Küresel Ekonomiye ve Yaşam Standartlarına Işık Tutan Yeni Uluslararası Karşılaştırma Programı 2021 Yılı Verileri*

Uluslararası Karşılaştırma Programı’nın (International Comparison Program[1]) yeni ekonomik göstergeleri[2], küresel ekonominin durumu ve dünya çapındaki maddi refah hakkında derinlemesine bilgiler sunmaktadır. Bu Program ile üretilen satın alma gücü pariteleri (purchasing power parities), çok çeşitli sosyoekonomik ve kalkınma önlemleri kapsamında ülkeler arasında karşılaştırma yapılmasına olanak tanıyan küresel kamu yararına hayati bir veridir. Satın alma gücü paritesine dayalı veriler aynı zamanda Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin (Sustainable Development Goals) çoğuna yönelik ilerlemenin izlenmesi[3] açısından da çok önemlidir.

Şu anda 56. yılına giren Uluslararası Karşılaştırma Programı, dünyadaki en kapsamlı ve uzun süredir devam eden küresel istatistik girişimlerinden biridir. 176 ekonomiyi kapsayan 2021 yılı döngüsü, girişimin başlatılmasından bu yana onuncu küresel ekonomik değerlendirmeyi işaret etmektedir. Uluslararası Karşılaştırma Programı, ortak bir standartlar ve metodoloji seti doğrultusunda çalışan uluslararası, bölgesel, alt-bölgesel ve ulusal istatistik kurumlarının benzersiz çok kurumlu ortaklığına dayanmaktadır[4]. Uluslararası Karşılaştırma Programı 2021 yılı döngüsünün başarılı bir şekilde tamamlanması, paha biçilmez Uluslararası Karşılaştırma Programı sonuçlarını ortaklaşa sunmak için Kovid-19 salgınının yarattığı benzeri görülmemiş zorlukların üstesinden gelen bu kurumların dayanıklılığının ve kararlılığının bir kanıtıdır.

Uluslararası Karşılaştırma Programı’nın satın alma gücü paritesine dayalı tahminleri (purchasing power parity-based estimates), piyasa döviz kuruna dayalı gayrisafi yurtiçi hâsıla (GSYH) tahminlerinden (market exchange rate-based gross domestic product estimates[5]) nasıl farklıdır? Satın alma gücü pariteleri, mal ve hizmetlerin değişen fiyat düzeylerini hesaba kattıkları için ülkeler arasındaki yaşam standartlarına ilişkin daha doğru bir ölçüm sağlar. Bu, farklı ülkelerde paranın satın alabileceği şeyleri daha iyi yansıtabilecekleri ve satın alma gücü paritesini kurabilecekleri anlamına gelir. Piyasa döviz kuruna dayalı tahminler bu ayarlamayı yapmıyor; genellikle yüksek gelirli ülkelerin (fiyatların yüksek olduğu) satın alma gücünü şişiriyor ve düşük gelirli ülkelerin (fiyatların nispeten düşük olduğu) satın alma gücünü olduğundan az tahmin ediyor. Buna karşılık, satın alma gücü paritesine dayalı GSYH tahminleri, bir ülkenin GSYH’sinin fiyat farklılıklarından sapmayan veya piyasa döviz kuru dalgalanmalarından etkilenmeyen bir görünümünü sunar.

Şimdi bu yeni satın alma gücü paritesi verilerinden önemli bulguları inceleyelim.

1. Satın alma gücü paritesi açısından, en büyük üç ekonomi küresel gayrisafi yurtiçi hâsılanın (GSYH) %40’ından (yüzde 40) fazlasını üretmektedir.

Çin, %19’luk payla 2021 yılının en büyük ekonomisi olurken, onu %15’in üzerinde katkıda bulunan Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve %7’lik katkıyla Hindistan izlemiştir.

2. Orta gelirli ülkeler, küresel GSYH içindeki paylarını 2017’deki %51’den 2021 yılında %53’e çıkarmıştır.

Dünya nüfusunun altıda birinin yaşadığı yüksek gelirli ülkeler, 2021 yılında küresel GSYH’nin %46’sını oluşturmuştur.

Üç kişiden birinin yaşadığı üst-orta gelirli ülkeler ise GSYH’nin %35’ini teşkil etmiştir. Beş kişiden ikisinin yaşadığı düşük-orta gelirli ülkeler, üretimin %18’ini oluştururken, 12 kişiden birine veya küresel nüfusun %8’inden biraz fazlasına ev sahipliği yapan düşük gelirli ülkeler, küresel ekonominin %1’inden biraz fazlasını oluşturmaktadır.

3. Bölgeler arasında Doğu Asya ve Pasifik, küresel GSYH’de en yüksek paya sahip olup, 2021 yılında küresel GSYH’nin üçte birini oluşturmuştur.

