“Merhum amcam Aydın Akbulak ve merhum öğretmen Yücel Akbulut anısına…”
Giriş
Yapay zekâ [artificial intelligence] dünya çapında sektörleri hızla dönüştürürken, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) yapay zekâ inovasyonunun ön saflarında konumunu korumaya çalışmaktadır. ABD’nin birleşik bir Yapay Zekâ Yasası olmasa da, çeşitli federal ve eyalet düzeyinde girişimler yürürlüktedir. Bu girişimler, yapay zekânın potansiyel risklerini ele alırken inovasyonu teşvik eder.
- Ülkenin Genel Düzeyindeki Yapay Zekâ Mevzuatı
1.1. 2020 tarihli Ulusal Yapay Zekâ Girişimi Yasası
Başkan Trump’ın ilk döneminde imzalanan Ulusal Yapay Zekâ Girişimi Yasası[1] [National Artificial Intelligence Initiative Act], federal kurumlarda yapay zekâ araştırma ve geliştirmeyi amaçlamaktadır. Bu mevzuat, kamu ve özel sektör arasındaki stratejik finansman ve işbirliği yoluyla yapay zekâ alanındaki ilerlemeleri teşvik etmekte ve ülkenin yapay zekâ inovasyonunda rekabetçi kalmasını sağlamaktadır.
Bu yasayla Ulusal Yapay Zekâ Girişimi kurulmakta ve ilgili faaliyetler düzenlenmektedir. ABD Bilim ve Teknoloji Politikası Ofisi [Office of Science and Technology Policy], bu yasadaki girişim ile ilgili olarak açıklanan sorumlulukları yerine getirmek üzere Ulusal Yapay Zekâ Girişimi Ofisi’ni [National Artificial Intelligence Initiative Office] kuracak veya belirleyecektir.
Ulusal Bilim ve Teknoloji Konseyi [National Science and Technology Council], söz konusu girişimi desteklemek amacıyla federal programları ve faaliyetleri koordine etmek üzere bir Kurumlararası Komite kuracak veya görevlendirecektir.
Enerji Bakanlığı [Department of Energy], Başkana ve anılan Girişim Ofisine girişim ile ilgili konularda tavsiyelerde bulunmak üzere Ulusal Yapay Zekâ Danışma Komitesini kuracaktır. Enerji Bakanlığı ayrıca (i) yapay zekâ araçlarını, sistemlerini, yeteneklerini ve işgücü ihtiyaçlarını geliştirmek ve (ii) Enerji Bakanlığı’nın misyonuyla ilgili yapay zekâ yöntemlerinin ve çözümlerinin güvenilirliğini artırmak için bir yapay zekâ araştırma ve geliştirme programı yürütmelidir.
Ulusal Bilim Vakfı [National Science Foundation], ABD’deki işgücü üzerinde yapay zekânın mevcut ve gelecekteki etkisini incelemek üzere Ulusal Bilim, Mühendislik ve Tıp Akademileri Ulusal Araştırma Konseyi [National Research Council of the National Academies of Sciences, Engineering, and Medicine] ile bir sözleşme imzalayacaktır.
Genel Hesap Verebilirlik Ofisi [General Accountability Office], ABD’nin yapay zekâ araştırma ve geliştirme alanındaki liderliğini sürdürebilmesi için gerekli olan yapay zekâ bilgisayar donanımı ve hesaplamaları konusunda bir çalışma yürütecektir.
Ulusal Bilim Vakfı, Yapay Zekâ Araştırma Enstitüleri kurmak ve desteklemek için uygun kuruluşlara veya bunların konsorsiyumlarına finansal yardım sağlamak üzere bir program oluşturacaktır.
Ulusal Standartlar ve Teknoloji Enstitüsü ise, diğer hususların yanı sıra yapay zekâ sistemleri için gönüllü standartlar geliştirecektir.
Ulusal Bilim Vakfı ayrıca, yapay zekâ sistemleri ve ilgili alanlardaki araştırma ve eğitim faaliyetlerini finanse edecektir.
1.2. 2024 tarihli Yapay Zekâ Konusunda İki Partili Temsilciler Meclisi Görev Gücü Raporu[2]
Aralık 2024’te yayınlanan İki Partili Meclis Görev Gücü raporunda, gelecekteki yapay zekâ politikaları için öneriler sunulmakta ve güvenli yapay zekâ geliştirme ile sürekli inovasyon arasında denge kurma ihtiyacı vurgulanmaktadır. Raporda, ABD Kongresi’nin dikkate alması gereken temel eylemler ile ilkeler ana hatlarıyla açıklanmaktadır. Bunlar, sorumlu yapay zekâ büyümesini teşvik etmeyi amaçlamaktadır.
Şubat 2024’te Temsilciler Meclisi, yapay zekâ konusunda iki partili bir Görev Gücü başlatmıştır. Grubun görevi, Amerika Birleşik Devletleri’nin yapay zekâ alanında liderliğini sürdürmesinin ve bu heyecan verici ancak ortaya çıkan teknolojiyle ilişkili riskleri azaltırken sunduğu avantajlardan tam olarak yararlanmasının yollarını incelemek ve bu konuda rehberlik sağlamaktır. Grup, yaklaşık bir yıllık oturumlar düzenleyip sektör liderleri ve uzmanlarla görüştükten sonra, 17 Aralık 2024 tarihinde uzun zamandır beklenen Yapay Zekâ Konusunda İki Partili Temsilciler Meclisi Görev Gücü Raporunu yayınlamıştır. Bu raporda, bu teknolojinin kırsal tarım topluluklarından enerji ve finans sektörüne kadar hemen hemen her sektörü nasıl etkilediğine değinilmektedir. Yasa koyucular, düzenleyici otoriteler ve işletmeler bu yeni heyecan verici teknolojiyle boğuşmaya devam ederken, yapay zekâ politikası ve düzenleyici alanının hem Kongre hem de yeni yönetim için ön planda olmayı sürdürürken gelişmeye devam edeceği açıktır.
Rapor toplam ‘274’ sayfa olup; “Amerika’nın sorumlu yapay zekâ inovasyonuna yaklaşımındaki liderliğini vurgularken, ülkeyi mevcut ve ortaya çıkan tehditlere karşı korumak için uygun olabilecek bariyerleri göz önünde bulunduruyor.” Özellikle, Görev Gücü’nün temel bulgularını ve Kongre’nin bir düzineden fazla farklı sektörde yasa çıkarması için önerilerini ana hatlarıyla açıklıyor.
i) Veri gizliliği
Raporun veri gizliliğine ilişkin bölümünde, gelişmiş yapay zekâ sistemlerinin büyük miktarda veri toplama ihtiyacı, bunun tüketicilerin kişisel verilerinin yetkisiz kullanımı açısından yarattığı önemli riskler, ABD’deki tüketici gizliliğini koruma yasalarının mevcut durumu ve bu sorunları ele almaya yönelik öneriler ele alınıyor.
