[Birleşik Krallık Hukukunda] Hukuk Muhakemeleri Usulü Kuralları: ‘Dava Kuralları’

Hukuk ortamına ilişkin gezinti, özellikle de hukuk davaları söz konusu olduğunda, karmaşık ve göz korkutucu bir görev olabilir. Birleşik Krallık’ta Hukuk Muhakemeleri Usulü Kuralları (Civil Procedure Rules), mahkemelerdeki hukuk davalarını düzenleyen kapsamlı bir çerçeve görevi görmektedir. Bu kuralları anlamak hem hukuk uzmanları hem de hukuk uyuşmazlıklarına karışan kişiler için çok önemlidir.

1. Hukuk Davaları ve Hukuk Muhakemeleri Usulü Kuralları

Hukuk davaları (civil litigation) bireyler, işletmeler veya kuruluşlar arasındaki, genellikle sözleşme anlaşmazlıkları, mülkiyet anlaşmazlıkları ve daha fazlasını içeren hukuki anlaşmazlıkları kapsar. Bu anlaşmazlıkların mahkeme sistemi aracılığıyla çözümlenmesi süreci, Hukuk Muhakemeleri Usulü Kuralları ve ilgili uygulama talimatlarına tabidir.

Hukuk Muhakemeleri Usulü Kuralları, hukuk mahkemesi prosedürlerini basitleştirmek ve kolaylaştırmak amacıyla 1999 yılında yürürlüğe girmiştir. Bunlar, 1965 tarihli Yüksek Mahkeme Kuralları ile 1981 tarihli Yerel Mahkeme Kurallarının (Rules of the Supreme Court and the County Court Rules) yerini alarak, İngiltere ve Galler’deki Temyiz Mahkemesi, Yüksek Mahkeme ve bölge mahkemelerindeki (Court of Appeal, High Court and county courts) hukuk davalarının yürütülmesini düzenleyen bir dizi kural ve yönerge sağlamaktadır.

2. Hukuk Muhakemeleri Usulü Kurallarının İlgili Bölümleri

Hukuk Muhakemeleri Usulü Kuralları, her bir hukuk muhakemesi kuralının hukuk davasının belirli yönlerini ele aldığı çeşitli bölümlere ayrılmıştır ki; Hukuk Muhakemeleri Usulü Kurallarının önemli bölümlerinden bazıları şunlardır:

  • Bölüm 1 – Başat Hedef (overriding objective): Bu bölüm, mahkemenin davaları adil bir şekilde ele alması ve ilgili tüm taraflara adil davranması gerektiği yönündeki temel prensibi ortaya koymaktadır. Maliyetlerden tasarruf etmenin, davaların hızlı bir şekilde ele alınmasının sağlanmasının ve mahkeme kaynaklarının uygun bir kısmının tahsis edilmesinin önemini vurgulamaktadır.
  • Bölüm 2 – Mezkûr Kuralların Uygulanması ve Yorumlanması (application and interpretation of the rules): Bölüm 2, Hukuk Muhakemeleri Usulü Kurallarının yorumlanması ve uygulanmasına ilişkin rehberlik sağlayarak bunların uygulanmasında tutarlılık ve netlik sağlar.
  • Bölüm 7 – Taleplere İlişkin Prosedür (procedure for claims): Bu bölüm hukuk mahkemelerinde dava açma prosedürünü özetlemektedir. Davanın başlatılması, mahkeme belgelerinin arşivlenmesi ve davalıya yönelik iddianın tebliği ile ilgili koşulları içerir. Bu süreçte talep formu, resmi olarak hukuki süreci başlatan bir belge olarak önemli bir rol oynar. İlgili taraflar, iddianın niteliği ve aranan çözüm hakkında temel bilgileri içermelidir. Daha sonra talep formu davalıya tebliğ edilir ve bu dava sürecinin resmi başlangıcını işaret eder.
  • Bölüm 26 – Vaka Yönetimi (case management): Bölüm 26, mahkemenin dava yönetimi yetkilerine odaklanıyor ve mahkemeye, davaların sorunsuz ve verimli bir şekilde ilerlemesini sağlamak için davaları aktif olarak yönetme yetkisi veriyor. Taleplerin küçük talepler yoluna, hızlı yola, ara yola veya çoklu yola tahsisini içerir.
  • Bölüm 36 – Uzlaşma Teklifleri (offers to settle): Bölüm 36, hukuk davalarında taraflarca yapılan uzlaşma tekliflerini düzenleyerek taraflara makul uzlaşma teklifleri yapmaları konusunda teşvik sağlar ve bu tür teklifleri kabul veya reddetmenin sonuçlarını ana hatlarıyla belirtir.
  • Bölüm 44 – Maliyetler (costs): Bu bölüm hukuk davalarında masraflar konusunu ele almakta ve başarısız olan tarafın, başarılı olan tarafın masraflarını ödemesine hükmedileceği genel kuralını içermektedir.

