Hukukçu Yapay Zekâ Ortaklığında Hukuki Muhakemenin Yeni Mimarisi

I. Hukukçu Zekâsının Sınırları ve “Yapay Zekâ” İhtiyacı

Hukukçu zekâsının doğasındaki sınırlılıklar; dikkat daralması, önyargı eğilimleri, bellek kısıtları vb. hukuki düşünme sürecinde tamamlayıcılara duyulan ihtiyacı açıkça göstermiştir. İşte yapay zekâ, bu ihtiyacın modern karşılığı olarak yalnızca teknik bir araç olarak değil; hukukçu bilişinin dışsal bir uzantısı, bir nevi “yapay uzuv” işlevi üstlendiğinde onun yapay zekânın temel rolü, hukukçunun görme, anlama ve muhakeme kapasitesini genişletmek suretiyle hukukçunun düşünmesini hem yansıtan hem de yapılandıran bir bilişsel ortak olarak konumlanmaktadır.

Bu rol üç temel işlev üzerinden açıklanabilir: ayna, mercek ve hipotez hızlandırıcısı.

  1. Ayna İşlevi: Hukukçu Farkındalığının Derinleşmesi

Yapay zekâ, hukukçu zihninin farkında olmadan tekrarladığı bilişsel kalıpları ve önyargıları görünür hale getirerek onun için bir “hukuki düşünme aynası” işlevi gördüğünde hukukçu, sezgisel eğilimlerini, sistematik yanılgılarını ve bilinçdışı tekrarlarını, süreç içinde kişiselleştireceği bu “hukuki düşünme aynası”nda izleyebilir hale gelecek ve böylece yapay zekâ, hukukçuya yalnızca hukuki bilgi üreten bir sistem olmaktan çıkarak hukukçunun kendi düşünme biçimini kendisine geri yansıtan bir farkındalık aracı olacaktır.

Hukuki muhakeme bağlamında yapay zekânın ayna işlevi, karar alma sürecinde saklı kalan ön kabulleri ve tutarlılık boşluklarını görünür kılarak daha şeffaf ve izlenebilir bir hukuki muhakeme zemini oluşturur, ancak hemen belirtmek gerekir ki; bu hedefin gerçekleşebilmesi için yapay zekânın çalışabileceği hukuki kaynağa dayalı üretimi (RAG), versiyonlanmış hukuki bilgi tabanları, açıklanabilirlik ve veri yönetişimi vb. şartların da gerçekleşmesi gerektiği açıktır.

  1. Mercek İşlevi: Görünmeyeni Görmek

Hukuk uygulamasında yapay zekâ hukukçu için aynı zamanda bir mercek işlevi görerek, karmaşık ve çok değişkenli hukuki sistemlerde örüntü tanıma, ilişki haritalama ve yüksek boyutlu hukuki analiz kapasitesiyle hukukçunun algısına ölçek kazandıracaktır.

Hukukçu zihninin doğrudan kavrayamadığı ilişkiler ağını, hesaplanabilir ve görselleştirilebilir bir biçime dönüştürecek ve bu özelliğiyle yapay zekâ, özellikle hukuk gibi çok katmanlı nedensellik ilişkilerinin yer aldığı alanlarda, görünmeyeni görünür kılma yani “kör noktaları görme” imkanı sağlayacaktır. Ancak bu kör noktaları görebilmek ve daha da ileri giderek bağlamı fark edebilmesi için hukukçunun yapay zekânın işlevi işleyişi ve yapısı hakkında bilgi ve farkındalığa sahip olması gerekmektedir. Bu farkındalık arttıkça ve yapay zekâ hukuk uygulamasında kullanıldıkça yapay zekâ hukukçunun bilişine ölçek genişletici bir işlev kazandırarak makrodan mikroya, ilkeden olguya geçişte epistemik netliği artıracaktır.

  1. Hipotez Hızlandırma İşlevi: Hukuki Düşünmenin Derinleşmesi

Hukukçu için yapay zekânın üçüncü işlevi, onu bir hipotez hızlandırıcısı haline gelmiş olmasıdır. Yapay zekâ modelleme, örüntü keşfi ve simülasyon yetenekleriyle hukukçu için yeni hipotezler, karşı-örnekler ve sınır durumları üretir. Ancak bu üretim süreci tek başına hukukçu için anlamlı değildir; hukukçu araştırıcı, amaç fonksiyonunu ve değer çerçevesini kendisi belirleyerek seçecek, daraltacak ve sınayacaktır. İşte hukuki bağlamda bu, yapay zekânın normatif öngörüleri hızlandırdığı, fakat yorumun ve değer yargısının hâlâ hukukçuda kaldığı bir ortak üretim modelini temsil etmiş olacaktır.

