Giriş
Birleşik Krallık Hükümeti, 17 Aralık 2024 tarihinde Birleşik Krallık’ta yapay zekânın kullanımının getirdiği zorlukların en azından bir kısmını karşılamak amacıyla Birleşik Krallık fikri mülkiyet hukuku ve diğer yasalarda yapılabilecek olası değişiklikler hakkında istişare/danışma faaliyeti başlatmış[1] ve istişare 25 Şubat 2025 tarihinde sona ermiştir.
Bu yazıda, Hükümetin temel tekliflerine geri dönülüp, Birleşik Krallık’ta yapay zekâ düzenlemesinde bundan sonra ne olabileceği ele alınacaktır.
- Temel Sütunlar
Yapay zekâ teknolojisi (artificial intelligence technology), özellikle önceden var olan bir veri kümesinden veya nihai kullanıcı tarafından sunulan yeni içerikten yeni metin, resim veya video içeriği üretebilen ‘üretken’ yapay zekâ araçları söz konusu olduğunda, çok miktarda veriye dayanır ve bu verileri oluşturabilir.
Çok kısa bir özetle, bir yapay zekâ modelinin (ve geliştiricisinin) veri kullanımının iki ana odak noktası eğitim verileri ve çıktı verileridir (training data and output data).
Bu danışma faaliyetinin ilk temel ayağında, yapay zekâ geliştiricilerinin eğitim verilerine nasıl erişebilecekleri ve bunları nasıl kullanabilecekleri konusunda yasayı açıklığa kavuşturmak için yeni bir mekanizma önerilmiştir; hak sahipleri, çalışmalarının yapay zekâ eğitim amaçları için kullanılmasına karşı aktif olarak muafiyet talebinde bulunacaklardı.
Danışma faaliyetinin ikinci temel ayağında ise, yapay zekâ tarafından üretilen çıktı verilerinin fikri mülkiyet hukuku kapsamında nasıl ele alınacağını değiştirme ve yapay zekâ çıktılarına uygulanabilir yeni kuralları dikkate alma önerisine odaklanılmıştır.
- Eğitim Verileri [Training Data]
2.1. Yapay zekâ geliştirme için telif hakkı yasası kapsamında potansiyel yeni muafiyet (potential new exemption under copyright law for artificial intelligence development); arka plan
Eğitim verisi terimi, yapay zekâ modelleri içindeki algoritmaları düzenlemek ve iyileştirmek için kullanılan orijinal bilgilerle ilgilidir. Bir köpeğin binlerce görüntüsünü kullanarak, bir yapay zekâ modeli bir köpeğin neye benzediğini “anlayabilir” ki; bu, yapay zekâ veya onun oturduğu diğer yazılım tarafından çeşitli amaçlar için kullanılabilen bir özelliktir.
Herhangi bir görüntüde fikri mülkiyet hakları (özellikle telif hakkı) bulunabilir. Bu nedenle, özellikle ‘büyük dil modelleri’ bağlamında, bin adet köpek fotoğrafından en az bir hak sahibinin, köpek fotoğrafını yapay zekâ eğitim amaçları için geliştiriciye lisanslamadığı (eğer varsa) iddia edilmektedir. Lisans olmadan fikri mülkiyet hakkını kullanmak, Birleşik Krallık’taki telif hakkı yasası uyarınca bir ihlale yol açabilir.
Bir yaratıcı, görselini üçüncü taraflarca yapay zekâ eğitimi yapılmasına izin veren bir medya veritabanına yüklediyse, yaratıcı ile medya şirketi arasındaki orijinal anlaşma bu kullanımı öngörmemiş veya buna izin vermemiş olsa bile, görsel eğitim veri kümelerine girebilir. Ancak daha yaygın olarak, eser internette mevcuttur ve yaratıcı, eserinin toplandığı veya yapay zekâ eğitimi için kullanıldığı konusunda hiçbir zaman bilgilendirilmez. Nihai kullanıcılar ayrıca bir komut (giriş verileri) biçiminde doğrudan yapay zekâ yazılımına içerik yükleyebilir. Giriş verileri eğitim için kullanılırsa, sorun çoğalır. Ne yapay zekâ geliştiricisi ne de içerik yaratıcısı olup biteni veya kimin ne yaptığını tam olarak takdir edemez. Telif hakkının istismarı konusunda şeffaflık sorunu çok önemlidir; yapay zekâ geliştiricileri ne kullandıklarını bilmiyorlarsa veya eğitim amaçlarıyla kullandıkları verilerle ilgili bilgi taleplerine uyamıyorlarsa, kimse haklarını ve yükümlülüklerini anlamayacaktır.
