ABD Tarihinin En Büyük Kurumlar Vergisi İndiriminden Çıkarılan Dersler

2017 tarihli Vergi Kesintileri ve İstihdam Yasası (Tax Cuts and Jobs Act), Amerika Birleşik Devletleri (ABD) vergi yasalarını, öncelikle kurumlar vergisi oranını yüzde 35’ten yüzde 21’e düşürerek ve çoğu gelir diliminde gelir vergisi (gerçek kişi/birey/solo) oranlarını düşürerek önemli ölçüde elden geçirmiştir. Bu yasayla, ayrıca, kişisel muafiyetler (personal exemptions) ortadan kaldırılırken ve eyalet vergileri ve yerel vergiler için kesintiler sınırlandırılırken standart kesinti artırılmıştır. Buna ek olarak, Vergi Kesintileri ve İstihdam Yasası, yurtdışından elde edilen kârların geri gönderilmesini teşvik etmek amacıyla önlemler getirmiş olup; birçok vergi mükellefi için vergi beyanı sürecini basitleştirmeyi amaçlayan hükümler de içeriyordu.

İşte son bir makalede, ABD tarihindeki en büyük kurumlar vergisi indirimini temsil eden Vergi Kesintileri ve İstihdam Yasası’nın kurumsal etkileri değerlendirilmektedir. Bu analizden çıkarılan beş temel ders vardır:

  1. Gelir Etkisi (revenue impact): Kurumlar vergisi oran indirimi adeta pahalıya mal olmuş ve kurumlar vergisi gelirini reform öncesi seviyelere kıyasla yaklaşık yüzde 40 oranında düşürmüştür. Gelirdeki bu önemli düşüş, reformun önemli bir mali/fiskal maliyetini vurgular.
  2. Yatırım Tepkisi (investment response): Etkili vergi oranlarında daha büyük düşüşler yaşayan firmalar yatırımlarını nispeten daha fazla artırmışlardır. Literatür taramasından, toplam somut kurumsal yatırımın Vergi Kesintileri ve İstihdam Yasası nedeniyle yaklaşık yüzde 11 arttığına dair kabaca bir fikir birliğine varılmaktadır. Bu olumlu yatırım tepkisi, dikkate değer olmakla birlikte, reformun doğrudan maliyetini telafi edecek kadar büyük değildi.
  3. Ekonomik Büyüme ve Ücretler (economic growth and wages): Kurumlar vergisi hükümleri ekonomik büyümeyi ve ücretleri artırmış; ancak bu, söz konusu Yasa’nın savunucuları tarafından ilan edilenden daha azdır. Yapılan analizde ise, uzun vadeli gayrisafi yurtiçi hâsılanın (GSYH) yüzde 1’den daha az arttığı ve işgücü gelirinin çalışan başına bin dolardan daha az arttığı tahmin edilmiştir. Bu, yasanın kabulünden önce Ekonomi Danışmanları Konseyi (Council of Economic Advisers) tarafından tahmin edilen 4 bin ila 9 bin dolar aralığından önemli ölçüde düşüktür.
  4. Uluslararası Hükümler (international provisions): Yapılan analizde, ABD merkezli çokuluslu şirketler tarafından yapılan yabancı yatırımları artıran hükümlerin aynı zamanda yerel operasyonları da artırdığı görülmüştür. Bu bulgu, çokuluslu şirketler için yabancı ve yerel yatırımın tamamlayıcı olabileceğini göstermektedir.
  5. Farklı Hükümlerin Verimliliği (efficiency of different provisions): Hızlandırılmış amortisman (accelerated depreciation) gibi süresi dolan ve süresi dolacak hükümlerden bazıları, vergi geliri başına diğerlerinden daha fazla yatırım üretir. Bu bulgunun gelecekteki vergi politikası tasarımı için çıkarımları vardır.

Mezkûr analizle, kurumlar vergisinin yatırım ve ücretler üzerindeki etkilerini anlamak için bir çerçeve sağlanmaktadır. Yatırım için vergi teşvikleri iki parametre ile özetlenebilir: yeni yatırımdan elde edilen gelir üzerindeki marjinal vergi oranı ve amortisman kesintilerini ve yatırım vergi kredilerini içeren bir sermaye maliyeti sübvansiyonu [the marginal tax rate on income from new investment and a cost-of-capital subsidy that incorporates depreciation deductions and investment tax credits].