II. Hukuki Bilgi Üretiminin Yeni Biçimi: Etkileşimsel Hukuki Bilgi

Klasik bilgi anlayışında bilen özne, nesneye yönelir ve bilgi, bu yönelimin sonucunda elde edilirken, yapay zekâ ile çalışan hukukçu zihni, bilme eylemini artık tek taraflı değil, birlikte kurulan bir alan olarak yaşamakta ve hukuki düşünmede bilgi, artık tek yönlü bir edinim değil; hukukçu ile yapay zekâ arasındaki etkileşim içinde kurulan bir süreç haline gelmektedir. Bu şekilde yapay zekâ, hukuki veri uzayında hukukçu sezgisinin göremediği kalıpları seçecek ve bu seçicilik, yalnızca hukuki veriyi değil, görünümünü de yeniden biçimlendirecektir. Bu biçimlendirme hukuki bilgi artık bir tespit değil, bir inşa faaliyetine dönüştürmüş olacağından yapay zekânın ürettiği her hukuki çıktı, nihai bir hüküm / karar değil; hukukçu için sınanabilir, revize edilebilir bir “taslak hakikat” haline gelmiş olacaktır.

III. Hukuki Hakikatin Dönüşümü: Sürekli Doğrulanan Süreç

Hukuki muhakemede yukarıda açıklamaya çalıştığımız yaklaşım, kararın tek bir çıkarımın sonucu değil, çoklu iterasyonların dayanıklılığı olarak anlaşılmasını sağlayacağı için hukukçu sezgisi, yapay zekâ önerilerini sınarken; yapay zekâ da hukukçu geribildirimiyle yönünü düzeltecektir. İşte bu karşılıklı düzeltme döngüsü, hem teknolojinin hem hukuki muhakemenin derinliğini artıracak ve döngü hızlandıkça hukuki hakikat artık bir nihai sonuç değil, sürekli doğrulanan bir süreç haline gelecektir.

Hukuki karar üretimi doğrulanabilirlik ve revizyon ilkelerine dayalı dinamik bir yapıya evrilmiş olacağı için artık hukuku bilmek, sabit bir hukuki bilgiye ulaşmak olarak değil, hukuki bilgiyle ilişki kurma biçimini sürekli yeniden tanımlamak olacaktır.

IV. Hukukçu – Yapay Zekâ Ortaklığı: Bizi Bize İade Eden Tasarım

Daha önceki yazılarımızda ve burada da ifade etmeye çalıştığımız hukuki muhakemedeki yapay zekâ dönüşümü, dışsal bir genişleme değil, içsel bir yeniden yapılanmadır. Zira genel olarak ifade edersek insanlık zekâsının, eksik yanını dışarıda bir yapay uzuv olarak “yapay zekâ” olarak tasarladığından, aslında kendini içeriden yeniden biçimlendirmeye de başlamış oldu. İşte bu genel durum, hukuk uygulamasında yapay zekânın hukukçuyu taklit etmesinden çok, hukukçunun kendi düşüncesini yeniden örgütlemesi haline gelmelidir diyoruz.

Dolayısıyla yapay zekâ, bizi bizden alan bir güç değil; bizi bize iade eden bir tasarım olarak okunmalıdır. Ancak bu iade, kendiliğinden gerçekleşmeyeceği açık olduğundan, yalnızca niyet, etik ve öğrenme disiplinleriyle işlenmiş bir ilişki içinde yapay zekâ hukukçu için gerçek bir dönüştürücü bir “bilişsel ortak” haline gelecektir.

Hukukçu ile yapay zekânın bu ortaklığı, hem hukuki bilginin üretiminde hem de hukuki muhakemenin etik temelinde yeni bir sorumluluk biçimi doğuracak olduğundan ileriki yazılarımızda hukukçunun bu yeni sorumluluk biçimine de yer vereceğiz.

V. Sonuç: Rekabetten Ortaklığa, Düşünmeden İnşaya

Hukukta yapay zekâ, hukukçunun zekâsının yerini alan değil, onu genişleten bir bilişsel uzuv olduğundan; Ayna olarak farkındalığı artıracak, Mercek olarak ölçeği genişletecek ve Hipotez hızlandırıcısı olarak hukuki düşünmeyi derinleştirecektir. İşte bu bütünleşme, hukukçu ile yapay zekâ arasındaki ilişkiyi rekabetten çıkarıp, birlikte hukuk üretiminin epistemik mimarisine dönüştürecektir.