Yine de bazı yapay zekâ geliştiricileri hem açık lisans anlaşmaları altında hem de davranışlarının yasallığının daha az açık olduğu (ancak fiilen yasadışı olmadığı) senaryolarda (web kazıma gibi) modellerini eğitmeye devam etmektedir. Diğerleri de, yasal konumun daha açık olduğu yargı bölgelerini seçerek netlik eksikliğini gidermeye bile çalışmamaktadır.
Danışma faaliyetinde, bu durumun herkes için kaybeden-kaybeden bir durum olduğu ileri sürülmüştür. Yani yaratıcılar ve hak sahipleri uygun şekilde ücretlendirilmiyor ve hakları üzerinde kontrolleri yoktur. Yapay zekâ geliştiricileri, isteyerek veya istemeyerek, telif hakkıyla korunan içeriği büyük ölçekte kullanıyorlar ve en iyi niyetlerle bile kendilerini yasal sorumluluğa maruz bırakabiliyorlar. Yurt dışında bulunan yapay zekâ geliştiricileri için, Birleşik Krallık ekonomisi kaybetmekte ve bir yaratıcının onlara karşı yaptırım uygulaması daha zor olmaktadır.
2.2. Reform edilmiş metin ve veri madenciliği muafiyeti
Birleşik Krallık telif hakkı yasası, ticari olmayan bir amaç (örneğin bilimsel araştırma) olduğu sürece, metin ve veri madenciliği için lisans olmaksızın telif hakkına tabi bir eserin kullanılmasına zaten izin vermektedir.
Metin ve veri madenciliği (text and data mining), Birleşik Krallık Fikri Mülkiyet Ofisi (United Kingdom Intellectual Property Office) tarafından “metin ve verileri desenler, eğilimler ve diğer yararı olan bilgiler açısından analiz etmek için otomatik analitik tekniklerin kullanımı” olarak tanımlanmakta olup; “metin ve veri madenciliği genellikle analiz edilecek çalışmanın kopyalanmasını gerektirmektedir.”[2]
Danışma raporunda, aşağıdaki varsayımlar sağlandığı takdirde, metin ve veri madenciliği muafiyetinin herhangi bir amaç için (eğitim dâhil) ticari kullanımı kapsayacak şekilde genişletilmesi önerilmiştir:
- İlgili kullanıcı (yapay zekâ geliştiricisi) söz konusu çalışmaya zaten yasal erişime sahipti. Bu, kamuya açık web sitelerini veya çevrimiçi kayıtları kapsayacaktı. İkinci nokta ilginç bir konuyu gündeme getiriyor (Avrupa Birliği’ndeki mevcut metin ve veri madenciliği muafiyeti hem telif hakkıyla korunan çalışmaların hem de veritabanlarının kullanımını muaf tutarken, Birleşik Krallık metin ve veri madenciliği muafiyeti yalnızca telif hakkıyla korunan çalışmaları kapsamaktadır). Danışma raporunda, ilgili verilerin büyük bir kısmının Birleşik Krallık telif hakkı yasasının bir veritabanı olarak göreceği şeyin içinde yer alacağı için bu alanda potansiyel bir reforma ihtiyaç duyulacağı kabul edilmiştir. Veritabanları, korumanın mevcut olabileceği başka bir fikri mülkiyet hakkı biçimidir.
- Telif hakkı sahibi ilgili eserdeki haklarını saklı tutmamıştır. Eğer bu gerçekleşmişse (bir vazgeçme), kullanıcı doğrudan bir lisans aramak zorunda kalacaktır.