Yapay zekâ sistemlerinin optimum düzeyde performans gösterebilmesi için “birden fazla farklı kaynaktan büyük miktarda veriye” ihtiyaç duyması gerektiğiyle ilgili bir tartışmayla başlıyor. Şirketler bu verileri çeşitli şekillerde topluyor ve lisanslıyor. Bunlara kendi kullanıcılarından veri toplama, İnternetten veri toplama veya bu ve diğer yöntemlerin bir kombinasyonu da dâhildir. Ayrıca, bazı şirketler elde edilen verileri topluyor, paketliyor ve satıyor; “diğerleri ise açık kaynaklı veri kümeleri yayınlıyor.” Bu toplama yöntemleri kendi sorunlarını gündeme getiriyor. Örneğin, rapora göre, “gönüllü bir standardı” izleyen birçok web sitesi, web sitelerinin taranmaması gerektiğini belirtiyor ancak talepleri görmezden gelinerek dava açılıyor. Ayrıca, bazı şirketlerin “kullanıcı verilerinin yapay zekâ modellerini eğitmek için kullanılmasına izin vermek amacıyla gizlilik politikalarını güncelledikleri” ancak kullanıcıları verilerinin bu amaçla kullanıldığı konusunda başka türlü bilgilendirmedikleri belirtiliyor. Avrupa Birliği ve Federal Ticaret Komisyonu bu uygulamaya itiraz etmiştir. Buna yanıt olarak, “bazı şirketlerin verileri paylaşırken gizliliğini ve mahremiyetini korumayı amaçlayan gizlilik artırılmış teknolojilere yöneldiği” belirtiliyor. Yanı sıra “sentetik verilere” de bakıyorlar.
Raporda, tüketicilerin kişisel ve hassas verileri kendi yetkileri olmadan bilerek veya bilmeyerek paylaşıldığında sıklıkla yaşadıkları zarar türleri ele alınıyor. Listede fiziksel, ekonomik, duygusal, itibar kaybı, ayrımcılık ve özerklik zararları yer alıyor.
Rapor, ABD tüketici gizliliği koruma yasalarının mevcut durumuyla ilgili bir tartışmayla devam ediyor ve tanıdık bir ifadeyle başlıyor: “Şu anda kapsamlı bir ABD federal veri gizliliği ve güvenliği yasası yoktur.” Sağlık ve finansal verileri ve çocuk verilerini korumayı amaçlayanlar gibi sektöre özgü birkaç federal gizlilik yasası olduğu belirtiliyor, ancak bu yılki Kongre tartışmasından da anlaşılacağı üzere, bu yasaların bile güncellenmesi gerekiyor. Ayrıca raporda 19 eyaletin eyalet gizlilik yasalarını kabul ettiği ancak standartlarının değiştiği belirtiliyor. Bu, eyalet veri ihlali yasalarında olduğu gibi, sonucun “birçok dezavantajı olan bir kurallar ve düzenlemeler karmaşası” yarattığını gösteriyor. Bu, tüketiciler arasında kafa karışıklığına neden olmuş ve işletmeler için artan maliyetlere ve davalara yol açmıştır. Raporda üç Temel Bulgu özetlenmektedir: (1) “Yapay zekânın gizlilik hasarlarını artırma potansiyeli mevcuttur;” (2) “Amerikalılar birçok gizlilik hasarı için sınırlı başvuru yoluna sahiptir” ve (3) “Federal gizlilik yasaları potansiyel olarak eyalet yasalarını güçlendirebilir.”
Bulgularına dayanarak rapor, Kongre’nin şunları yapmasını öneriyor:
(a) “Gizliliği artırılmış yollarla temsili veri kümelerine erişimi kolaylaştırmaya” ve “yapay zekâ sistemlerinin tasarımını iyileştirmek için ortaklıkları desteklemeye” yardımcı olmak ve
(b) ABD gizlilik yasalarının “teknoloji açısından tarafsız” olmasını ve “gelişmiş yapay zekâ sistemlerinin eğitimi ve kullanımıyla ilgili en belirgin gizlilik endişelerini giderebilmesini” sağlamak.
ii) Ulusal güvenlik
Raporda, hem yeni ortaya çıkan teknolojilerin ABD savunma yeteneklerine yönelik potansiyel faydaları hem de özellikle ABD’nin geliştirme konusunda rakiplerinden geride kalması durumunda ortaya çıkabilecek riskler vurgulanmaktadır. Rapor, Savunma Bakanlığı’ndaki, Ordu’daki ve Donanma’daki mevcut yapay zekâ programlarının durumunu ve başarılarını ele alıyor ve ulusal güvenlik alanında yapay zekâ geliştirmenin karşı karşıya olduğu sorunları teknik ve teknik olmayan engeller olarak kategorize ediyor. Teknik engeller arasında artan veri kullanımı, altyapı/hesaplama gücü, algoritmalara ve modellere yönelik saldırılar ve özellikle işgücünde özel sektörle rekabet ederken yetenek edinimi yer alıyor. Raporda ayrıca, Savunma Bakanlığı’nın karşı karşıya olduğu algılanan kurumsal zorluklar da tanımlanıyor ve “edinim uzmanları, kıdemli liderler ve savaşçılar genellikle yeni, yenilikçi teknolojileri ve bunlarla ilişkili başarısızlık risklerini benimsemekten çekinirler. Savunma Bakanlığı, yapay zekâ ve diğer yenilikçi teknolojileri test ederken ve entegre ederken bu zihniyeti başarısızlığı daha fazla kabul eden bir zihniyete dönüştürmelidir.” deniyor. Raporda tanımlanan teknik olmayan zorluklar, yapay zekânın üçüncü taraflarca geliştirilmesi ve ABD’nin kendi yaratmadığı sistemleri kontrol edememesi etrafında dönüyordu. Raporda, yapay zekâ alanındaki gelişmelerin öncelikle özel sektör tarafından yönlendirildiği belirtiliyor ve Savunma Bakanlığı’nın, geleneksel olmayan savunma yüklenicileriyle büyük ölçekte yapay zekâ çözümlerinin daha zamanında tedarik edilmesi de dâhil olmak üzere bu yenilikten yararlanması teşvik ediliyor.
Raporun bulguları ve önerileri arasındaki en önemlisi, Kongre’ye ABD ulusal güvenlik aygıtının “yapay zekânın faydalarını güvenli bir şekilde benimseyip kullanabileceği” yolları araştırması ve ulusal güvenlik için yapay zekâ faaliyetlerine odaklanmak üzere denetim yetkilerini kullanması çağrısıdır. Diğer bulgular, gelişmiş bulut erişimine duyulan ihtiyaç, yapay zekânın tartışmalı ortamlardaki değeri ve yapay zekânın Savunma Bakanlığı iş süreçlerini yönetme becerisine odaklanmaktadır.
iii) Eğitim ve işgücü
Raporda ayrıca eğitimde yapay zekâ teknolojilerinin rolü ve işgücünde oluşturabileceği vaatler ve zorluklar vurgulanıyor. Raporda, bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik [science, technology, engineering, and mathematics-STEM] çalışanlarına yönelik dünya çapındaki talebe rağmen, ABD’nin yapay zekâ teknolojilerini araştırmak, geliştirmek ve dağıtmak için gereken yetenekte önemli bir açığı olduğu belirtiliyor. Sonuç olarak, raporda ABD’li öğrencilere yapay zekâ konularında eğitim ve bilgi verilmesinin, ABD’nin yapay zekâ teknolojisindeki liderliğini sürdürmesi için kritik öneme sahip olacağı tespit edilmiştir. Raporda, yapay zekâ ile ilgili alanlarda gelecek nesil yeteneklerin eğitiminin yapay zekâ ve STEM eğitimiyle başlaması gerektiği belirtiliyor. Dijital okuryazarlık, medya, bilgisayar, veri ve şimdi de yapay zekâ gibi yeni okuryazarlıklara kadar uzanmıştır. Zorluklar arasında yapay zekâ okuryazarlığı için kaynaklar da yer alıyor.