Avrupa ve Orta Asya ise dörtte bir katkıda bulunmuştur. Kuzey Amerika, küresel GSYH’nin %17’si ile üçüncü büyük bölge olurken, bunu %9 ile Güney Asya, %7 ile Latin Amerika ve Karayipler, %5 ile Orta Doğu ve Kuzey Afrika ve %3’ün biraz üzerinde payla Sahra Altı Afrika takip etmiştir.

4. 2021 yılında dünyadaki her dört kişiden üçü, nüfusun ortalama maddi refahının küresel ortalamanın altında olduğu ülkelerde yaşıyordu.

2021’de Amerika Birleşik Devletleri, küresel ortalamanın dört katıyla dünyadaki en yüksek yaşam standardına sahipti. Bu tespit, hükümetler veya başkaları tarafından sağlanan hizmetler de dâhil olmak üzere, bireylere doğrudan fayda sağlayan harcamaları yakalayan Uluslararası Karşılaştırma Programı’nın önemli bir ölçüsü olan “gerçek bireysel tüketim” (actual individual consumption) nedeniyle mevcuttur. Kişi başına gerçek bireysel tüketim, yaşam standartlarının kişi başına GSYH’den daha doğru bir ölçüsüdür; çünkü hükümet tarafından kolektif tüketim, yatırım ve ithalat ve ihracat gibi daha geniş ekonomik faaliyetleri kapsamak yerine yalnızca bireylerin maddi refahını artıran tüketime odaklanır.

5. Dünyanın en zengin ülkelerinin bazılarında kişi başına düşen gerçek bireysel tüketim, kişi başına düşen GSYH’nin yalnızca üçte biri veya hatta daha azı olabilmektedir.

Bu fark, GSYH’nin yatırımlardan, doğal kaynaklardan ve bir ülkenin sınırları içinde çalışan yerleşik olmayan kişilerin çıktılarından gelen önemli katkıları içermesinden kaynaklanmaktadır ki; bu katkılar, bireylere fayda sağlayan harcamaları yansıtmak zorunda kalmadan GSYH rakamlarını artırmaktadır.

2021 yılı Uluslararası Karşılaştırma Programı bulguları, satın alma gücü paritesi tabanlı ölçümlerin küresel ekonomi ve dünya çapındaki yaşam standartlarına ilişkin sağladığı gelişmiş öngörüleri ortaya koymaktadır. Dünya Bankası’nın Politika Oluşturma İçin Satın Alma Gücü Pariteleri: Uluslararası Karşılaştırma Programı’ndan Verileri Kullanmaya İlişkin Görsel Bir Kılavuz (Purchasing Power Parities for Policy Making: a Visual Guide to Using Data from the International Comparison Program[6]); yoksulluk, eşitsizlik, gıda ve beslenme, sağlık ve eğitimden enerji ve iklim, ticaret ve altyapıya kadar geniş bir yelpazedeki kalkınma sorunlarına ilişkin satın alma gücü paritelerinin ve Uluslararası Karşılaştırma Programı verilerinin uygulanmasına derinlemesine bir bakış açısı sağlamakta ve bu öngörülerin en iyi şekilde kullanılmasına ilişkin rehberlik sunmanın yanı sıra önerilen uygulamaları ve sınırlamaları da ortaya koymaktadır. Dünya Bankası, yoksulluğu ortadan kaldırma ve gezegenimiz için sürdürülebilirliği sağlama çabalarına bilgi sağlayan önemli verileri sürekli olarak sağlayan bu küresel işbirliği çabasının bir parçası olmaktan gurur duymaktadır. Daha fazla bilgi için Uluslararası Karşılaştırma Programı İnternet sitesi ziyaret edilmelidir.

*Blog yazarları, görseller ve düzenleme için Edie Purdie’ye teşekkürlerini sunarlar.

[1] <https://www.worldbank.org/en/programs/icp>

[2] <https://databank.worldbank.org/source/icp-2021>

[3] <https://blogs.worldbank.org/en/opendata/local-prices-global-economy-how-data-international-comparison-program-help-us-monitor>

[4] <https://thedocs.worldbank.org/en/doc/4861fc1ce69b46745fd17d2fceb87e0c-0050022023/original/SJIAOS-printed-pdf-ICP-article-September-2022.pdf>

[5] <https://data.worldbank.org/indicator/NY.GDP.MKTP.CD?most_recent_value_desc=true>

[6] <https://www.worldbank.org/en/programs/icp/brief/PPPs-for-Policy>

1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu [merhume Anası (1947-10 Temmuz 2023) Erzurum/Aşkale; merhum Babası ise Ardahan/Çıldır yöresindendir]. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte);
Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte) başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003), Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004) ile Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021), Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021), Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021), Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022), Ticari Mevzuat Notları (2022), Bilimsel Araştırmalar (2022), Hukuki İncelemeler (2023), Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024), Hukuka Giriş (2024) başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 2 bin 500’ü aşan Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.