2.3. Hakları saklı tutma mekanizması (rights reservation mechanism)
Danışma raporuna göre, “hak sahiplerine istisna kapsamında haklarını saklı tutma yetkisi verilmesinin, eserlerinin yapay zekâ eğitimi için kullanılmasını önleyebilecekleri anlamına geldiği açıkça ortaya konmuştur. Bir geliştirici, hak sahibi açıkça bu eserdeki haklarını saklı tutmuş olmasına rağmen, yapay zekâ modelini eğitmek için bir eseri kopyalarsa, bu telif hakkını ihlal edecektir.”
Başka bir deyişle, fikir, yapay zekâ geliştiricilerinin telif hakkıyla korunan eserleri üzerinde eğitim almalarına izin vermek için hak sahiplerinin otomatik olarak katılması olacaktır. Hak sahibi katılmamayı seçerse, buna izin verilmeyecektir.
Danışma raporundaki öneri birçok cevapsız soru ortaya çıkarmaktadır. Örneğin, hak sahiplerinin yalnızca eğitime itiraz edip başka amaçlar için (örneğin ticari olmayan araştırma amacı) kullanımına izin verip veremeyecekleri belirsizdir.
Raporda, muafiyet sorumluluğunun ‘hak sahibine’ ait olacağı açıkça ortaya koyulmuştur, ancak sıklıkla, özellikle yaratıcı sektörlerde, orijinal yaratıcı hak sahibi değildir. Bu nedenle, büyük bir müzik yayınevi muafiyet vermezse, orijinal yaratıcı yine de kontrolü ve potansiyel olarak daha fazla tazminatı kaybeder. Bu nokta, Hükümetin danışma eylemi içindeki potansiyel güç dengesizliğini kabul etmesine karşın, danışma önerisine yönelik son zamanlardaki yüksek profilli itirazların özünü oluşturur[3].
Buna göre, danışma toplantısında kolektif yönetim örgütleri kavramının uygulanması fikri ortaya koyulmuştur. Örneğin yaratıcı sektörlerde, müzik eserlerinin hak sahipleri bunları ‘Phonographic Performance Limited’e (PPL) lisanslar. PPL bu kolektif lisansları yönetir ve bunları barlar ve kulüpler gibi işletmelere lisanslar ve hak sahiplerine ödenmesi gereken ücretleri toplar.
Danışma raporunda, yapay zekâ eğitimi amacıyla toplu lisanslamayı yönetmenin bir yolunun PPL’ye benzer yeni bir toplu yönetim organizasyonu oluşturmak olabileceği öne sürülmektedir. Yapay zekâ geliştiricileri, eğitim verilerine doğrudan bu organizasyondan erişecek ve organizasyon ilgili lisans ücretini hak sahiplerine geri ödeyecektir.
2.4. Teknik standartlar ve şeffaflık
Bir katılım içi/katılım dışı rejimi uygulamanın temel özelliği, hak sahibinin katılım içi veya katılım dışı olup olmadığını kolayca iletebilme yeteneğidir. Toplu lisanslama, verilere erişmenin bir yoludur, ancak internette veya diğer veritabanlarında göründükleri şekliyle diğer çalışmalara uygulanmaz.
Danışma raporunda üç olası çözüm ortaya konulmuştur:
- ‘Robot.txt’nin ana devre dışı bırakma mekanizması olarak benimsenmesi (adoption of robot.txt as the main opt-out mechanism):txt, web sitesinin arka ucunda herkese açık olarak görüntülenen ve web sitesinin içeriğinin otomatik taranmasını (veri toplamasını) reddetmek için çalışabilen bir dosyadır (tarayıcı buna saygı duyduğu sürece).
- Korunan eserdeki meta veriler (metadata within the protected work): Hak sahibinin katılıp katılmadığını belirtmek için elektronik dosyanın koduna terimler eklemek mümkündür.
- Katılım dışı veri tabanları (opt-out databases): Danışma raporunda, hak sahibinin katılım içi veya katılım dışı (opt-in or opt-out) pozisyonunu yayınlayabilen kamu veri tabanlarına atıfta bulunulmuştur.
Danışma raporunda, her yaklaşımla ilgili olarak belirgin sorunlar olduğu kabul edilmiştir. Özellikle, Avrupa Birliği’nde metin ve veri madenciliğinin ticari kullanımına izin verilmesine rağmen, hak sahibinin pozisyonunu iletmek için yaygın olarak kabul görmüş bir standart benimsenmemiştir. Birleşik Krallık Hükümeti’nin, hak sahiplerinin devre dışı bırakılmış statüsünün yapay zekâ geliştiricileri tarafından saygı görmesini sağlayacak bir çözümü uygulayıp uygulayamayacağı veya benimseyebileceği belirsizdir.