Yapılan analizde daha sonra Vergi Kesintileri ve İstihdam Yasası’nın etkilerini tahmin etmeye yönelik çeşitli metodolojik yaklaşımlar tartışılmıştır:

  • Vergi değişikliklerine farklı maruz kalmaları olan firmaları karşılaştıran kesitsel analiz (cross-sectional analysis comparing firms with different exposure to the tax changes);
  • ABD firmalarının benzer ABD dışı firmalarla karşılaştırılması (comparison of United States firms to similar non-U.S. firms),
  • Toplam yatırımın reform öncesi tahminlerle karşılaştırılması (comparison of aggregate investment to pre-reform forecasts).

Bu yaklaşımlar, yüzde 8 ila yüzde 14 arasında değişen tahminlerle kurumsal yatırımlar üzerinde sürekli olarak olumlu bir etki göstermektedir. Toplam yatırım reform öncesi eğilimini koruduğundan, bu tahminler Vergi Kesintileri ve İstihdam Yasası’nın yokluğunda yatırımın azalacağını göstermektedir.

Analizde, GSYH üzerindeki etki ile ilgili olarak, yaklaşık yüzde 0,9’luk uzun vadeli bir artış tahmin edilmiştir. Bu, 10 yıllık bir ufukta GSYH büyüme oranında yılda yaklaşık yüzde 0,1 artış anlamına gelmektedir. Ücretlerdeki buna karşılık gelen artışın, Ekonomi Danışmanları Konseyi tarafından tahmin edilen 4 bin ila 9 bin dolardan çok daha düşük olan çalışan başına bin dolardan az olması tahmin edilmektedir.

Bu analizde Vergi Kesintileri ve İstihdam Yasası’nın bireysel hükümlerinin etkileri de değerlendirilmiştir:

  1. Düşürülmüş kurumlar vergisi oranları (reduced corporate tax rates): Bu hüküm yatırımları artırmış ancak sermaye birikimi birimi başına maliyet açısından en pahalı olanı idi.
  2. Giderleştirme (expensing): Bu, yatırımları artırmış ve oran indiriminin yaklaşık yarısını maliyetin üçte biri karşılığında sağlamıştır.
  3. Faiz giderlerinin sınırlandırılması (limiting interest deductions): Bunun yatırımlar üzerinde önemli bir etkisi olmamış ancak vergi gelirini artırmıştır.
  4. Küresel maddi olmayan düşük vergilendirilmiş gelir (global intangible low-taxed income; GILTI): Bu, yerel sermaye birikimini mütevazı bir şekilde artırırken aynı zamanda geliri de artırmıştır.
  5. Yabancı türevli maddi olmayan gelir (foreign derived intangible income): Yatırımlar üzerindeki genel etki belirsiz olmakla birlikte muhtemelen vergi gelirini azaltmıştır.

İleriki döneme bakıldığında ise, Vergi Kesintileri ve İstihdam Yasası’nın birçok hükmünün sona ermek üzere olduğu ve bunun bu konuları yeniden ele alma baskısı yaratacağı görülmektedir. Politika yapıcılar, hızlandırılmış amortisman gibi bazı hükümlerin, vergi geliri başına diğerlerinden daha fazla yatırım ürettiğini dikkate almalıdır. Dahası, mevcut mali ve faiz oranı ortamı, Vergi Kesintileri ve İstihdam Yasası’nın kabul edildiği zamandan önemli ölçüde farklıdır ve bu, gelecekteki vergi politikası kararlarında yer alan takasları etkileyebilir.

Sonuç olarak, Vergi Kesintileri ve İstihdam Yasası işletme yatırımlarını ve ekonomik büyümeyi teşvik etse de, etkileri başlangıçta savunucuları tarafından tahmin edilenden daha mütevazıydı. Kurumlar vergisi gelirindeki önemli azalma ve farklı hükümlerin değişken verimliliği, kurumlar vergisi politikası tasarımında yer alan karmaşık dengeleri (complex trade-offs) vurgulamaktadır.

Yavuz Akbulak
1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
• Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
• Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
• Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte),
• Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve
• Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte)
başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
• Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003),
• Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004)
ile
• Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II;
• Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021);
• Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021);
• Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021);
• Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022);
• Ticari Mevzuat Notları (2022);
• Bilimsel Araştırmalar (2022);
• Hukuki İncelemeler (2023);
• Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024);
• Hukuka Giriş (2024);
• İşletme, Pazarlama ve Hukuk Yazıları (2024),
• İnterdisipliner Çalışmalar (e-Kitap, 2025)
başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 3 bini aşkın Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.