ABD’nin yapay zekâdaki liderliği, yapay zekâ tekniklerini araştırma, geliştirme ve dâhil etme becerilerine sahip kişiler de dâhil olmak üzere eğitimli yapay zekâ uygulayıcıları havuzunun genişletilmesini gerektirecektir. Raporda, bunun muhtemelen geleneksel eğitim yollarının ötesinde işgücü yollarının genişletilmesini ve demografik yapısı, zaman içinde işgücündeki değişiklikler, istihdam boşlukları ve sektörler arasında yapay zekâ ile ilgili işlerin nüfuzu dâhil olmak üzere yapay zekâ işgücüne dair yeni bir anlayış gerektireceği belirtilmektedir. Yapay zekâ işgücünü anlamak için kritik bir husus, iyi verilere sahip olmak olacaktır. ABD’nin yapay zekâdaki liderliği, yapay zekâ işgücünü desteklemenin bir yolu olarak kamu-özel sektör ortaklıklarını da gerektirecektir. Buna eğitim kurumları, devlet ve pazar ihtiyaçları ve ortaya çıkan teknolojilere sahip sektörler arasındaki işbirlikleri dâhildir.
İnsana dayalı işlerin otomasyonu yeni bir şey olmasa da, sektörler genelinde görevleri otomatikleştirmek için yapay zekânın kullanılması, tekrarlayan veya öngörülebilir görevleri içeren işlerin yerini alma potansiyeline sahiptir. Bu bağlamda, raporda yapay zekânın bazı işlerin yerini alabileceğini, ancak mevcut işleri artıracağı ve yeni işler yaratacağı belirtiliyor. Bu tür yeni işler kaçınılmaz olarak yapay zekâ sistemi tasarımı, bakımı ve denetimi gibi daha gelişmiş beceriler gerektirecektir. Ancak diğer işler daha az gelişmiş beceriler gerektirebilir.
Genel olarak, raporda yapay zekânın hem işverenler hem de çalışanlar tarafından iş yerinde giderek daha fazla kullanıldığı bulunmuştur. ABD yapay zekâ liderliği, daha yetenekli teknik bir işgücü kullanılarak güçlendirilecektir. Yurt içi yapay zekâ yeteneklerinin geliştirilmesi ve ABD liderliğinin devam etmesi, temel STEM eğitimi ve öğretiminde önemli iyileştirmeler gerektirecektir. Yapay zekâ benimsemesi, eğitimciler için yapay zekâ okuryazarlığı ve kaynakları da gerektirmektedir.
Yukarıdakilere dayanarak raporda şu öneriler yer almaktadır:
- K-12 STEM ve yapay zekâ eğitimine yatırım yapılması ve katılımın genişletilmesi.
- Gerekli yapay zekâ kaynakları sağlanarak ABD’nin yapay zekâ becerilerinin güçlendirilmesi.
- ABD’deki yapay zekâ işgücüne ilişkin tam bir anlayış geliştirilmesi.
- Yapay zekâ işgücünü güçlendirmek için kamu-özel sektör ortaklıklarının kolaylaştırılması.
- Devlet-üniversite-sanayi ortaklıklarını desteklerken bölgesel uzmanlık geliştirilmesi.
- Tüm Amerikalılar için yapay zekâ işgücüne erişim yollarının genişletilmesi.
- Yapay zekâ ile ilgili işler için iş rollerinin, iş kategorilerinin, görevlerin, beceri setlerinin ve yeterliliklerin standartlaştırılmasının desteklenmesi.
- Mevcut işgücü geliştirme programlarının değerlendirilmesi.
- ABD genelinde yapay zekâ okuryazarlığının teşvik edilmesi.
- ABD’li eğitimcilerin yapay zekâ eğitimi ve kaynaklarıyla güçlendirilmesi.
- Ulusal Bilim Vakfı müfredatının geliştirilmesinin desteklenmesi.
- Yapay zekânın benimsenmesiyle iş yasaları ve işçi korumalarının etkileşiminin izlenmesi.
iv) Enerji kullanımı ve veri merkezleri
Yapay zekâ, ancak yalnızca şebeke bunu destekleyebilirse, enerji sektörünü modernize etme, ekonomiyi güçlendirme ve ulusal güvenliği güçlendirme gücüne sahiptir. Raporda ayrıntılı olarak açıklandığı gibi, veri merkezleri ve diğer büyük enerji kullanıcıları çevrimiçi olmaya devam ettikçe elektrik talebinin önümüzdeki beş yıl içinde artacağı tahmin ediliyor. Bu teknolojilerin yeni güç kapasitesini geride bırakması “arz kısıtlamalarına neden olabilir ve enerji fiyatlarını yükselterek elektrik şebekesinin güvenilirliği ve uygun fiyatlı elektrik için zorluklar yaratabilir.” Veri merkezlerinin inşası yalnızca birkaç yıl sürerken, elektrik santralleri ve iletim altyapısı gibi yeni güç kaynaklarının tamamlanması on yıla kadar veya daha fazla sürebilir. Artan elektrik talebini karşılamak ve ABD’nin yapay zekâdaki liderliğini desteklemek için rapor şunları öneriyor:
- Yapay zekâ donanımı, algoritmik verimlilik, enerji teknolojisi geliştirme ve enerji altyapısı alanlarında yeniliklere olanak sağlayan bilimsel araştırmalara yönelik federal yatırımların desteklenmesi ve artırılması.
- Yapay zekâ veri merkezi güç kullanımını izleme ve tahmin etme çabalarının güçlendirilmesi.
- İlgili enerji kullanımı ve verimlilik ölçümlerini iletmek için yeni standartlar, ölçümler ve tanımların sınıflandırmasının oluşturulması.
- Yapay zekâ ve enerji şebekesinin, şebeke modernizasyonu ve güvenliği hakkındaki daha geniş tartışmaların bir parçası olduğundan emin olunması.
- Yeni altyapının maliyetlerinin öncelikle ilgili faydaları alan müşteriler tarafından karşılanmasının sağlanması.
- Enerji altyapısını, enerji üretimini ve enerji verimliliğini artırmak için yapay zekânın daha geniş çapta benimsenmesinin teşvik edilmesi.
v)Sağlık hizmeti
Raporda, yapay zekâ teknolojilerinin sağlık hizmeti araştırmaları, teşhisleri ve bakım sunumunun birçok yönünü iyileştirme potansiyeline sahip olduğu vurgulanmakta ve bugüne kadarki kullanımına ve ilaç, tıbbi cihaz ve yazılım geliştirme ile teşhis ve biyomedikal araştırma, klinik karar alma, nüfus sağlığı yönetimi ve sağlık hizmeti yönetimi dâhil olmak üzere sağlık hizmeti sistemindeki vaadine genel bir bakış sunulmaktadır. Raporda ayrıca, yapay zekânın hem yapay zekâ tarafından sağlanan hizmetlerin ve cihazların kapsamı hem de sağlık sigortası sektöründe yapay zekâ araçlarının kullanımı için sağlık hizmeti ödeyicileri tarafından kullanımı vurgulanmaktadır.