1969 yılında Karşıyaka'da doğdu. 1987 yılında İzmir Çınarlı Teknik Lisesi Elektrik bölümünden ve 1993 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi´nden mezun oldu. İstanbul Barosu Mevzuatı Araştırma ve Geliştirme Komisyonu Başkan Yardımcılığı görevine uzun yıllar devam etti.
İstanbul Barosu Avukat Hakları Merkezi´nin (AHM) kurucu üyeliği ve uzun süre merkez yönetim kurulu üyeliğinde bulundu.2022 – 2023 yılları arasında İstanbul Barosu AHM Sözcüsü oldu. İstanbul Barosu Sağlık Komisyonu üyeliğinde de bulunan Çakmakcı, İstanbul Barosu “Avukat Hakları” ve “CMK” Eğitim sertifikalarına sahiptir. Lebib Yalkın Yayınlarında Vergi ve Ticaret Hukuku Mevzuat Uzmanı ve Mükellefin Dergisi Yazı İşleri Müdür Yardımcısı olarak çalıştıktan sonra. Türkiye İş Bankası Hukuk İşleri Müdürlüğünde uzun süre Avukatlık yapan Çakmakcı aynı zamanda Türkiye İş Bankası Eğitim Müdürlüğünde orta ve üst düzey yöneticilere “Hukuk Eğitmeni” olarak hukuk dersleri verdi. Halen Kadıköy´de İstanbul Barosuna kayıtlı olarak serbest avukatlık yapmaktadır. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosunda Uzlaştırmacı olarak görev yapmıştır.
Sakarya Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi "Uzlaştırmacı Eğiticiliği Eğitimi" sertifikasına sahiptir. Türkiye Barolar Birliği "Arama Konferansı" Moderatörlük Eğitimini tamamlamıştır. Türkiye Barolar Birliği Avukat Hakları Merkezi Genel Sekreterliği görevini yürütmüştür. Antalya Barosu, Mersin Barosu ve Hatay Barosu'nda Avukatlık Hukuku üzerine seminerler vermiştir. Seminerleri TBB Televizyonunda yayınlanmıştır. "Avukat Hakları" isimli TBB AHM iç eğitim yayınını hazırlamıştır. Türkiye Bankalar Birliği Eğitim Merkezinde “Hukuk Eğitmeni” olarak dersler vermiş olup Ankara Barosu “Yapay Zeka Hukuku Merkezi” Danışma Kurulu üyesidir. İstanbul Barosu Genel Kurulunda 2018-2020 ve 2022 – 2024 dönemi “Türkiye Barolar Birliği İstanbul Delegesi” seçilmiştir. 2024-2026 Dönemi Türkiye Barolar Birliği İstanbul 1. Yedek Delegesi olarak seçilmiştir. Kuruluşunda ve bazı dönemlerinde İstanbul Barosu “Baro Meclisi” üyesi olmuştur. Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubunun iki dönem Yürütme Kurulu üyeliği görevini yürütmüştür. İstanbul Barosu, Kat Mülkiyeti Hukuku Komisyonu, Çevre ve İmar Komisyonu üyesidir. İstanbul Barosu Kooperatif Hukuku Komisyonunun kurulmasına öncülük etmiştir. Arabuluculukta Taraf Avukatları Grubunun (ATAG) kurucularından olup arabuluculuk ve avukat ilişkileri konusunda söyleşiler düzenlemiş ve kampanyalar yürütmüştür. Taşınmaz ve Kira Hukuku Grubu Dergisi Yayın Kurulu üyesidir.
Legal Yayıncılık A.Ş. Legal Kitabevi A.Ş. ve Arnavutluk'ta Legal Publishing Shpk'nin kurucu ortağı ve yönetim kurulu üyesidir. Türkiye'nin en kapsamlı hukuk veri tabanı olan "Legal Online Veri Tabanı" nın kurucularından ve sürdürücülerindendir. Halen YÖK - TÜBİTAK ULAKBİM'e kayıtlı hakemli olan İstanbul’da yayınlanan 10 akademik hukuk dergisinin ve Tiran'da Arnavutça / İngilizce yayınlanan Revista Akademike Legal isimli hukuk dergisinin “Sorumlu Yazı İşleri Müdürü” dür. Hukuki makaleleri çeşitli gazete ve dergilerde yayınlanmıştır. Yayınlanmış hukuk kitapları ve mevzuat derlemeleri bulunmaktadır. Modern Hukuk Akademisinin Başkanlığını ve Hukuk Eğitmenliği görevini yürütmüştür.
Modern Hukuk Akademisi olarak "Sağlık ve Hukuk Gündemi" ve "Hukuk Söyleşileri" başlıklı söyleşileri hukukçu ve doktorların katılımı ile gerçekleştirmiş ve söyleşileri sosyal medya üzerinden online yayınlamıştır. Kadıköyü Bilim Kültür ve Sanat Dostları Derneğinin (KBKSDD) üyesidir. KBKSDD faaliyetleri çerçevesinde Moda sahilinin çevre yolu ile yok edilmesine ve yeşil alanların betonlaşmasına karşı faaliyetler yürütmüştür. Kamu Yararını Savunma Derneği (KYSD) Başkanlığı görevini yürütmüştür. KYSD faaliyetleri çerçevesinde, çevre, kadın ve avukat haklarına yönelik çalışmalar yürütmüştür.Anadolu Yakası Balkoan Göçmenleri Derneği Yönetim Kurulu Üyesidir. Modanın Renkleri Müzik Korosunda “Korist” olan Çakmakcı, Türkçe / İngilizce yayınlanan “Makam Müzik Dergisi” isimli Türk Müziği Dergisinin Sorumlu Yazı İşleri Müdürüdür. Yemek Kitapları editörü olup editörlüğünü yaptığı iki ayrı yemek kitabı ile Gourmand Cookbooks Awards tarafından iki kez “Dünyanın En İyi Yemek Kitapları Editörü” ödülüne layık görülmüştür.