını geliştirmeyi hedefliyordu. Genel Veri Koruma Yönetmeliği’nin temel hükümlerinden biri, otomatik karar alma ve profil oluşturma konularını ele alan 22’nci madde olup; bu madde, kredi puanlamada yer alan kişiler gibi bireyleri önemli ölçüde etkileyen otomatik süreçlerin kullanımına kısıtlamalar getirmektedir.
Finansal kurumların bireylerin kredibilitesini değerlendirmek için kullandıkları bir süreç olan kredi puanlama, genellikle kredi geçmişi, gelir ve ödenmemiş borçlar gibi çeşitli faktörlere dayalı olarak otomatik karar almayı içermektedir. Ancak bu süreçlerin şeffaflığı, adaleti ve hesap verebilirliğine ilişkin endişeler ortaya çıkmış ve bu durum düzenleyici incelemelere yol açmıştır.
Avrupa Adalet Divanı’nın bu son kararı, kredi derecelendirme sisteminin finansal kuruluşlar tarafından kullanılması ve tüketici bilgilerinin kredi referans kuruluşları tarafından saklanmasını içeren bir davadan kaynaklanmıştır. Söz konusu mahkemenin görevi, kredi puanlamanın Genel Veri Koruma Yönetmeliği’nin 22’nci maddesi uyarınca otomatik karar alma anlamına gelip gelmediğini ve tüketici verilerinin belirli bir sürenin ötesinde saklanmasının Genel Veri Koruma Yönetmeliği ilkelerini ihlal edip etmediğini belirlemekti.
- Otomatik karar alma (automated decision-making): Avrupa Adalet Divanı, kredi puanlamasının Genel Veri Koruma Yönetmeliği’nin 22’nci maddesi kapsamındaki otomatik karar alma kapsamına girdiğini teyit etmiştir. Bu, bireylerin otomatik kararların ardındaki mantık hakkında anlamlı bilgiye sahip olma ve bu tür kararlara itiraz etme hakkına sahip olduğu anlamına gelir.
- Tüketici verilerinin saklanması (retention of consumer data): Söz konusu Mahkeme, bilgilerin kredi referans kuruluşları tarafından saklanmasının Genel Veri Koruma Yönetmeliği düzenlemelerine tabi olduğuna karar vermiştir. Spesifik olarak, verilerin kamu kayıtlarından (kredi kayıtları gibi) daha uzun bir süre saklanması, meşru gerekçeler ile haklı gösterilmedikçe aşırı ve Genel Veri Koruma Yönetmeliği ilkelerine aykırı olarak değerlendirilebilir.
Avrupa Adalet Divanı kararının AB genelinde hem finansal kurumlar hem de tüketiciler açısından önemli sonuçları vardır. İşte bazı önemli hususlar şunlardır:
- Şeffaflık ve hesap verebilirlik (transparency and accountability): Finansal kurumların, bireylere kararların nasıl otomatikleştirildiği ve bunları etkileyen faktörler hakkında net açıklamalar sunarak kredi puanlama süreçlerinde daha fazla şeffaflık sağlamaları gerekecektir. Bu, kullanılan algoritmaların ve dikkate alınan veri girişlerinin kamuya açıklanmasını içerebilir.
- Veri saklama uygulamaları (data retention practices): Kredi referans kurumlarının, Genel Veri Koruma Yönetmeliği yükümlülüklerine uygunluğu sağlamak için veri saklama uygulamalarını gözden geçirmeleri gerekecektir. Bu, saklama sürelerinin gözden geçirilmesini ve güncelliğini yitirmiş veya gereksiz tüketici verilerinin zamanında silinmesine yönelik mekanizmaların uygulanmasını içerebilir.
- Tüketici hakları ve çözümler (consumer rights and remedies): Artık bireyler, kredi puanlama ile ilgili olanlar da dâhil olmak üzere otomatik kararlara itiraz etme konusunda Genel Veri Koruma Yönetmeliği kapsamında güçlendirilmiş haklara sahiptir. Verilerine erişim talep edebilir, otomatik kararlar için açıklama arayabilir ve bu tür kararların yasallığına veya adilliğine itiraz edebilirler.
Özetle, Avrupa Adalet Divanı’nın kredi puanlaması ve Genel Veri Koruma Yönetmeliği hakkındaki kararı, dijital çağda veri gizliliği ve tüketici hakları konusunda devam eden tartışmalarda önemli bir gelişmeyi temsil etmektedir. Mezkûr karar, Genel Veri Koruma Yönetmeliği hükümlerinin kredi değerlendirme süreçlerine uygulanabilirliğini açıklığa kavuşturarak ve saydamlık ile hesap verebilirliğin önemini vurgulayarak, finans sektöründe bireysel veri haklarının daha iyi korunması için bir emsal teşkil etmektedir. Paydaşlar ileriye dönük olarak, kredi değerlendirme uygulamalarında yenilik ihtiyacını ve verimliliği dengelerken Genel Veri Koruma Yönetmeliği yükümlülüklerine uyumu da sağlamak zorundadır.
1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu [merhume Anası (1947-10 Temmuz 2023) Erzurum/Aşkale; merhum Babası ise Ardahan/Çıldır yöresindendir]. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte);
Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte) başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003), Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004) ile Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021), Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021), Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021), Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022), Ticari Mevzuat Notları (2022), Bilimsel Araştırmalar (2022), Hukuki İncelemeler (2023), Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024), Hukuka Giriş (2024) başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 2 bin 500’ü aşan Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.