Raporda, sağlık hizmetlerinde yapay zekânın evriminin yeni politika sorunları ve zorlukları ortaya çıkardığı belirtiliyor. Bu, yapay zekâ sistemlerini eğitmek için gereken verilerin var olması, yüksek kalitede olması ve aktarılabilmesi ve birleştirilebilmesi gerektiği için veri kullanılabilirliği, faydası ve kalitesiyle ilgili sorunları içerir. Ayrıca, birlikte çalışabilirlik ve şeffaflıkla ilgili sorunları da içerir. Yapay zekâ destekli araçlar, sağlık sistemleriyle entegre olabilmeli ve sağlayıcılar ile diğer kullanıcıların bir yapay zekâ modelinin kararları nasıl aldığını anlamaları için şeffaf olmaları gerekir. Veriyle ilgili riskler arasında ayrıca, geliştirme sırasında veya sistem dağıtılırken bulunabilen önyargı potansiyeli de yer alır. Son olarak, yapay zekâ yanlış teşhisler veya öneriler ürettiğinde hesap verebilirlikle ilgili yasal ve etik rehberliğin eksikliği vardır.
Genel olarak, raporda yapay zekânın sağlık hizmetlerinde kullanılmasının idari yükleri azaltma ve ilaç geliştirme ve klinik tanıyı hızlandırma potansiyeli olduğu bulunmuştur. Uygun şekilde kullanıldığında, yapay zekânın bu kullanımları artan verimliliğe, daha iyi hasta bakımına ve iyileştirilmiş sağlık sonuçlarına yol açabilir. Raporda ayrıca tıbbi veriler ve algoritmalar için standart eksikliğinin sistem birlikte çalışabilirliğini ve veri paylaşımını engellediği tespit edilmiştir. Raporda, yapay zekâ araçlarının tüm ilgili tıbbi sistemlerle kolayca bağlantı kuramaması durumunda, benimsenmesinin ve kullanımının engellenebileceği belirtiliyor.
Yukarıdakilere dayanarak raporda şu öneriler yer alıyor:
- Sağlık hizmetlerinde yapay zekânın güvenli, şeffaf ve etkili olmasını sağlamak için gereken uygulamaların teşvik edilmesi.
- Yapay zekâ ile ilgili sağlık araştırmalarına güçlü desteğin sürdürülmesi.
- Yapay zekâ teknolojilerinin sağlık hizmetlerinde risk yönetimini teşvik etmek, yapay zekânın benimsenmesini desteklemek, gizliliği iyileştirmek, güvenliği artırmak ve farklı sağlık sonuçlarını önlemek için çeşitli dağıtım koşullarında teşvikler ve rehberlik oluşturulması.
- Yapay zekâ ile ilgili sorumluluklara ilişkin standartların geliştirilmesinin desteklenmesi.
- Yeniliği engellemeden uygun ödeme mekanizmalarının desteklenmesi. vi)Finansal hizmetler
Finansal hizmetler açısından, raporda yapay zekânın finansal hizmetler sistemi içerisinde hem sektör hem de finansal düzenleyici otoriteler tarafından onlarca yıldır kullanıldığı vurgulanıyor. Kullanım örneklerinin başlıcaları arasında dolandırıcılık tespiti, taahhüt, borç tahsilatı, müşteri katılımı, gayrimenkul, yatırım araştırması, mülk yönetimi, müşteri hizmetleri ve düzenlemelere uyum yer alıyor. Raporda ayrıca yapay zekânın finansal sistem için hem önemli riskler hem de fırsatlar sunduğu belirtiliyor, bu nedenle tüketicileri ve finansal sistemin bütünlüğünü korumak ve aynı zamanda teknolojik yeniliği engellememek için düzenleyici ve yasal çerçeveleri değerlendirirken ve oluştururken dikkatli olmak kritik önem taşıyor. Bu nedenle raporda, özellikle yapay zekâ teknolojisinin ilerlediği hız göz önüne alındığında, düzenleyici ekosistemin uzun ömürlülüğünü korumak için yasa koyucuların teknoloji tabanlı bir yaklaşım yerine teknolojik gelişmelere karşı tarafsız, ilke tabanlı bir yaklaşım benimsemeleri gerektiği belirtiliyor.
Önemli olarak, rapor, yapay zekâyı ölçeklendirmek için yeterli kaynak eksikliği göz önüne alındığında, küçük finansal kuruluşların yapay zekânın benimsenmesi açısından önemli bir dezavantajda olabileceğini belirtiyor ve düzenleyici otoritelerin ve kanun koyucuların, daha küçük kuruluşların rekabet etme veya pazara girme yeteneğini sınırlamamak için daha büyük finansal kuruluşların politikalarda yanlışlıkla kayırılmamasını sağlamaları gerektiğini belirtiyor. Dahası, rapor, özellikle veri gizliliği, ayrımcılık ve yaralayıcı uygulamalar açısından yapay zekâ kullanımına ilişkin ilgili tüketici ve yatırımcı korumalarının sürdürülmesi ihtiyacını vurguluyor.
1.3. Başkan Joe Biden Dönemindeki Yapay Zekâ Konusundaki Kararnameler (2023-2025)
Başkan Biden, yapay zekâyı düzenlemeyi amaçlayan birkaç kararname çıkarmıştır. Bunlar arasında Güvenli, Emniyetli ve Güvenilir Yapay Zekâ Kararnamesi ile Yapay Zekâ Hakları Bildirgesi yer alır. Bu girişimler, etik kullanımı teşvik ederken yapay zekâ risklerini azaltmaya odaklanır. Ancak, Başkan Trump Ocak 2025’te göreve geldiğinde, bu politikaların çoğu yeniden gözden geçirilmiş ve bazıları iptal edilmiştir.
Biden Yönetimi, Yapay Zekânın Güvenli, Emniyetli ve Güvenilir Gelişimi ve Kullanımına [Safe, Secure, and Trustworthy Development and Use of Artificial Intelligence] ilişkin 14110 sayılı Kararnameyi[3] yayınlamıştır. Federal kurum liderliği, sektör düzenlemesi ve uluslararası ortaklarla etkileşim yoluyla sorumlu yapay zekâ geliştirme ve dağıtımını yönlendirmek için devlet çapında bir çaba oluşturur.
Kararnameyle, sekiz kapsamlı politika alanında ortaya konulan rehberliği uygulamak için 50’den fazla federal kuruluşa 100’den fazla özel eylemde bulunmaları talimatı verilmiştir.
- Güvenlik ve emniyet: Kararname, biyogüvenlik, siber güvenlik, ulusal güvenlik ve kritik altyapı dâhil olmak üzere yapay zekânın benimsenmesiyle ilgili riskleri anlamak ve azaltmak için tekrarlanabilir süreçlerin ve mekanizmaların geliştirilmesini ve uygulanmasını teşvik eder.
- Yenilik ve rekabet: Kararname, yapay zekâ yeteneklerini Amerika Birleşik Devletleri’ne çekmek, yeni fikri mülkiyet sorunlarını anlamak, mucitleri ve yaratıcıları korumak ve yeni işe başlayanlar [start-up] ve küçük işletmeler dâhil olmak üzere yapay zekâ yeniliğini teşvik etmek için eylemleri zorunlu kılıyor.