Buna göre, yeni bir metin ve veri madenciliği istisnasını kolaylaştırmak için danışma raporunda ortaya konulan son destekleyici önlem, yapay zekâ geliştiricilerinden ve ‘metin ve veri madenciliği yapan diğerlerinden’ daha fazla şeffaflık talep etmektir. Bu tür varlıklar üzerindeki potansiyel etki, ‘belirli çalışmaların ve veri setlerinin kullanılması’ veya ‘haklara ilişkin çekincelere uygunluğun kanıtlanması’ (use of specific works and data sets or to evidence compliance with rights reservations) olacaktır.
Danışma raporunda kabul edildiği üzere, bu durum Avrupa Birliği Yapay Zekâ Yasası[4] kapsamında genel amaçlı yapay zekâ modelleri geliştiricilerine getirilen şeffaflık koşullarıyla paralellik göstermektedir; ancak danışma toplantısı hedeflerinin karşılanması için Birleşik Krallık yasalarında yapılacak herhangi bir değişikliğin daha da ileri gitmesi gerekebilir.
2.5. Çıktı verileri
Danışma faaliyetinin ikinci önemli kısmı, yapay zekâ tarafından oluşturulan içeriklerle ilgili olarak telif hakkı yasasında ve diğer ilgili konularda yapılabilecek olası değişikliklere odaklanmaktadır.
2.5.1. Telif hakkı yasasında olası değişiklikler
Danışma raporunda, yapay zekâ tarafından üretilen içerikle ilgili olarak telif hakkının ortaya çıkabileceği üç duruma değinilmiştir:
- ‘Yapay zekâ destekli içerik’ (artificial intelligence-assisted content); eğer bir insan yaratıcı, bir eser yaratmak için bir araç olarak yapay zekâyı kullanıyorsa, gerekli orijinal yaratıcılığın yapay zekâdan değil insandan gelmesi şartıyla; bu, potansiyel olarak ilgili insana ait olacak telif hakkı koruması için uygun olacaktır.
- ‘Girişimcilik çalışmaları’ (entrepreneurial works); yeni oluşturulan ses kayıtları, filmler, yayınlar veya edebi, müzikal veya dramatik eserlerin yayınlanmış sürümleri özgünlük gerektirmez. Yapay zekâ tarafından oluşturulan müzik telif hakkı koruması için uygun olabilir. İlgili sahip, ‘üretilmesi için düzenlemeleri yapan kişidir’.
- ‘Bilgisayarda üretilen eserler’ (computer generated works); yapay zekâ tarafından doğrudan insan denetimi olmadan üretilen edebi, dramatik, müzikal ve sanatsal eserler, söz konusu eserler orijinal olduğu sürece telif hakkı yasası kapsamında daha düşük bir koruma türüne hak kazanabilir. Danışma raporunda, eseri oluşturmak için ilgili istemi giren kullanıcının sahibi olacağı düşünülmektedir, ancak bu danışma toplantısında ele alınmayan çok tartışmalı bir alandır.
Danışma raporunda, bilgisayar tarafından üretilen eserlerdeki yasal sorunlar da vurgulanmıştır. Özgünlük gereksinimi, hukukta, insan yaratıcılığına atıfta bulunur (ki yapay zekâ, hukukta sahip olamaz). Ancak bilgisayar tarafından üretilen eserler, tanımı gereği, bir insan yazarın katılımı olmadan yaratılır.
Danışma toplantısında, bilgisayar ortamında üretilen eserlerle ilgili mevzuatın açıklığa kavuşturulmasının gerekli olup olmadığı da tartışılmıştır.