Bunlar, her biri hukuk davasının gidişatını ve sonucunu şekillendirmede önemli bir rol oynayan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kurallarını oluşturan pek çok bölümden sadece birkaç örnektir.

3. Ön Eylem Protokolleri

Ön eylem protokolleri (pre-action protocols) Hukuk Muhakemeleri Usulü Kurallarının ayrılmaz bir parçasıdır. Resmi mahkeme işlemleri başlamadan önce hukuk uyuşmazlıklarına karışan taraflar için kılavuz görevi görürler. Bu protokoller, tarafların anlaşmazlıklarını mahkeme dışında yapıcı ve etkili bir şekilde çözmeye çalışmak için atmaları gereken adımları özetlemektedir. Ön eylem protokolleri, erken iletişim, bilgi alışverişi ve potansiyel çözüm seçeneklerinin araştırılmasını teşvik ederek dava sürecini kolaylaştırmayı, maliyetleri en aza indirmeyi ve anlaşmazlıkların erken çözümünü teşvik etmeyi amaçlamaktadır. Çoğu hukuk davasında eylem öncesi protokollere uyulması zorunludur ve buna uyulmaması olumsuz maliyet sonuçlarına yol açabilir. Genel olarak, ön eylem protokolleri, anlaşmazlıkların çözümünde işbirlikçi ve proaktif bir yaklaşımın teşvik edilmesinde önemli bir rol oynamakta ve sonuçta davaların adil, hızlı ve orantılı bir şekilde ele alınmasını sağlamak için Hukuk Muhakemeleri Usulü Kurallarının kapsayıcı hedeflerine katkıda bulunmaktadır.

Temel ön eylem protokollerinden bazıları şunlardır:

  • Kişisel Yaralanma İddialarına İlişkin Ön Eylem Protokolü (pre-action protocol for personal injury claims): Bu protokol, karayolu trafik kazalarından, iş kazalarından kaynaklanan kişisel yaralanma talepleri ile diğer kişisel yaralanma iddiaları için geçerlidir. Taraflar arasında erken iletişim ve bilgi alışverişine ilişkin prosedürleri belirleyerek, Mahkeme müdahalesine gerek kalmadan çözüme ulaşmaya çalışır.
  • Konut Hasar Tazminat Taleplerine İlişkin Ön Eylem Protokolü (pre-action protocol for housing disrepair claims): Bu protokol, kiracıların kiralanan mülklerdeki onarım ve bakım sorunlarından ev sahiplerini sorumlu tutmaya çalıştığı konutların bakıma muhtaç hale gelmesine ilişkin talepler için geçerlidir. Ev sahiplerini bakımsızlık konusunda bilgilendirmek, denetimler yapmak ve anlaşmazlıkları müzakere veya arabuluculuk yoluyla çözmeye çalışmak için prosedürlerin ana hatlarını çizer.
  • Borç Kaynaklı Alacaklara İlişkin Ön Eylem Protokolü (pre-action protocol for debt claims): Bu protokol, krediler, kredi kartı borçları veya ödenmemiş faturalar gibi ödenmemiş borçlara ilişkin talepler için geçerlidir. Alacaklıları, borçlulara borçlu olunan borca ilişkin açık ve kapsamlı bilgi sağlamaya teşvik eder ve uyuşmazlıkları müzakere veya alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemleri yoluyla çözmeye çalışır.
  • Mesleki İhmale İlişkin Ön Eylem Protokolü (pre-action protocol for professional negligence): Bu protokol, avukatlara, muhasebecilere veya diğer profesyonellere karşı olan iddialar gibi mesleki ihmal iddialarına ilişkin iddialar için geçerlidir. Talebin esası göz önünde bulundurularak bilgi alışverişine ve mahkeme işlemleri başlatılmadan önce anlaşmazlıkların müzakere veya arabuluculuk yoluyla çözülmesine yönelik prosedürleri belirler.