- Çalışan desteği: Kararname, yapay zekâ benimsenmesinin işgücü için yıkıcı olabileceğini belirtiyor ve kurumları bu tür yıkımlara karşı olası hafifletici önlemleri araştırmaya ve geliştirmeye yönlendiriyor.
- Yapay zekâ önyargısı ve medeni hakların dikkate alınması: Kararname, yapay zekâ modellerinin önyargıları sürdürebileceğini ve bunların uygulanmasının medeni hak ihlallerine yol açabileceğini belirtiyor. Kararname ayrıca, ceza adalet sisteminde ve federal devlet programlarının ve faydalarının idaresinde yapay zekânın kullanımı için eşitlik ve medeni haklar sorunları hakkında bir bölüm içerir.
- Tüketici koruması: Kararname, kurumlara tüketicilere yönelik zararları en aza indirmek ve yapay zekâ ile ilgili ihtiyaç duyulan yetkileri belirlemek amacıyla mevcut, teknolojiye bağlı olmayan yetkileri uygulama talimatı verir.
- Gizlilik: Kararname, kullanıcı verilerinin toplanması, kullanımı ve saklanmasıyla ilişkili olan ve yapay zekâ tarafından potansiyel olarak daha da kötüleştirilebilen gizlilik risklerinin değerlendirilmesini ve azaltılmasını talep ediyor.
- Federal yapay zekâ kullanımı: Kararname, Yönetim ve Bütçe Ofisi’nin federal kurumlar tarafından yapay zekâ kullanımını koordine etmek ve kurumlar için yapay zekâ yönetişimi ve risk yönetimi faaliyetleri konusunda rehberlik geliştirmek üzere bir kurumlar arası konsey kurmasını gerektirir. Üretken yapay zekâ araçlarının her yerde bulunduğunu kabul eder ve kurumları yerinde güvenlik önlemleriyle benimsemeye doğru ilerlemeye yönlendirir. Kararname ayrıca federal devlet genelinde yapay zekâ işgücü kapasitesini artırmak için ek kurum işe alım ve eğitim faaliyetleri çağrısında bulunur.
- Uluslararası liderlik: Kararname, ABD’nin uluslararası müttefikler ve ortaklarla etkileşim kurarak, ortak yapay zekâ düzenleyici ve hesap verebilirlik ilkelerini geliştirme çabalarına öncülük ederek ve yapay zekâ için sorumlu küresel teknik standartları ilerletmek suretiyle yapay zekâ geliştirme ve benimseme konusunda küresel bir lider olması gerektiğini beyan eder.
1.4. 2025 tarihli Başkan Trump’ın Yapay Zekâ Alanında Amerikan Liderliğinin Önündeki Engellerin Kaldırılmasına İlişkin Kararnamesi[4]
Ocak 2025’te Başkan Trump, yapay zekâ gelişimine engel olarak görülen düzenlemeleri ortadan kaldırmak için bir kararname imzalamıştır. Bu politika, yapay zekâ inovasyonu için daha esnek bir ortam yaratır. Aşırı denetimi ortadan kaldırır ve yapay zekâ sistemlerinin engelsiz bir şekilde gelişmesine olanak tanır.
Anayasa ve Amerika Birleşik Devletleri yasaları tarafından Başkan olarak (kendisine) verilen yetkiye dayanarak, aşağıdaki hususlar emredilmiştir:
Madde 1- Amaç: Amerika Birleşik Devletleri, serbest piyasalarımızın gücü, dünya standartlarındaki araştırma kurumları ve girişimci ruhumuzla yönlendirilen yapay zekâ inovasyonunun uzun süredir ön saflarında yer almaktadır. Bu liderliği sürdürmek için ideolojik önyargılardan veya tasarlanmış sosyal gündemlerden uzak yapay zekâ sistemleri geliştirmeliyiz. Doğru Hükümet politikalarıyla yapay zekâda küresel lider olarak konumumuzu sağlamlaştırabilir ve tüm Amerikalılar için daha parlak bir gelecek sağlayabiliriz. Bu talimat, Amerikan yapay zekâ inovasyonuna engel teşkil eden belirli mevcut yapay zekâ politikalarını ve talimatlarını iptal ederek, ABD’nin yapay zekâda küresel liderliğini korumak için kararlı bir şekilde hareket etmesinin önünü açmaktadır.
Madde 2- Politika: İnsanlığın gelişmesini, ekonomik rekabet gücünü ve ulusal güvenliği teşvik etmek amacıyla Amerika’nın küresel yapay zekâ hâkimiyetini sürdürmek ve geliştirmek Amerika Birleşik Devletleri’nin politikasıdır.
Madde 3- Tanım: Bu talimatın amaçları doğrultusunda, “yapay zekâ”, 15 USC 9401(3)’te belirtilen anlama sahiptir.
Madde 4- Yapay Zekâ Eylem Planı Geliştirmek: (a) Bu talimatın yürürlüğe girmesinden itibaren 180 gün içinde, Bilim ve Teknolojiden Sorumlu Başkan Yardımcısı, Yapay Zekâ ve Kripto Özel Danışmanı ve Ulusal Güvenlik İşleri Başkan Yardımcısı, Ekonomi Politikasından Sorumlu Başkan Yardımcısı, İç Politikadan Sorumlu Başkan Yardımcısı, Yönetim ve Bütçe Ofisi Müdürü ve Bilim ve Teknolojiden Sorumlu Başkan Yardımcısı ve Ulusal Güvenlik İşleri Başkan Yardımcısının uygun gördüğü yürütme daireleri ve kurumların (kurumların) başkanlarıyla koordinasyon halinde, bu talimatın 2. maddesinde belirtilen politikayı gerçekleştirmek için bir eylem planı geliştirecek ve Başkana sunacaktır.
Madde 5- Talimatın İptalinin Uygulanması: (a) Bilim ve Teknolojiden Sorumlu Başkan Yardımcısı, Yapay Zekâ ve Kripto Özel Danışmanı ve Ulusal Güvenlik İşleri Başkan Yardımcısı, ilgili gördükleri tüm kurum başkanlarıyla koordinasyon halinde, 30 Ekim 2023 tarihli ve iptal edilen 14110 sayılı Kararname (Yapay Zekânın Güvenli, Emniyetli ve Güvenilir Geliştirilmesi ve Kullanımı) uyarınca alınan tüm politikaları, direktifleri, düzenlemeleri, talimatları ve diğer eylemleri derhal gözden geçirecektir. Bilim ve Teknolojiden Sorumlu Başkan Yardımcısı, Yapay Zekâ ve Kripto Özel Danışmanı ve Ulusal Güvenlik İşleri Başkan Yardımcısı, ilgili kurum başkanlarıyla koordinasyon halinde, bu talimatın 2. maddesinde belirtilen politikayla tutarsız olan veya olabilecek veya bu politikaya engel teşkil eden 14110 sayılı Kararname uyarınca alınan eylemleri belirleyecektir. Belirlenen bu tür kurum eylemleri için, kurum başkanları uygun şekilde ve geçerli yasayla tutarlı bir şekilde bu eylemleri askıya alacak, gözden geçirecek veya iptal edecek veya bu eylemleri askıya almayı, gözden geçirmeyi veya iptal etmeyi önerecektir. Herhangi bir durumda bu tür bir askıya alma, revizyon veya fesih derhal sonuçlandırılamazsa, Bilim ve Teknolojiden Sorumlu Başkan Yardımcısı ve kurum başkanları, bu tür emirler, kurallar, yönetmelikler, kılavuzlar veya politikalar marifetiyle yetkilendirilen tüm mevcut muafiyetleri, uygun şekilde ve geçerli yasayla tutarlı bir şekilde, söz konusu eylem tamamlanana kadar derhal sağlamak için adımlar atacaktır.
