Donald Trump, atanmasından birkaç saat sonra OECD/G20 tarafından tasarlanan Küresel Vergi Anlaşmasını (Global Tax Deal) reddettiği bir muhtıra yayınladı. Yeni ABD başkanı, Kongre’nin anlaşmanın ilgili hükümlerini kabul etmesi halinde, anlaşmanın “Amerika Birleşik Devletleri (ABD) içinde hiçbir gücü veya etkisi” olmayacağını vurguladı. Muhtıra, önceki yönetim tarafından desteklenen anlaşmayı açıkça eleştiriyor ve anlaşmanın Amerika Birleşik Devletleri geliri üzerinde ekstraterritorial vergilendirmeye izin verdiğini ve ülkenin işletmeleri ve çalışanları için vergi politikaları benimseme yeteneğini sınırladığını savunuyor.
Bu durum hiç de şaşırtıcı olmasa gerek. Bu, Kongre’nin onlarca üyesinin 17 Eylül 2024 tarihinde OECD Genel Sekreteri’ne yazdığı mektupta dile getirdiği şeyi teyit ediyor. ABD’nin Eksik Vergilendirilmiş Kârlar/Ödemeler Kuralı’nın (Under-Taxed Profits Rule) uygulanmasına güçlü muhalefetini vurgulayan mektupta, hâlihazırda şu ifadeler yer alıyordu: “Yabancı hükümetler Eksik Vergilendirilmiş Kârlar/Ödemeler Kuralı veya OECD[1] Küresel Vergi Anlaşması’ndaki diğer mekanizmalar aracılığıyla Amerikalılara hedef olmaya çalışırsa, karşı önlemler almaya zorlanacağız”.
Muhtıra, Hazine Bakanı’na, ABD Ticaret Temsilcisi ile istişare ederek, diğer yargı bölgeleri tarafından ayrımcı veya ülke dışı vergi kurallarının uygulanması veya getirilmesiyle birlikte Çifte Vergilendirme Sözleşmeleri’nin olası ihlallerini araştırmasını emrediyor. Başkana, “ABD’nin bu tür uyumsuzluk veya vergi kurallarına yanıt olarak benimsemesi veya gerçekleştirmesi gereken koruyucu önlemler veya diğer eylemler” için bir seçenek listesi sunmaları gerekecektir.
Bulguların önerilerle birlikte 60 gün içinde Cumhurbaşkanına sunulması gerekiyor. Dolayısıyla kritik an yaklaşıyor.
Bunun, Eksik Vergilendirilmiş Kârlar/Ödemeler Kuralı’nın yürürlüğe girmesi ve hâlihazırda hem ABD’yi hem de Çin ve Hindistan gibi ülkeleri kapsayan Güvenli Liman döneminin başlamasıyla 2026 yılında doruk noktasına ulaşması bekleniyor.
Aynı zamanda, Küresel Asgari Vergi’yi uygulamaya karar veren ülkelerdeki gelirler ile ilgili ilk veriler gelecektir. Küresel Asgari Vergi’nin operasyonel karmaşıklıkları artık herkes için açık ve gelir sonuçları başlangıçtaki iyimser beklentilerin (ve erken deneysel kanıtların bu yönde işaret ettiği) gerisinde kalabilir.
Bu bağlam, gelişmekte olan ülkelerin uluslararası vergilendirme konusundaki tartışmaları ‘Birleşmiş Milletler’e geri getirme yönündeki çabaları da göz önünde bulundurulduğunda, tüm yaklaşımın zorunlu olarak yeniden düşünülmesine yol açabilir ki; bu durum kaçınılmaz olarak tarifeler ve gümrük vergileriyle (veya bunların tehdidiyle) ilgili dinamiklerle kesişerek küresel vergi ortamını daha da karmaşık ve öngörülemez hale getirecektir.
Belirsizliğin arttığı bu senaryoda Avrupa Birliği’nin net bir tavır benimsemesi gerekiyor. Bir hız değişikliğine ihtiyaç vardır: Vergi matrahını belirlemek için başlangıç noktası olarak Küresel Vergi Matrahını Aşındırma Model Kurallarını [Global Anti-Base Erosion (GloBE) Model Rules] kullanan gerçek bir Avrupa Kurumlar Vergisi (corporate income tax), Avusturya, Danimarka, Fransa, Finlandiya, Macaristan, İtalya, Polonya, Portekiz ve İspanya tarafından hâlihazırda benimsenen Dijital Hizmetler Vergisi (digital service taxes) konusunda ortak bir yaklaşımla birlikte. Aynısı, büyük şirketler için, teknolojik ve diğer türlü, geçmişte büyük petrol şirketleri için petrolün ne olduğu anlamına gelen verilerin çıkarılmasını vergilendirecek bir Avrupa Dijital Hizmetler Vergisi için de geçerlidir.
Önde gelen akademisyenlerin (Traversa E., Marino G., “A European Tax Agency. An academic proposal for the next Commission,” Justice Together, Tax Law, 25th Oct. 2024) de önerdiği gibi, gelecekte Avrupa Birliği’nin kendi kaynaklarını doğrudan yönetebilecek bir Avrupa Vergi Ajansı’nın kurulması olasılığı üzerinde düşünülmelidir.
20 Ocak 2025 tarihli muhtıra Avrupa inşası için (bir başka) uyarı işaretidir. Olumlu tarafı, Küresel Vergi Anlaşması’nı reddetme kararı Avrupa Birliği’nin birleşik ve dayanıklı bir vergi stratejisi geliştirmesi ihtiyacını pekiştirmektedir.
[1] OECD: Organisation for Economic Co-operation and Development (Ekonomik İş Birliği ve Kalkınma Örgütü).
1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu [merhume Anası (1947-10 Temmuz 2023) Erzurum/Aşkale; merhum Babası ise Ardahan/Çıldır yöresindendir]. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte);
Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte) başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003), Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004) ile Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021), Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021), Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021), Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022), Ticari Mevzuat Notları (2022), Bilimsel Araştırmalar (2022), Hukuki İncelemeler (2023), Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024), Hukuka Giriş (2024) başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 2 bin 500’ü aşan Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.