4. Alternatif Uyuşmazlık Çözümü

‘Alternatif uyuşmazlık çözümü’ (alternative dispute resolution), taraflara uyuşmazlıklarını çözmeleri için arabuluculuk, tahkim ve müzakere (mediation, arbitration, and negotiation) gibi esnek ve resmi olmayan yollar sunar. Her ne kadar gönüllülük esasına dayalı olsa da, mahkemeler genellikle bunu teşvik etmekte ve makul olmayan bir şekilde alternatif uyuşmazlık çözümünü iyi niyetle reddeden veya uygulamayan tarafları cezalandırabilmektedir. Bu, anlaşmazlıkların resmi mahkeme işlemleri dışında çözülmesinin önemini vurgulamaktadır.

Hukuk Muhakemeleri Usulü Kuralları, tarafları, alternatif uyuşmazlık çözümünü uyuşmazlıklarına hızlı ve uygun maliyetli bir çözüm bulmanın ve aynı zamanda mahkeme sistemi üzerindeki yükü hafifletmenin bir yolu olarak değerlendirmeye teşvik etmektedir. Alternatif uyuşmazlık çözümü, taraflara yapıcı diyalog kurma ve karşılıklı olarak kabul edilebilir çözümleri keşfetme fırsatı sunarak işbirliğini teşvik eder, ilişkileri korur ve çoğu zaman geleneksel davalardan daha tatmin edici sonuçlara yol açar. Genel olarak taraflara, uyuşmazlık çözüm sürecini kontrol altına alma ve kendi ihtiyaç ve çıkarlarını karşılayan çözümler bulma yetkisi verir.

5. Duruşma Tanıklarının İfadeleri [trial witness statements]

İş ve mamelek (mülkiyet/ayni haklar) mahkemelerindeki (business and property courts) duruşma tanıklarının ifadelerine ilişkin 57AC sayılı Uygulama Yönergesi (Practice Direction), Nisan 2021’de Hukuk Muhakemeleri Usulü Kurallarının bir parçası haline gelmiş ve büyük değişiklikler getirmiştir. Bu, bir duruşma tanığı ifadesinin amacını vurgulamaktadır ki; bu, gerçek bir tanığın, önceden bir ifade olmaksızın fırsat verildiği takdirde duruşmada sözlü olarak sunacağı kanıtları yazılı olarak ifade etmektir. Tarafları ve mahkemeyi, yargılama işlemleri sırasında dayanılması amaçlanan deliller konusunda bilgilendirmeye hizmet eder, böylece genel hedefi destekler ve taraflar arasında eşitliği teşvik eder. Ayrıca çapraz sorguya doğrudan geçişi sağlayarak duruşma süresinin verimli kullanılmasını kolaylaştırır ve duruşma öncesi uzlaşmayı teşvik eder.

Temel gereksinimler arasında tanık ifadelerinin yalnızca tanığın kişisel bilgisi dâhilindeki gerçek kanıtları içermesi gerekliliği, ilgili belgelere atıf, en iyi uygulama kılavuzlarına bağlılık, gerçeğin beyanı ile doğrulanması, tanığın uygunluğunun teyidi ve yasal temsilci tarafından ile onaylanması yer alır.

Sonuç

Hukuk Muhakemeleri Usulü Kuralları, Birleşik Krallık’ta hukuk davalarının omurgasını oluşturur ve anlaşmazlıkların mahkeme sistemi aracılığıyla çözülmesi için yapılandırılmış bir çerçeve sağlar. Hukuk Muhakemeleri Usulü Kuralları, adaleti, verimliliği ve orantılılığı teşvik ederek davaların adaletin çıkarlarına hizmet edecek ve hukukun üstünlüğünü destekleyecek şekilde ele alınmasını sağlar. İster bir hukuk uzmanı olun, ister hukuk davasının karmaşıklığıyla uğraşan bir birey olun, Hukuk Muhakemeleri Usulü Kurallarını anlamak ve ona uymak, davanıza adil ve hakkaniyete uygun bir çözüme ulaşmak için çok önemlidir.

1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu [merhume Anası (1947-10 Temmuz 2023) Erzurum/Aşkale; merhum Babası ise Ardahan/Çıldır yöresindendir]. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte);
Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte) başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003), Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004) ile Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021), Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021), Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021), Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022), Ticari Mevzuat Notları (2022), Bilimsel Araştırmalar (2022), Hukuki İncelemeler (2023), Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024), Hukuka Giriş (2024) başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 2 bin 500’ü aşan Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.