(b) Bu talimattan itibaren 60 gün içinde, Yönetim ve Bütçe Ofisi Müdürü, Bilim ve Teknolojiden Sorumlu Başkan Yardımcısı ile koordinasyon halinde, bu talimatın 2. maddesinde belirtilen politikayla tutarlı hale getirmek için gerektiği şekilde Yönetim ve Bütçe Ofisi Muhtıraları M-24-10 ve M-24-18’i revize edecektir.
Madde 6- Genel Hükümler: (a) Bu talimattaki hiçbir şey, aşağıdakileri zayıflatacak veya başka şekilde etkileyecek şekilde yorumlanmayacaktır:
(i) Bir yürütme departmanına veya ajansına veya bunların başkanına yasa tarafından verilen yetki veya
(ii) Yönetim ve Bütçe Ofisi Müdürünün bütçesel, idari veya yasama teklifleriyle ilgili işlevleri.
(b) Bu talimat, geçerli yasaya uygun olarak ve ödeneklerin mevcudiyetine tabi olarak uygulanacaktır.
(c) Bu talimat, herhangi bir tarafın Amerika Birleşik Devletleri’ne, bakanlıklarına/departmanlarına, kurumlarına veya tüzel kişilerine, memurlarına, çalışanlarına veya temsilcilerine veya herhangi bir başka kişiye karşı hukuken veya hakkaniyete göre uygulanabilir herhangi bir maddi veya usule ilişkin hak veya menfaat yaratmayı amaçlamaz ve yaratmaz.
- Eyalet Düzeyinde Yapay Zekâ Mevzuatı
ABD’de yapay zekâ düzenlemesinin parçalı yapısı göz önüne alındığında, birkaç eyalet kendi yapay zekâ yasalarını çıkarmıştır.
2.1. Colorado Eyaleti 2024 tarihli Yapay Zekâ Yasası[5]
Avrupa Birliği’nin Yapay Zekâ Yasası’ndan ilham alan Colorado Yapay Zekâ Yasası, yapay zekâ düzenlemesine risk tabanlı bir yaklaşım benimsemektedir. Yüksek riskli yapay zekâ sistemleri için şeffaflık ve uygun dokümantasyon sağlamaya odaklanmaktadır. Amaç, yapay zekâ dağıtımını sorumlu ve etkili bir şekilde yönetmektir.
Avrupa Parlamentosu’nun 2024 yılının Mart ayında onayladığı Avrupa Birliği (AB) Yapay Zekâ Yasası (EU’s Artificial Intelligence Act[6]) ile ilgiliydi. Colorado yasama meclisinin 8 Mayıs 2024 tarihinde Colorado Yapay Zekâ Yasası’nı [Colorado Artificial Intelligence Act[7]] kabul etmesiyle yansıtıldığı gibi, yapay zekâ ile ilgili düzenleyici kaygıların muhtemelen Amerika Birleşik Devletleri (ABD) eyaletlerinin denetim çabalarını da kapsayacağı artık açıktır. Bu yasa, Colorado valisi Jared Polis tarafından yasalaştırılırsa, Colorado’yu yapay zekâ ile ilgili kapsamlı düzenlemeleri yürürlüğe koyan ilk ABD eyaleti yapacaktır.
Anılan kanun yasalaşabilir veya geçmeyebilir, ancak yasalaşsın ya da yasalaşmasın, gelecekteki yapay zekâ ile ilgili düzenlemelerin muhtemel gidişatına ilişkin önemli işaretlerin yanı sıra, iyi tavsiye edilen şirketlerin alması gereken temel yapay zekâ risk yönetimi tedbirlerini de içermektedir. Yapay zekâ ile ilgili düzenleyici riskleri ele almaya çalışacaklardır.
2023 yılı yazında, ABD’nin yarısından fazlasından 60’tan fazla eyalet milletvekilinden oluşan bir grup, ilgilenen yasa yapıcılara bilgi sağlamak ve düzenleyici alternatifleri araştırmak amacıyla çok eyaletli bir yapay zekâ çalışma grubuna[8] katılmıştır. Bu grubun hedefi, Husch Blackwell firmasının ByteBack blogunda 08 Mayıs 2024 günü yayınlanan bir gönderide açıklandığı gibi, “sürekli inovasyona izin verirken aynı zamanda tüketicileri korumak için temel güvenceler sağlayan dengeleyici yasama yapısı” oluşturmaktı.
Anılan grup geçen yıl birçok kez buluştuktan sonra, çalışma grubunun çeşitli yasa koyucu üyeleri eyalet düzeyinde yasa tekliflerinin taslağını dağıtmaya başlamış ve bunun sonucunda yapay zekâ ile ilgili yasa tasarıları daha sonra hem Connecticut hem de Colorado yasama meclislerinde önerilmiştir. Tasarının Connecticut sürümü eyalet Senatosu tarafından kabul edilmiş, ancak eyalet valisinin yasayı veto etmekle tehdit etmesi üzerine yasa tasarısının Eyalet Meclisi’nde oylanması engellenmiştir. Connecticut tasarısının aksine, tasarı Colorado yasası tüm yasama süreci boyunca ilerleyerek hem Temsilciler Meclisi hem de Senato geçişini güvence altına almıştır.
Genel bir konu olarak Colorado tasarısı, hem yapay zekâ geliştiricilerinin hem de uygulayıcılarının, yapay zekâ sistemlerinde algoritmik ayrımcılığı önlemek için makul özen göstermelerini gerektirmektedir. Söz konusu kanun, Colorado’da iş yapan ve çeşitli belirli alanlarda “önemli kararlar” alan veya alınmasına önemli ölçüde katkıda bulunan yapay zekâ sistemleri olarak tanımlanan “yüksek riskli yapay zekâ sistemleri” [high-risk artificial intelligence systems] geliştiren veya kullanan şirketler için geçerlidir.
“Algoritmik ayrımcılık” [algorithmic discrimination], belirli korunan sınıflandırmalara dayalı olarak bir bireyi veya grubu olumsuz yönde etkileyen “yapay zekâ sisteminin kullanımının yasa dışı farklı muamele veya etkiyle sonuçlandığı herhangi bir durum” olarak tanımlanmaktadır.
“Önemli karar” [consequential decisions] ise, herhangi bir tüketiciye eğitim kaydı, istihdam veya istihdam fırsatı, finans veya kredi hizmeti, sağlık hizmetleri, barınma, sigorta veya yasal hizmet sağlanması veya reddedilmesi üzerinde önemli, hukuki veya benzer derecede önemli etkiye sahip olan karardır. Daha da önemlisi, mevzuat yapay zekâ tanımını herhangi bir spesifik alanla sınırlamamaktadır; bunun yerine, yalnızca üretken yapay zekâ ve büyük dil modelleri değil, örneğin özgeçmişleri taramak için kullanılan optik karakter okuyucular gibi teknolojiler de dâhil olmak üzere her türlü yapay zekâyı kapsamaktadır.