Yapay zekâ bağlamında bilgisayar tarafından üretilen iş hükmüne güvenen kuruluşlara dair gerçek bir kanıt olmadığını öne sürerken, aynı zamanda tanımın reformunun yapay zekâ araçlarının kullanıcıları için değer sağlayabileceği kabul edilmiştir. Buna rağmen, Hükümetin belirtilen tercihi, bilgisayar tarafından üretilen bir işin tanımını Birleşik Krallık telif hakkı yasasından kaldırmaktır. Bunu yapmanın, yasayı yapay zekâ tarafından üretilen içeriğin oluşturulmasında insan katılımı gerekliliğini yansıtacak şekilde güncellemek yerine neden yararlı bir uygulama olacağı henüz belli değildir.
2.5.2. Çıktı etiketleme (output labelling)
Avrupa Birliği Yapay Zekâ Yasası, Avrupa Birliği içinde kullanılan yapay zekâ çıktısının bu şekilde etiketlenmesini gerektirecektir. Bu tür etiketleme, ideal olarak halkı bilgilendirir, yanlış bilgilendirmeyi önler ve tüketici seçimini artırır.
Danışma toplantısında ayrıca, etkili etiketlemeye ulaşmanın teknik zorlukları göz önünde bulundurularak, yapay zekâ etiketlemesinin Birleşik Krallık bağlamında benimsenip benimsenmemesi konusunda kamuoyunun görüşleri de alınmıştır.
Danışma faaliyetinin bu yönü göz önüne alındığında, yapay zekâ etiketlemesinin bir şekilde Birleşik Krallık’ta da yasal olarak uygulanacağı anlaşılmaktadır.
2.5.3. Dijital kopyalar
Birleşik Krallık’ta açık bir ‘kişilik hakkı’ (personality right) yoktur. Örneğin Amerika Birleşik Devletleri bağlamında, kamu figürleri izinsiz olarak görüntülerinin/seslerinin/kişiliklerinin kullanılmasını engelleyebilir.
Üretken yapay zekâ ile insanları taklit eden veya yetkilendirme olmadan seslerini veya görüntülerini kullanan yapay zekâ araçlarında bir artış olmuştur. Bazı bağlamlarda, yetkisiz kullanım önlenebilir, örneğin şarkıcılar ses kaydının kullanımını kontrol etmek için performans haklarını kullanabilirler. Ancak bir ünlünün kişiliğini kullanan basit bir ‘deepfake’in (derin sahtelik) Birleşik Krallık fikri mülkiyet yasası uyarınca kontrol edilmesi daha zor olabilir.
Danışma raporunda, mevcut çerçevenin yeterli olup olmadığına dair kamuoyunun görüşleri talep edilmiştir. Hükümetin Birleşik Krallık’ta yeni, tam teşekküllü bir kişilik hakkı yaratmaya açık olduğuna dair bir ipucu vardır.
Sonuç
Son zamanlarda Birleşik Krallık ‘Yapay Zekâ Tasarısı’nın -Birleşik Krallık’ta yapay zekâyı doğrudan düzenlemeyi amaçlayan bir yasa tasarısı- yaz aylarında Parlamento’ya sunulacağı yönünde spekülasyonlar mevcuttur. Daha önce, 2025 yılı ilkbaharında bir zamanda gelmesi bekleniyordu. Buna göre, Birleşik Krallık Hükümeti’nin herhangi bir ‘Yapay Zekâ Tasarısı’nın kamuoyu eleştirisine sunulmasından önce istişaresinin resmi bir takibini üretmesi daha olasıdır. Bu, herhangi biri uygulanırsa Hükümetin önerilerine hoş bir netlik getirecektir.
[1]<https://www.gov.uk/government/consultations/copyright-and-artificial-intelligence/copyright-and-artificial-intelligence#d-ai-outputs>.
[2]<https://www.gov.uk/guidance/exceptions-to-copyright>.
[3]<https://www.bbc.co.uk/news/articles/cwyd3r62kp5o>.
[4]<https://eur-lex.europa.eu/legal-content/EN/TXT/?uri=CELEX%3A32024R1689>.
1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu [merhume Anası (1947-10 Temmuz 2023) Erzurum/Aşkale; merhum Babası ise Ardahan/Çıldır yöresindendir]. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte);
Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte) başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003), Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004) ile Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021), Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021), Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021), Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022), Ticari Mevzuat Notları (2022), Bilimsel Araştırmalar (2022), Hukuki İncelemeler (2023), Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024), Hukuka Giriş (2024) başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 2 bin 500’ü aşan Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.