Mevzuat, Colorado’da iş yapan şirketlerin, “güvenilir bir raporun keşfedilmesi veya alınmasından sonraki 90 gün içinde bilinen veya makul olarak öngörülebilir algoritmik ayrımcılık riskini” eyalet başsavcılığına açıklamasını gerektirmektedir.
Yasada, “algoritmik ayrımcılık” incelemesinin yanı sıra yapay zekâ ile ilgili içeriğe de değinilmektedir. 10 Mayıs 2024 tarihli CIO Dergisi’nin “Colorado Yapay Zekâ Mevzuatı Yasal Uyum Denklemini Daha da Karmaşıklaştırıyor” [Colorado AI Legislation Further Complicates Compliance Equation[9]] başlıklı makalesinde de açıklandığı gibi, “genel amaçlı bir model de dâhil olmak üzere bir yapay zekâ sistemi, sentetik dijital içerik üretiyorsa veya manipüle ediyorsa, bu yasa, yapay zekâ sistemini kuran kişinin, sistemin sentetik dijital içeriğin yapay olarak oluşturulduğunu veya değiştirildiğini tüketiciye açıklamasını gerektirmektedir.”
Yasa, geliştiricilerin aşağıdakileri dağıtımcılara sunması da dâhil olmak üzere, yasanın koşullarına uymaları halinde makul özen gösterdikleri yönünde çürütülebilir bir varsayım oluşturmaktadır:
- Yüksek riskli yapay zekânın makul şekilde öngörülebilir kullanımlarına ve bilinen veya zararlı kullanımlarına ilişkin genel bir beyan sistemler;
- Sistemi eğitmek için kullanılan veri türünün yüksek düzeyde bir özetini ve ayrıca sistemin bilinen veya öngörülebilir sınırlamalarını açıklayan belgeler;
- Sistemin performansı ve algoritmik ayrımcılığın azaltılması açısından değerlendirilme yöntemlerinin belgelenmesi;
- Ayrıca dağıtımcının etki değerlendirmesini tamamlaması için gereken belgeler ve bilgiler.
Benzer bir şekilde yasa, dağıtımcıların yasada belirtilen belirli adımları atmaları halinde makul özen gösterdikleri yönünde çürütülebilir bir varsayım oluşturmakta olup; bu adımlar arasında şunlar yer almaktadır:
- Yüksek riskli bir yapay zekâ sisteminin konuşlandırılmasını yönetmek için bir risk yönetimi politikası ve programının uygulanması;
- Yüksek riskli yapay zekâ sistemi için etki değerlendirmesinin tamamlanması;
- Dağıtımcının önemli bir karar vermek veya bu kararın alınmasında önemli bir faktör olmak için yüksek riskli bir yapay zekâ sistemi kullanması durumunda tüketicilere bildirimde bulunulması;
- Yüksek riskli yapay zekâ sistemlerinin türleri gibi bilgileri özetleyen bir beyanın web sitesinde sunulması.
Yasa yalnızca Colorado Başsavcısı tarafından uygulanacaktır. Özel dava hakkı yoktur. Yasada ayrıca, herhangi bir yaptırım eyleminde, geliştiricinin, dağıtımcının veya başka bir kişinin ihlali keşfedip düzeltmesi durumunda olumlu bir savunmanın bulunacağı öngörülmektedir.
Yasa, kanunlaştığı takdirde 01 Şubat 2026 tarihinde yürürlüğe girecektir. Daha da önemlisi, bir ek yasa tasarısında, Şubat 2026’da yürürlüğe girmeden önce tasarıya herhangi bir değişiklik eklenmesi gerekip gerekmediğini toplayacak ve tartışacak bir çalışma grubu oluşturulmaktadır.
2.2. Illinois Eyaleti Yüksek Mahkemesi’nin 2025 tarihli Yapay Zekâ Politikası[10]
Illinois Yüksek Mahkemesi’nin [Illinois Supreme Court] Yapay Zekâ Politikası [Illinois Supreme Court Announces Policy on Artificial Intelligence], Ocak 2025’ten itibaren, yapay zekâyı yargı sistemine entegre ediyor. Bu politika, yasal işlemlerde yapay zekâ kullanımına ilişkin etik yönergeler ve hesap verebilirliği sağlıyor ve yargısal bütünlüğü koruyor.
Illinois Yüksek Mahkemesi, 18 Aralık 2024 tarihinde, Illinois Yargı Konferansı Yapay Zekâ Görev Gücü [Illinois Judicial Conference Task Force on Artificial Intelligence] tarafından sunulan bir raporun onaylanmasının ardından mahkemelerde yapay zekâ ile ilgili politikasını yayınladığını duyurmuştur.
Illinois Yargı Konferansı Yapay Zekâ Görev Gücü (Görev Gücü) 2024 yılının başlarında oluşturulmuş ve Illinois Yargı Organının [Illinois Judicial Branch] yapay zekâyı nasıl düzenlemesi ve kullanması gerektiği konusunda tavsiyelerde bulunmakla görevlendirilmiştir. Williamson County Yargıcı Jeffrey A. Goffinet ve 17. Yargı Dairesi Duruşma Mahkemesi Yöneticisi Thomas R. Jakeway’in eş başkanlığını yaptığı bu Görev Gücü, yargıçlar, avukatlar, mahkeme personeli ve diğer paydaşları içermektedir. Görev Gücü, politika, eğitim ve müşteri hizmetleri konularında esaslı incelemeyi kolaylaştırmak için üç alt komite oluşturmuştur. Görev Gücü ayrıca, yapay zekâ ve hukuk uygulamasının kesişimi nedeniyle değişikliklerin haklı olup olmadığını belirlemek için mahkeme kurallarını incelemiştir.
Bu konuda Baş Yargıç Mary Jane Theis şunları söyledi: “Mahkemeler bu hızla değişen teknolojiye ayak uydurmak için ellerinden gelen her şeyi yapmalıdır. Bu politika, yapay zekâ kullanımının artmaya devam ederken, mevcut kurallarımızın kullanımını yönetmek için yeterli olduğunu kabul ediyor. Ancak, bu sistemler geliştikçe zorluklar olacak ve Mahkeme bu kuralları ve bu politikayı düzenli olarak yeniden değerlendirecektir.”
Ayrıca hâkimlere yardımcı olmak için bir yargı referans sayfası da oluşturulmuştur. Illinois Yüksek Mahkemesi, adaletin idaresinde en yüksek etik standartları koruma taahhüdünde kararlılığını sürdürüyor ve yapay zekâ teknolojisinin yeteneklerini ve sınırlamalarını anlamak Illinois Yargı Organı için olmazsa olmazdır. Yapay zekânın mahkemelerle entegrasyonu giderek daha yaygın hale geliyor, potansiyel verimlilikler ve adalete daha iyi erişim sağlıyor. Ancak, aynı zamanda mahkeme dosyalarının, işlemlerin, kanıtların ve kararların özgünlüğü, doğruluğu, önyargısı ve bütünlüğü hakkında kritik endişeler de ortaya çıkarıyor. Illinois Mahkemeleri, usulüne uygun yargılamayı, eşit korumayı veya adalete erişimi tehlikeye atan yapay zekâ teknolojilerine karşı dikkatli olacaktır.
Önyargıyı sürdüren, davacıları önyargılı hale getiren veya gerçeği bulma ve karar vermeyi gizleyen, kanıtlanmamış veya kasıtlı olarak yanıltıcı yapay zekâ tarafından oluşturulan içeriklere müsamaha gösterilmeyecektir. Davacılar, avukatlar, hâkimler, adli kâtipler, araştırma avukatları ve benzer destek sağlayan mahkeme personeli tarafından yapay zekâ kullanımı beklenebilir, caydırılmamalı ve yasal ve etik standartlara uyması koşuluyla yetkilendirilmelidir.
Mesleki Davranış Kuralları ve Yargısal Davranış Kuralları, yapay zekâ teknolojilerinin kullanımı için tam olarak geçerlidir. Avukatlar, hâkimler ve kendi kendini temsil eden davacılar, nihai çalışma ürünlerinden sorumludur. Tüm kullanıcılar, doğruluğu ve yasal ve etik yükümlülüklere uyumu sağlamak için herhangi bir mahkeme önüne göndermeden önce yapay zekâ tarafından oluşturulan içeriği iyice incelemelidir. Üretken yapay zekâ uygulamaları da dâhil olmak üzere herhangi bir teknolojiyi kullanmadan önce, kullanıcılar hem genel yapay zekâ yeteneklerini hem de kullanılan belirli araçları anlamalıdır.
Bu politika, Illinois Yüksek Mahkemesi’nin dinamik bir ortamda yeni yapay zekâ teknolojilerinin potansiyel faydalarını keşfederken temel ilkeleri destekleme taahhüdünü yansıtır. Mahkeme, bu teknolojiler geliştikçe politikaları düzenli olarak yeniden değerlendirecek ve yargıya ve adaletin uygulanmasına olan kamu güvenini ve inancını önceliklendirecektir. Yargıçlar, teknolojik gelişmelerden bağımsız olarak, nihai olarak kararlarından sorumludur.
Mahkeme, tüm mahkeme kullanıcılarına hizmeti iyileştiren ve adalete eşit erişimi teşvik eden teknolojilerin geliştirilmesini teşvik eder. Bunu kolaylaştırmak için yargı organı, yapay zekâ da dâhil olmak üzere ortaya çıkan teknolojiler hakkında devam eden eğitimi destekleyecektir.
Illinois Yargı Konferansı, Illinois Yargı Organı için stratejik planlamadan sorumlu organdır ve 29 oy hakkı olan üyeden oluşur: 15 yargıç ve 14 yargıç olmayan üye ve Baş Yargıç Başkan olarak görev yapar.
Sonuç
Amerika Birleşik Devletleri henüz kapsamlı bir Yapay Zekâ Yasası oluşturmamış olsa da, Ulusal Yapay Zekâ Girişimi Yasası ve eyaletlere özgü düzenlemeler gibi federal girişimler yapay zekâyı sorumlu bir şekilde düzenlemeye yönelik artan bir bağlılık göstermektedir. Bu çabalar, inovasyona olan ilgiyi riskleri yönetme ihtiyacıyla dengelemeyi amaçlamaktadır. Özellikle Başkan Trump tarafından imzalanan son kararnameler, ABD’yi etik zorluklarını yönetirken yapay zekâ geliştirmede küresel bir önder olarak konumlandırmaya odaklanmaktadır.
[1]2020 tarihli “Ulusal Yapay Zekâ Girişimi Yasası” için bkz. <https://www.aip.org/sites/default/files/aipcorp/images/fyi/pdf/national-ai-initiative-act-final.pdf>.
[2]Bu bölümde yararlanılan temel kaynak için bkz. “Scott J. Gelbman, Matthew H. Leggett, Ryan T. Carney, Andrew H. Tabler, Pamela J. Garvie, Vivian K. Bridges, Victoria K. Hamscho, Lauren E. Hamma, Abby Dinegar, House Bipartisan Task Force on Artificial Intelligence Report, K&L Gates Hub [K&L Gates LLP], US Policy and Regulatory Alert, 22 January 2025, <https://www.klgates.com/House-Bipartisan-Task-Force-on-Artificial-Intelligence-Report-1-21-2025> erişim tarihi 11 Nisan 2025”.
[3]“Highlights of the 2023 Executive Order on Artificial Intelligence for Congress”, 04.03.2024, <https://www.congress.gov/crs-product/R47843#:~:text=14110%20on%20Safe%2C%20Secure%2C%20and,The%20E.O.> erişim tarihi 11 Nisan 2025”.
[4]“Removing Barriers to American Leadership in Artificial Intelligence”, The White House, January 23, 2025, <https://www.whitehouse.gov/presidential-actions/2025/01/removing-barriers-to-american-leadership-in-artificial-intelligence/> erişim tarihi 11 Nisan 2025.
[5]Bu bölümde yararlanılan temel kaynak içi bkz. “Kevin LaCroix [Türkçeye çeviren: Yavuz Akbulak], Colorado Yasama Meclisi’nden Geçen ABD’nin “İlk Eyalet Yapay Zekâ Düzenleme Tasarısı” Üzerine, Legal Blog, 14 Mayıs 2024, <https://legal.com.tr/blog/yapay-zeka-hukuku/colorado-yasama-meclisinden-gecen-abdnin-ilk-eyalet-yapay-zeka-duzenleme-tasarisi-uzerine/> erişim tarihi 11 Nisan 2025”.
[6]<https://en.wikipedia.org/wiki/Artificial_Intelligence_Act> erişim tarihi 11 Nisan 2025.
[7]<https://leg.colorado.gov/sites/default/files/documents/2024A/bills/2024a_205_rer.pdf> erişim tarihi 11 Nisan 2025.
[8]<https://pluribusnews.com/news-and-events/ai-spurs-huddle-of-lawmakers-from-more-than-half-of-states/> erişim tarihi 11 Nisan 2025.
[9]<https://www.cio.com/article/2099805/colorado-ai-legislation-further-complicates-compliance-equation.html> erişim tarihi 11 Nisan 2025.
[10]“Illinois Supreme Court Announces Policy on Artificial Intelligence” için bkz. <https://ilcourtsaudio.blob.core.windows.net/antilles-resources/resources/e43964ab-8874-4b7a-be4e-63af019cb6f7/Illinois%20Supreme%20Court%20AI%20Policy.pdf>; <https://ilcourtsaudio.blob.core.windows.net/antilles-resources/resources/cb3d6da3-66c7-469d-97f3-41568bdeee8c/ISC%20AI%20Policy%20Bench%20Card.pdf>; <https://www.illinoiscourts.gov/News/1485/Illinois-Supreme-Court-Announces-Policy-on-Artificial-Intelligence/news-detail/> erişim tarihi 11 Nisan 2025.
1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu [merhume Anası (1947-10 Temmuz 2023) Erzurum/Aşkale; merhum Babası ise Ardahan/Çıldır yöresindendir]. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte);
Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte) başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003), Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004) ile Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021), Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021), Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021), Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022), Ticari Mevzuat Notları (2022), Bilimsel Araştırmalar (2022), Hukuki İncelemeler (2023), Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024), Hukuka Giriş (2024) başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 2 bin 500’ü aşan Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.